Ünlü yazar Aytmatov mezarı başında anıldı

10.05.2015

Kırgız yazar ve devlet adamı Cengiz Aytmatov, vefatının 7. yılında Kırgızistan’ın başkentindeki mezarı başında anıldı.

Kırgız yazar ve devlet adamı Cengiz Aytmatov, vefatının 7. yılında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki mezarı başında anıldı.

Ata Beyit Mezarlığı’ndaki törene katılan Kırgızistan Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı Abdıldacan Akmataliyev, Aytmatov’un milli edebiyatın gelişimine verdiği katkıları anlattı.

Yazarın yakın dostu olan Akmataliyev, “Aytmatov, kalplerimizde yaşıyor. Onun eserlerini okuyarak nesillere aktarılmasına çaba sarf ediliyor. Bilim adamları her yıl olduğu gibi kendisini mezarı başında anmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Genç edebiyatçı Asel Orozbayeva da yaptığı açıklamada, “Sevdiğimiz yazarımızı anmak üzere buraya geldik. Kendisi yedi yıldır aramızda yok. Elbette bu bizim için büyük kayıp. Böyle bir şahsiyet dünyaya bin yılda bir gelir. Biz gençler olarak, kendisini asla unutmayız. Onun eserlerini okuyor, terbiye alıyoruz” diye konuştu.

Tören için Antalya’dan gelen Seval Aydın ise “Aytmatov, insana olan sevgiyi çok iyi anlatabilen bir yazardır” dedi.

Aytmatov’un ailesinin yanı sıra dostları, sevenleri ve bilim adamlarının katıldığı törende Kur’an-ı Kerim okundu.

Kırgızistan’ın kuzeyindeki Talas eyaletinde, 12 Aralık 1928’de dünyaya gelen Aytmatov, böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi için götürüldüğü Almanya’da 10 Haziran 2008’de 79 yaşında hayatını kaybetti.

Kaynak: AA

Devami

Özbekistan’da imamlar için kurs başlıyor

10.05.2015

Özbekistan Uluslararası Eğitim Merkezi’nde imamlar  birçok konuda eğitim görecek.

Özbekistan dini işler Komitesinden bildirilen bir habere göre Semerkant’taki İmam Buhari Uluslararası Eğitim Merkezinde imamlar için senelik kurslar başladı.

2008 yılında Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un girişimiyle kurulan merkezde Özbek imamlar, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeler, modern teknoloji, bilim ve teknoloji alanındaki değişimler konusunda eğitim alacaklar.

Ayrıca merkezde imamlar Kur’an, Hadis, Fıkıh eğitimi ve tarihte yer alan İslam büyüklerinin hayatlarını da öğrenecekler.

Özbekistan dini işler Komitesine göre imamlar sadece halka vaaz eden din uzmanları değil, halk arasına cehalet ve dini fanatizmle mücadelede etkin bir güçtür.

Semerkant’taki İmam Buhari adındaki Uluslararası Eğitim Merkezinde Özbek imamlar toplumun tüm önemli yönlerini kapsayan modern eğitimin sürecinden geçecekler. Kursiyerlere ülkede tanınan İslam dini uzmanları, bilim adamları ve sivil toplum liderleri ders verecek. Kurs devamında çeşitli konularda bilgilendirici konferanslar organize edilecek, bu amaçla slaytlar, video ve ses destekli programlar kullanılacak.

Özbek imamları eğitmenin esas amacı onların İslami alanda hükümetin resmi siyasetini desteklemeleridir.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da 10 üzüm türü yok olmanın eşiğinde

09.06.2015

Tacikistan’da bulunan 100’den fazla üzüm türünün tadı en güzel ve en verimli 10’u yok olmanın eşiğinde…

Tacikistan’da 100’den fazla bulunan üzüm çeşidinden 10 tanesinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

Tacikistan Milli Üniversitesi Bioteknoloji Merkezi uzmanlarına göre ülkede mevcut olan 100 üzüm çeşidinden tadı iyi ve bol hasat veren 10 türü yok olma eşiğinde. Biyoteknoloji Merkezi uzmanı Rustam Qalandarov’a göre bu üzüm çeşitleri için esas tehlike onlar yaşlandığında örneklerinin yeniden dikilmesi yerine kökünün sökülmesidir. Diğer neden ise Tacik erkeklerin göçmen işçi olarak yurt dışında olması ve kadınların bu üzüm çeşitlerine gereken bakımı verememesi. Uzmana göre bunlara dikkat edilmediği için asma ağaçları hastalanıyor ve kendi kendinden yok oluyor.

Şu anda bu merkezde 90 üzüm çeşidinin yetiştirilmesi araştırılıyor. Bunların çoğu ülkenin çeşitli bölgelerinde yetiştirilmesi tesviye edilen yerel üzüm çeşitleri. Qalandarov’a göre uzmanlar üzüm çeşitlerini verimlilik, ekonomik fayda ve ihracat potansiyeli açısından araştırıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan’da tesettür yasağı pazarlara indi

09.06.2015

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te polis pazarlarda başörtülü kadınları zorla merkeze götürerek açılmaları konusunda baskı yapıyor, başörtüsünü çıkarmayanlar yargılanıyor

Özbekistan’da bazı şehirlerdeki halk pazarlarında uygulanan başörtüsü yasağı, ülkenin başkenti Taşkent’e de sıçradı.

Ozodlik radyosunun haberine göre Taşkent’in Kuyluk pazarında polisiler başörtülü kadınları polis merkezine götürerek başörtülerini çıkarmaya zorluyor.

Radyonun Özbek güvenlik birimlerinden bir kaynağa dayandırdığı habere göre Kuyluk pazarı ve çevresindeki semtlerde başörtülü kadınları yakalama emri trafik polislerine verildi. Müslüman kadınlara karşı bu kampanyanın geçen Cuma günü başlatıldığı bildiriliyor. Operasyonu gerçekleştirmek için birkaç polis ekibi oluşturuldu.

Radyoya konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir polis memuru, “Kuyluk pazarında yakalanan başörtülü kadınlar Bektemir ilçesi polis merkezine götürülüyor. Orada başörtüsünü çıkaranlar hemen evlerine gönderiliyor. Çıkarmak istemeyenlerin ise yakınları buraya davet ediliyor. Kiminin babası, kiminin kocası polis merkezine getiriliyor. Sonra onlardan başlarını açanlar yakınları ile evlerine gönderiliyor. Ancak polise direnenler de var. Onları terörle mücadele bölümüne götürüyorlar” dedi.

Kuyluk pazarında polisin başörtülü kadınları avladığını taksi şoförlerinden biri de tasdik etti. Şoförün ifadeleri şöyle:

“Dün bunu kendi gözlerimle gördüm. Polis başörtülü kadınları zorla minibbüslere bindirerek götürüyordu. Direnenleri yerde sürükleyerek götürdüler. Kimse bu Müslüman kadınlara sahip çıkamıyor.”

Haberde Özbek hükümetinin zulmüne karşı olan polis memurları olduğu da bildirildi. Onlardan biri olaylar hakkında şöyle konuştu:

“Ben emniyette çalışıyorum. Kadınların aşırılığa kaçacak şekilde örtünmesine karşıyım. Ancak şu anda polis aşırı davranıyor. Özellikle terörle mücadele bölümündeki arkadaşlar bu operasyonlardan rahatsızlar. Biran önce emekli olsak da, bu işlerden kurtulsak diye düşünüyoruz.

Geçen ay Özbekistan’ın kuzeyindeki Kokand ve Fergana şehirlerinde polisin başörtülü kadınlara müdahale ettiği bildirilmişti. Özbekistan Müslümanları Dini idaresi sise sadece olayı araştırmakta olduklarını açıklamakla yetinmişti.

Dünya Bülteni

 

Devami

Afganistan lideri Abdullah Tacikistan’da

08.06.2015

Tacikistan’a giden Abdullah Abdullah, Tacik lider İmamali Rahmanov ile iki ülke ilişkilerini görüştü

Afganistan hükümet Başkanı Abdullah Abdullah, resmi ziyaret için gittiği Tacikistan’da ülke lideri İmamali Rahman’la görüştü.

Ozodi radyosu Rus servisinin haberine göre görüşmede iki ülke arasındaki işbirliğinin geniş bir yelpazede değerlendirildiği bildirildi.

Tacikistan Devlet Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada Afganistan ile her zaman dostluk ve işbirliği ilişkilerinin destekleneceği belirtilerek “İlişkilerin yüksek bir düzeyde olmasını ve her iki tarafın çıkarlarını karşılamasını istiyoruz. Bölge ülkeleri arasında ikili ilişkilerimiz özel bir öneme sahiptir” denildi.

Abdullah Abdullah ise geçen yıl sonbaharda yapılan Afganistan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ulusal birlik hükümetinin başkanı olarak Tacikistan’a ilk ziyaretini yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Taraflar iki ülke arasındaki işbirliğinin imzalanan 80’den fazla anlaşma ile kalıcı hale geldiğini belirtti.

Uluslararası gözlemciler Tacik-Afgan görüşmelerinin iki ülkede son zamanlarda kötüye giden siyasi ortamda gerçekleştiğinin altını çizdiler.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbekistan’da elekrtik ve gaz sorununa ek olarak su sıkıntısı da büyüyor

07.06.2015

Özbekistan’da doğal gaz ve elektrikten sonra içme suyu sıkıntısı da başladı

Özbekistan’da yaşanan ekonomik kriz, doğalgaz ve elektrikten kesintilerinden sonra içme suyunu da vurdu. Ülkede, içme suyu sıkıntısı çekiliyor.

Ozodlık radyosunun haberine göre, ülkenin çeşitli bölgelerinde insanlar içme suyu temin etmekte zorluk çekiyorlar. İçme suyu krizinin nedeni ise elektrik kesintisinden dolayı su ve kanalizasyon santrallerindeki devamlı meydana gelen arızalar.

Haberde Sirderya ili Yangiyer ilçesindeki mahallelerden birinde yaşayan 5 bin kişinin bir aydır içme suyu temin edemediği bildirildi. Mahalle sakinleri saatlerce nöbette bekledikten sonra hastane kuyusundan elde ettikleri suyu evlerine götürüyorlar.

İsmini açıklamadan radyoya konuşan hastane doktorlarından biri ilçe su ve kanalizasyon idaresi yetkililerinin mahalle sakinlerinden su parasını topladıkları halde bir aydır su teminini sağlayan pompayı tamir edemediklerini söyledi.

Haberde Jizzak ili Bahmal ilçesinde halka verilen içme suyu kalitesinin çok düşük olduğu, ancak yetkililerin bu konuda sessiz kaldıkları bildirildi.

Özbekistan’da kentsel ve kırsal bölgelerde içme suyu temini yıllardır çözülmemiş sorun olarak ortada duruyor. Köylerin çoğunluğunda ise halk içme suyunu eski usullerle, havuzlarda su toplayarak elde ediyorlar.

Ozodlik  radyosunun haberinde Kaşkadarya ili Guzar ilçesinde içme suyu sıkıntısı nedeniyle çeşitli hastalıkların çoğaldığı da bildirildi.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsız olan Orta Asya devletlerinin ana sorunlarının başında içme suyu sıkıntısı geliyor. Bölgenin doğal su kaynaklarının başlangıç noktasında olan Kırgızistan ve Tacikistan siyasi ve ekonomik rekabetten dolayı en kalabalık nüfus yaşayan Özbekistan’a giden su yollarında elektrik üretimini sağlayan barajlar yapılması planlanıyor. Bu da Aral gölünün yok olma tehlikesini yaşayan Özbekistan yönetimini zor durumda bırakıyor. Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov su sorunlarından dolayı bölgede savaş yaşanacağı uyarısında bulundu.

Dünya Bülteni

Devami

Pakistan’da ‘Babürname ders kitabı olsun’ önerisi

05.06.2015

Pakistanlı yazar Amir, Babür’ün Pakistan tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek Babürname kitabının okullarda okutulmasını önerdi

Pakistan’da Babür Şah tarafından kaleme alınan Babürname kitabının ders kitabı olarak okutulması gündeme geldi.

Pakistanlı tanınmış gazeteci Ayaz Amir “Babürname” eserinden yola çıkarak “Bizim Müslümanlığımız nereye dayanıyor?” adında bir yazı yayınladı.

Yazar makalesinde “Timurlar doğrudan bizim ecdadımız sayılır. Ancak ülkemizdeki siyasiler bu gerçeği ne kadar kabul ediyorlar. Onlar atalarımızın miraslarına ne kadar sahip çıkmaktadırlar” diye sordu.

Ayaz Amir BBC BBC’nin Özbek hizmetine verdiği demeçte ise şunları söyledi:

“Tabii ki, Babürler Pakistan’da çok meşhurdur. Ancak nedense biz Babürler yerine Moğollar demeyi tercih ediyoruz. Yani Hindistan’da Babür hanedanının kuruluşundan bu yana onlar bu ad ile tanındı. Babürlerin mimari, sanat ve kültür eserlerinin canlı örnekleri sadece Pakistan’da değil Hindistan’da çok meşhurdur. Delhi’ye seyahat eden herkes Babür’ün orada çok popüler olduğunu görür.”

Bu görüşlerinden yola çıkarak Ayaz Amir yazısında Babür’ün en önemli eseri olan “Babürname”yi Pakistan’daki okullarda eğitim programına dahil edilmesini teklif ediyor.

Amir’in yazısındaki ilgili kısım şöyle:

“Hindistan ve Pakistan tarihinde en büyük etki Babür ve oğullarına aittir. Babür çok derin bir kişiliğe sahip olduğu için onun eseri de çok ciddi şekilde öğrenilmesi lazım. Pakistan devlet olarak İslam dini temelinde ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bizim Babürname’yi öğrenmemiz yeni nesillerin ruhuna olumlu etki yapar diye düşünüyorum.”

Dünya Bülteni

Devami

Nazarbayev’in babası Sovyet korkusuyla fakir gibi yaşamış

05.06.2015

Nazarbayev, babasının değirmen sahibi bir zengin olduğunu ancak Sovyetlerin baskısı altında, onların takiplerinden korktuğpu için fakir gibi yaşadığını söyledi

Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, babasının zengin olduğu halde Sovyet takibinden korktuğu için fakir gibi görünmeyi ve öyle yaşamayı tercih ettiğini söyledi.

Nursultan Nazarbayev ülkesinde yapılan “Yabancı Yatırımcılar Konseyi” toplantısı sırasında babası ve dedesi hakkındaki anılarını paylaştı. Nazarbayev toplantıda babasının değirmen sahibi bir zengin olduğunu ancak Sovyetlerin baskısı altında, onların takiplerinden korkarak fakir olarak görünmeyi tercih ettiğini ifade etti.

1930’lu yıllarda Sovyetlerin uyguladığı politikalar sonucu Kazak nüfusun yaklaşık yüzde 50’si yani 4 milyona yakın kişi hayatını kaybetmişti. Stalin rejimi bunun yanında Kazakları göçebe hayatından vazgeçtirmek için 40 milyona yakın hayvanı da telef etmişti.

Yabancı Yatırımcılar Konseyi’nin Genel Kurul Toplantısı Kazakistan’da tarım sektörünün gelişmesini gündemine aldı. Konsey üyeleri Kazakistan tarım sektörünün öncelikleri ve sektör gelişiminin perspektifleri konularını tartıştı. Üyeler, ayrıca tarım sektörüne yatırım cazibesini ve tarımda yeni gelişmiş teknolojilerin tanıtımı ihtimali artırmak için önerilerde bulundu.

Dünya Bülteni

Devami

Rusya, 1916 Kırgız katliamını kabul etti

Rusya’nın Kırgızistan Büyükelçisi, 1916 olaylarının katliam olduğu yönündeki kararnameye destek verdi

Rusya’nın Kırgızistan Büyükelçisi Andrey Krutko, Kırgız lider Almazbek Atambaev’in 1916 yılında “Rus İmparatorluğu’nun Kırgız halkına katliam yaptığı ve öldürülen Kırgızların anısının yaşatılması” yönündeki kararnamesinin “doğru bir adım” olduğunu söyledi.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev “1916 yılındaki trajik olaylarının 100. yıldönümü hakkında” bir kararname imzalamıştı. Belgede 1916 yılında Kırgız halkının Rus Çar İmparatorluğuna karşı ayaklanmasının Kırgız tarihinde önemli rol oynadığı belirtilmişti.

Kırgız liderin kararnamesinde “soykırım” ifadesi kullanılmamıştı. Bununla beraber bazı Kırgız sivil aktivistler 1916 olaylarını Rus imparatorluğunun Kırgız halkını yok etme çabası olarak nitelendiriyor.

Rusya’nın Bişkek Büyükelçisi açıklamasında Atambaev’ın kararnamesinde “soykırım” ifadesinin bulunmamasını olumlu karşılarken Sovyet hükümetinin 1916’da yaşanan olayların hasarını telafi etmek için büyük çaba gösterdiğini vurguladı.

Dünya Bülteni

Devami

Çin, Uygurları stratejik tehdit sayıyor

Uygurlar, Çin’in yayınladığı Beyaz Kitap’ta terörist olarak nitelendirilmelerine tepki gösterdi

Çin Halk Cumhuriyeti Milli Güvenlik Konseyi’nin yayınladığı “Çin askeri strateji” belgesi olan  Beyaz Kitap’da Doğu Türkistan Uygur halkının stratejik tahdit listesine alarak  terörist olarak nitelendirilmesi Uygurlar tarafından tepki ile karşılandı.

Uygur HaberAjansı’nda yayınlanan yazıda, Uygurlar tarihin hiç bir döneminde terörizme bulaşmamış, terörist hareketlere yeltenmemiş ve prim de vermemiştir. bu kabul edilemez” denildi.

“BEYAZ KİTAP”TAKİ KARA NOKTALAR

Çin’in Milli Güvenlik Konseyi kabul ettiği Devlet Siyaset Belgesi niteliğindeki “Beyaz Kitap”ta, Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketi’ni Çin devleti için en büyük tehdit olarak açıklandı.

Çin  resmi Ajanslarına ve medyasına  göre; 26 Mayıs 2015’de yayınlanan Beyaz Kitabın “Çin’in Askeri Strateji Belgesi” başlığı altındaki kısmında Doğu Türkistan,Tibet ve Tayvan Bağımsızlık hareketlerinin aynı şekilde Çin’in güvenliğini tehdit eden hareketler olduğu belirtiliyor.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)’da yer alan haberde, Beyaz Kitap’ta Uygur veya Sözde Özerk bölge adları direkt olarak  geçmese de  Çin’in yıllardan beri Müslüman Uygur Türklerini içte ve dışta baskı, zulum ve bastırma hareketlerinde bahane ve gerekçe olarak kullandığı “Terör, Bölücülük ve Toplumun istikrar ve güvenliğini Bozan Unsurlar ” gibi terimler kullanılıyor. Ancak, Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketi”nin Çin için büyük tehdit olduğu de ayrıca vurgulanıyor.

Beyaz Kitap’ın Çin’in güncel durumu başlığı altındakı kısmında ise; Çin’in Asya – Pasifik bölgesinde Japonya ile olan adalar sorunu ve deniz ekonomik alanları ile kıta sahanlığı konuları üzerinde ayrıntılı olarak duruluyor. Bölge ülkeleri ile olan krizler ve Bağımsız Tayvan konuları gündeme getirilerek, bölücü hareketler ile terörün gün geçtikçe yayılarak sürdüğü  belirtiliyor. Tibet ve Doğu Türkistan bağımsızlık hareketlerindeki gelişmelere ayrıntılı şekilde yer verildiği görülüyor. Son yıllarda azınlık bölgelerindeki dini ve milli akımların  güçlenmesinin endişe verici  boyutlarda olduğu, bağlı bölgelerdeki düşük yoğunluklu krizler ile kısmı çatışmaların ve bölgesel  küçük savaşların sürmekte olduğuna dikkat çekiliyor.

Beyaz Kitabın “Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Stratejik Görevi” başlığı altındaki bölümde ise şu ifadeler yer alıyor, “ Ülke bütünlüğünü tehdit eden bölücülük ve terörün ülke sınırları dahiline ulaşmasının önüne geçilmesi için gerekli askeri, istihbari ve benzeri tedbirlerin güçlendirilmesi, ülkenin siyasi olarak güvenliği ve toplumun istikrarı gibi ülkemizin bağımsızlığını ilgilendiren konuların Çin Silahli Kuvvetlerinin temel stratejik görevi olduğu” hatırlatılıyor.

Çin Silahli Kuvvetlerinin Kuruluşu ve Gücü bölümünde ise “ İç güvenlik için var olan Jandarma Kuvvetlerinin terörizme karşı koymak ve mücadele etmek ve ülke ve toplum güvenliğinin sağlanmasında eğitim, silah ve lojistik kalitesinin yükseltilmesi gerekir.” sözlerine yer veriliyor.

Dünya Bülteni

Devami