Özbekistan’da 12 bin siyasi tutuklu var

 HRW raporuna göre Özbekistan’da 12 bin siyasi hükümlü var, ülke yönetimi bunlara yapılan işkenceleri ve tutukluların varlığını bile gizlemeye çalışıyor

Uluslararası İnsan Hakları Örgütü (HRW) Özbekistan’da hapishanelerde yaklaşık 12 bin siyasi tutuklunun bulunduğunu açıkladı.

HRW tarafından hazırlanan “Özbekistan: Hapishane ve işkenceler” başlıklı raporda ülkedeki cezaevlerinde bulunan siyasi tutuklular ve gördükleri muamele ile ilgili geniş bilgiler yer aldı.

HRW raporunda özetle şöyle denildi:

“Özbekistan’da insan hakları savunucuları, gazeteciler ve siyasi muhalif olduğu bilinen kişiler özgürlüklerinden yoksun, işkence altında ve insanlık dışı şartlarda tutuluyor. Tutuklular sahte suçlardan yargılanarak hapse atıldılar ve genellikle keyfi uygulamalar ile hapishanelerde tutulma süreleri uzatılıyor. Bu ülkede binlerce kişi ifade özgürlüğü ile ilgili haklarını barışçıl yoldan kullanmak istedikleri için hapishanelerde yatmaktadır.”

HRW Orta Asya araştırmacısı ve raporun yazarı Steve Swerdlow Özbekistan’daki durum ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Özbek hükümeti hapishanelerde kendini eleştirenlerin haklarının nasıl ihlal edildiğini ve hatta bu nedenlerden dolayı tutuklananların varlığını gizlemeye çalışıyor. Ancak bizim son rapordaki gerçeklere dayanan bilgiler Kerimov hükümetini siyasi nedenlerden tutuklananların durumunu reddetme imkanından mahrum bırakacaktır.

Özbekistan’daki siyasi nedenlerden hapis cezası verilenlerden 34 kişi hakkında yeni ve dehşetli bilgiler edindik. Bunlardan iki kişi rejim muhalifi gazetecilerdir. Bunlar 20 yıldan fazla süredir suçsuz oldukları halde hapishanelerde kalmaktadırlar. Bilgilerimiz bu siyasi mahkumların yakınlarının bize bildirdiklerine ve yakınlarda hapishaneden kurtulan bazı siyasi hükümlülerin ifadelerine dayanmaktadır.”

Dünya Bülteni

Devami

Türkmenistan’da doğal işkence merkezi

Türkmenistan’da ağırlıklı olarak siyasi hükümlülerin kaldığı Ovadan Tepe Hapishanesi iklim şartlarına göre özel dizayn edilerek doğal işkece ortamı oluşturulmuş.

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta bulunan ve genellikle siyasi hükümlülerin tutulduğu Ovadan Tepe Hapishanesi’nin mahkumların fiziksel ve ruhsal sağlığını yok etmek için özel olarak tasarlandığı belirtiliyor.

Türkmenistan’da çok sayıda siyasi hükümlünün olduğu bilinen bir gerçek ancak demir parmaklıklar arkasında saklanan bu “halk düşmanlarının” şimdiye kadar nasıl şartlarda yaşadığı tam olarak bilinmiyordu. Crude Accountability isimli uluslararası gözlem kurumu Aşkabat’ın 30 kilometre kuzeybatısında yer alan hapishanede siyasi mahkûmların şartları hakkında bir rapor yayınladı. Rapora uzaydan çekilen görüntüler de eklendi.

Crude Accountability ile bilgi paylaşan birkaç kaynağa göre, bu zindanda kalanlar kendi pencerelerinden başka hiçbir şeyi göremiyor. Tutuklulara verilen yemek çok kalitesiz ve sadece açlıktan ölmemeleri için veriliyor. Hapishanedeki mahpuslara kendi aralarında görüşme ve spor yapma imkanı verilmiyor.

Konuşan kaynaklardan sadece birisi adını verme cesareti gösterirken bir kişi hapishane ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor:

“Burada mahpuslara dayak atmak sıradan bir iş olarak görülüyor. Bazen insanları gruplar halinde dövüyorlar. Yeni gelenlere yapılan ilk şey nereye geldiklerini anlamaları için iyice dayak atmaktır. Burada insanları vahşice dövüyorlar, o kadar ki, dayak yiyenler yürüyemez hala gelirler. Bazılarının ise darp sonucu böbreklerinde kanama meydana gelir.”

Raporda Ovadan Tepe hapishanesindeki siyasi hükümlülerin işkencenin yanında koğuşlardaki şartlardan da muzdarip oldukları belirtiliyor. Burada yaz aylarında sıcaklık 50 dereceye kadar yükseliyor. Kışın ise sıfırın altında 20 dereceye düşebiliyor. Koğuşlarda klima yok, kışın ise ısıtılmıyor. Kaynaklar ayrıca bu zindanın “sivrisinek sürüleri ile dolu olduğunu bildiriyor.

Raporda uluslararası gözlemcilere gözaltı şartlarını değerlendirmek için cezaevini ziyaret etmek fırsatı verilmediği de not edildi.

Raporun hazırlanmasında Geospatial Technologies Teşkilatı ve Amerika’daki “Bilimin İlerlemesi Derneği” de katkı sağladı. Crude Accountability’den Kate Watters hazırladıkları rapor hakkında şöyle konuştu:

“Türkmenistan hükümeti bu insanlık dışı zindanın varlığını inkar edemez. Çünkü bizim arkadaşlarımızın çektiği görüntüler bu hapishanenin Türkmen çölünün ortasında var olduğunu gösteriyor.”

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan’da siyasi tutuklulara işkence

Özbekistan’da siyasi tutuklulara sistemli olarak işkence uygulandığı ve tutukluların insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldıkları belirtildi

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Özbekistan’daki siyasi tutukluların cezaevlerinde “kelimelerle anlatılamayacak kadar kötü” muameleye maruz kaldığını ve işkence gördüğünü açıkladı.

HRW, 34’u halen tutuklu ve 10’u eskiden hapis yatmış 44 Özbekle görüşerek ülkedeki siyasi tutuklulara ve cezaevi şartlarına dair yeni bir rapor hazırladı.

HRW’nin toplam 121 sayfadan oluşan raporunda, siyasi gerekçelerle tutuklanan 44 kişinin maruz kaldıkları işkenceler ayrıntılarıyla birlikte yer alıyor. Raporda işkence gören kişilerin kimliklerine yönelik de önemli araştırmalar yer alıyor. Her biri Özbekistan’da bilinen kişiler olan tutukluların ortak özellikleri Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’a muhalif olmaları.

Raporda Özbek gazetecilerin, aktivist ve hükümet karşıtlarının yıllarca tutuklu kaldığı ve hapis sürelerinin “keyfi” olarak uzatıldığı belirtiliyor.

HRW’nin Orta Asya raportörü Steve Swerdlow yaptığı açıklamada, “44 kişiden 29’unun yargılama ya da tutukluluk süresince işkenceye maruz kaldığı sonucuna vardık” dedi.

Özbek yetkililer ülkede siyasi tutuklu bulunmadığını ve işkence vakalarının artık yaşanmadığını iddia ediyor.

15 YILDIR TUTUKLU GAZETECİ

Raporda dikkat çekilen isimlerden biri, 1999’dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Muhammad Bekjanov.

Bekjanov Özbek muhalif lider Muhammed Salih’in kardeşi ve muhalif Erk gazetesinde yazıyordu. Ancak Berkjanov, 1999’da Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te meydana gelen ve muhalefetin sorumlu tutulduğu bir dizi bombalı saldırının ardından yakalanıp cezaevine gönderilmişti.

Muhammed Berkjanov’un konuşan kızı Aygül, babasını o günden sonra bir daha görmediğini ancak annesinin iki yıl önce babasını cezaevinde ziyaret ettiğinde onu ‘çok kötü bir durumda, veremle savaşırken ve ağzında diş kalmamış bir halde’ gördüğünü söylüyor.

Aygül Berkjanov “Annem onu tanıyamamış. Bir deri bir kemik kalmış. Babam anneme gardiyanların kendisini sopalarla dövdüğünü, daha sonra günlerce aç ve susuz halde, kanlar içinde yerde bıraktıklarını söylemiş” diyor.
Berkjanov’un 2012’de bitmesi gereken cezası, tahliyesine günler kala “cezaevi kurallarına karşı geldiği” gerkçesiyle beş yıl daha uzatılmış.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, ülkede bu tür durumların sıkça yaşandığını belirtiyor. HRW raporunda tutuklulara el ve ayak bileklerinden asılarak, elektrik verilerek ve sopayla işkence edildiği, ve tutukluların tecavüzle tehdit edildikleri belirtiliyor.

Örgüt söz konusu tutukluları “yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışan” ya da “demokratik reformlar talep eden” kişiler olarak niteliyor ve 1990’dan bu yana İslam Kerimov’un devlet başkanı olduğu ülkede “siyasi baskı”nın “hayatın değişmez bir parçası” olduğunu ifade ediyor. Raporda Özbek makamlardan siyasi tutukluları salıvermeleri ve işkenceyi durdurmaları isteniyor.

Dünya Bülteni

 

Devami

Rabia Kadir: Çin Uygurlara savaş ilan etti

Rabia Kadir, Uygur akademisyen Tohti’ye verilen ömür boyu hapsin Çin’in Uygurlara açtığı bir savaş olduğunu söyledi

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, Çin’de “bölücülük” suçlamasıyla yargılanan Uygur akademisyen İlham Tohti’ye verilen ömür boyu hapis cezasını, “Uygurlara karşı ilan edilmiş açık savaş” olarak nitelendirdi.

Kadir, ABD’nin başkenti Washington’da devam eden Birinci Uluslararası Uygur Kültür ve Toplumu Konferansı’nda, AA muhabirinin sorularını cevapladı.

Tohti’ye verilen ömür boyu hapis kararının, Çin’in gerçek yüzünü herkese gösterdiğini belirten Kadir, şunları söyledi:

“Çin tarafından İlham Tohti’ye verilmiş bu karar, Uygurlara karşı ilan edilmiş açık bir savaştır. Hem Uygurlulara hem de tüm dünyaya, ‘bizimle silahla da savaşsan barışçıl yollarla da haklarını arasan böyle cezaya uğrayacaksın’ mesajı veriyor. Başka insanların, başka Uygurların, savunduğumuz meşru haklarımız hakkında konuşmalarından men etmek için böyle bir karar verdiler. Çin, bir daha böyle hak arayışlarına girmesinler diye bu insanları ürkütüyor, korkutuyor. Çin artık ‘benim hiçbir şey umurumda değil, onun bunun baskısı umurumda değil, ben yaptığımı yaparım’ diyor”.

Kadir, Tohti’nin hiçbir suçunun olmadığını Çin’in de bildiğini belirterek, Tohti’nin hiçbir suç işlemediğini, Uygurların haklarını aradığını kaydetti.

“DÜNYA ARTIK BİZE İNANACAK”

Uygurlara karşı Çin yönetiminin baskısı giderek artsa da gelecekten ümitli olduğunu dile getiren Kadir, “Tohti’ye verilen bu haksız ceza ilk önce Çin’in bu dünyaya hakikaten ne yapmak istediğini göstermiş oldu. Biz söylediklerimizde haklı çıkmış olduk. ‘Barışçıl yollarla da hakkımızı arasak Çin bize baskı uyguluyor, bizi öldürüyor’ dediğimizde, dünya bize inanmıyordu, şimdi bu bir örnek oldu, İlham Tohti’yle birlikte dünya bize de inanacak” diye konuştu.

Rabia Kadir, uluslararası platformlarda İlham Tohti’yi kurtarmak için büyük bir hareket başlatacakları ifade etti. Doğu Türkistan’daki Uygurların topraklarını terk etmemesi, hayatlarını ve mücadelelerini orada devam ettirmeleri çağrısında bulunan Kadir, tüm dünya ve Türk halkının da Uygurlara daha fazla sahip çıkmasını istedi.

Pekin’deki Minzu Üniversitesinde ekonomi profesörü olan 45 yaşındaki Tohti, Pekin’de 15 Ocak’ta, ”bölücülük” suçlamasıyla gözaltına alınmış, bilgisayarları, cep telefonları ve bazı akademik çalışmalarına el konulmuştu.

Tohti, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Urumçi Orta Halk Mahkemesi’nde geçen hafta iki gün yargılanmış, mahkeme basına ve uluslararası gözlemcilere kapalı yapılmıştı.

Tohti, iki süren davada hakkındaki tüm suçlamaları reddetmiş ancak mahkeme tarafından tüm mal varlığına el konularak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Devami

400 bin Özbek’e Rusya’ya giriş yasağı

Rusya, yasaları ihlal ettikleri iddiasıyla araladında 400 bin Özbek’in de olduğu 990 bin kişiye Rusya’ya giriş yasağı koydu

Rusya Federal Göç Servisi (FGS) yaklaşık bir milyon yabancının ülkeyi girişinin yasaklandığını açıkladı. Bunlardan yaklaşık yüzde 40’ını Özbekler oluşturdu.

Uznews.Net’te yer alan haberde FGS Başkanı Konstantin Romodanovski, yaptırım kararının Rusya yasalarını ihlal gerekçesiyle verildiğini belirterek giriş yasağı uygulananların özellikle Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Azerbaycan vatandaşları olduğunu söyledi.

Bir basın toplantısı düzenleyen Romodanovski Rusya sınırlarını yaklaşık 990 bin yabancı uyruklu insanlar için kapattığını söyledi. FGS Başkanı, “Tabii, bu insanlar esasen BDT ülkeleri vatandaşlarıdır: Özbekistanlıların oranı yaklaşık yüzde 40, Taciklerin yüzde 20, kalanların önemli kısmı Kırgızistan ve Azerbaycan vatandaşlarıdır” dedi.

FGS başkanı yasaları ihlal edenler için sınırları otomatik kapatma işleminin “yasadışı göç ve yasadışı istihdamı önlemek için etkili bir önlem” olduğunun da altını çizdi.

Basın toplantısında FGS başkanı aynı zamanda Rusya ve Belarus devletlerinin ortak vize uygulamasına geçilmesine destek verdiğini de açıkladı. Böylece bu ülkelere giriş yapmak için onlardan birinden vize almak yeterli olacak.

Dünya Bülteni

Devami

Tacik lider ilkokul öğretmenini hacca gönderdi

Tacikistan lideri Rahmanov, ilkokul öğretmenini masraflarını kendi karşılayarak hacca gönderdi

Tacikistan’ın ilk hac kafilesi önceki gün yola çıktı. Hacca gidenler arasında ülkenin lideri İmamali Rahman’ın ilkokul öğretmeni Kugan İzatillaev de var. Rahman, öğretmenini ücretini kendisi ödeyerek hacca gönderiyor.

20 Eylülde ilk Tacik kafilesi Hacca gitti. Onlar arasında Cumhurbaşkanı İmamali Rahmanov’un ilkokul öğretmeni Kugan İzatillaev de var.

Hacı adaylarını uğurlama töreni Mir Seyyid Ali Hamadoni türbesinde gerçekleşti. Bu türbe 15’inci yüzyılda yaşayan şair, filozof ve düşünüre ait.

Kulob bölgesi hac sorumlusu Şerif Abdulkhamidov’un AP ajansına bildirdiğine göre bu sene bölgedeki 10 ilçeden 660 kişi Hacca gidecek. Geçen yıl bu sayı 640’tı. Kulob şehrinden ise 130 kişi gidiyor. Aralarında ülkenin cumhurbaşkanının kendi parasıyla yolcu ettiği öğretmeni Kugan İzatillaev da bulunuyor.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek muhalifler Kerimov’u Varşova’da protesto etti

Varşova’da düzenlenen AGİT konferansı sırasında muhalif bir grup Kerimov rejimini protesto etti

Polonya’nın başkenti Varşova’da Özbekistanlı insan hakları savunucusu Mutabar Tajibaeva, Ateşli Kalpler Kulübü üyeleri ve çok sayıda aktivist Özbekistan’daki siyasi baskıyı durdurmak için gösteri düzenlediler.

Varşova, 22 Eylül-3 Ekim arasında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) himayesinde Avrupa’da insan hakları konusunda en büyük konferansa ev sahipliği yapacak. Konferansta AGİT üyeleri, politikacılar, hukuk uzmanları ve aktivistler dünya devletlerinin İnsan haklarına uyma konusunda üstlendikleri sorumlulukları nasıl yerine getirmekte olduklarını değerlendirecek.

Özbekistan insan hakları ve özgürlüklere uyma konusunda dünyada sınıfta kalan ülkelerden biri olarak biliniyor. Ülkede siyasi haklar ve özgürlükler, fikir ve basın hürriyeti, sivil girişim ve ekonomik girişimler İslam Kerimov rejimi tarafından engelleniyor.

Varşova’daki gösteride Özbek muhalefeti vekilleri milli giysilerle yer aldı. Kafalarında Özbek takkesi ve üstlerinde ise kuşaklı milli cübbe vardı. Özbek geleneklerine göre halk zor günlerinde bu kıyafetleri giyiyor. Özbek muhalifler bu geleneğe uyarak Kerimov rejiminin zulmünü protesto etti ve uluslararası camiayı bu rejime karşı koymadaki zorluklara dayanmaya davet etti.

Dünya Bülteni

Devami

Мусулмонлар ижтимоий ташкилий ишларда фаоллашиши зарур (Musulmonlar ijtimoiy tashkiliy ishlarda faollashishi zarur)

Афғонистонда давлат раислигига (прежидентликка) икки номзодни ўзаро келишувга АҚШ мажбур қилди. Бир пайтлар Ироқнинг шимолида курдларнинг раҳбарларини ҳам америка келишувга мажбурлаганди. хуллас номи мусулмон бу раҳбарлар Аллоҳ ризоси учун ўзаро келишув қандай бўлиши ҳақида тасаввурга ҳам эга эмаслар. Нега шундай? Икки сабаби бор бунинг:

Биринчидан, мусулмонлар яшаётган давлатлар бевосита ёки билвосита ғарб давлатлари тарафидан истило қилинган (босиб олинган). Иккинчиси эса мусулмонлар ижтимоий сиёсий ишлардан бехабар, ташкилий ишларни қандай амалга ошириш масаласида тажрибалари етарли эмас…

Мусулмонлар ўлароқ ташкилий ишларни ва ўзаро иттифоқни қандай йўлга қўйшимиз кераклигини ўрганишим керак…

Намоз НОРМЎМИН
22.09.2014

Musulmonlar ijtimoiy tashkiliy ishlarda faollashishi zarur

Afg‘onistonda davlat raisligiga (prejidentlikka) ikki nomzodni o‘zaro kelishuvga AQSh majbur qildi. Bir paytlar Iroqning shimolida kurdlarning rahbarlarini ham amerika kelishuvga majburlagandi. xullas nomi musulmon bu rahbarlar Alloh rizosi uchun o‘zaro kelishuv qanday bo‘lishi haqida tasavvurga ham ega emaslar. Nega shunday? Ikki sababi bor buning:

Birinchidan, musulmonlar yashayotgan davlatlar bevosita yoki bilvosita g‘arb davlatlari tarafidan istilo qilingan (bosib olingan). Ikkinchisi esa musulmonlar ijtimoiy siyosiy ishlardan bexabar, tashkiliy ishlarni qanday amalga oshirish masalasida tajribalari yetarli emas…
Musulmonlar o‘laroq tashkiliy ishlarni va o‘zaro ittifoqni qanday yo‘lga qo‘yshimiz kerakligini o‘rganishim kerak…
Namoz NORMO‘MIN
22.09.2014

Devami

Özbekistan’da 1,7 milyon kişi yetersiz besleniyor

FAO’ya göre Özbekistan’da son 10 yılda ciddi bir düşüş olmasına rağmen hala 1,7 milyon kişi yetersiz besleniyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Özbekistan’da 1,7 milyondan fazla kişinin yetersiz beslendiğini açıkladı.

FAO tarafından hazırlanan “Dünya gıda güvenliği–2014” raporunda Özbekistan ile ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Rapora göre nüfusu 31 milyon olan Özbekistan’da son 10 yılda yeterli besin alamayanlarn sayısı 3,6 milyondan 1,7 milyona düştü.

Raporda son 10 yılda dünya genelinde ise yetersiz beslenenlerin sayısının 100 milyon azalarak 2014 yılında 805 milyona düştüğü bildirildi.

BM raporunu hazırlayan uzmanlara göre dünya genelinde hızlı tedbirler alınarak açlık ve fakirliği tamamen ortadan kaldırmak mümkün.

Dünya Bülteni

Devami

Инсоннинг қадри (Insonning qadri)

Ироқда асир олинган Туркиянинг 49 фуқораси (Мусулдаги дипломатлар ва оила уларнинг оила аъзолари ) хавфсизлик кучларининг муваффақиятли операцияси натижасида қутқарилдилар ва ватанларига олиб келиндилар. Бу хабар Туркиянинг ҳукумати ва фуқаролари жуда катта хурсандчилик яратди. Ҳамма ўз оила аъзолари қутқарилгандек, севинч яшади. Ҳатто мухолифлар ҳам ҳукуматни бу муваффақиятли қутқариш билан табриклади…

Ўзбекистонда эса 30 миллион аҳоли 25 йилдан бери диктатура режими тарафидан асир олинган. Мингларча мусулмонларнинг ҳаёти қамоқҳоналарда чиритилмоқда. Уларни ким қутқаради? Қачон ўзбеклар ҳам зулмдан қутулганлари билан бир бирларини табриклайдилар?

Намоз НОРМЎМИН
20.09.2014

Insonning qadri

Iroqda asir olingan Turkiyaning 49 fuqorasi (Musuldagi diplomatlar va oila ularning oila a’zolari ) xavfsizlik kuchlarining muvaffaqiyatli operatsiyasi natijasida qutqarildilar va vatanlariga olib kelindilar. Bu xabar Turkiyaning hukumati va fuqarolari juda katta xursandchilik yaratdi. Hamma o‘z oila a’zolari qutqarilgandek, sevinch yashadi. Hatto muxoliflar ham hukumatni bu muvaffaqiyatli qutqarish bilan tabrikladi…

O‘zbekistonda esa 30 million aholi 25 yildan beri diktatura rejimi tarafidan asir olingan. Minglarcha musulmonlarning hayoti qamoqhonalarda chiritilmoqda. Ularni kim qutqaradi? Qachon o‘zbeklar ham zulmdan qutulganlari bilan bir birlarini tabriklaydilar?

Namoz NORMO‘MIN
20.09.2014

Devami