Rus uzmanlar: Özbekistan 2014 sonra bölgede ABD’nin dayanç noktasına dönüşebilir

Regnum ajansı Ufa şehrindeki  “Birlik” Jeopolitik araştırma analitik merkezi uzmanları Radik Murzagaliev ve Dimitry Mikayliçenko tarafından hazırlanan “Ukrayna Meydanı sonrası Avrasya entegrasyon süreci” adlı bir rapor yayınladı. Rapora göre Ukraynalı olayları Rusya liderliğindeki yeni Avrasya birliğine tehdit oluşturmaktadır ve bu durum Moskova’yı harekete geçmeye zorlaya bilir.

Rus uzmanların raporunda Orta Asya bölgesinin Rusya dış politikasında özel yer aldığı ve bu nedenle Ukrayna olaylarının bölgede yansıması Avrasya Birliğinin kaderini belirleyeceği bildirildi.

Raporda Özbekistan’ın Kırım konusunda Rusya’ya tavır aldığı,  Kırım’daki referandumdan hiçbir söz etmediği, bunun yerine Ukrayna kast edilerek devletlerin hududu ve siyasi bağımsızlığından söz ettiğinin altı çizildi.  Rus umanlara göre Özbekistan’ın böyle Batı yanlısı tutumu ve ABD ile gittikçe siyasi ve askeri alanlarda işbirliğini artırması, yakın gelecekte bu devleti ABD’nin Orta Asya’daki dayanç noktasına dönüştüre bilir.

Kaynak: http://regnum.ru/news/polit/1829350.html

Devami

Özbekistan’da bayram tatili sadece bir gün

Özbekistan lideri Kerimov, genelge yayınlayarak Ramazan bayramının sadece ilk gününün tatil olacağını açıkladı

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov 2014 yıl Ramazan bayramı kutlamaları hakkında bir genelge yayınlayarak yalnızca bayramın birinci günü tatil olduğunu açıkladı.

Genelgeye göre Özbekistan Dini İdaresinin Ramazan bayramı 28 Temmuz Pazartesi gününe rastlaması hakkındaki teklifi onaylanarak, bugün bayram ve tatil günü olarak ilan edildi.

Cumhurbaşkanı genelgesi ile Özbekistan’ın bütün vilayetlerinde ve işyerlerinde 28 Temmuz bayram tatili sayılacak. Genelgede Devlet dini İdaresi, Cumhuriyet “Nurani”, “Mahalle” sosyal dayanışma hareketleri ve “Kamolat” gençler teşkilatı Ramazan bayramını Özbek halkının milli değerlerine uygun olarak büyük organizasyonlarla kutlayacağı bildirildi.

Dünya Bülteni

 

 

Devami

Özbekistan’da İslami hareket üyelerine hapis

Özbekistan’da üçü kadın altı kişi Özbekistan İslami Hareketi üyesi olduğu iddiasıyla hapis cezası aldı, bu kişilerin işkence altında itirafta bulundukları savunuluyor

Özbekistan’ın güneyinde üçü kadın altı kişi Pakistan’da faaliyet gösteren Özbekistan İslami Hareket (ÖİH) üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananların suçsuz olduğu ve işkence altında itirafa zorlandıkları, Pakistan’ın haritadaki yerini bile bilmedikleri ifade ediliyor.

BBC Özbek serisinin haberine göre Özbekistan’ın güney illerinden biri olan Kaşkaderya’da Özbekistan İslami Hareketi (ÖİH) üyeliğinde suçlanan 6 kişi 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı. Hapse atılanlardan 3üçü ise kadın.

Ülkedeki insan hakları savunucularından Abdurrahman Taşanov’un BBC’ye bildirdiğine göre hapis cezası alan 6 kişi “Terör suçu işlemek”, Anayasal düzeni yıkmaya çalışmak ve aşırı dini gruplar oluşturmak suçlarından cezalandırıldı.

Abdurrahman Taşanov hapis cezası alanların suçu olmadığını savunarak şunları söyledi:

“Cezalandırılanlar sade vatandaşlardır. Onlar ÖİH nedir, Pakistan nerededir, bunları bilmeyecek kadar suçsuz insanlardır. Ancak son zamanlarda bizde Müslüman vatandaşları böyle saçma sapan suçlamalarla hapse atma vakaları çoğalmaktadır. Mahkeme onları laik düzeni yıkmakla suçladı. Ama bu suç hangi amellerde görüldü, suçlananlar bunun için ne yaptılar, bunları kimse bilmiyor. Yani, mahkeme hiçbir delil göstermeden bu insanları cezalandırdı.”

İnsan hakları savunucusuna göre aynı vilayette yine 70 Müslüman aynı suçlamalarla savcılık tarafından sorgulanyor. Özbekistan’da Kur’an okumak, başörtüsü takmak ve hatta iş ve evlerde seccadeler bulundurmak suç olarak kabul ediliyor. Suçlananlar ise işkence altında başka eylemlere karıştıklarına dair itirafa zorlanıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Kerimov’u şikayet etti, kendisi tutuklandı

Özbekistan’da ülke lideri Kerimov hakkında suç duyurusunda bulunan bir aktivist, ülkenin anayasal düzenini yıkmaktan 10 yıl hapse mahkum edildi

Özbekistan’da ülkenin cumhurbaşkanı İslam Kerimov hakkında suç duyurusunda bulunan Çuyan Mametkulov, iki senedir cezaevinde tutuluyor.

Orta Asya’daki İnsan Haklarını Savunma Grubu tarafından yapılan açıklamaya göre Nevai şehrinde tutuklu bulunan insan hakları savunucusu Çayan Mamatkulov hapishanede ağır işkencelere maruz kalor. Eşini hapishanede ziyaret eden Mamatkulov’un hanımı işkenceler hakkında insan hakları savunucusu Nadejda Ataeva’vı bilgilendirdi. Buna göre Mamatkulov hapishanede 20 defa başından darbe almış ve klor kokulu odada sürekli tutulmuş.

2005 yılında Çuyan Mametkulov, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov hakkında 9 Ekim 1996 tarihli Özbekistan Silahlı Kuvvetleri Disiplin Yönetmeliği’ni onaylayarak askerlerin haklarının ihlal ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. İnsan hakları savunucuları ve bağımsız gazeteciler Mamatkulov’u haklı bularak destek verdi. Ancak Özbekistan adli yetkilileri suç duyurusunu kabul etmedi ve Kerimov hakkında takipsizlik verdi.

Çuyan Mametkulov 29 Ağustos 2012’de tutuklandı. Şubat 2013’te Kaşkadarya Bölge Ceza Mahkemesi ona Özbekistan Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini yıkmaya teşebbüs etmek ve benzer suçlamalarla 10 yıl hapis cezası verdi. Mahkemede Mametkulov suçlamaları kabul etmedi ve delil olmadığını savundu.

Çuyan Mamatkulov Nevai şehrindeki 64/29 infaz kurumunda tutuluyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan’da Müslüman kadınlara ‘silahlı örgüt’ kurma cezası

Özbekistan’da bir grup dindar kadın, silahlı örgüt kurmak ve örgüte adam yetiştirmek iddiasıyla hapis cezası aldı

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te bir grup Müslüman kadın kurdukları örgüte silahlı eleman yetiştirdiği iddiasıyla ceza aldı.

Rus dilinde yayınlanan Taşkentskaya Pravda gazetesinin haberine göre Taşkent’in Yangiyul ve Çinaz ilçeleri köylerinde yaşayan Malokhat Mirzaeva, Yulduz Barakayeva, Vezira Hoşimova, Gülbahar Ruzikulova, Seyyida Otakuzieva, Hilal Valikulova, Gulçehra Togaevave ve İroda Kurbanova Özbekistan’da yasaklanan Hizbut-Tahrir İslami partisine katıldıkları ve özellikle kendilerine yakın Müslüman erkekleri bu örgüte davet ettikleri için hapis cezası aldı.

Yaşları 20-45 arasında olan kadınlar mahkemede Özbekistan anayasasını ve mevcut rejimi ortadan kaldırmak, halifelik ve şeriat devleti kurmaya çalışmakla suçlandı.

Uluslararası insan hakları örgütleri ve Özbek muhalefeti Özbekistan rejimini dindarları çeşitli sahte suçlamalarla hapse atmakla suçluyor. Bazı Müslümanların evlerine ve arabalarına silah, uyuşturucu ya da yasaklanan dini kitaplar bıraklıyor. Özbekistan’in kuzey bölgesinde bulunan Jaslık toplama kampında on binlerce Müslüman haksız olarak ceza evinde tutuluyor ve işkence görüyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan’da başörtülü öğrenci kütüphaneye alınmadı

Özbekistan’da Ali Şir Nevai Kütüphanesi’ne giden başörtülü bir öğrenci içeri alınmadı, kütüphane yetkilileri yasağın hükümet tarafından konulduğunu açıkladı

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te başörtülü bir öğrenci kütüphaneye alınmadı.

Taşkent Ali Şir Nevai Milli Kütüphanesi’ne gelen bir öğrenci başörtülü olduğu gerekçesiyle içeri alınmadı. Kütüphane yetkilileri, kamu kurumlarına başörtüsüyle girmenin yasak olduğunu açıkladı.

Kütüphanede olaya şahit olan bir okuyucu Ozodlik radyosuna yazdığı mektupla konuyu kamuoyuna duyurdu. Mektupta özetle şu ifadeler yer alıyor:

“Bugün beni çok üzen ve sinirlendiren bir olay yaşandı. Ali Şir Nevai Milli kütüphanesine gittiğimde yetkililer giriş kapısında başörtülü genç bir kızı durdurdular ve üzerini sıkıca aradılar. ‘Başörtünü çıkar yoksa buraya giremezsin’ dediler. Olay sebebiyle genç kız da çok üzüldü. Bizim milli zenginliğimiz olan bu kütüphaneden başörtülü kızlarımız neden yararlanamıyor?”

İsminin açıklanmasını istemeyen yetkililerden biri radyoya olayı şöyle yorumladı:

“Bakanlar Kurulunun güvenlik konusundaki talebi üzerine başını örtenleri Milli kütüphaneye almıyoruz. Bu yasağı biz koymadık. Güvenlik birimleri izin vermiyorlar. Biz de Bakanlar Kuruluna bağlı bir kurumuz…”

Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Özbekistan’da toplum ve devlet hayatının bütün alanlarında katı seküler kurallar uygulanıyor. Devlet idarelerinde, kamusal alanlarda ve okullarda başörtüsü takmak, namaz kılmak, Ramazan ayında toplu iftar açmak gibi ibadetler yasaktır.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbekistan’da şeker karneye bağlandı

Özbekistan’da şeker fiyatlarının aniden üç kat artması üzerine devletin sattığı ucuz şeker karneye bağlandı

Özbekistan’da son günlerde şeker temininde büyük sıkıntı yaşanıyor. Şeker üreten en büyük fabrikanın faaliyetlerini aniden durdurması üzerine ülkenin bazı bölgelerinde şeker fiyatları üç kat arttı. Devletin sattığı daha uygun fiyatlı şeker ise karne ile veriliyor.

Fiyatların artması şeker satılan yerlerde uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Aylık ortalama geliri 150-200 dolar olan Özbek vatandaşları devlet tarafından daha ucuza satılan şekeri alabilmek için izdiham oluşturuyor.

Özbekistan’da şeker üreten fabrika faaliyetlerini aniden durdurdu. Yetkililer Taşkent’in kuzeyindeki Angren şehrinde günde bin ton şeker üreten fabrikayı devreye sokarak, sorunu halletmeyi düşünüyorlar.

Sorunu geçici olarak çözmeye çalışan Taşkent yetkilileri ise şeker satımını vatandaşların pasaportuna göre yapmaya başladı. Buna göre şeker satın almak isteyenler pasaportları ya da ikamet belgelerini göstererek önce kayıtlarını yaptırıyor, sonra belirlenen miktarda şeker satın alabiliyor.

Özbekistan’da özellikle yaz ortalarında birçok meyve çeşidi yetişiyor. Bu sebeple bu aylarda reçeller yapılıyor ve şeker ihtiyacı en üst noktaya ulaşıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek liderin kızı Gülnara’nın ortaklarına hapis cezası

Gülnara Kerimova’nın iki ortağına vergi kaçırma suçundan hapis cezası verildi

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un büyük kızı Gülnara Kerimova’nın ticari ortaklarından Rustam Madumarov’a 10 yıl, Gayana Avakyan’a ise 9 yıl hapis cezası verildi.

Bağımsız kaynaklarca da doğrulanan haberlere göre aynı zamanda Gülnara’nın eşi olan Rustam Madumarov adam kaçırmak suçundan ceza aldı. “Ozodlik” radyosu bu bilgileri doğrulamak için Taşkent cinayet mahkemesi, Taşkent Başsavcılığı ve başka resmi idarelere başvurdu, ancak onlar bu konuda bilgi vermekten kaçındılar.

Radyonun kaynakları Gülnara’nın yakın arkadaşlarını mahkemede savunan avukatların yargılama hakkında konuşmamak için özel bir protokole imza attıklarını söyledi.

BBC Özbek servisi de 13 Temmuzda kendi kaynaklarına dayanarak verilen cezalar hakkındaki haberleri doğruladı. BBC haberine göre mahkeme Rustam Madumarov’a verilen 10 yıllık hapis cezasını 7 yıla ve Gayana Avakyan’a verilen 9 yıllık hapis cezasını ise 6 yıla indirdi.

BBC haberinde bu iki kişinin para ve vergi kaçırmak ve başka suçlardan dolayı hapis cezası aldıkları bildirildi.

Rustam Madumarov ve Gayana Avakyan 2014 yıl Şubat ayında Gülnara Keimova’nın evinde yapılan toplantı sırasına Özbekistan güvenlik birimleri tarafından tutuklanmışlardı.

Öte yandan bugünlerde Gülnara Kerimova’nın Özbekistan’dan kaçarak Letonya’ya yerleştiği iddia edilmişti. Ancak Gülnara’nın Londra’da okuyan ve dedesi ile aynı adı taşıyan oğlu küçük İslam Kerimov bu iddiaları reddetti.

Dünya Bülteni

Devami

Kerimov’dan ‘eski hatalar tekrarlanmayacak’ sözü

Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov, Dışişleri Bakanı Davuotğlu ile yapılan ikili görüşmede, “Eski hatalar bir daha tekrarlanmayacak” dedi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile bir araya geldi. İslam Kerimov’un görüşmede “ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde eski hatalar tekrarlanmayacaktır ” dediği belirtildi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, Özbek yetkililerle iki devlet ekonomik işbirliği hem de Özbekistan’a yatırım yapan Türk işadamlarının sorunlarını görüştüğü öğrenildi.

Davutoğlu görüşmeyle ilgili olarak, “Özbekistan ve Türkiye işbirliği içinde olursa Asya istikrara kavuşur. Bu da bütün dünya için müjde olmalıdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Kerimov’un uluslararası alanda ortaya çıkan son gelişmeleri de görüştüler.

Özbekistan’ın 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden sonra onu ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştu. Ancak 1990 yılların ikinci yarısında Taşkent ve Ankara gittikçe birbirlerinden uzaklaşmaya başladı. Buna rağmen Özbek vatandaşları Türkiye’ye vizesiz girme imkanına sahiptirler.

Bu yıl Türkiye’ye turist olarak gelen Özbeklerin sayısı 130 bini aştı. Bu sayı geçen yıl 115 bindi. Özbek muhaliflerin Türkiye’de bulunması iki devlet ilişkilerinin kötüye gitmesinde önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Daha önce de Özbekistan’a yatırım yapan Türk işadamlarından onlarcasının malına ve dükkanlarına el konulmuş ve onlardan bazıları hapse atılmıştı.

Özbek muhaliflere göre İslam Kerimov güvenilir devlet adamı değil. Buna gerekçe olarak da, Özbekistan’da baskıcı rejim tarafından Anayasanın tamamen ihlal edilmesi ve memlekette bağımsızlıktan sonra özgür seçimlerin yapılmaması gösteriliyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek muhalif Dr. Namaz M. Muhammed: Türkiye Kerimov sonrasına odaklanmalı

Bakan Davutoğlu’nun Özbekistan ziyaretini değerlendiren Özbek muhalif Dr. Namaz N. Muhammed, Türkiye’nin Kerimov sonrasına odaklanması gerektiğini söyledi

Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine Türkiye ve Orta Asya’daki Türkî Cumhuriyetler arasında yakın işbirliği için yeni fırsatlar oluştu. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu fırsatları değerlendirmek ve istenen neticeleri ilde etmek tam olarak mümkün olmadı. Türkiye ve Orta Asya devletleri, özellikle bölgenin kalbi durumunda olan Özbekistan arasında soğuk savaş dönemine benzer bir durum ortaya çıktı. Bunun nedeni bir yandan 1990’lı yıllardan başlayarak Türkiye’de siyasi istikrarın bir türlü yakalanamaması, öte yandan Özbekistan’da kendi dikte rejimini yerleştiren Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un bir türlü Türkiye ile ilişkilere sıcak bakmaması idi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bugün başlayacağı Taşkent ziyaretinin yani AK Parti iktidarındaki ilk resmi ziyaretin, bu soğukluğu giderip gideremeyeceği belli değil. 13 yıl sonra dışişleri bakanları düzeyinde gelen bu ziyareti ve Türkiye – Özbekistan ilişkileri konusunda getireceklerini, Özbekistan muhalefetinin önemli isimlerinden Dr. Namaz N. Muhammed ile konuştuk.

Dünya Bülteni: Gelinen noktada Türkiye-Özbekistan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Namaz N. Muhammed: Maalesef iki devlet arasındaki ilişkiler asgari noktaya inmiş durumdadır. Son 10 yılda devlet yöneticilerimiz bir kere olsun bir araya gelememişlerdir. Dolaysıyla sadece siyasi değil, ekonomik ve kültürel ilişkilerde de hiçbir ilerleme yoktur.

Bunun ana nedenleri size göre neler olabilir?

Bunun nedenleri çoktur. Bana göre her iki devlet tabiri caizse nereye gideceği, yani istikbalde nasıl bir devlet olacağı ve kiminle yakın dost olacağı konusunda tereddüt yaşamaktadır. Bu iki devletin iç sorunları ile ilgili meseledir. Bilindiği gibi Türkiye bir ara rejim sürecini baştan geçirmekte ve bu süreç ucu açık bir süreç olarak devam etmektedir. Özbekistan’da ise bağımsızlıktan sonra bir dikta rejimi söz konusudur. Bu rejim kendi vatandaşlarını hayatın bütün alanlarından dışladığı gibi, devlet olarak kendini de felç duruma düşürmüştür. Bu halde devletlerimizin özellikle Özbekistan’ın başkaları tanıması, kimin dost, kimin dost olmadığını bilmesi mümkün değildir. Onun için Özbekistan’ın dış politikası tamamen belirsizdir. İşte bu belirsizlikten dolayı Türkiye ve Özbekistan ilişkileri son zamanlarda nerede ise dibe vurmuştur.

Özbekistan’da gelinen nokta nedir?

Özbekistan’da hayatın bütün alanları, yani siyaset, ekonomi, sosyal hayat, eğitim çökmüş durumdadır. Milli gelir kişi başına bin doların biraz üzerindedir. Bu oran Türkiye’den 10 kat düşüktür. Devlet yönetimi zülüm, yolsuzluk ve rüşvete teslim olmuştur. Fikir özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü sıfır noktadadır. İnsanlarımız devletin ekonomik köleliğinden kaçarak, Kazakistan ve Rusya’da başka bir tür köleliğe yakalandılar. Sadece Rusya’da kaçak çalışan Özbek vatandaşlarının en az 5 milyon olduğu ifade ediliyor. Bunların vatanlarına 2013 yılda gönderdikleri para miktarı yaklaşık 6 milyar dolardır.

Bir de Türkiye’ye gelen muhacirler var. Bunların durumlarını nasıl görüyorsunuz?

Maalesef iyi değildir. Türkiye’ye son on on beş yılda Orta Asya’dan yaklaşık yüz bin insanımız göç etti. Bu insanlar siyasi, dini baskılardan ya da ekonomik sıkıntılardan dolayı Anadolu’ya kadar geldiler. Ama öz vatanları bildikleri Türkiye’de yabancı muamelesi gördüler. Türkiye insanlarımıza ikamet vermediği gibi, onlara burada bulunmaları için hukuki zemin de hazırlamıyor. Dolaysıyla Özbekler, Kazaklar, Türkmenler ve diğerleri Türkiye’de kendi başlarına bırakılmış vaziyette hayat mücadelesi vermektedirler.

Türkiye’nin Orta Asya politikası size göre nasıl olmalıdır?

Onun için ben diyorum ki iki devlet kendi aralarında yakınlaşma denemesini sürdürmelidiğr. Ancak real politika olarak Türkiye artik Orta Asya’da önünü görmeye çalışmalıdır. Başka söz ile artık Türkiye Kerimov sonrası döneme odaklanmalıdır. Çünkü Özbekistan ile ilişkiler normalleşmeden Türkiye bölgede söz sahibi olamaz. Bunun için ise Türkiye’ye Orta Asya’nın durumunu iyi okumalı ve bölgede iktidara gelebilecek yeni oluşumlara katkıda bulunmalıdır…

http://www.dunyabulteni.net/gunun-haberleri/303517/ozbek-muhalif-turkiye-kerimov-sonrasina-odaklanmali

 

Devami