Doğu Türkistan’da 25 başörtülü öğrenci tutuklandı

 

Doğu Türkistan'da 25 başörtülü öğrenci tutuklandı

Doğu Türkistan’da okula başörtülü giden 25 öğrenci tutuklanırken olaya tepki gösteren Müslüman halka açılan ateş sonucu iki kişi öldü

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Doğu Türkistan’da 25 hanım, tesettüre uygun giyindikleri için Çin işgal güçleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı kararına itiraz eden halka ise gerçek mermilerle ateş açıldı. İki kişi hayatını kaybetti.

Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dilşat Reşit, olayın geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Doğu Türkistan’ın Alakoca şehrinde yaşandığını söyledi. Reşid, Çinli yetkililerin sürekli yaşanan bu tarz olayları medyadan sakladıklarını belirtti.

Alakoca’da bir okulda Uygur kızlar başörtüleri ile okula gelince okul yönetimi zorla kızların başörtüsünü çıkartmaya çalıştı. Başörtüsünü açmayan 25 Müslüman kız öğrenci tutuklandı. Olaydan haber alan kızların yakınları tutuldukları binanın çevresinde toplandılar ve kızlarının serbest bırakılmasını, aksi halde binaya zora gireceklerini bildirdiler.

Aynı gün öyleden sonra saat 16.00 sıralarında olay yerine Çin polisi özel birlikleri sevk edildi ve polisin toplanan kalabalığa ateş açması sonucunda iki Müslüman Uygur öldürüldü. Çin polisi olaya katılan 80’den fazla kişiyi de tutukladı.

22 Mayıs’ta Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de patlamalar meydana gelmişti. Olayda 39 kişi ölmüş ve 90’a yakın kişi de yaralanmıştı.

Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dilşat Reşid’e göre son zamanlarda Doğu Türkistan’da yaşanan bu olayların nedeni Çin yetkililerinin Müslüman Uygurların dini ve milli değerlerine karşı yaptığı baskılar…

Devami

Çin işgal güçleri Bugün Urumçi’de gövde gösterisi yaptı

Urumçi'de gövde gösterisi 1

 

Çin işgal güçleri bugün Urumçi’de gövde gösterisi yaptı.

24 Mayıs 2014- Son günlerde Doğu Türkistan halkının Çin zulmüne karşı başlattığı direniş hareketlerinin yoğunlaşması  Çinli ‘han göçmenlerinde’ ciddi korku ve güvensizlik yarattı. Urumçi’de çok sayıda Çinlinin geri dönüş hazırlığı içinde oldukları söylenmektedir. Bilindiği gibi Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi, nüfus dengesini kendi lehine değiştirmek için, Doğu Türkistan’da Han Çinlilerini yoğun bir şekilde iskan etmektedir.

İşgalci Çin kendi halkının gözünde kaybettiği prestij imajini tazelemek için bugün Urumçi’de büyük bir askeri güç gösterisi sergiledi. Ancak Uygur müslümanları geri dönüş yapmamak üzere özgürlük mücadelesine start vermiştir , Çinli askerlerden korkmuyorlar artık.

Doğu Türkistan Maarif Hareketi

Devami

Osman Batur’un Şehadet Yıldönümü

o_batur


Doğu Türkistan’ın yetiştirdiği en büyük kahraman 20.Yüzyılda Çin’e karşı en büyük mücadeleyi vermiş bir efsane. Altay Vilayetindeki Küktogay İlçesinin Öndirqara Köyünde 1899 yılında doğdu. Altay Vilayetindeki Köktogay İlçesinin Öndirqara Köyünde 1889 yılında doğdu. Osman Batur’un 7 erkek 7 kız toplam 14 çocuğu vardır. Osman Batur ve silah arkadaşlarının mücadelesi 1940’da Çin zulmü dayanılmaz bir hal alınca başladı.

Onların mücadelesi 1941 yılı Ekiminden 1943 yılı Temmuzuna kadar gerilla savaşı şeklinde devam etti. 22 Temmuz 1943’te Altaylar Çinlilerden tamamen temizlenmişti. Bulgun’da yapılan bir törende Osman BATUR Altay Kazak Türklerinin Han’ı ilân edildi. Mücâdelesini sürdürdü. Altay Geçici Halk Cumhuriyeti Başkanlığına seçildi. 1944 – 1945 yıllarında, Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki Doğu Türkistan Kazak Türkleri’nin yaşadığı bölgeleri de Çin istilâsından kurtardı. 1945 yılının Ekim ayından 1947 yılının Şubatına kadar üç vilâyetten oluşan Doğu Türkistan hükûmeti’nin askerî ve mülkî âmiri olarak Vâli sıfatıyla görev yaptı. O’nu, Şubat 1947’den Eylül 1949’a kadar Doğu Türkistan Cumhuriyeti koalisyon hükûmetinin aslî üyesi olarak görev yaptı.

Çinlilerin on kat fazla asker silah ve cephaneyle saldırması üzerine 1950 Kasımında cephanesi bittiği için Osman Batur Kamambal Dağı’nda esir düştü. Göstermelik bir mahkemede işgalci çinlilerce idama mahkum edildi. 29 Nisan 1951 tarihinde Urumçi’de kurşuna dizilerek şehit edildi. Allah şehadetini kabul etsin.

 

Devami

D. Türkistanlı kadın hukukçu işkenceyle öldürüldü

 

D. Türkistanlı kadın hukukçu işkenceyle öldürüldü

İşgalci Çinlilerin Doğu Türkistanlıları düzmece mahkemelerde idam cezasına çarptırmasını, cep telefonu ile gizlice kaydederek ortaya çıkaran Doğu Türkistanlı mahkeme katibesi Gülnar Abdulahat, hapsedildiği cezaevinde gördüğü ağır işkencelerden dolayı hayatını kaybetti

Doğu Türkistan’ın Aksu Vilayetine bağlı Abat Halk Mahkemesinde zabit katibi olarak çalışan Gülnar Abdulahat tutuklandıktan sonra kendisine yapılan ağır işkenceden dolayı vefat etti. Gülnar Abdülahat, işgalci Çin yönetiminin Doğu Türkistanlıları düzmece mahkemelerde idama mahkum etmesini, gizlice kaydederek, açıga çıkmasını sağlayan isimlerden biriydi.

Geçen yılın Ağustos ayında Çin işgal polisince tutuklanıp hapsedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan 30 yaşındaki Uygur hukukçu Gülnar Abdulahat’ın, 10 Mart tarihinde ağır işkenceden dolayı vefat ettiği ortaya çıktı.

Mart ayının başlarında Avat ilçesi Emniyet Müdürlüğü Avukat Gülnar Abdulahat’ın hastalandığını ve durumunun kötüleştiğini öne sürerek, ailesinin kızlarını teslim almasını istemişti. Aile, ayakta duramayan, el ve ayak tırnakları sökülmüş vaziyette, yüzü şişmiş ve yaralar içindeki kızlarını teslim aldıktan sonra, tedavisini yaptırmaya çalıştı. Ama tedavi sonuç vermedi ve Gülnar Abdulaha 10 Mart günü vefat etti.

Doğu Türkistanlı eski bir gazeteci ise RFA radyosuna, Gülnar Abdulahat’ın vefatından sonra Çin polisinin anne ve babasını gözaltına aldığını, anne ve babanın halen tutuklu bulunduğunu duyurdu. Aynı gazeteci, akraba ve komşularının, eve taziye ziyaretinde dahi bulunamadığını, buna cesaret edemediklerini aktardı

Gülnar Abdulahat Xinjiang Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra, Avat İlçesi Halk Mahkemesinde Zabıt Katibi olarak işe girmiştir. Geçen yılın Haziran ayında çalıştığı mahkemece idam cezasına çarptırılan bir Uygur siyası tutuklunun mahkemesi esnasında kendisine savunma hakkı verilmediği ve kötü muameleye maruz kaldığına şahit olan Gülnar’ın, idam cezasına çarptırılan mahkumun mahkeme safhasını gizli olarak cep telefona kaydettiği, ve bir enternet gurubuna göndererek, olayın açığa çıkmasını sağladığı belirtiliyor..

Bunu tespit eden işgalci Çin yönetimi, görüntüleri sosyal paylaşım sitesinden sildirirken, Gülnar’ın mahkemedeki işine son verdi, daha sonra da bölücülerle işbirliği yaptığı suçlaması ile tutukladı.

Olayın meydana geldiği Avat ilçesinden gelen bir ziyaretçi RFA Radyosuna ağlayarak anlattığı şu mesajı verdi: “Aziz Kardeşlerim, Zulme sessiz kalmayın. Bugün Gülnar kızımızın başına gelen ileride sizin de başınıza gelebilir. İşgalcı Çinliler zulüm ve işkencede insanlık sınırlarını aşmış durumda. İşgalci Çinliler sırf Müslüman ve Uygur olduğumuz için bizi aşağılıyor ve işkence ediyorlar. Polis, Gülnar’ı ailesine teslim ederken, sağlam olarak teslim aldım diye belge imzalattılar. Ancak, ailesi kızlarını evine getirdiklerinde Gülnar kızımızın gözü çıkarılmış, burnu ve kulakları kesilmiş haldeydi. El ve ayak tırnaklarını sökmüşler. Bütün vücudu lime lime edilmiş bir durumda idi. Ailesi teslim aldıktan sonra Kızlarını tedavi ettirmek için çok uğraştılar. Önce Avat ve Aksu ‘daki Hastanelere götürdüler. Yetkililer hastaneye kabul etmediler. Daha sonra Urumçi 2 Nolu Hastaneye gittiler, fakat burası de tedavi etmeyi reddetti. Çaresiz evine geri getirdiler. Merhume acılar içinde vefat etti. Allah Teala her şeye kadir-i mutlaktır. Bir gün mutlaka bunun hesabını soracaktır.”

(Hamit Göktürk / Dünya Bülteni)

Devami

Felakete sansür!

17.02.2014

Doğu Türkistan’ın Hotan vilayetine bağlı Keriye ilçesinde geçen Çarşamba gerçekleşen 7,3 şiddetindeki depremin yaraları sarılamıyor. Müslüman Uygur Türklerinin yaşadığı bölgede 33 bin evin yıkıldığı ve 58 bin 127 kişinin evsiz kaldığı, sadece 19 bin 905 kişinin çadırlara yerleştirildiği belirtildi. Bölge için acil yardım çağrısı yapıldı. Pekin yönetimi ve medya ise felaketin üstünü örttü.

Doğu Türkistan’ın Hotan vilayetine bağlı Keriye ilçesinde geçen Çarşamba gerçekleşen 7.3 şiddetindeki deprem hayatı felç etti. Depremin merkezi olan Keriye ilçesinde Çin kaynaklarının tespitlerine göre: 33 bin evin yıkıldığı ve 58 bin 127 kişinin evsiz kaldığı söylendi. Depremzedelerden ise sadece 19 bin 905 kişi çadırlara yerleştirildi. Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan, Çin yönetiminin yardım yapmadığını belirterek, bölgeye acil yardım çağrısı yaptı.

ÇİN MEDYASI ÖLENLERİ SÖYLEMİYOR

Çin medyasında, Doğu Türkistan’da meydana gelen depremde ölü ya da yaralının olmadığı açıklandı. Oğuzhan ‘Çin bölgeye yabancı medya mensupların ve yabancı yardım kuruluşların girmelerini engellemek için orada kimsenin ölmediğini söylüyor. Olayı küçülterek gündemden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Deprem bölgesindeki halktan aldığımız bilgiye göre ise açlık, ve soğuk hava şartları insanları kötü etkiliyor’ açıklamalarında bulundu. Ayrıca Çinli yetkililerin 2 bin 163 hayvanın öldüğünü duyurduklarını fakat ölen insanları sakladıkları ortaya çıktı.

Bölgeye acil yardım lazım

Depremin izi şiddetli şekilde devam ediyor. Hidayet Oğuzhan “‘Bölgeye acil gerekli insani yardımların yapılması lazım. TİKA, YTB, AFAD, KIZILAY, olmak üzere İHH, Deniz Feneri ve Yardım eli gibi tüm insani yardım kuruluşlarının bölgeye acil yardım seferberlik hareketi oluşturmalarını talep ediyoruz. Doğu Türkistan’daki depremzedeler soğukta üşüyor, yemek ve sıcak yuva istiyor, yardımlarınızı bekliyor.” diye konuştu.

Yenişafak

Devami

Doğu Türkistan’da polis 11 kişiyi öldürdü

Doğu Türkistan’da polis 11 kişiyi öldürdü. Resmi makamlar, silahlı bir grubun polise saldırdığını iddia çatışmanın bu sebeple çıktığını iddia etti.


Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nin Aksu vilayetine bağlı Uçturfan kasabasında bir grubun polis devriyesine saldırı düzenlendiği iddia edildi. İddialara göre çıkan çatışmada gruptan 11 kişi hayatını kaybetti.

Bölgenin resmi haber portalı Tienşan’ın yerel polis makamlarına dayandırarak verdiği haberde, motosikletli ve arabalı bir grubun polise, rutin devriyesi sırasında saldırdığı savunuldu. Bunun üzerine emniyet güçlerinin açtığı ateşte 8 kişinin vurularak öldürüldüğü, 3 kişinin ise patlamalar sırasında hayatını kaybettiği kaydedildi. Hayatını kaybedenlerin kimlikleri hakkında bilgi verilmedi.

Öğlen saatlerinde meydana gelen olay sonucu şüpheli olduğu belirlenen bir kişi gözaltına alınırken, ikisi polis dört kişinin de yaralandığı belirtildi.

Polis, “araçlarında çok sayıda patlayıcı madde bulunan” şüphelilerin, “ellerinde bıçaklarla kendilerine saldırdığını” öne sürdü. Hayatın normale döndüğü aktarılan bölgede, yetkililerin kapsamlı araştırma ve incelemelere başladığı açıklandı.

Bölgede son olarak 24 Ocak’ta bir grubun polisin üzerine patlayıcı attığı iddia edilmiş, çıkan çatışmada altı kişi hayatını kaybetmişti.

Aksu vilayetinde 17 Aralık’ta da polisin, “Hasan İsmail adlı kişiyi ararken, ona bağlı olduğu iddia edilen bir grup tarafından saldırıya uğradığı” savunulmuş ve çıkan çatışmada ikisi polis 16 kişi hayatını kaybetmişti.

Dünya Bülteni

Devami