Özbekistan’da güvenlik sorunları artıyor

Özbekistan’da son günlerde silahlı gruplar arasındaki çatışmaların artması halk arasında endişeye neden oldu

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te son günlerde gençlerin gruplar halinde bıçaklı saldırılara teşebbüs etmesi ve saldırıların artması sebebiyle muhalifler İslam Kerimov yönetimine sert eleştiriler yöneltiyor. Ülke yönetimi sadece başkentte değil, Semerkand ve Fergana gibi büyük şehirlerde organize suç gruplarını etkisiz hale getirmekle övünüyordu.

Taşkent’in Almazar ilçesinde 13 Eylül günü yaklaşık 50 gençten oluşan iki grup arasında büyük bir kavga yaşandı. Ozodlik radyosu olaylarda en az beş kişinin yaralandığını, 10 kadarının ise tutuklandığını haber verdi.

Sakin ve güvenli şehir olarak tanınan Taşkent’te yaşanan bu olay halk arasında şaşkınlıkla karşılandı. Şehrin başka bölgelerinde de çetelerin arttığı ve bu şekilde ciddi çatışmaların yaşandığı belirtiliyor.

Ozodlik radyosuna konuşan 68 yaşındaki Taşkentli Mirahmet isimli yaşlı bir adam, şu görüşleri dile getirdi:

“Şehrimizde son iki senede istikrar ve barış ortamı bozulmaya başladı. Yaşlı erkek ve kadınların evlerini soymak, onları öldürmek, arabaları çalmak gibi olaylar nerede ise her günü görmekteyiz ya da duymaktayız. 1993’te son olarak böyle toplu cinayetler işlendiğinde faillere ölüm cezası verildi. Biz sonra böyle gençlerin birbirlerine grup halinde saldırmalına şahit olmamıştık. Ancak son iki senedir böyle cinayet olaylarının ardı kesilmiyor yine… ”

Kendini Timur diye tanıtan başka bir Taşkentli kişi 1993 olaylarına benzer olayların 2008 senesinde tekrar yaşandığını, ancak olaylarda silah kullanılmadığını söyledi. Timur’a göre aslında Taşkent’te cinayet grupları varlıklarını devamlı olarak korumuştu fakat rejimin güvenlik güçleri ile gizli anlaşma yaparak işlerini görüyorlardı.

Dünya Bülteni

Devami

Dünya Göçebe Oyunları’nda lider Kırgızistan

Dünya Göçebe Oyunları’nda 16 altın, 20 gümüş ve 19 bronz madalya kazanan Kırgızistan birinci oldu

Kırgızistan’da gerçekleştirilen Dünya Göçe Oyunlarını ev sahibi kazandı, Kazakistan ise takım halinde ikinci sırada yer aldı.

Birinci Dünya Göçebe Oyunları sona erdi. 16 altın, 20 gümüş ve 19 bronz olmak üzere toplamda 55 madalya kazanan Kırgızistan ekibi oyunların mutlak galibi oldu.

İkinci sıraya 12 altın, 8 gümüş ve 8 bronz madalya kazanan Kazakistan ekibi yerleşti. Üçüncülüğü ise Türkmenistan ekibi 3 altın ve 3 bronza madalya ile elde etti.

Dünya Göçebe Oyunları Kırgızistan’ın Issık-Göl bölgesinde 09-14 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. Göçebe oyunların toplam 19 ülke 22 takım halinde 430 sporcu ile temsil edildi. Yarışmalar 10 spor dalında düzenlendi: Alış (kemer güreşi), Alaman payga (at koşusu), Jorga salış (at yarışı) Kazak güreşi, Kök Boru (keçi güreşi), Kunan koşusu (üç yaşındaki atlar koşusu), Kırgız güreşi, Takım güreşi, Er iniş (at sırtında güreş), buzkaşi ve diğer spor dalları.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da polis zoruyla sakal tıraşı

Tacikistan’da birçok şehirde polisler yoldan geçen sakallı erkekleri karakollara götürerek zorla tıraş ediyor.

Tacikistan’da çarşı ve caddelerde sakallı erkeklerin polisler tarafından zor kullanılarak tıraş edilmesi Müslüman halkın tepkisini çekiyor.

Ozodlik Radyosu’nda yer alan habere göre polisler Pazar günü sakallı bir kişiyi yakaladı ve zorla tıraş etti. Radyoya açıklama yapan sakallı şahıs şu ifadeleri kullandı:

“Beni Pazardan polis merkezine götürdüler. Ben yetişkin olduğum dönemden itibaren sakallı geziyorum. Ancak sakalıma iyi bakıyorum, en fazla 3 cm uzatıyorum. Buna rağmen polisler sakalımı ‘bedava’ tıraş ettiler. Eve geldiğimde beni evlendiğimizden itibaren sakallı olarak gören hanımım önce beni tanıyamadı” dedi.

Radyonun haberinde Şanghay İşbirliği Toplantısı (ŞİÖ) Duşanbe toplantısına hazırlık sürecinde 200’e yakın Tacik Müslüman’ın zorla tıraş edildiğini belirtti. Polisler uygulamayı şehirde sakal bırakan kişilerin cinayetlere katıldığını gerekçe göstererek savundu.

“Korvon” girişimci pazarında çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kişi de şöyle konuştu:

“Polisler sakallı genç erkekleri götürüyorlar ve zorla tıraş ediyorlar. Benim bir arkadaşımı da Organize Suçlarla Mücadele Ofisine çağırdılar ve tıraş olmayı teklif ettiler. O sakal bırakmanın sünnet olduğunu savunsa da, polisler onu dinlemek istemediler…”

İnternetteki sosyal ağlarda Duşanbe’nin yanı sıra Tacikistan’ın Hujand, Istaravshan ve Panjakent şehirlerinde de sakallı erkeklerin polis tarafından zorla tıraş edildiği bildirildi.

Dünya Bülteni

Devami

Kırgızistan’da başörtüsünü yasaklayanlara hapis talebi

Kırgızistan milletvekili, başörtülü öğrencileri okula almayan okul yöneticilerinin hapsedilmesi gerektiğini söyledi

Kırgızistan Sosyal Demokrat Partisi (SDP) Milletvekili Torobayev Zulpukarov, başörtülü öğrencileri derslere almayan öğretmenler ve okul yöneticilerine hapis cezası verilmesini önerdi.

Kırgız Meclisi’nin 4 Eylül’deki oturumunda bir konuşma yapan Zulpukarov, öğrencileri derslere almayanların insan hakkı ihlali yaptığını belirterek bu suçu işleyenlerin hapisle cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Kırgız vekil konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“20 milletvekili okul üniformalarının hazırlanması konusunda insan haklarının hesaba katılması talebinde bulunduk. Her öğrenci onurlu bir hayat ve kişisel görüş hakkına sahip olmalıdır. Böyle değerler bir çocuğun doğumu ile ona verilmelidir.”

Torobaev Zulpukarov ayrıca çocukları dini değerleri dolayısıyla aşağılamanın onlarda aşağılık duygusu uyandıracağını belirterek “Meclisimiz insanlarımıza dini özgürlükler tanıdı. Dolayısıyla savcılıklar gereğini yapmalı ve Müslüman kıyafetiyle okula gelmek isteyen öğrencilere bunu yasaklayan okul müdürleri hakkında soruşturma açmalıdır” dedi.

Dünya Bülteni

Devami

Kazakistan dini idaresi başkente taşınıyor

Ülkenin eski başkenti Almatı’da bulunan Kazakistan Dini İdaresi, Astana’ya taşınıyor

Kazakistan Dini İdaresi Konseyi, ülke başmüftüsü Yerjan Haci Malgajiulu başkanlığında bir toplantı yaparak, kurumun idare merkezini Almatı’dan yeni başkent Astana’ya taşınması konusunda karar aldı.

Dini idarenin Astana’ya taşınacağı haberi ülkenin resmi haber ajansı Kazinform tarafından duyuruldu. Haberde Kazakistan Başmüftüsünün şu sözlerine de yer verildi:

“Dini idaremizin yakın gelecekte Astana’ya taşınması bizim için önemli bir adımdır. Astana Kazakistan’ın yeni başkentidir ve biz orada çalışmalarımızı daha fazla yoğunlaştıracağız. Böyle tarihi bir adım bize daha çok sorumluluk yüklemektedir. Dini idare için yeni merkez inşaatı henüz tamamlanmadı. Şimdilik geçici bir yer kiralamaları talimatını verdim.”

Kazakistan’ın kuzeyinde yer alan Astana, bağımsızlıktan sonra başkent olarak seçilmişti. Bunun ana nedenlerinden biri kuzeyde Rus asıllı vatandaşların çoğunluğu oluşturması idi. Astana başkent olduktan sonra kuzeyde de Kazak dili ve halkının kültürel değerlerine geniş yer verilmeye başlandı.

Sovyetler zamanında Kazakistan’da sayılı olan mescit ve camilerin sayısı günümüzde 2 bin 500’ü aşmış durumda. Kazak halkı arasında da İslam’a dönenlerin sayısı gittikçe artıyor. Son tahminlere göre Kazakların yüzde 30-35’i beş vakit namaz kılan dindarlardan oluşuyor.

Dünya Bülteni

Devami

Kazaklar köyleri boşaltıyor

Kazakistan’da büyük şehirlere yapılan göçler sebebiyle birçok köyün yok olduğu, bazı köylerde ise okulların kapandığı bildiriliyor…

Kazakistan’da kentlere yapılan göçler sebebiyle köy nüfusu her geçen gün daha da azalıyor.

Kazaklar köy ve kasabaları terk ederek ülkenin başta Astana ve Almatı olmak üzere büyük şehirlerine göç ediyor. Son istatistiki bilgiler Kazakistan’da şehir nüfusunun kırsal nüfusu geçmeye başladığını gösteriyor. Bazı köylerde nüfusun azalması üzerine okulların kapatıldığı belirtiliyor.

Kazakistan’da şehirlere yapılan göçler ülke meclisinin de gündeminde. Yapılan açıklamalara göre son dönemlerde Kuzey Kazakistan ilinden 100 bin, Kostanay ilinden 35 bin, Doğu Kazakistan ilinden 60 bin kişi şehirlere taşındı. Milletvekillerine göre göçün bu hızla devam etmesi halinde gelecekte Kazakistan haritasından birçok köy ve kasaba silinecek.

Kazakistan Milli Meclisi milletvekili Nurtai Sabilyanov konu hakkında şöyle diyor:

“Son beş yılda boyunca Doğu Kazakistan ilimizde 70’ten fazla okul kapatıldı. Bu yaklaşık 70 yerleşim biriminin yok olduğunu gösteriyor. Bu nedenle hükümetimiz köy ve küçük kentlerde yaşamak isteyenlere sahip çıkmalıdır.”

Dünya Bülteni

Devami

Gülnara Kerimova organize suçlardan ve yolsuzluktan yargılanacak

Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov’un kızı Gülnara hakkında birçok yolsuzluk davası açıldı

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un kızı Gülnara Kerimova organize suçlardan ve yolsuzluktan yargılanacak.

Babasıyla arası iyi olmayan ve babasının yerinde gözü olduğu söylenen Gülnara Kerimova Özbekistan medyasını meşgul etmeye devam ediyor. Özbekistan Başsavcılığı, Kerimova’nın organize suçlardan yargılanacağını duyurdu.

Gülnara Kerimova’nın ortakları Rüstem Madumarov ve Ermeni asıllı Gayane Avakyan, bu yılın başında aynı suçlardan ağır hapis cezaları almıştı.

Özbekistan Başsavcılığından yapılan açıklamada, Gülnara Kerimova’yla birlikte A. Gafurova, B. Süleymanov, Ş. Kamiljanov ve R. Mustafayev’in de yargılanacağı bildirildi. Açıklamada belirtilen organize suç çetesinin, Gülnara’nın en yakın iki adamı olan muhasebecisi Nurmuhammed Sadıkov ve Rüstem Madumarov tarafından yönetildiği kaydedildi.

Savcılık açıklamasında grubun bulaştığı yolsuzluk miktarının 150 milyar Özbek Sömü (50 milyon ABD doları) olduğu belirtildi.

Kerimova ve arkadaşlarının sadece Özbekistan’da değil yurt dışında da yolsuzluk ve rüşvete bulaştıkları ileri sürülüyor. Gülnara Kerimova, İsveç, İsviçre, Fransa, Letonya ve Hollanda savcılıkları tarafından da rüşvet ve para aklamaktan suçlanmıştı. Kerimova, İsveç’in “TeliaSonera” şirketinden 300 milyon dolar rüşvet almakla suçlanıyor. Bu sayede şirkete, Özbekistan’da ihale kazandırdığı ileri sürülüyor.

Özbekistan’ı 25 yıldan bu yana baskıcı bir yönetimle idare eden Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un kızı Gülnara ile arasının iyi olmadığı biliniyor. Gülnara’nın yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde babasını yenerek ülkenin başına geçme hayali olduğu söyleniyor. İslam Kerimov’un da bu yüzden yolsuzluk davalarıyla kızını susturmaya çalıştığı ifade ediliyor.

Gülnara Kerimova, şu anda Özbekistan’da 15 yaşındaki kızıyla birlikte ev hapsinde tutuluyor. Kerimova, 22 Ağustos’ta BBC’ye gönderdiği bir ses ve video kaydında babası İslam Kerimov’un kendisine kötü muamele yaptırdığını söylüyordu. Kerimova, “Burada köpeklerden daha kötü muamele görüyoruz, ev hapsinde tutuluyoruz, doktora ihtiyacımız var” diyordu.

Dünya Bülteni

Devami

Ўзбекистон мустақиллиги: Ким эдигу ким бўлдик (O‘zbekiston mustaqilligi: Kim edigu kim bo‘ldik…)

Ўзбекистонда мустақилликка эришилгач, диний ақидаларни ва ананаларни тиклашга кўп ҳаракат қилиб қелинмоқда.

Истиқлол даврида Ислом динига юксак эътибор берилиб, эски масжидлар қайта таъмирланиб, янгилари қурилиб очилмоқда.

Совет даврига нисбатан ҳажга йўлланган зиёратчиларниг сони анчайин кўпайган бўлса ҳам, бироқ мамлакат аҳоли сони нуқтаи назаридан ўзбек ҳаж зиёратчиларининг сони ҳали ҳам кам.

Шўролар даврида динга бўлган муносабат ва мустақиллик йиллари ўзбекистонлик мусулмонлар эришган ютуқлар ҳақида кўп фикру мулоҳазалар билдирилмоқда.

Муҳожиротда истиқомат қилаётган “Туркистонликлар ҳалқаро ҳамкорлик жамияти”нинг асосчиси ва исломий маърифатчи Намоз Нормўминга кўра, “Ўзбекистон мустақил давлат бўлиши биз учун жуда катта аҳамиятга эга. Чунки бир миллатнинг ўзининг давлатга эга бўлиши ўз қадриятларини қуриқлийдиган воситага айланишини англатади”.

Шу билан бирга Намоз Нормўмин диний жиҳатдан рўй берган катта ўзгаришларни эслатади. “Ўзбекистонда уч мингдан кўпроқ масжид очилган…намозхонларнинг сони ташқарда юрган одамларни хисобламайдиган ҳолда беш миллионга яқин”.

Бу ўзгаришларда ҳукуматнинг роли қандай эди? Намоз Нормўминга кўра, “Ўзбекистонда ҳукумат, давлат деганда , афсуски, бу бир кишининг иродаси, тушунчаси билан ифодаланади. Ислом Каримов – атесит ва коммунист, шунинг учун у Ислом ва мусулмонларга коммунистларча муносабат билдиради”.

Айни дамда Ўзбекистон ичида мусулмонларга катта тазийқлар ўтказилаётир, дейди Намоз Нормўмин. Лекин шу қийинчилликларга қарамасдан, Совет даврига нисбатан ҳозир Ўзбекистонда ҳам, Марказий Осиёда ҳам исломий тарафга жуда катта туб ўзгаришлар бўляпти, деди маърифатчи. Масжидларнинг, диний мактабларнинг сони ўсиб боряпти.

“Ўзбекистон мусулмонлари даҳрий Совет тузумида нимага эришган эдилару-мустақиллик даврида нималарга эга бўлишди”, – деган савол ҳозирда кўп такрорланмоқда. “Аввалги замонлар яхши эди, мустақиллик ўзи нима берди?”, – сўралган саволга жавобан масжидларда имомлар эришилган ютуқларни бирма-бир йиғилган намозхонларга эслатмоқдалар. “Жума намозлари эса ўтмишдаги партия мажлисларини эслатади” деган кўпгина шикоятлар янграмоқда. Бугунги кунда дин арбоблари давлат сиёсати билан мутлақ ҳамфикр деб ўйлайди Намоз Нормўмин. “Байрамларда Ислом Каримов ёнида турган муфтият раҳбарларини сарой уламолари деб айтиш мумкин. Муфтийларнинг, имомларнинг фаолияти ҳукумат томонидан ҳар томонлама назорат қилинади ва у ердаги фаолиятнинг қандай олиб боришини ҳукумат белгилайди. Улар мустақил фаолият олиб боролмайдилар”.

Баъзи кузатувчиларнинг айтишларича, Ўзбекистонда дин фақат насиҳат бериш ва дуо қилишга бориб тақалади. Намоз Нормўминга кўра, жамиятда эркинлик йўқлиги, ҳамда дин жамоат ишларидан ажратилгани сабаб ўзбек уламоларининг ижтимоий ҳаётда роли сезилмайди.

Дунёда Ислом дини таназзулга учраётгани хақида кўп ёзишади айниқса Ғарб матбуотида. Ироқ, Сурия , умуман Яқин Шарқда қонли ҳодисалар рўй бериб, Ислом дини номидан қанчаю қанча бегуноҳ одамлар ИШИД каби гуруҳлар қўлидан қатл этилмоқда. Ислом динида жиддий инқироз вужудга келмоқда деган қарашлар ҳам тарқалмоқда. Исломий маърифатчи Намоз Нормўминнинг айтишича, “динда инқироз юз бермоқда деб гапириб бўлмайди, чунки дин мукаммал. Динни ислоҳ қилиб бўлмайди, динда камчилик бўлмайди, камчилик мусулмонларнинг ўзида”.

http://www.bbc.co.uk/uzbek/institutional/2014/09/140903_namoz_normumin_independence_5.shtml

O‘zbekiston mustaqilligi: Kim edigu kim bo‘ldik…

O‘zbekistonda mustaqillikka erishilgach, diniy aqidalarni va ananalarni tiklashga ko‘p harakat qilib qelinmoqda.
Istiqlol davrida Islom diniga yuksak e’tibor berilib, eski masjidlar qayta ta’mirlanib, yangilari qurilib ochilmoqda.

Sovet davriga nisbatan hajga yo‘llangan ziyoratchilarnig soni anchayin ko‘paygan bo‘lsa ham, biroq mamlakat aholi soni nuqtai nazaridan o‘zbek haj ziyoratchilarining soni hali ham kam.
Sho‘rolar davrida dinga bo‘lgan munosabat va mustaqillik yillari o‘zbekistonlik musulmonlar erishgan yutuqlar haqida ko‘p fikru mulohazalar bildirilmoqda.
Muhojirotda istiqomat qilayotgan “Turkistonliklar halqaro hamkorlik jamiyati”ning asoschisi va islomiy ma’rifatchi Namoz Normo‘minga ko‘ra, “O‘zbekiston mustaqil davlat bo‘lishi biz uchun juda katta ahamiyatga ega. Chunki bir millatning o‘zining davlatga ega bo‘lishi o‘z qadriyatlarini quriqliydigan vositaga aylanishini anglatadi”.
Shu bilan birga Namoz Normo‘min diniy jihatdan ro‘y bergan katta o‘zgarishlarni eslatadi. “O‘zbekistonda uch mingdan ko‘proq masjid ochilgan…namozxonlarning soni tashqarda yurgan odamlarni xisoblamaydigan holda besh millionga yaqin”.
Bu o‘zgarishlarda hukumatning roli qanday edi? Namoz Normo‘minga ko‘ra, “O‘zbekistonda hukumat, davlat deganda , afsuski, bu bir kishining irodasi, tushunchasi bilan ifodalanadi. Islom Karimov – atesit va kommunist, shuning uchun u Islom va musulmonlarga kommunistlarcha munosabat bildiradi”.
Ayni damda O‘zbekiston ichida musulmonlarga katta taziyqlar o‘tkazilayotir, deydi Namoz Normo‘min. Lekin shu qiyinchilliklarga qaramasdan, Sovet davriga nisbatan hozir O‘zbekistonda ham, Markaziy Osiyoda ham islomiy tarafga juda katta tub o‘zgarishlar bo‘lyapti, dedi ma’rifatchi. Masjidlarning, diniy maktablarning soni o‘sib boryapti.
“O‘zbekiston musulmonlari dahriy Sovet tuzumida nimaga erishgan edilaru-mustaqillik davrida nimalarga ega bo‘lishdi”, – degan savol hozirda ko‘p takrorlanmoqda. “Avvalgi zamonlar yaxshi edi, mustaqillik o‘zi nima berdi?”, – so‘ralgan savolga javoban masjidlarda imomlar erishilgan yutuqlarni birma-bir yig‘ilgan namozxonlarga eslatmoqdalar. “Juma namozlari esa o‘tmishdagi partiya majlislarini eslatadi” degan ko‘pgina shikoyatlar yangramoqda. Bugungi kunda din arboblari davlat siyosati bilan mutlaq hamfikr deb o‘ylaydi Namoz Normo‘min. “Bayramlarda Islom Karimov yonida turgan muftiyat rahbarlarini saroy ulamolari deb aytish mumkin. Muftiylarning, imomlarning faoliyati hukumat tomonidan har tomonlama nazorat qilinadi va u yerdagi faoliyatning qanday olib borishini hukumat belgilaydi. Ular mustaqil faoliyat olib borolmaydilar”.
Ba’zi kuzatuvchilarning aytishlaricha, O‘zbekistonda din faqat nasihat berish va duo qilishga borib taqaladi. Namoz Normo‘minga ko‘ra, jamiyatda erkinlik yo‘qligi, hamda din jamoat ishlaridan ajratilgani sabab o‘zbek ulamolarining ijtimoiy hayotda roli sezilmaydi.
Dunyoda Islom dini tanazzulga uchrayotgani xaqida ko‘p yozishadi ayniqsa G‘arb matbuotida. Iroq, Suriya , umuman Yaqin Sharqda qonli hodisalar ro‘y berib, Islom dini nomidan qanchayu qancha begunoh odamlar IShID kabi guruhlar qo‘lidan qatl etilmoqda. Islom dinida jiddiy inqiroz vujudga kelmoqda degan qarashlar ham tarqalmoqda. Islomiy ma’rifatchi Namoz Normo‘minning aytishicha, “dinda inqiroz yuz bermoqda deb gapirib bo‘lmaydi, chunki din mukammal. Dinni isloh qilib bo‘lmaydi, dinda kamchilik bo‘lmaydi, kamchilik musulmonlarning o‘zida”.

http://www.bbc.co.uk/uzbek/institutional/2014/09/140903_namoz_normumin_independence_5.shtml

Devami

Kazakistan’da okullarda başörtüsü yasağı

Kazakistan’da Nazarbayev adına kurulan ve üstün zekalı öğrencilere hitap eden okullarda başörtüsü yasağı uygulanıyor

Kazakistan’da Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in adını taşıyan üstün zekalı öğrenciler için açılan okula başörtülü öğrencilerin kabul edilmemesi tepkilere neden oluyor.

Nazarbayev Üstün Zekalılar Okulu, verdiği eğitimin kalitesi dolayısıyla birçok ailenin çocukları için ilk düşündüğü okulların başında geliyor. Ancak bu sene okula başörtüsü ile gelen 15 yaşındaki Ayzera İşngızbaeva okulunda kötü bir sürpriz ile karşılaştı. Okul müdürü Bagdan Kayırjanov başörtülü öğrenciyi önce eğitim yılı başlama törenine, sonra ise sınıfa almak istemedi.

Kızlarının okula alınmamasından dolayı şoke olan anne Janar Tamaşeva ve baba Aset İmanbaev polise başvurdu ve okul idaresini şikayet etti. Anne baba, idarecilerin öğrencileri kökeni, cinsiyeti, ırkı, dini ve inancı dolayısıyla ötekileştirerek eğitim hakkından mahrum ettiğini belirtti.

Ayzera’nın annesi şöyle konuştu:

“Biz ailece dini değerlerimize uygun olarak yaşamaya gayret ediyoruz. Çocuklarımızı da güzel ahlaklı olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Kızımız Ayzera çok başarılı bir öğrencidir. Ancak o şimdi 15 yaşında, İslam dini kurallarına göre başörtüsü takmak durumunda. Okul idaresine kızımızın bu sene okula tesettürlü olarak devam edeceğini söylemiştik. Ancak müdür Bagdan Kayırjanov kendi bildiğini yapıyor.”

Okul müdürü Bagdan Kayırjanov gazetecilere yaşananları yorumlamak istemedi ve her şey ortada olmasına rağmen “olay araştırılacak” demekle yetindi.

Semey şehri Eğitim Müdürü Yardımcısı Nataliya Fesenko ise Cumhurbaşkanı Nazarbayev adını taşıyan okulların özel statüsü olduğunu ve okul yönetiminin direkt olarak kendilerine bağlı olmadıklarını söyledi.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbekistan’dan Afrikalı güreşçilere ebola vetosu

Özbekistan, Taşkent’te düzenlenecek güreş müsabakasına Afrikalı oyuncuları ebola şüphesi gerekçesiyle almayacak

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te 8 – 14 Eylül tarihleri arasında güreşin çeşitli dallarında düzenlenecek müsabakaya Afrikalı oyuncuların ebola sebebiyle kabul edilmemesi bu ülkelerin tepkisine neden oldu.

Özbekistan’daki güreş müsabakaları başlamadan dünya gündeminde yerini aldı. Uluslararası Güreş Federasyonu resmi bildirisine göre hızlı yayılmakta olan Ebola virüsü sebebiyle Afrika’nın altı ülkesinden sporcular Taşkent hükümetinin teklifi üzerine müsabakalara katılamayacak. Bu ülkeler Yeni Gine, Gine Bissau, Liberya, Sierra-Leone, Nijerya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak sıralandı.

Sporcularının dünya şampiyonasına katılmasına izin verilmeyen Nijerya Güreş Federasyonu Başkanı Daniel Igali, Uluslararası Güreş Federasyonu’na (FİLA) bir mektup göndererek Özbekistan hükümetinin kararını “güreşçilerin kendilerini gösterme imkanından mahrum etmekle beraber onlara korkunç hastalığın taşıyıcıları mührü de vurmak olarak” nitelendirdi.

Güreşçileri Taşkent’e alınmayacak olan diğer devletler ise (FİLA) ve Özbekistan hükümetinin kararına henüz tepki göstermedi.

FİLA Başkanı ise bir bildiri yayınladı ve güreş dallarında dünya müsabakalarına katılamayan sporculara, çalıştırıcılarına ve sevenlerine gelecek müsabakalar için başarı diledi.

Dünya Bülteni

Devami