Tacik-Kırgız sınırında gerginlik sürüyor

Kırgızistan ve Tacikistan’ın sınır bölgesinde pazartesi günü meydana gelen çatışmaların ardından iki ülke yönetimi arasında nota gerginliği yaşandı. Ülkeler birbirilerine nota verirken diğer taraftan da iki tarafın üst düzey temsilcileri sorunların çözülmesi için bir araya geldi

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı 25 Ağustosta Tacik-Kırgız sınırındaki çatışmalarda yine iki kişinin öldürüldüğü ve beş kişinin yaralandığını bildirdi.

Tacik basını öldürenlerinden birinin Tacikistan Sınır Koruma İdaresi eski başkanı Abdurrahman Azimov’un akrabalarından Azamat Azimov olduğu belirtiliyor.

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı iki devlet sınırında yaşanan son çatışma hakkında bir basın açıklaması yapacak.

Diğer taraftan Tacikistan Başbakan yardımcısı Muradali Alimardan iki devlet arasındakı sınır sorunlarını görüşmek üzere dün Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’i ziyaret ettiği bildirildi.

Kırgız sınır muhafaza teşkilatının basın merkezinden yapılan açıklamada, Pazartesi öğleden sonra çıkan çatışmada ilk ateşin Tacikistan askerleri tarafından açıldığı ileri sürüldü.

İki ülkenin sınır muhafaza askerleri arasındaki çatışmanın yaklaşık yarım saat sürdüğü, Tacikistan askerlerinin çatışmalar sırasında el bombası kullandığı belirtiliyor. Kırgız tarafı çatışmada herhangi bir askerinin zarar görmediğini belirtirken Tacik basını 5 Tacikistan vatandaşının yaralandığını duyurdu.

Olay yerine ek Tacik askerinin gönderildiği duyurulurken Kırgızistan’ın da sınırdaki askerlerinin sayısını artırdığı kaydedildi.

11 Temmuzda Tacikistan’ın İsfara vilayetinde iki devlet sınırındaki silahlı çatışmada 5 Kırgız ve 2 Tacik askeri yaralanmıştı.

SINIRDAKİ ÇATIŞMALAR ÜLKE YÖNETİCİLERİNİ HAREKETE GEÇİRDİ

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, sınırdaki çatışmaların sona erdirilmesi ve sorunların çözülmesini istedi.

Atambayev, dün Kırgızistan Sınır Muhafaza Teşkilatı Başkanı Rayımberdi Düyçembiyev’le görüşerek sınırdaki olaylarla ilgili bilgi aldı.

Diğer taraftan pazartesi günü iki ülke sınırında meydana gelen çatışmaların ardından iki ülkenin başbakan yardımcılarının da içlerinde bulunduğu heyetler bir araya geldi. Heyetlerin görüşmeleri bugün de devam edecek.

İki Tacik vatandaşının ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili olarak Kırgızistan dışişleri bakanlığı dün Tacikistan’a sınırdaki kurallara tam uyulması istemiyle bir protesto notası gönderdi. Aynı gün Duşanbe de Bişkek’e gerektiğinde her Tacik vatandaşının gerekli usullerde korunacağını bildiren bir cevap notası gönderdi.

Dünya Bülteni

 

Devami

Nazarbayev: Avrasya Birliği’nden ayrılabiliriz

Kazak lider Nazarbayev, Avrasya Ekonomik Birliği’nde tüm üyelerin eşit olduğunu ve kararların oybirliği ile alındığını belirterek aleylerinde bir karar alınmak istenmesi halinde birlikte durmayacaklarını söyledi

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ülkesinin her an Avrasya Ekonomik Birliği (AEB)’ni terk etme hakkının bulunduğunu söyledi.

Astana’da bir TV kanalında yaptığı konuşmada AEB ile ilgili soruları cevaplayan Nazarbayev, birliğin aleylerine olacak kararlar alması durumunda üyeliği devam ettirmenin anlamı kalmayacağını ifade etti ve her an terk edebileceklerini kaydetti.

Nazarbayev, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Biz AEB’yi siyasi değil, ekonomik birlik olarak oluşturduk ve bu doğru bir karardır. Kazakistan, Rusya ve Beyaz Rusya cumhurbaşkanları toplandığında karar oybirliği ile alınır. Birimiz karşı çıkarsak karar alamayız. Buna da konsensüs denir. Birlikte herkes aynı haklara sahiptir. Aleyhimizde karar alınmak istendiğinde Kazakistan her zaman birlikten çıkabilir.

Kazak lider devlet bağımsızlığının kendileri için vazgeçilmez bir değer olduğunun altını çizdi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz Gümrük Birliği’ne de üye olduk. Önceleri Rusya Federasyonu sınırından mal geçirdiğimizde para ödüyorduk. Şimdi ödemiyoruz. Bu milyonlarca Tenge idi. Bundan dolayı malın fiyatı da artardı. Gümrük anlaşmasından devletimiz büyük fayda gördü. Bunun yanında bizim ticari birliğimiz üye devletlerde istikrarı ve barışı da artırıyor.”

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan Çin’deki askeri tatbikata katılmıyor

Özbekistan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) askeri tatbikatına katılmayacağını açıkladı.

Özbekistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) silahlı kuvvetlerinin ortak anti-terör askeri tatbikatına bu yıl da katılmayacağı açıklandı.

Rusya’nın ITAR-TASS haber ajansına göre ŞİÖ bu yıl 24- 29 Ağustos tarihleri arasında Çin’in İç Moğolistan bölgesinde “Barış Misyonu” kod adıyla gerçekleştirilen askeri tatbikata Özbekistan katılmıyor.

ŞİÖ’nün bu yılki tatbikatına toplam 7 bin asker katılacak. Bunlardan yaklaşık 5 bininin Çin askerleri, 900’ünün Rus askeri, 500’ünün Kırgızistan askeri, 300’ünün Kazakistan askeri ve 200’ünün Tacikistan askeri olacağı açıklandı.

Şanghay İşbirliği Örgütüne üye devletler bu tür askeri tatbikatları her yıl planlı olarak gerçekleştiriyor. Özbekistan bu tatbikatlara 2007 senesinde ilk ve son defa katılmıştı.

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un başka ülkelerle askeri işbirliği yapmaktan özellikle kaçındığı belirtiliyor. Örneğin, Özbekistan Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatına (KGAT) birkaç defa üye oldu ve daha sonra bu üyelikten çekildi.

NATO güçleri Afganistan’ı işgal ettikten sonra ABD Özbekistan’ın güneyinde askeri üs kurmuştu. Ancak 2005 yılında yaşanan Andican katliamından sonra Özbekistan ABD askerlerini sınırdışı etti.

Son zamanlarda ABD’nin yine Özbekistan’da askeri üs açacağı söylentileri ortaya çıksa da her iki devlet bu haberleri yalanladılar.

Dünya Bülteni

Devami

Türkiye’deki Türkistanlı işçilerin büyük sıkıntıları

Son günlerde Türkistanlı kaçak işçiler, maruz kaldıkları sıkıntılar ve bulaştıkları suç olayları sebebiyle kamuoyu gündeminde yer bulmaktadır. Bir Özbek çocuk bakıcısının işveren tarafından darbedildiği iddiası, Türkmen ve Özbek işçilerin karıştığı kriminal olaylar, Türkiye’de bulunan Türkistanlı kaçak işçilerin durumunu ele almamızı gerekli kıldı.

İki binli yıllardan sonra Türkistan bölgesinden Türkiye’ye çalışmak için gelenlerin sayısı hızla artmıştır. Bugün tahmini olarak 250.000 Türkistan’lı Türkiye’de çalışmaktadır. Bu çalışanların büyük çoğunluğu “kaçak işçi” durumundadır. Türkistan Cumhuriyetleri’ne ülkemiz vize uygulamamaktadır. Para kazanmak amacıyla gelen Türkistanlılar Türkiye’ye turist vizesiyle girmekte ve bir sektör haline gelen kaçak çalışma ortamına düşmektedirler. Bütün problemler de bundan sonra başlamaktadır. Ucuz işgücü olarak istihdam edilen bu kişilerin hiçbir sosyal güvencesi olmadığı gibi, haklarını savunmak için adli makamlara başvurmaktan, sınır dışı edilme tehlikesi sebebiyle kaçınmaktadırlar. Bu durumda ya işverenin insafına terkedilmekte veya mafya benzeri yapıların ağına düşmektedirler. Çoğu zaman da fazla iş yükü altında ezilmektedirler. Pasaportlarına işveren tarafından el konulduğu  için işverenin her dediğini yapmak zorunda kalmaktadırlar.

Türkistanlı işçilerin kanuna uygun olarak çalışabilmelerinin önündeki başlıca engeller şunlardır.

1- Ülkelerinden işçi pasaportu alarak çıkmakta sıkıntı yaşamaktadırlar.

2- Ucuz işçi olarak çalışma imkanı bulabildikleri için, sigorta, oturum izni v.s. masraflarını karşılayamamaktadırlar.

Öncelikle Türkistanlı hemşerilerimizin neden bu hale geldiklerini sorgulamamız gerekiyor!

Kendi ülkelerinde doktor, mühendis ve benzer meslekleri icra ederken burada hasta bakıcılık, inşaat işçiliği ve temizlikçilik yapmalarının sebebi nedir? Elbette kendi vatanlarında çok az kazandıkları için bu işleri mecburen yapmaktadırlar.

Kaçak işçilerin önemli bir kısmı Özbekistan ve Türkmenistan’dan gelmektedir. Halbuki Türkmenistan dünyanın önemli doğal gaz zenginliklerine sahiptir. Özbekistan’da durum farklı değildir. Ortalama maaş 100 dolar seviyesindeyken temel gıda ve emlak fiyatları ise neredeyse dünya standartları seviyesine yaklaşmıştır. Çoğu ailenin evine et girmemektedir. Büyük bir ekonomik, tarımsal, madenî potansiyele sahip olan Özbekistan’da 30 milyon nüfusun 8 milyonu yurtdışına çıkmıştır. Bu 8 milyon üretken genç-orta yaşlı  erkek nüfustan oluşmaktadır. Bazı köylerde sadece kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kalmıştır.

Türkistan Cumhuriyetlerinden Özbekistan ve Türkmenistan varlık içinde yokluğu yaşamaktadırlar.

Rusya’da çalışan Türkistanlıların durumu çok daha vahimdir.

Bizim hem Türkistanlı hemşehrilerimize hem Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine çağrımız olacaktır.

Türkistan’dan gelen hemşehrilerimizin kanuni yolları kullanarak çalışmayı tercih etmelidirler. Haklarını korumaları ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Türkiye’ye turist vizesiyle girdiklerinde ve vizelerini uzatmak istediklerinde kendilerine 6 aylık oturum hakkı verilmekte ve sağlık sigortası yapılmaktadır. Bu ilk 12 ay içerisinde çalışma izni almak için imkan olmaktadır. 12 ay sonunda kaçak duruma düşerlerse hiçbir hak talep edemeyeceklerdir. İşverenden çalışma izni için talepte bulunmaları, pasaportlarını vermemeleri, 12 ay içerisinde kaldıkları yeri emniyete bildirmeleri gerekmektedir.

Türkiye’deki yetkililerin de bu konuda çözüm üretmeleri gerekmektedir. Her türlü iyi niyeti göstererek Türkiye’de çalışmalarına müsamaha gösteriliyorsa da çalışan sayısı arttıkça ve zaman ilerledikçe sıkıntılar artacak, hukuki boşlukları başka unsurlar dolduracaktır.

Çalışma izinlerinde kolaylık gösterilmesi, harç miktarlarının azaltılması, sigorta maliyetlerinin asgari düzeye indirilmesi bunun için ilk atılacak adımlar olabilir. Yurt dışından giriş yapan Türkistanlılara bilgilendirici broşürler hazırlanarak izleyecekleri yollar anlatılmalı, haklarını nasıl koruyacakları öğretilmelidir. Danışma büroları açılarak sağlık ve sosyal haklar konusunda bilgilendirilmelidirler.

“Kaçak İşçi” problemi çözümü zor bir meseledir. Devlet yetkilileri bu konuda sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine giderek bu problemin çözümü yönünde adımlar atabilir.

Alim Oktay Çatkal

Türkistan-Der Merkez Yönetim Kurulu üyesi

25.08.2015

Devami

Rusya Özbek muhalifi Kerimov rejimine teslim etti

Rusya, St. Petersburg’da Özbekistanlı mültecilere öncülük eden muhalif liderlerden Mahsud Abducebbarov’u Özbek rejimine teslim etti

Rusya, St.Pitersburg şehrindeki “Özbek Gençleri” hareketi ve muhacirler için eğitim merkezi başkanı Mahsud Abducabbarov’u Özbekistan’a teslim etti.

Fergana.ru haber ajansının bildirdiğine göre Rusya göç servisi yetkilileri 14 Ağustosta Mahsud Abducabbarov’u St.Pitersburg hava alanından Özbekistan Hava Yollarına ait bir uçakla vatanına gönderdi.

Rusya mülteci servisi, 2013 yıl Eylül ayında Mahsud Abducabbarov’u iki yıl boyunca ülkeye sokmama kararı almıştı. Rus yetkililer, Özbek muhalifin bu karara rağmen memlekete giriş yaptığını savundu.

Ancak Abducabbarov’un yakınları ve dostları onun Kerimov rejimine muhalif olduğu ve Özbek gençler arasında yaptığı faaliyetlerden dolayı Özbekistan istihbaratı tarafından çalındığını düşünüyor.

Daha önce de “Azodlik” radyosu Mahsud Abducabbarov’un 13 Ağustostan beri kayıp olduğu yönünde bir haber geçmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Çin’de Müslümanlara “Demir Kafes” işkencesi

Pekin’de sözde Uygur Bölge Hükümetinin , Kaşgar Vilayeti ile Çinli müslümanların yaşadığı Sancı Hui Özerk İlçesi’ne ait İrtıbat Süroları/Temsilcilikleri (İş Beceriş Orni) bulunmakta.

Haklarını aramak için Pekin’e gelen Uygurlar bu İrtıbat Bürolarına başvururarak onlardan Çince Tercümanı, Dilekçe yazımı vebenzeri konularda yardım talep ettikleri biliniyor. Birleşmiş Milletler başta bir çok uluslar arası kuruluşlar ile ABD AB ve diğer ülkelerin Büyükelçiliklerinin de bulunduğu bu şehir’de çoğunluğu olumsuz sonuçlanan hak arama mücadelesinde iç yargı sürecinden sonuç alamayan Davacı Uygurlar BM İnsan Hakları Temsilciliği, ABD Büyükelçiliği başta çeşitli ülkelerin Temsilciliklerine baş vuru’da bulundukları ve bu baş vurulardan Çin yönetiminin son derece rahatsızlık duyduğu belirtilliyor. Bu Uygur Davcılar, Uygur Türklerince Çin’in hapsederek ve işkence ederek davalarından vaz geçirmeyi başaramadığı gerçek mücahitler olarak kabul görmekte. Çin, Pekin’e gelen bu Uygur davacıları korkutmak ve sindirmek için her üç İrtıbat Bürosu’nun yanına Demir Çitlerden yapılmış oda büyüklüğünde birer Kafes inşa ettirek bu kafeslere hapsettiği ve ülkelerine geri götürmeleri için Urumçi’den gelecek Polislerin gelmesine kadar bu kafeslerde tutulduğu bildiriliyor. Hapsedilen Uygurlara açlıktan ölmemeleri için günde bir öğün yemek verdikleri ifade ediliyor.

Kaynak : RFA

Devami

Gülnara Kerimova: Babam bana köpekmişim gibi davranıyor

Özbek lider Kerimov’un ev hapsinde tutulan kızı Gülnara Kerimova, BBC’ye bir ses kaydı göndererek içinde bulunduğu duruma isyan etti

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un ev hapsinde tutulan kızı Gülnara Kerimova, evinin sürekli işgal altında tutulduğunu savunarak köpeklerden daha kötü muameleye tabi tutulduğunu söyledi. Kerimova, kendisine ve kızına psikolojik baskı yapıldığını ifade etti.

Kerimova, BBC Özbek Servisi’ne bir ses kaydı ve video görüntüsü gönderdi. Görüntülerde sivil kıyafetli kişiler Kerimova’nın kızının yolunu kesiyor ve dışarı çıkmasını engelliyor. Kerimova ses kaydında, “Bizi niçin ev hapsinde tutuyorlar anlamış değilim. Neden okula gitmesi, arkadaşlarıyla beraber olması gereken 15 yaşındaki kızım çevreden mahrum bırakıldı? Ben kendim için konuşmuyorum. Bizim doktor yardımına ihtiyacımız var…” diyor.

Temmuz ayında Gülnara’nın yakın iş ortakları Rüstem Madumarov ve Ermeni asıllı Gayane Avakian yolsuzluk suçlamalarıyla uzun süreli hapis cezasına çarptırılmıştı. İsveç ve İsviçre savcılıklarının Gülnara hakkında yolsuzluk ve kara para aklamak suçlarından açtığı soruşturmalar ise halen devam ediyor.

Özbek muhalefetine göre ise İslam Kerimov’un kızına olan hiddeti Gülnara’nın mali konulardaki yolsuzluklarından kaynaklanmıyor. 2015’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde özellikle gençler arasında ünlü olan Gülnara babasına karşı en güçlü aday olarak görünüyordu.

Dünya Bülteni

Devami

Özbekistan, Çin’e yaklaşıyor

Özbek lider Kerimov, son 13 yılda 13’üncü defa Çin’e resmi ziyaret gerçekleştiriyor. Uzmanlar, Özbekistan’ın dış politikasında ibrelerin Çin’e doğru kaydığını belirtiyor

İbrahim Ali/ Bakü – Abdurrahman Ceyhun/ Taşkent

Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in resmi davetlisi olarak bu ülkeye gitti. Dün başlayan resmi ziyaret, Özbek liderin son 13 yılda Çin’e yaptığı 13’üncü ziyaret oldu. Kerimov Mayıs ayında da Pekin’i ziyaret etmiş ve Çin’i “Özbekistan’ın gerçek dostu” nitelemişti.

Özbekistan Devlet Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ziyarette devletlerarası ilişkiler ve özellikle iki ülkenin stratejik ortaklığı güçlendirmek olduğu belirtildi.

Çin ve Özbekistan arasında diplomatik ilişkilerin temeli 20 sene önce atılmıştı. 90’lı yılların sonlarında iki devlet arasında askeri ve güvenlik alanlarında işbirliği ön plana çıkmaya başladı. Çin Özbekistan’a askeri malzeme yardımı yaparken Özbekistan ise Çin tarafından aranmakta olan Uygur Müslümanlarını yakalayarak, onları “yakın dostuna” teslim etmeye başladı.

Uluslararası gözlemciler Çin’in Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini kuvvetlendirmekle beraber bu devletlerle 2 bin 800 kilometre sınıra sahip olan Doğu Türkistan’da baskı siyasetini artırdığını belirtiyor. Bu da Çin’in aynı kökten gelen Doğu ve Batı Türkistan Müslüman halklarının kendi aralarında yardımlaşmalarından korktuğunun delili olarak gösteriliyor.

ÖZBEKİSTAN’IN DIŞ POLİTİKA ÖNCELİĞİ DEĞİŞİYOR

Kerimov’un Çin ziyareti Rus basınında da geniş yer buldu. Nezavisimaya Gazeta yazarı Viktoriya Panfilova Özbekistan’ın dış politika önceliğinin değişmeye devam ettiğini ve Çin’in rolünün büyük bir hızla arttığının altını çizdi.

Çin sadece ekonomi alanında değil siyasi alanda da Özbekistan’ın en önemli müttefiklerinden birisine dönüşüyor. Kerimov, Tayvan ve Tibet konularında Pekin’in pozisyonunu desteklemiş ve ülkesini Çin yatırımına açmıştı. Çin liderinin bir yıl önceki Taşkent ziyareti sırasında taraflar arasında toplam değeri 15 milyar dolar olan 30 anlaşma imzalanmıştı.

Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri uzmanı Aleksandr Knyazev Taşkent yönetiminin bölgede ABD askeri üssünün konuşlandırılmasına karşı gelmesinden sonra Çin ile yakınlaşmasına dikkat çekerek Pekin önceliğinin giderek daha da önem kazandığının altını çizdi.

“ABD’den farklı olarak Çin reel ekonomiye yatırım yapmayı tercih ediyor. ABD ise ‘insan hakları’ ve ‘demokrasi değerleri’ gibi hayali terimler üzerinden politika yürütüyor. Çin ile Özbekistan arasındaki karşılıklı ticaret hacmi 2013 yılında 5,2 milyar dolar idi” diyen Knyazev Ukrayna sorunu ile uğraşan Rusya’nın da bölgede etkisini azaltmaya başladığını belirtti.

Özbekistan yönetimi ekonomi alanındaki çıkarlarını Rusya ile Çin arasında dengelemeye çalışıyor. Önümüzdeki dönem içerisinde ABD ve Rusya ile ilişkilerin devam etmesine rağmen Çin’in önemi ise daha da artmış olacak.

Bu arada ziyaretin 11 Eylül’de yapılacak Şanghay zirvesinden önce gerçekleşmesi Afganistan tehdidi konusunun da gündeme taşınacağına dair yorumların yapılmasına neden oldu.

İbrahim Ali/ Bakü – Abdurrahman Ceyhun/ Taşkent

http://www.dunyabulteni.net/

Devami

AGİT’ten Tacikistan İslam partisi’ne ziyaret

Tacikistan’da yaklaşan seçimler AGİT’ten bir heyet Tacikistan İslami Diriliş Partisi’ni ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu

Avrupa’da Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Yöntemler Bölümü başkanı Marcin Walecki ve Tacikistan İslami Diriliş Partisi (TİDP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmed Ali Hait 2015’te yapılacak seçimler öncesi Duşanbe’de bir araya geldi.

Görüşme hakkında TİDP basın merkezi bir resmi açıklama yaptı. Bildiride 2015 yılında Tacikistan’da yapılacak meclis seçimlerinin özgür ortamda gerçekleşmesi, bu seçimlere TİDP, gençlik ve kadın sivil kuruluş vekillerinin katılımı gibi konuların görüşüldüğü bildirildi.

TİDP seçim işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Mehmed Ali Hait partisinin seçime hazır olduğunu bildirdi.

Tacikistan’da genel olarak özgürlüklerin kısıtlandığı için hükümetin seçimleri adaletli yarışa dönüştürmesi beklenmiyor. Bu sebeple Hait, AGİT’i 2015 seçimlerinde sadece gözlemci olarak katılmaya değil, memlekette özgür seçimler yapılmasında yardımcı olmaya davet etti.

http://www.dunyabulteni.net/

Devami

Özbekistan’da bir şehir en korkunç mekanlar listesinde

Özbekistan’da kimyasal atıklar ve sulama sebebiyle kuruma noktasına gelen Aral Gölü kıyısındaki Muynak şehri dünyanın en korkunç mekanları arasına girdi

Özbekistan’da yok olmaya doğru giden Aral Gölü kıyısında kurulu bulunan Muynak şehri, dünyanın en korkunç yerleri listesinde ilk 10’a girdi.

ABD’de yayınlanan Fox News’e göre Özbekistan’ın kuzeyinde bulunan ve neredeyse yok olan Aral Gölü kıyısındaki Muynak şehri dünyanın en “korkunç” yerleri listesine yedinci sıradan girdi. Sebep olarak da Sovyetler Birliği’nin pamuk üretim politikası sonucu Aral gölünün yüzde 90 oranında kuruması gösterildi. Ayrıca Sovyetlerin bu bölgeye biyolojik ve kimyevi atıkları bırakması sebebiyle kirlilik tehlike boyutlarına ulaştı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da Aral Gölü’nün suyunun çekilmesinin zamanın en kötü çevre felaketlerinden biri olduğunu söylemişti.

Korkunç yerler listesinde 5. sırayı yaklaşık 6-7 milyon insanın cesedinin kalıntıları bulunan Paris mezarlıkları aldı. Mezarlıktaki insan kafatasları ve kemiklerinden yapılan duvarlar görenleri ürkütüyor.

Korkunç mekanlar listesinde Togo, Meksika, Romanya, Çin, İngiltere ve ABD’nin “korkutucu aynı zamanda eğlenceli” turistik mekanlarına da yer verildi.

Listede yer alan diğer mekanları her yıl yüzbinlerce turist ziyaret ederken, Muynak şehrini sadece 300 kişinin ziyaret ettiği bildirildi.

Dünya Bülteni

Devami