Rusya ve Özbekistan İstanbul’a 20 suikastçi göndermiş

Özbek imama suikast için Rusya ve Ukrayna’dan 20 kişilik grup göndermiş

Geçen yıl İstanbul’da silahlı saldırıda öldürülen Özbek asıllı imam Abdullah Buhari suikastını gerçekleştirmek için Rusya ve Ukrayna’dan 20 kişilik bir grup gönderildiği ortaya çıktı.
Ozodlik Radyosu’nun İstanbul Emniyet Müdürü Terörle Mücadele bölümü yetkilisini ve Gazeteci Hilmi Koç’a dayandardığı haberine göre, suikastçilere yataklık yapan Eldar Aslan isimli şahıs cinayet hakkında polise önemli bilgiler verdi.Aslan, Abdullah Buhari’ye suikast için gelen grubu yöneten Sabir Şukurov ile Antalya’da tanıştı ve ona tercümanlık yaptı. Araçılık yapan kişi ise Sultan adında birisi.İstanbul terörle mücadelede bölümü yetkilisi, telefon kayıtlarındaki bilgilere dayanarak Sabir Şukurov’un Viber kanalı ile “Misha” adlı bir kişi tarafından yönetildiğini belirlediklerini söyledi.

Bu kişinin emri ile Sabir Şukurov ve Eldar Aslan İstanbul’a gelerek Zeytınburnu’da Buhari’nin ders verdiği medrese çevresinde istihbarat çalışmaları yaptı. Aynı kişiler, Özbek muhalif Muhammed Salih’in de evinin etrafında keşifler yaptı.

İstanbul terörle mücadelede bölümü yetkilisi, suikast izlerinin Rusya ve Özbekistan’a uzandığını da sözlerine ekledi.

Dünya Bülteni

Devami

Nazarbayev Tekrar Aday!

Nur Otan Partisi, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in cumhurbaşkanlığı seçiminde adayları olacağını duyurdu ve Nazarbayev resmen 26 Nisan’da yapılacak seçimlerde bu şekilde aday oldu. Tekraren seçilirse seçimle gelen ve halen görevde olan en uzun süre cumhurbaşkanlığı yapan dünyadaki iki liderden biri olacak. 11 Mart 2014 tarihinde Astana’da düzenlenen Nur Otan Partisi 6. Olağan Kurultayı sırasında 26 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için Nazarbayev’in adaylığı delegelerin oyuna sunuldu ve tüm delegeler  tarafından Nazarbayev’in adaylığı kabul edildi. Kazakistan cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak adayların son 15 yılda Kazakistan’da yaşıyor olması, Kazakçayı iyi bilmesi ve yolsuzluk ve rüşvet suçundan sabıkasının bulunmaması gerekiyor.

Bu bağlamda Nazarbayev önceki gün de dil sınavına katıldı. Kazakistan Yüksek Seçim Komisyonu, Nazarbayev’in zorunlu olan dil sınavına katıldığı ve başarılı olduğunu bildirdi. Yazılı, sözlü ve metin okuma  şeklinde yapılan sınavda Nazarbayev’in  Kazak diline hakim olduğu açıklandı.

1991’den beri görevde olan Nazarbayev tekraren seçilirse seçimlerle cumhurbaşkanlığı görevine devam eden Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile birlikte halen görevde olan en uzun süre cumhurbaşkanlığı yapmış olan liderlerden biri olarak görevine devam edecek.

Turkkazak

Devami

Türkmenistan’ın ‘iç güvenlik yasası’ çıktı

Türkmenistan meclisinde yeni gösteri ve miting kanunu kabul edildi. Yeni kabul edilen yasa Temmuz 2015’te yürürlüğe girecek

Türkmenistan’da kitlesel toplantılar, mitingler, gösteriler ve diğer etkinliklerin organizasyonu ve yürütülmesini düzenleyen yasa kabul edildi .

İlgili yasa Türkmenistan vatandaşlarının anayasada belirlenen haklarının barışçıl yoldan kullanılması ve kamu güvenliğinin sağlanmasını öngörüyor.

Mitingler ve gösterileri Türkmenistan’da daimi ikamet eden ve reşit olan bir veya daha fazla vatandaşın yanı sıra siyasi partiler ve diğer kamu kuruluşları organize edebilecekler.

Yeni yasayla birlikte gösteri yapmak isteyen gruplar dilekçe ile başvurabilecekler. Dilekçeler en erken 15 ve en geç 10 gün içinde yerel yönetim yetkililerine yazılı olarak verilecek. Tek kişilik eylemlerde dilekçe şartı olmayacak.

Yasaya göre, eylemlere katılanlar yüzlerini maskeler ile gizleyemeyecekler ya da kimliklerini engelleyen diğer öğeleri kullanamayacaklar, yanlarında silah ya da silah olarak kullanılabilir nesneleri bulunduramayacaklar.

Toplumsal eylemler yerel saatle sabah saat 07:00 başlayacak ve saat 22.00 bitirilecek. Yasa 1 Temmuz 2015 yürürlüğe girecek.

Dünya Bülteni

 

Devami

Öldürülen Tacik muhalif liderin yerine seçiidi

Tacik muhalif lider Kuvatov’un yerine, onunla birlikte Grup 24 hareketini kuran Şerefeddin Gadoev getirildi. Kuvatov’un katil zanlılarından biri ise tutuklandı

İstanbul Fatih’te silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Tacikistanlı muhalif lider Umarali Kuvatov’un yerine “Grup 24” liderliğine Şerefeddin Gadoev getirildi. Sabir Valiev ise hareket başkanın yardımcısı oldu.

“Ozodi” radyosuna konuşan yeni başkan Gadoev, Kuvvatov’un ölümünden sonra ilk toplantılarını yaptıklarını belirterek, “Grup 24” hareketinin Tacikistan’da halkın uyanışı ve sosyal ve siyasal adaletin tesisi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

ŞEREFEDDİN GADOEV KİMDİR? 

Gadoev, 19 Mayıs 1985 tarihinde Hatlon ilinin Farhor ilçesinde doğdu. 2009 yılında Tacikistan Milli Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldu. 2014 yılında İspanya’da siyasi yönetim dersleri aldı.

Tacikistan’da “Gold Tur Trans” şirketinin yöneticiliğini yapan Gadoev, 2012 yılında Umarali Kuvatova ile birlikte Tacikistan’ı terk etti. İkili Tacikistan Cumhurbaşkanı İmomali Rahmanov’u kendilerinin iş yerlerine yasa dışı el koyduklarını gerekçe göstererek birlikte “24 Grubu”nu kurdu.

Tacik muhalif hareketin son toplantısını nerede ve ne zaman yaptığı ise açıklanmadı.

BİR KİŞİ TUTUKLANDI

Kuvatov’un, 5 Mart’ta akşam saatlerinde ailesiyle yürüdüğü sırada silahla başından vurularak öldürülmesine ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Tacikistan uyruklu 3 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

İşlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen 3 şüpheliden Süleyman G, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Diğer şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Umarali Kuvatov, 5 Mart’ta akşam yemeği için evlerine konuk olan aile dostu Tacikistanlı Süleyman G’nin getirdiği pilavdan yedikten sonra eşi ve 2 çocuğuyla yürüyüşe çıkmış, Molla Gürani Mahallesi Simsar Sokak’a geldiklerinde tabancayla başından vurularak öldürülmüştü.

Yapılan incelemelerde Kuvatov ailesinin yediği pilavın da zehirli olduğu belirlenmişti. Olaya ilişkin Süleyman G’nin de aralarında yer aldığı 3 kişi gözaltına alınmıştı.

Dünya Bülteni

Devami

İran ve Türkmenistan arasında 17 anlaşma imzalandı

İran lideri Ruhani’nin Türkmenistan ziyaretinde çeşitli alanlarda 17 anlaşma imzalandı

İran ilr Türkmenistan arasıunda ilişkiler gelişiyor.Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Türkmenistan’a yaptığı ziyarette iki ülke arasında toplam 17 anlaşma imzalandı.

Hasan Ruhani, Türkmen mevkidaşı Gurbanguli Berdimuhammedov ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada ülkesinin Türkmenistan’dan daha fazla gaz satın almayı istediğini ifade etti. İki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliği öngören 17 anlaşma imzalandığı bildirildi.

Liderlerin açıklamalarında İran’ın almakta olduğu gaz miktarı beyan edilmedi. Konu uzmanlarına göre İran Türkmenistan’dan her sene 16 milyar metreküp gaz satın alıyor. İki ülke arasındaki doğalgaz boru hattının yıllık kapasitesinin 8-10 milyar metreküp olduğu belirtiliyor.

Ruhani iki ülke arasındaki ticaret hacmi önümüzdeki 10 yıl içinde 60 milyar dolara ulaşacağını tahmin ettiklerini bildirdi.

Türkmen lider Berdimuhammedov ise açıklamasında Kazakistan-Türkmenistan-İran demir yolu hattının Tahran ile ticari ilişkilerin geliştirilmesini kolaylaştıracağını söyledi.

Dünya Bülteni

Devami

Kayıp Özbek aktivist akıl hastanesine yatırılmış

Özbekistan’da geçen hafta kaybolan Özbek aktivistin polisler tarafından akıl hastanesine yatırıldığı bildirildi

Özbekistan’da polis tarafından kaçırıldığı öne sürülen aktivist Alikul Sarimsoqov’un ruh ve sinir hastalıkları hastanesine zorla yerleştirildiği ortaya çıktı.

Merkezi Taşkent’te olan “İnsan Hakları Aktivistleri Birliği” üyesi Shukhrat Rüstemov meslektaşının durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Rüstemov, Sarimsoqov’un Djizzak şehrindeki bir akıl hastanesinde olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Djizzak ilinde çiftçilerin haklarını savunan Alikul Sarimsoqov sekiz gün önce Taşkent’te ortadan kaybolmuştu.

Sarimsokov, geçen yıl Mayıs ayında yerel yönetimler temsilcilerinin yasa dışı işleri hakkındaki şikayetleri cevapsız bırakmakta olan Başbakan Şevket Mirziyoev’in yargılanması için suç duyurusunda bulunmuştu.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek alimi son yolculuğuna onbinler uğurladı

Özbekistan’da vefat eden alim Muhammed Sadık Muhammed Yusuf’un cenaze namazına onbinlerce kişi katıldı

Özbekistan’da önceki gün vefat eden Orta Asya’nın tanınmış alimlerinden Şeyh Muhammed Sadık Muhammed Yusuf’un Taşkent’teki cenaze namazına onbinlerce kişi katıldı.

Cenaze namazı dün Taşkent’in merkezindeki Şeyh Zeyneddin camiinde öğle namazından sonra kılındı. Ozodlik radyosu muhabirleri cami ve çevresindeki sokakların sabah namazından dolduğunu haber verdi.

Müftünün cenaze namazını oğlu İsmail Muhammed Yusuf kıldırdı. Namaza katılanlar Taşkent’te bu kalabalığı en son ülkenin bağımsızlık kutlamalarında gördüklerini ifade etti.

Bağımsız gözlemcilere göre ise Müftü Muhammed Yusuf’un cenaze törenine bu kadar çok sayıda Müslümanın katılması Özbekistan’da İslam dininin yayılmasını engellemeye çalışan Kerimov rejiminin başarısızlığının da bir göstergesi.

Cenaze merasimine komşu ülkeler, Rusya ve diğer ülkelerden çok sayıda İslami cemaat ve kuruluşların yöneticilerinin de katıldığı bildirildi. Katılımcılar arasında Çeçenistan’ın Rus yanlısı yönetiminin lideri Ramzan Kadirov da vardı.

Dünya Bülteni

Devami

İslam Kerimov’u Eleştiren Aktivist Bir Haftadır Kayıp

Özbekistan’da yaklaşan seçimler öncesi İslam Kerimov yönetimi muhaliflere ve insan hakları kuruluşlarına yönelik baskılarını arttırdı. Son olarak insan hakları aktivistlerinden Alikul Sarimsokov’dan 3 Mart’tan bu yana kayıp olduğu bildirildi.

Sarimsokov’un arkadaşları bir haftadır telefonunun kapalı olduğunu ve hiçbir şekilde ona ulaşamadıklarını ifade ediyor. Ülkenin başkenti Taşkent ve Jizzak ili polis merkezine başvuran Sarimsokov’un akrabaları da kendilerini tatmin edecek cevap alamadı.

Alikul Sarimsokov Özbekistan İnsan Hakları Savunucuları Birliği üyesidir. Bu sivil kurum örgütü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İslam Kerimov’un aday olmaması gerektiğini ve adaylığının anayasaya aykırı olduğunu savunuyor. Birlik Kerimov’a resmi çağrıda bulunarak 29 Mart’ta yapılması planlanan seçimlere katılmamasını istemişti.

Alikul Sarimsokov’un son zamanlarda Taşkent’te cumhurbaşkanlığı sarayı önünde az sayıda katılımcıyla gerçekleşen protestolara katıldığı da gelen bilgiler arasında.

77 yaşındaki İslam Kerimov, Özbekistan’ı 1980 yılından bu yana yönetiyor. Uluslar arası insan hakları kuruluşlarının raporlarına göre Kerimov yönetimi en çok hak ihlali yapan rejimlerin başında geliyor.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da İslami Diriliş Partisi meclise giremedi

Tacikistan’daki İslami Diriliş Partisi 1 Mart’ta yapılan genel seçimlerde düşük bir oy alarak meclise giremedi. Bu parti tarihinde bir ilk olarak ifade ediliyor

Tacikistan’da 1 Martta gerçekleşen genel seçimlerde mecliste grubu olduğu halde yüzde 1,5 oy alan Tacikistan İslami Diriliş Partisi (TİDP) başarısız oldu. Bunun nedeni olarak ülkenin otoriter rejimi, uluslararası siyasetteki karmaşıklık ve parti yönetimindeki zaafiyet gösteriliyor.

Tacikistan’ın 1991 yılında bağımsızlığını kazanmasından bu yana TİDP ilk kez temsilcilerini Meclise sokamadı. Yerli ve yabancı uzmanlara göre diktatörlükle yönetilen ülkede zaten İslami partinin seçimde büyük başarı göstermesi imkânsız. Uzmanlara göre son zamanlarda eski Sovyetler hududunda yaşanan olayların, özellikle de Ukrayna krizi, batı ve Rusya ekonomik çatışmasının Orta Asya ülkelerini derinden etkilediği konusunda hemfikir durumdalar.

Duşanbeli siyaset uzmanı Raşid Gani’ye göre eski Sovyetler hududundaki krizlere bir de Irak ve Suriye savaşlarına medyada büyük ölçüde yer verilmesi Tacik toplumunda İslami parti hakkında kuşkular uyanmasına neden oldu.
TİDP yöneticilerine göre ise Rahmonov hükümetinin baskısı ve bunun sonucunda parti itibarının halk nezdinde sarsılması da seçim sonuçlarını ciddi etkilemiştir. Onlara göre, hükümetin İslami partiyi sarsmaya yönelik baskılar seçimlerde onun yenilgisine yol açtı.

Seçim öncesi ve sonrası partinin bazı üyeleri tutuklandı ve en az 3 bürosu kapatıldı. TİDP lideri Muhiddin Kabiri, zorluklara rağmen, parti faaliyetlerini canlandırmak istiyor. Kabiri partisinin Tacik toplumuna yararlı olduğunu belirterek Rahmonov hükümetini partisi konusunda acele ve yanlış kararlar almaması konusunda uyardı. Kabiri ayrıca partisinin El-Kaide ve İŞİD gibi gruplara karşı mücadelede yardımcı olacağını de sözlerine ekledi.

Dünya Bülteni

Devami

“Umarali Kuvvatov’un katili Rahmanov rejimidir!”

 

20150310_132255                       20150309_144050

 

10 Mart 2015

Bugün Mazlumder İstanbul Şubesi’nde bir araya gelen Türkistan-Der, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Doğu Türkistan Maarif Derneği ve Mazlumder temsilcileri ile Tacikistan “Grup 24” üyeleri, dün toprağa verilen Umarali Kuvvatov’un öldürülmesi konusunda ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısına merhum Umarali Kuvvatov’un hanımı Kumrunisa Hkafizova ve çocukları da katıldı. Cinayetin işlendiği 5 Mart gecesi Umarali Kuvvatov ve ailesiyle birlikte zehirlenen arkadaşları Hüseyin Aşurov ve Suhrab Turayev de sorulara cevap verdi.

                SARIYAŞAR :  “Türkiye, sığınmacıların diktatörlerin ajanları tarafından öldürüldüğü ülke oldu!”
Basın toplantısında ilk olarak MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar konuştu. Sarıyaşar “Son yıllarda Türkiye toprakları zulüm gören pek çok coğrafyanın insanına sığınma mekanı oldu. Birçok sığınmacı, bölgelerindeki çatışmalardan ve diktatörlerin zulümlerinden kaçarak Türkiye’ye geliyor ve burayı bir eman yeri biliyor.” diyerek başladığı konuşmasında; Türkiye Devletinin, diktatörlerinin zulmünden kaçarak Orta Asya ülkelerinden buraya gelen sığınmacıların ülkelerinin ajanları tarafından öldürülmelerine engel olamadığını belirtti. Özellikle İstanbul sokaklarının onca kameraya ve güvenlik önlemlerine rağmen, katillerin ellerini kollarını sallayarak gezdiği mekanlar olduğunu vurgulayan Cüneyt Sarıyaşar, “Bu toprakları emin belde bilip, bize sığınan insanlara sahip çıkamıyoruz. Kuvatov’un katledilmesiyle de bir üzücü hadise ile karşı karşıyayız. Umarali Kuvatov, suikastlar zincirinin son halkası. Eğer yöneticiler gerekli önlemleri almazsa, bu zincir ne kadar uzayacak bilmiyoruz.” dedi.
                KAVUNCU : “Sadece katillere değil, arkasındaki rejimlere de yaptırım uygulanmalı”
Daha sonra ortak basın açıklaması metnini Türkistan-Der Başkanı Burhan Kavuncu okudu. Açıklamada başta Rusya olmak üzere Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelerde siyasi ve ekonomik istikrar sağlanamadığı gibi insan haklarına aykırı uygulamaların yöneticiler tarafından pervasızca sürdürüldüğü, insanlar faili meçhul saldırılarla katledildiği, en ufak muhalif hareket, düşünce ve örgütlenmelerin bastırıldığı, hukuksuz gözaltı ve işkencelerin devam ettiği vurgulandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin, kendisine sığınan, tarihi, kültürel ortak değerleri bir olan insanlara daha insani bir uygulama ile kucak açması gerektiğinin belirtildiği açıklamada “Türkiye, Tacikistanlı ve Özbekistanlı kardeşlerimizin, hatta diğer Türkistan ülkelerinden gelen, hicret edenlerin sığınma taleplerine müspet yaklaşmalı, onlarla değil, muhalif avcılığına çıkmış dikta rejimleri ajanlarına karşı mücadele vermelidir. Egemen bir ülkenin hukukunu hiçe sayarak bu topraklarda cinayet işleten diktatör rejimlerine gerekli cevap verilmelidir. Kavuncu açıklamanın sonunda Umarali Kuvvatov olayının takipçisi olacaklarını ifade etti.
                 EKİCİ : “Artık sığınma talepleri reddedilmesin”
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Sekreteri Av. Aybüke Ekici ise Kuvarov’un hayati tehlikesine rağmen gerekli korumanın sağlanmadığını belirterek “Bizim daha önce benzer durumlarla ilgili pek çok başvurumuz reddedildi. Bu sığınmacıların ülkelerinde herhangi bir sıkıntı olmadığı, baskı ve zulüm altında kalmadıkları, bu sebeple de sığınma taleplerinin kabul edilmeyeceği şeklinde pek çok ret kararı ile karşılaştık. Kuvarov’a yapılan suikast bundan sonra örnek bir olay teşkil edecek.” dedi.
Olayın olduğu akşam Umarali Kuvvatov’la birlikte İstanbul Aksaray’daki evde bulunan “Grup 24” üyeleri Hüseyin Aşurov ve Suhrab Turayev  orada yaşananları ve silahlı saldırıyı ayrıntılarıyla anlattılar. Turayev, 6 aydır tanıdıkları ve güvendikleri Tacik Süleyman Kayumov’un kendilerini eve yemeğe davet ettiğini, Kuvvatov ile birlikte eşi ve 2 çocuğunun da oraya gittiğini, Kuvvatov’un eşi Kumrunisa Khafizova’nın yemekleri yaptığını söyledi. Turayev konuşmasına şöyle devam etti: “Kuvatov’un eşi yemek yaparken  Süleyman Kayumov da sık sık mutfağa girip çıkıyordu. Birkaç kez de malzeme almak için dışarı çıktı. Ancak biz, yemekleri yerken kendisinin yemeklere zehir koyduğunu fark ettik. Umarali Kuvatov ‘Buradan çıkalım yoksa öleceğiz’ dedi. Dışarı çıkıp hastaneye gitmek istedik. Ama ben bayılmışım. Kendime geldiğimde Hüseyin Ashurov arkadaşım yanımdaydı ve Kuvatov’un vurulduğunu söyledi” dedi.

Kuvvatov’un arkadaşlarından Hüseyin Ashurov, suikastın olduğu akşam zehirlendiklerini anladıktan sonra taksi tutup getirmek üzere evden ilk olarak kendisinin çıktığını, Süleyman Kayumov’un da kendisiyle birlikte taksi tutmak için ana caddeye kadar geldiğini, taksiyi alıp geri döndüklerinde ise Umarali Kuvatov’un vurulduğunu gördüklerini söyledi. Hüseyin Ashurov sözlerine şöyle devam etti: “Kuvvatov sürekli tehdit ediliyordu ve biz polisten güvenlik, koruma talep etmiştik ancak bu talebimiz karşılanmadı.”

Şehidin hanımı Kumrunisa Khafizova da şehid Umarali Kuvvatov’un hayatı ve mücadelesi hakkında bilgi verdi. Khafizova, eşinin sürekli tehdit edildiğini söyleyerek “Sadece eşimi değil 14 yaşındaki kızımızı da yakalayıp öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Eşim hiçbir şeyden korkmadan davasını savunmaya devam ediyordu ama çocuklara bir şey olmasından endişe ediyordu. O akşam Süleyman Kayumov bizi zehirledikten sonra dışarı çıktık ama zehrin etkisiyle kendimizde değildik. Eşimin o sırada vurulduğunu çocuğumun bağırarak ağlamasından anladım. Bir baktım ki eşim başından vurulmuş bir şekilde yatıyor, ambulans gelene kadar da öldü. Benim eşim İslam için ve Tacik Halkı için mücadele ediyordu. Eşim, Türkiye’ye güveniyordu, bizi himayesine almasını istiyordu. Ben 5 senedir Tacikistan’daki ailemle telefonla bile görüşemiyorum. Şuanda ben Türkiye Cumhuriyeti’nden razıyım, çünkü benim ve çocuklarımın burada kalmasına izin verdi.” dedi.

“Grup 24″ün âli maksadının Tacikistan halkının azadlığı ve İslam davasına hizmet olduğu ifade edildi. Tacikistan’daki diğer muhalif  gruplar ve baskı altındaki bütün etnik topluluklarla işbirliği içinde olduklarını anlatan “Grup 24” üyeleri, mücadeleye Umarali Kuvvatov’un bıraktığı yerden devam edceklerini, İslam davasından asla vazgeçmeyeceklerini, zalim diktatörlerin sonunun yaklaştığını ifade ettiler.

TÜRKİSTAN-DER BASIN BÜROSU

 

5 Mart 2015 günü Tacikistanlı muhalif  “Grup 24”ün lideri Umarali Kuvvatov’un İstanbul’da öldürülmesi hakkında basın açıklaması metni :

Bir süredir Türkiye’de bulunan Tacikistanlı siyasi muhalif  “Grup 24” ün lideri Umarali Kuvvatov, geçtiğimiz Perşembe günü (5 Mart 2015) uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. Bu cinayet, son yıllarda Türkiye’de işlenen “sürgün muhalif cinayetleri” serisinin son halkası olmuştur. Bundan önce de Özbek ve Çeçen asıllı rejim muhaliflerine karşı suikastler icra edilmişti. Ülkemiz, sürgündeki muhalif siyasetçi cinayetlerinin rahatça işlenebildiği bir alan haline gelmiş durumdadır. Burada birkaç hususun altını çizmemiz gerekiyor:

  1. Öldürülen kişilerin tamamı eski SSCB ülkelerinin vatandaşlarıdır. Söz konusu ülkelerde, başta Rusya olmak üzere Özbekistan, Tacikistan ve benzerlerinde siyasi ve ekonomik istikrar sağlanamadığı gibi insan haklarına aykırı uygulamalar yöneticileri tarafından pervasızca sürdürülmektedir. Bu ülkelerdeki gayrıinsani diktatörlük rejimi uygulamaları, Sovyetler’in dağıldığı 1991 yılından beri giderek şiddetini artırmaktadır. İnsanlar faili meçhul saldırılarla katledilmekte, en ufak muhalif hareketler, düşünce ve örgütlenmeler bastırılmakta, hukuksuz gözaltı ve işkence iddialarının ardı arkası kesilmemektedir. Özellikle burada söz konusu ettiğimiz Özbekistan ve Tacikistan gibi eski Sovyet artığı diktatörlerin 30 yıla yaklaşan yönetimleri altında, büyük bir ekonomik çöküntü ve yolsuzluk iddialarına  paralel olarak işkence, göz altında kayıp, faili meçhul cinayetler, onbinlerce insanın hukuksuz olarak cezaevlerine doldurulması benzeri uygulamalar, yurt dışında da ülkelerini terk etmiş muhaliflere  yönelik suikastlerle birlikte devam etmektedir.
  2. Tacikistan ve Özbekistan’dan bizimle aynı inanç ve kültür özelliklerine sahip insanlar, son derece masum ve haklı nedenlerle ülkelerinden ayrılarak, kendilerine yakın buldukları Türkiye gibi ülkelere göç etmek durumunda kalmışlardır. Bu insanlar uluslararası hukuk ve Türkiye yasalarından kaynaklanan haklarını kullanarak, Türkiye’den iltica/ uluslararası koruma talep etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti kendisine sığınan, bizim Türkistanlı dediğimiz ve tarihi, kültürel ortak değerlerimiz bulunan bu insanlara daha insani bir uygulama ile kucak açmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri, “Özbekistan’da veya Tacikistan’da önemli bir problem yok”  düşüncesiyle, bu Türkistanlı kardeşlerimizin uluslararası koruma altına alınma taleplerine olumsuz yaklaşmaktadır. Bunun  son örneği, dün toprağa verdiğimiz Tacikistanlı siyasi muhalif Umarali Kuvvatov’un üç  arkadaşıyla birlikte Aralık 2014’te  yakalanarak 3 Şubat 2015 tarihine kadar gözaltında tutulmasıdır. Bu süre içinde ülkemizdeki Tacikistan resmi temsilcileri,  Kuvvatov ve arkadaşlarının iadesi için girişimde bulunmuşlar ama kişilerin Uluslararası Korunma talepleri henüz sonuçlanmadığı için iade işlemi yapılmamıştır.
  3. Türkiye, Tacikistanlı ve Özbekistanlı kardeşlerimizin, hatta diğer Türkistan ülkelerinden gelen, hicret edenlerin sığınma taleplerine müsbet yaklaşmalı, onlarla değil, muhalif avcılığına çıkmış dikta rejimleri ajanlarına karşı  mücadele vermelidir. Egemen bir ülkenin hukukunu hiçe sayarak bu topraklarda cinayet işleten diktatör rejimlerine gerekli cevap verilmelidir. Şu ana kadar bu cevabın verildiğini henüz işitmedik. Türkiye’nin hukukunu hiçe sayarak rejim muhaliflerini öldürten Rusya, Özbekistan ve Tacikistan’a karşı daha ciddi önlemler alınmalıdır.
  4. Dini inançları sebebiyle mevcut rejimlerin zulmüne uğrayan, Doğu ve Batı Türkistan’ın bütün bölgelerinde ve Kafkasya ülkelerinde özgürlük talebiyle canlarını kurtarmaya çalışan muhacir, mülteci kardeşlerimize “terörist, extremist, fundamantalist” yaftaları yapıştırılmak istenmektedir. Dünya’nın emperyalist devletleri ve işbirlikçi diktatörler, muhaliflerini bu yaftalarla karalamaya çalışıyorlar. Kimseyi, somut bir delil olmaksızın yaftalamadan, mevcut rejimlerin hukuksuzluklarını göz önünde bulundurarak, bütün göçmen, muhacir veya mültecilere insani hakları tam olarak verilmeli,  evrensel hukuk ilkeleri uygulanmalıdır. Ülkemize sığınan bu insanlara yabancı değil misafir muamelesi yapılmalı, onların sağlık, eğitim, barınma ve çalışma ihtiyaçlarında kolaylık sağlanmalıdır.

Son olarak silahlı saldırıda şehit olan Umarali Kuvvatov olayının takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz. Katillerin bulunup cezalandırılması kadar, onların arkasındaki diktatörlere uygulanacak yaptırımların, onlardan hesap sorulmasının ve bu cinayetlerin artık bitmesi için gerekli önlemlerin alınmasının da takipçisi olduğumuzu ilan ediyoruz.

10 Mart 2015

 

DOĞU TÜRKİSTAN MAARİF DERNEĞİ                          MAZLUMDER     

                                                             

 

 

ULUSLARARASI  MÜLTECİ HAKLARI DERNEĞİ              TÜRKİSTAN-DER                                                              

 

        20150309_143725

 

20150310_132228                 

 

IMG-20150309-WA0000                   

 

                                                                                 

Devami