Türkmenistan’da geniş kapsamlı alkol yasağı uygulamaya başladı

Türkmenistan’da Ocak 2019 itibariyle spor tesislerinde ve toplu taşıma araçlarında alkol yasaklandı

Türkmenistan‘da alkol satışlarını keskin bir şekilde sınırlayacak yeni bir kanun yürürlüğe girdi.

1 Ocak itibariyle, trenlerde, uçaklarda, feribotlarda ve ayrıca spor tesislerinde alkol yasaklandı. Yaklaşık 5,6 milyon insanın yaşadığı ülkede aynı zamanda ulusal bayramlarda alkol satışı da yasaklanacak

Alkollü içkiler 2021’den itibaren bar ve restoranlar dışındaki her yerde cumartesi ve pazar günleri yasaklanacak.

Ülke lideri Gurbanguli Berdimuhammedov sık sık Türkmen vatandaşlarını spor yapmaya teşvik ediyor.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Devami

Nazarbayev Dışişleri Bakanını görevden aldı

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Dışişleri, Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayisi ile Sanayi ve Altyapıyı Geliştirme bakanlıklarına yeni atamalar yaptı.

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayımlanan kararnameye göre, görevinden alınan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov’un yerine mevcut Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayisi Bakanı Beybut Atamkulov getirildi.

Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayisi Bakanlığına Başbakan Yardımcısı Askar Jumagaliyev, Yatırımlar ve Kalkınma Bakanı Jenis Kasımbek ise Sanayi ve Altyapıyı Geliştirme Bakanlığına atandı.

Dünya Bültenı

Devami

Çin’in Uygurlara karşı enformasyon savaşı

Çin, Batı dünyası tarafından kendisine uygulanan ve şikayet ettiği enformasyon savaşının enstrümanlarını Doğu Türkistan’a karşı uyguluyor.

Rusya’nın, ABD’nin 2016 başkanlık seçimlerine şaibe karıştırdığı iddiasından, Çin’in Avustralya’daki ve ABD’deki etki operasyonlarına kadar, ‘politik ve stratejik hedeflerin peşindeki enformasyon manipülasyonunun’ günümüz uluslararası güvenliğin temel dinamiği haline geldiği açık.

Uluslararası siyasi arenada “Bilgi savaşı” (IW) etiketi altında geniş operasyonlar dizayn ediliyor. Algılar üzerinde etki sahibi olmak ve hedeflenen kitlenin karar verme sürecini ele geçirmek gibi.

Çin, ülkenin bilgi alanındaki savaşında Tayvan gibi uzun zamandır devam eden uluslararası ihtilafın yanı sıra Güney Çin Denizi ve Hindistan ile olan toprak anlaşmazlıkları konusunda da üç yoldan saldırıya uğruyor. Bu saldırılar; Kamuoyu, psikolojik ve yasal savaş.

Ancak aynı Çin, kendisine karşı oynanan bilgi savaşına karşı koymak için aynı şekilde kendisine uygulanan stratejinin unsurlarını kullanarak Sincan Uygur Özerk Bölgesiolarak adlandırdığı Doğu Türkistan‘daki Uygur Müslümanları ile uğraşıyor.

Çin, Sincan’daki baskısını arttırmasına gerekçe olarak, Sincan ve Uygur terörizmi iddiasıyla yabancı ülkelere yönelik bilgi savaşı statejisini de yoğunlaştırdı.

Örneğin, 9/11 ( ABD’de  İkiz Kuleler’e gerçekleştirilen 11 Eylül saldırısı) saldırısından bu yana geçen yıllarda Şangay İşbirliği Örgütü’nün (SCO) merkezi bir gündemi olarak “terörle mücadeleyi” içine aldı, örgütlenme büyük ölçüde düzenli ortak terörle mücadele tatbikatlarına ve yargı işbirliğine odaklandı. Şüpheli “teröristlerin” iadesi ve bilgi paylaşımı da bunun en önemli ayağı oldu. Tabi burda Çin’in terörist diye adlandırdıklarının kimler olduğu ise tartışma konusu.

Çin’in medya savaşı aktörleri

Pekin, China Daily, Xinhua ve Global Times of Business gibi devlet medyasında istikrarlı bir şekilde Batı medyasının Sincan (Xinjiang)’daki baskı haberlerine karşı refleks geliştirdi. Batı ile medyada kamuoyu savaşına giren Çin, örneğin Mart 2014 Kunming terörist saldırısından sonra, China Daily, Batı’nın terörle ilgili “çifte standart” ını reddeden bir makale yayınladı .

Çin’in kitlesel “yeniden eğitim kampları” hakkındaki bilgiler uluslararası kamuoyuna ulaştığında, Sincan’daki durumla ilgili “dezenformasyon” olarak gördüğü haberlerle mücadele etmek için medya platformlarında bir dizi farklı anlatı yaymaya başladı.

Global Times 26 Temmuz 2018 tarihinde “ Gözetim, Bastırma ve Kitlesel Gözaltı” adıyla bir makale yayınladı. Çin hükümetinin uyguladığı politikanın aslında Sincan’ın güvenlik durumunu “geri döndürdüğü” ve “Sincan’ın Çin’in Suriye veya Libya’sı” olmasını engellediğini bu yüzden de haklı olduğunu yazdı. Ayrıca, “bölgedeki barışı ve istikrarı korumanın hem hükümetin hem de halkın çıkarlarına olduğu belirtildi.

China Daily ise 14 Ağustos tarihli bir makalede Çin’in Sincan’da uyguladığı politikanın ve güvenlik önlemlerinin yabancı medya tarafından yanlış yorumlandığını veya hatta abartıldığını vurguladı. Makaleya göre bu abartı; cehalet ve bölgeyi Çin’den ayırma ve bağımsız bir ülkeye çevirme üzerine eğilmiş Uygur diasporasında yer alanların yaydığı yanlış öykülerin sonucuydu.

İdeolojik totalitarizm ve Mao dönemi

Yaşananlar Çin siyasi kültüründe derin kökleri olan ideolojik totalitarizm dönemlerini hatırlatıyor. 1950’lerde Mao Zedong altında kurulan yargısız “düşünce reformu” kurumlarına geri dönüş.

Çin’in bilgi savaşı stratejisinin unsurlarını Sincan’da uygulaması, Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin “sosyal istikrar” a engel olarak gördüğü Uygurca’nın dini ve kültürel tezahürlerini hedefleyerek önleyici bir işleve hizmet etti.

Şanghay İşbirliği Örgütü Nedir ?

Şanghay İşbirliği Örgütü veya bilinen adlarıyla Şanghay Beşlisi ve Şanghay Paktı, Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996 yılında oluşturdukları uluslararası bir örgüt. 2001 yılında Özbekistan’ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı. İran, Hindistan, Pakistan ve Türkiye için üyelik hala tartışma aşamasında.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Devami

Şehid Kerem Qari için Medine’de Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı

Doğu Türkistanlı alim Abdulkerim Abdulveli Kerem Qari’nin şehadet haberi, bütün İslam dünyasında üzüntüyle karşılandı. Medine’de bulunan Türkiyeli ve Türkistanlı müslümanlar, bugün Öğle namazından sonra Ravza-i Mutahhara (Peygamber efendimizin kabri) yanında gıyabi cenaze namazı kıldılar.

Cenaze namazına katılanlar Abdulkerim Abdulveli’nin şehadetrinin kabulü için dua ettiler. Ayrıca Doğu Türkistan halkının zulümden kurtularak bir an önce feraha ermesi ve İslam âleminin zilletten kurtuluşu için Allahu zülcelal  hazretlerine niyazda bulunuldu. Bazı kardeşler, Umre yaparak şehidimize hediye edeceklerini bildirdiler.

Medine’den yükselen feryadımızın, ümmetin birliğine ve zulmün ortadan kalkmasına bir başlangıç olur ümidiyle, yapılan dualara biz Türkistanlılar da bulunduğumuz yerlerden “amin” diyoruz.

 

TÜRKİSTANDER HABER MERKEZİ

 

Devami

İşgalci Çin ünlü ilim adamı Alim Ahat’ı tutukladı

 

Doğu Türkistan’da keyfi tutuklamalarına ara vermeden devam eden Çin yönetimi, din adamları ve ünlü sanatçıların yanı sıra bilim adamlarınıda tutukladığı herkesçe biliniyor.

TÜRKÇEYİ BİLGİSAYARA TAŞIMIŞTI

Son gelen bilgilere göre Uygur Soft’ın kurucusu ünlü matematikçi ve Doğu Türkistan (Xinjiang-Sincan) Üniversitesinin oğretim üyesi profesör Alim Ahat’ın Çin polisleri tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.
Ünlü profesör master eğitimini Japonya da tamamladıktan sonra vatanı Doğu Türkistan’a donmuş ve 90 lı yılların sonlarından itibaren Uygur , Kazak, Kırgız Türkçelerinin bilgisayar ortamına taşınmasına imza atarak önemli gelişmeler kaydetmişti.
Halı hazırda dünya çapında kullanıla gelen windows sistemindeki Uygur Türkçesi onun eseri. Profesörün neden tutuklandığı bilinmezken nerede ve ne durumda olduğu da bilinmiyor.

MUHAMMED ALİ ATAYURT

turkistanpress

Devami

DOĞU TÜRKİSTAN’DA BİR ALİM DAHA HAPİSHANEDE ÖLDÜRÜLDÜ!

 

3 Aralık 2018

Doğu Türkistan’ın tanınmış alimlerinden Abdülkerim Abdülveli (Kirem Qari) de Çin hapishanesinde şehid düştü. Abdülkerim Abdulveli‘nin ölüm haberinin İsveç’te yaşayan kardeşi tarafından da doğrulandığını, DT Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan açıkladı. 1990’da işgalci Çin rejimi tarafından tutuklanarak bölücülük suçlamasıyla hapis cezası verilen Abdulkerim Abdulveli, 28 yıldan beri hapishanedeydi.

Bundan önce de Doğu Türkistan İslam alimlerinden Abdulhamid Damolla, Abdulahad Mahdum, Muhammed Salih Damolla ve Abdurreşid Hacim çeşitli Çin hapishanelerinde şehid edilmişti. Abdulkerim Abdulveli, son iki yıl içinde Çin devleti tarafından hapishanede öldürülen beşinci alim oldu.

Doğu Türkistan Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan’ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:

Bir yıldızı daha kaybettik. Abdülkerim ABDULVELİ (Kirem Kari) hapiste Şehit Edildi.

1990 yılı mesnetsiz suçlamalarla tutuklanıp bölücülükten 12 senelik hapis cezasına çarptırılan büyük aydın, dini alim Kerem Kari (Abdulkerim ABDULVELİ) 12 sene sonrası da cezası hukuksuzca uzatılıp tek kişilik karanlık koğuşta tutuluyordu. 28 sene sonra Çin zindanlarında şehit olduğu haberi İsveç’te ikamet eden kardeşi Mehmet Emin ABDULVELİ tarafından teyit edilmiştir. Milletimizin ve ailesinin başı sağ olsun. Alim öldü alem öldü. Camiamız derin üzüntü ve yas içindedir. İnna Lillah ve inna ileyhi Raciun.
Abdulveli, Doğu Türkistan’da büyük din âlimi ve aydın bir kimse olarak sevilip sayılan bir mümtaz şahsiyettir. 1990 yıllarında gençler arasında ve ana vatanımızın genelinde maddi ve manevi değerlerimize sahip çıkma konusunda ciddi bir uyanış hareketi başlatmıştı. Yaptığı eğitim ve terbiye çalışmaları kısa bir zamanda halkın her kesiminden kabul ve takdir toplamıştı. Büyük alim Abdulkerim ABDULVELİ‘nin halk arasında yükselen saygı ve sevgisi, özellikle gençlerde üstada ve fikirlerine karşı artan teveccüh Çin yönetimini rahatsız etti.
Yaptığı çalışmalarının tamamen barışcı ve ilmi yönde olmasına rağmen işgalci Çin yönetimi 16 Mayıs 1990 yılında tutuklanıp bölücülükle suçlayarak kendisine 12 yıl hapis cezası verdi. Ancak bu 12 yıllık ceza bitmesine rağmen hukuksuz bir şekilde sürekli uzatılıp günümüze kadar esir tutulmuştur. Doğu Türkistan diasporası Abdülkerim Abdulveli Hocanın Çin esaretinden kurtulması için BM’de çalışmalar yürüttü. Kerem Abdulveli’nin (Kirem Kari) durumu hakkında İnsan Hakları İzleme Örgütü ve BM İnsan Hakları Komisyonu’nun toplantılarında, İslam işbirliği Teşkilatı gibi platformlarda gündeme getirilmişti. Ayrıca Uluslararası Af Örgütü 2014 yılının Nisan ayını  “Abdülkerim Abdulveli ayı” olarak ilan etmiştir.
Geçen bir sene içerisinde bir çok büyük dini alim, akademisyen, bilim adamlarımız, ünlü iş adamları ve sanatçılarımız Çinliler tarafından zindanlarda şehit edildi. İslam aleminin suskunluğu Çin’in Doğu Türkistan’da sürdürmekte olduğu cinayet ve devlet teröründe daha da cesaret vermektedir. Milletimiz tamamen derdest edilmiş ve beka tehlikesinin kenarına gelmiştir ve bu durumda yüce Allah’tan Türkistan halkını muhafaza eylemesini niyaz ederiz.
Hidayet OĞUZHAN (Doğu Türkistan Maarif Derneği ve Doğu Türkistan STK’lar Birliği Başkanı)

 

TÜRKİSTANDER HABER MERKEZİ

Devami

Kırgızlar Çin’de kaybolan akrabaları için komite kurdu

1916 Rus çarlığına karşı yapılan Ürkün ayaklanması sonrası Çin’e kaçan Kırgız nüfus, şimdilerde Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yeniden eğitim kamplarında kaybolan ailelerini aramak için hükümetten yardım istedi

Kırgızistan‘da, Çin‘deki Kırgızları desteklemek için bir komite kuruldu. Komite Cumhurbaşkanı Sooronbay Jeenbekov’a, yeniden eğitim kamplarında gözaltında tutulan yakınlarının ve akrabalarının serbest bırakılmasına yardımcı olma talebinde bulundu.

Komitede, Çin’in gözaltı merkezlerinden anavatanına geri dönen 70 Kırgız bulunuyor. Ülkelerine dönen Kırgızlar ortak açıklama yaparak Çin’deki akrabalarının ve arkadaşlarının ortadan kaybolduğunu söylediler.

Üniversite üçüncü sınıf öğrencisi çocuğu Aaly Suyunaly uulu, Mart 2017’de Çin polisinin gerekçe göstermeksizin alıkoyduğu günden beri babası Zhusupmemet Suyunaly’ı aramaya devam ediyor. Aaly, “Gözaltı nedenini sormaya bile hakkımız yok, yetkililere soru soramıyoruz. Hatta sormak için gittiğimizde “Bu haklara sahip değilsiniz” diyerek geri gönderiyorlar.” diyor.

Aaly, Sincan Uygur Özerkliği’nin Kyzyl-Tuu Özerk Bölgesi Akçiy İlçesi’nin Yldy-Kush köyünde okulu bitirdi. 2014 yılında Kırgızistan’da okudu, 2016’da vatandaşlık almıştı. Çin’de annesini ve 19 yaşındaki kız kardeşini bıraktı.

Aaly Suyunaly uulu “İlk başta babamızın parti okuluna götürüldüğünü düşündük. Çin’de, son yıllarda bu okullar yetişkinler için ortaya çıkmış, burada Komünist Parti çizgileri 2-3 ay boyunca öğretilmiştir. Babanın böyle bir okulda olduğunu ve yakında eve döneceğini düşündük. Üstelik ilk üç ayda evi aradı. Annem onu ​​birkaç kez ziyaret etti. Sonra ortadan kayboldu. Şimdi nerede olduğunu ve onunla neler olduğunu bilmiyoruz, ”diyor.

Gözaltına alınan bütün aileler

2016 sonunda Kırgızistan vatandaşlığı alan Adilet Turdakun 2017 yılında babasının kampa gönderildiğini öğrenmiş. Adilet’in arkadaşı Müslüman Salimov, “Çin’deki akrabalar ona bir mesaj verdi. Kırgızistan vatandaşı olan oğullarının Kırgızistan’dan Çin’e geri dö8nmesi halinde yetkililerin babaları serbest bırakmaya hazır olduklarını söylüyorlar. Çinli yetkililerin sözüne inanarak arkadaşım oraya gitti. Sınırda gözaltına alındı. Kardeşi bunu söyledi, ”diyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan) Akçiy ilçesi Karaçay köyünde ailesinden 20 kişinin yeniden eğitim kamplarında olduğunu gözyaşları içinde anlatan genç çocuk Seyitbek Isa uulu, Kırgızistan’ın yetkililerinden ailesi hakkında bilgi almasını istedi. “Verilerime göre annem hapisteki kız ve erkek kardeş Marzhan Zhaasyn’ın yanında. Kampta amcalarım ve teyzelerim de var. Onlarla temas kuramıyorum ve neler olduğunu anlayamıyorum, ”dedi.

Sadece bir ilçeden 22 bin Kırgız yeniden eğitim kampında

Hiç kimse, yeniden eğitim kamplarında bulunabilecek Kırgız sayısı hakkında kesin bir veriye sahip değil. Bazı haberlere göre, sadece 40 bin nüfuslu Akçiy ilçesinde 22 bin Kırgız gözaltına alındı.

Çin’deki Kırgızlarla iletişim kısa kesildi. 2018’in başından beri, çağrılara cevap vermeyi bıraktılar. Konuşmayı kabul ederlerse, gözaltındakiler ve kamptakiler hakkında konuşmamak şartı ile kısaca ve fazla açıklama yapmadan konuşuyorlar.

Aaly Suyunaly “Wechat (telefon mesajlajma uygulaması) üzerinden iletişim kurduk. Çin’deki akrabalarımız konuşmaktan korkuyor. Bunun için kampa gönderilebilirler. Onların güvenliğinden korkuyoruz ve zarar vermemek için tekrar tekrar aramadık ”diyor.

Diğer komite temsilcileri “Çeşitli bilgilere göre, Urumçi ve Kaşgar’da büyük kamplar bulunuyor, bunların hepsi XUAR (Sincan Uygur Özerk Bölgesi)’ın her alanında var. Çin’e yayılabileceğine dair bilgi var. Kamplarda cezalandırıcı yöntemler ve sıkı şartlar var ” açıklaması yaptı.

Kültürel soykırım mı yoksa parti eğitimi mi?

1916 Orta Asya Ayaklanması veya Ürkün Ayaklanması olarak bilinen Temmuz 1916-Şubat 1917 tarihleri arasında Rus Türkistanı’nda Çarlık yönetimine karşı meydana gelen ayaklanmalar sonrası binlerce Kırgız Çin’e kaçmıştı. Bugün Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak adlandırıldığı Doğu Türkistan bölgesine yerleşti. En son verilere göre, 200 bin etnik Kırgız Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşıyor.

Kırgızistan vatandaşı Almanbet Osmon uulu, “Bu bir kültürel soykırım. Kırgız entelijensiyanını gözaltına almak. Kardeşi gazeteci, şair Nurmanbet Osmon uulu, 2016 yılında gözaltına alındı. Ardından, 13 yıl hapis cezası suçundan mahkum edildiğini öğrenmeyi başardı. Ne tür bir terörist? Bir millet olarak küçük milletlerin yıkımı sadece ”dedi.

Dünya Bülteni

Devami

ÖZBEK AYDINLARDAN MİZİYAYEV’E ÇAĞRI:

DOĞU TÜRKİSTAN’DA KAMPLARDA İŞKENCE GÖREN ÖZBEKLERE SAHİP ÇIKIN!

Doğu Türkistan’da Çin hükümeti tarafından kurulan “siyasi eğitim merkezleri”nde 5 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek işkence altında. Kazakistan’ın bir süreden beri, kamplardaki Kazaklar için temaslarda bulunduğu biliniyor. Bu girişimler sonucunda bazı Kazaklar serbest bırakılmıştı. Özbek aydınların yazdığı açık mektuptan anlaşıldığına göre Kıgızistan hükümeti de Kırgızlar için girişimde bulunmuş. Doğu Türkistan’da 30 milyon Uygur’un yanısıra 5 milyondan fazla da Kazak, Kırgız ve Özbek bulunuyor. Çin dışında ‘devleti’ olan etnik gruplar için devletleri çalışmalar yürütülürken, zulüm görenlerin %90’dan fazlasını teşkil eden Uygurlara Dünya’da sahip çıkan bir ülke yok. Müslüman devletler veya Türkçe konuşan ülkeler Çin vahşeti karşısında Uygur müslümanları tamamen yalnız bırakmış durumda. Özbek aydınların devlet başkanı Mirziyayev’e yazdıkları müracaatname:

Özbekistan Cumhuriyeti Başkanı yüksek başkomutan Şevket Mirziyayev’e müracaat:

Bir grup Özbek gazetecileri ve Özbeklerin kaderine kayıtsız kalmayan activist olarak bu müracaatı yazmaya karar verdik. Hepimizce malumdur ki, dünyadaki Özbeklerin sayısı 60 milyonu geçmektedir, çeşitli siyasi olaylar sebebiyle bugün her tarafa dağılmış bir millet haline geldik. Özbekistan dışındakiler, özellikle Çin’deki Özbekler bugün bizlerin yardım ve desteğimize ihtiyaç duymaktadır.

Bilinmektedir ki, Özbekistan’la işbirliği ve ticari ortaklığı olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde “eğitim kampları” kutuldu. Güvenilir kaynaklara göre, kamplarda milyonlarca müslüman tutulmaktadır. Alınan haberlere göre kamplarda Uygur, Kazak ve Kırgızlarla birlikte Çin vatandaşı etnik Özbekler de var.

Zikredilen kamplardaki faaliyetle ilgili olarak Kazakistan ve Kırgızistan hükümetleri tutumlarını bildirdiler ve Çin hükümetinden kendi soydaşlarına yapılmakta olan baskıların durdurulmasını talep etmelerinden sonra kamplardaki Kazak ve Kırgız soydaşlarımızın durumları iyileşti, bir çokları serbest bırakıldı.

Bize ulaşan haberlere göre, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kurulan kamplarda binlerce etnik Özbek de tutulmakta ve durumları çok kötü.

Biz Özbekistan hükümetinin bu konudaki tutumunu açıklamasını, Çin hükümetinden etnik Özbeklerin durumunun iyileştirilmesini talep için başvurmasını rica ediyoruz. Saygılarımızla.

Hasiyat Sabirova-O’zbekiston.

Abdulbasir Ilg’or-Afg’oniston.

Muhammad Ashraf Sherzod-Afg’oniston.

Rafael Sattorov-O’zbekiston.

Rashid To’xtarov-O’zbekiston.

Javlon Anvar o’g’li-Qirg’izston.

Jonuzoq Halil-O’zbekiston.

Otabek Umar-O’zbekiston.

Bahrom Rahmon-Qirg’izston.

Qutfiddin Muhiddin-O’zekiston.

Oydinniso Aliyeva-O’zbekiston.

Vatandaki zulmü ifşa eden birisi çıktı diyen bir söz. Ama bir tek Uygur yalnız, yenilebilir…

TÜRKİSTANDER HABER MERKEZI

Devami

Kazakistan’dan Çin’e protesto notası

07.11.2018

Kazakistan, anne-babaları Sincan’daki kamplarda tutulan çocuklar nedeniyle Çin’e not gönderdi

Kazakistan’ın Dışişleri Bakanlığı’nın resmi temsilcisi olan Aibek Smadiyarov Astana’nın,  Doğu Türkistan’da hapsedilen Kazak çocuklarının video mesajı ile ilgili olarak Çin Büyükelçiliğine nota gönderdiğini söyledi.

Bu video mesajı Müslümanlar ve etnik azınlıklar için “yeniden eğitim kamplarının” Çin ve Sincan eyaletlerinde faaliyet gösterdiğinin kanıtlarından biridir. Etnik Kazak çocukları, Çin’de makul olmayan şekilde tutulan ebeveynleri hakkında bir video mesajı kaydettiler.

Son zamanlarda Çin’in Doğu Türkistan’da Müslümanlara karşı zulüm politikalarını artırdığı bilinmektedir.

Türkistander Haber Merkezi

Devami

Çin helal ürünlere karşı mücadele başlattı

11.10.2018

Çin hükumetinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi adını verdiği Doğu Türkistan’da İslam dininde helal sayılan ürünlere karşı mücadelede başlattığı bildirildi.

Çin hükumeti helal ürünlere karşı mücadelenin, nüfusu Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ve Dunganlardan oluşan Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “aşırılıkçılığı” yok etmeyi amaçladığını söyledi.

Uluslararası örgütlere göre ise bu girişim Çin’de Müslümanlara yönelik zulmün yalnızca bir görünüşüdür.

Ozodlik

Devami