Özbekistan’da başörtülü öğrenci kütüphaneye alınmadı

Özbekistan’da Ali Şir Nevai Kütüphanesi’ne giden başörtülü bir öğrenci içeri alınmadı, kütüphane yetkilileri yasağın hükümet tarafından konulduğunu açıkladı

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te başörtülü bir öğrenci kütüphaneye alınmadı.

Taşkent Ali Şir Nevai Milli Kütüphanesi’ne gelen bir öğrenci başörtülü olduğu gerekçesiyle içeri alınmadı. Kütüphane yetkilileri, kamu kurumlarına başörtüsüyle girmenin yasak olduğunu açıkladı.

Kütüphanede olaya şahit olan bir okuyucu Ozodlik radyosuna yazdığı mektupla konuyu kamuoyuna duyurdu. Mektupta özetle şu ifadeler yer alıyor:

“Bugün beni çok üzen ve sinirlendiren bir olay yaşandı. Ali Şir Nevai Milli kütüphanesine gittiğimde yetkililer giriş kapısında başörtülü genç bir kızı durdurdular ve üzerini sıkıca aradılar. ‘Başörtünü çıkar yoksa buraya giremezsin’ dediler. Olay sebebiyle genç kız da çok üzüldü. Bizim milli zenginliğimiz olan bu kütüphaneden başörtülü kızlarımız neden yararlanamıyor?”

İsminin açıklanmasını istemeyen yetkililerden biri radyoya olayı şöyle yorumladı:

“Bakanlar Kurulunun güvenlik konusundaki talebi üzerine başını örtenleri Milli kütüphaneye almıyoruz. Bu yasağı biz koymadık. Güvenlik birimleri izin vermiyorlar. Biz de Bakanlar Kuruluna bağlı bir kurumuz…”

Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Özbekistan’da toplum ve devlet hayatının bütün alanlarında katı seküler kurallar uygulanıyor. Devlet idarelerinde, kamusal alanlarda ve okullarda başörtüsü takmak, namaz kılmak, Ramazan ayında toplu iftar açmak gibi ibadetler yasaktır.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbekistan’da şeker karneye bağlandı

Özbekistan’da şeker fiyatlarının aniden üç kat artması üzerine devletin sattığı ucuz şeker karneye bağlandı

Özbekistan’da son günlerde şeker temininde büyük sıkıntı yaşanıyor. Şeker üreten en büyük fabrikanın faaliyetlerini aniden durdurması üzerine ülkenin bazı bölgelerinde şeker fiyatları üç kat arttı. Devletin sattığı daha uygun fiyatlı şeker ise karne ile veriliyor.

Fiyatların artması şeker satılan yerlerde uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Aylık ortalama geliri 150-200 dolar olan Özbek vatandaşları devlet tarafından daha ucuza satılan şekeri alabilmek için izdiham oluşturuyor.

Özbekistan’da şeker üreten fabrika faaliyetlerini aniden durdurdu. Yetkililer Taşkent’in kuzeyindeki Angren şehrinde günde bin ton şeker üreten fabrikayı devreye sokarak, sorunu halletmeyi düşünüyorlar.

Sorunu geçici olarak çözmeye çalışan Taşkent yetkilileri ise şeker satımını vatandaşların pasaportuna göre yapmaya başladı. Buna göre şeker satın almak isteyenler pasaportları ya da ikamet belgelerini göstererek önce kayıtlarını yaptırıyor, sonra belirlenen miktarda şeker satın alabiliyor.

Özbekistan’da özellikle yaz ortalarında birçok meyve çeşidi yetişiyor. Bu sebeple bu aylarda reçeller yapılıyor ve şeker ihtiyacı en üst noktaya ulaşıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Yabancılar Kırgızistan’dan evlatlık alabilecek

ABD, İsveç ve Almanya’dan dokuz kuruluş, Kırgızistan’dan evlatlık çocuk almak için akreditasyon aldı

Kırgızistan Aile ve Çocuk Bakanlığı, ABD, İsveç ve Almanya’dan başvuran 9 kuruluşa evlat edinme hakkı tanıdı.

Bakanlık yetkilisi Marina Japarkulova konu ile ilgili ülke medyasına yaptığı açıklamada 17 uluslararası evlat edinme kuruluşunun kendilerine başvuru yaptığını belirterek yapılan inceleme sonucunda bunların 9’una akreditasyon verildiğini söyledi.

Akredite edilen kuruluşlardan 7’si ABD, 1’i İsveç, biri de Almanya’dan… ABD’den 4, İspanya’dan ise bir kuruluşa akreditasyon verilmedi. Finlandiya ve Hollanda’dan gelen talepler ise değerlendiriliyor.

Kırgızistan’da yabancı devletlerden gelen kuruluşlara verilecek çocuklar mahkemeler tarafından belirlenecek. Şu anda 12 çocuğun evlatlık verilmesi konusundaki dilekçeler değerlendiriliyor.

Batıda özellikle ekonomik olarak zor durumdaki ülkelerden evlat alıp Hristiyan olarak yetiştirme geleneği oldukça yaygın. Ailelere evlatlık çocuk vermek için STK’lar da kuruluyor ve ülkelerle aileler arasında bu STK’lar aracılık yapıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Türkmenistan Avrasya Birliği’ne katılmayacak

Türkmenistan’ın Rusya, Kazakistan ve Belarus tarafından oluşturulan Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılmayacağı bildirildi

Türkmenistan’ın Moskova Büyükelçisi Berdimurat Recepov memleketinin Rusya’yı stratejik bir ortak olarak gördüğünü, ancak Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılmayacağını söyledi.

Recepov, ülkesinin Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un Türkmen büyükelçilerle yaptığı toplantı sırasında Rusya ile ilişkilere değindiğini belirterek Avrasya Birliği’ne katılmayacaklarının kesinleştiğini söyledi. Recepov, “Türkmenistan ve Rusya BM, AGİT, BDT ile diğer uluslararası kuruluşlarda birbirlerine destek veriyorlar. Hazar denizi ile ilgili sorunlarda da iki ülke aynı görüştedir” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın ülkesinin en büyük ticari ortağı olduğunu belirten Büyükelçi Recepov, iki ülke arasındaki ticaret hacminin beş milyar doları aştığını kaydetti.

Türkmenistan’ın Rusya, Kazakistan ve Belarus tarafından oluşturulan Avrasya Ekonomik Birliği’ne de değinen Berdimurat Recepov ülkesinin dış politikada tarafsızlık politikasına uyduğunu ve her zaman olduğu gibi dünya devletleri ile ikili ilişkilerin gelişmesi için çaba gösterdiğini söyledi.

Dünya Bülteni

Türkmen Büyükelçi, “Türkmenistan BDT özel üyesidir ve biz bu teşkilattaki entegrasyon projelere kendi tarafsızlık politikamıza uygun şekilde katkıda bulunmaktayız” dedi.

Devami

32 Uygur’a internette video paylaşma cezası

Doğu Türkistan’da internet üzerinden dini video paylaşan 32 Uygur’a çeşitli oranlarda hapis cezası verildi

Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlara yaptığı zulüm sınır tanımıyor. Şimdi de 32 Müslüman Uygur, internette yaptığı dini paylaşımlar sebebiyle 4 ila 15 yıl arasında hapis cezası aldı. 3 tanesi ise müebbet ceza aldı. Çin, paylaşılan videolar ‘radikal ve aşırı’ içerik olarak kabul ediyor ve suç sayıyor.

Associated Press’in haberine göre Uygur Özerk Bölgesi olarak tanımlanan Doğu Türkistan’da 32 Müslüman internette video paylaştığı suçlaması ile hapse atıldı. Bunlardan üçü ömür boyu hapis cezasına mahkum edilirken kalanlara 4 ila 15 yıla kadar hapis cezası verildi. Çin savcılığına göre bu Müslümanların internetteki yayınları saldırılar için ilham kaynağı oluyor.

Çin işgal güçleri Doğu Türkistan’da geniş kapsamlı operasyonlara devam ediyor. Bu operasyonlar 2015 yılının Haziran ayına kadar sürecek. Çin, operasyonlar kapsamında son 15 günde 30’dan fazla’ İslami gruplar ve hücre’nin ortadan kaldırıldığını bildirdi. Çinli yetkililer, bunların El-Kaide ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor.

Müslüman Uygurların ana vatanı olan Doğu Türkistan Çin’in en sorunlu bölgesi olarak görülüyor. Bölge nüfusunun yarısından fazlası Uygurlardan oluşan Müslümanlardan oluşuyor.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbek liderin kızı Gülnara’nın ortaklarına hapis cezası

Gülnara Kerimova’nın iki ortağına vergi kaçırma suçundan hapis cezası verildi

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un büyük kızı Gülnara Kerimova’nın ticari ortaklarından Rustam Madumarov’a 10 yıl, Gayana Avakyan’a ise 9 yıl hapis cezası verildi.

Bağımsız kaynaklarca da doğrulanan haberlere göre aynı zamanda Gülnara’nın eşi olan Rustam Madumarov adam kaçırmak suçundan ceza aldı. “Ozodlik” radyosu bu bilgileri doğrulamak için Taşkent cinayet mahkemesi, Taşkent Başsavcılığı ve başka resmi idarelere başvurdu, ancak onlar bu konuda bilgi vermekten kaçındılar.

Radyonun kaynakları Gülnara’nın yakın arkadaşlarını mahkemede savunan avukatların yargılama hakkında konuşmamak için özel bir protokole imza attıklarını söyledi.

BBC Özbek servisi de 13 Temmuzda kendi kaynaklarına dayanarak verilen cezalar hakkındaki haberleri doğruladı. BBC haberine göre mahkeme Rustam Madumarov’a verilen 10 yıllık hapis cezasını 7 yıla ve Gayana Avakyan’a verilen 9 yıllık hapis cezasını ise 6 yıla indirdi.

BBC haberinde bu iki kişinin para ve vergi kaçırmak ve başka suçlardan dolayı hapis cezası aldıkları bildirildi.

Rustam Madumarov ve Gayana Avakyan 2014 yıl Şubat ayında Gülnara Keimova’nın evinde yapılan toplantı sırasına Özbekistan güvenlik birimleri tarafından tutuklanmışlardı.

Öte yandan bugünlerde Gülnara Kerimova’nın Özbekistan’dan kaçarak Letonya’ya yerleştiği iddia edilmişti. Ancak Gülnara’nın Londra’da okuyan ve dedesi ile aynı adı taşıyan oğlu küçük İslam Kerimov bu iddiaları reddetti.

Dünya Bülteni

Devami

Türkmenbaşı’nın ‘Ruhname’si raflardan kalkıyor

Türkmenistan eski Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’un yazdığı Ruhname adlı kitap okul eğitiminden çıkarılıyor

Türkmenistan eski Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’un (Türkmenbaşı) Türkmen halkına hitaben yazdığı ‘Ruhname’, okul eğitimi kitabı olmaktan çıkıyor. Ruhname, yeni eğitim ve öğrenim döneminden itibaren okullardaki programdan kaldırılacak.

Kitapta Türkmen halkının tarihteki kahramanlıkları, ahlak, aile ve günlük hayat için gerekli olan şeyleri öne alan, “Türkmenler, Türkmen Yolu, Türkmen Milletinin Kökeni, Türkmen Devleti ve Türkmen’in Ruhi Dünyası” gibi 5 bölümden oluşan kitap, Türkmenistan‘daki her evde bulunmasının yanı sıra orta ve yüksek öğrenim için de ders kitabı olarak programlara dahil edilmişti.

Aşkabat meydanında dev heykeli olan ve Türkmen halkının rehber kitabı olarak tanıtılan Ruhname, 40’tan fazla dile de çevirildi.

Dünya Bülteni 

Devami

Kerimov’dan ‘eski hatalar tekrarlanmayacak’ sözü

Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov, Dışişleri Bakanı Davuotğlu ile yapılan ikili görüşmede, “Eski hatalar bir daha tekrarlanmayacak” dedi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile bir araya geldi. İslam Kerimov’un görüşmede “ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde eski hatalar tekrarlanmayacaktır ” dediği belirtildi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, Özbek yetkililerle iki devlet ekonomik işbirliği hem de Özbekistan’a yatırım yapan Türk işadamlarının sorunlarını görüştüğü öğrenildi.

Davutoğlu görüşmeyle ilgili olarak, “Özbekistan ve Türkiye işbirliği içinde olursa Asya istikrara kavuşur. Bu da bütün dünya için müjde olmalıdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Kerimov’un uluslararası alanda ortaya çıkan son gelişmeleri de görüştüler.

Özbekistan’ın 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden sonra onu ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştu. Ancak 1990 yılların ikinci yarısında Taşkent ve Ankara gittikçe birbirlerinden uzaklaşmaya başladı. Buna rağmen Özbek vatandaşları Türkiye’ye vizesiz girme imkanına sahiptirler.

Bu yıl Türkiye’ye turist olarak gelen Özbeklerin sayısı 130 bini aştı. Bu sayı geçen yıl 115 bindi. Özbek muhaliflerin Türkiye’de bulunması iki devlet ilişkilerinin kötüye gitmesinde önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Daha önce de Özbekistan’a yatırım yapan Türk işadamlarından onlarcasının malına ve dükkanlarına el konulmuş ve onlardan bazıları hapse atılmıştı.

Özbek muhaliflere göre İslam Kerimov güvenilir devlet adamı değil. Buna gerekçe olarak da, Özbekistan’da baskıcı rejim tarafından Anayasanın tamamen ihlal edilmesi ve memlekette bağımsızlıktan sonra özgür seçimlerin yapılmaması gösteriliyor.

Dünya Bülteni

Devami

Putin, BDT istihbarat şefleri ile görüştü

Rusya lideri Putin, BDT ülkelerinin istihbarat birimlerinin başkanlarını Moskova’da ağırladı

Rusya Devlet Başkanı Putin; Azerbaycan, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan ülkelerinin istihbarat kurumları başkanları ile Moskova’da görüştü. Toplantıda Rusya Dış İstihbarat Servisi şefi Mikhail Fradkov da hazır bulundu.

Toplantı öncesi konuşan Putin, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) istihbarat şefleri toplantılarının geleneksel hale geldiğini söyledi. Putin, şu ifadeleri kullandı:

“Bu toplantılar malum talepler ve gerekçeler üzerine yapılmaktadır. Şu an zor zamanlarda yaşıyoruz. Ama hangi zaman kolay olmuştu ki? Biz zor değişimler ve bu değişimlerin doğurduğu gerilimlerin olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Dolaysıyla aynı alandaki çabaların işbirliği içinde netice vereceğini idrak etmek mecburiyetindeyiz.”

Kendisi de eski Sovyetlerin istihbarat birimi KGB’nin başında yer alan Putin, BDT istihbarat servislerinin işbirliğine özel önem veriyor. Bu konuda attığı adımlar, Rusya’nın bundan sonrada BDT devletlerinin iç işlerine karışmaya devam edeceği eklinde yorumlanıyor.

Putin toplantıda Afganistan konusuna da değindi ve şunları söyledi:

“Hepimiz iyi biliyoruz ki Afganistan’da uluslararası birliklerin çekilmesinden sonra barışı korumak o kadar kolay olmayacak. Orada durum bizim istemediğimiz yönde değişebilir. Ancak biz Afgan hükümetinin durumu kontrol altında tutacağını umuyoruz ve bu yönde güney komşumuza destek vereceğiz.”

Putin BDT istihbarat servislerinin özellikle uyuşturucu kaçaklığı, sınır ötesinde işlenen suçlar, yasadışı göç ve terörle mücadeleye odaklanması gerektiğini belirtti.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek muhalif Dr. Namaz M. Muhammed: Türkiye Kerimov sonrasına odaklanmalı

Bakan Davutoğlu’nun Özbekistan ziyaretini değerlendiren Özbek muhalif Dr. Namaz N. Muhammed, Türkiye’nin Kerimov sonrasına odaklanması gerektiğini söyledi

Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine Türkiye ve Orta Asya’daki Türkî Cumhuriyetler arasında yakın işbirliği için yeni fırsatlar oluştu. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu fırsatları değerlendirmek ve istenen neticeleri ilde etmek tam olarak mümkün olmadı. Türkiye ve Orta Asya devletleri, özellikle bölgenin kalbi durumunda olan Özbekistan arasında soğuk savaş dönemine benzer bir durum ortaya çıktı. Bunun nedeni bir yandan 1990’lı yıllardan başlayarak Türkiye’de siyasi istikrarın bir türlü yakalanamaması, öte yandan Özbekistan’da kendi dikte rejimini yerleştiren Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un bir türlü Türkiye ile ilişkilere sıcak bakmaması idi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bugün başlayacağı Taşkent ziyaretinin yani AK Parti iktidarındaki ilk resmi ziyaretin, bu soğukluğu giderip gideremeyeceği belli değil. 13 yıl sonra dışişleri bakanları düzeyinde gelen bu ziyareti ve Türkiye – Özbekistan ilişkileri konusunda getireceklerini, Özbekistan muhalefetinin önemli isimlerinden Dr. Namaz N. Muhammed ile konuştuk.

Dünya Bülteni: Gelinen noktada Türkiye-Özbekistan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Namaz N. Muhammed: Maalesef iki devlet arasındaki ilişkiler asgari noktaya inmiş durumdadır. Son 10 yılda devlet yöneticilerimiz bir kere olsun bir araya gelememişlerdir. Dolaysıyla sadece siyasi değil, ekonomik ve kültürel ilişkilerde de hiçbir ilerleme yoktur.

Bunun ana nedenleri size göre neler olabilir?

Bunun nedenleri çoktur. Bana göre her iki devlet tabiri caizse nereye gideceği, yani istikbalde nasıl bir devlet olacağı ve kiminle yakın dost olacağı konusunda tereddüt yaşamaktadır. Bu iki devletin iç sorunları ile ilgili meseledir. Bilindiği gibi Türkiye bir ara rejim sürecini baştan geçirmekte ve bu süreç ucu açık bir süreç olarak devam etmektedir. Özbekistan’da ise bağımsızlıktan sonra bir dikta rejimi söz konusudur. Bu rejim kendi vatandaşlarını hayatın bütün alanlarından dışladığı gibi, devlet olarak kendini de felç duruma düşürmüştür. Bu halde devletlerimizin özellikle Özbekistan’ın başkaları tanıması, kimin dost, kimin dost olmadığını bilmesi mümkün değildir. Onun için Özbekistan’ın dış politikası tamamen belirsizdir. İşte bu belirsizlikten dolayı Türkiye ve Özbekistan ilişkileri son zamanlarda nerede ise dibe vurmuştur.

Özbekistan’da gelinen nokta nedir?

Özbekistan’da hayatın bütün alanları, yani siyaset, ekonomi, sosyal hayat, eğitim çökmüş durumdadır. Milli gelir kişi başına bin doların biraz üzerindedir. Bu oran Türkiye’den 10 kat düşüktür. Devlet yönetimi zülüm, yolsuzluk ve rüşvete teslim olmuştur. Fikir özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü sıfır noktadadır. İnsanlarımız devletin ekonomik köleliğinden kaçarak, Kazakistan ve Rusya’da başka bir tür köleliğe yakalandılar. Sadece Rusya’da kaçak çalışan Özbek vatandaşlarının en az 5 milyon olduğu ifade ediliyor. Bunların vatanlarına 2013 yılda gönderdikleri para miktarı yaklaşık 6 milyar dolardır.

Bir de Türkiye’ye gelen muhacirler var. Bunların durumlarını nasıl görüyorsunuz?

Maalesef iyi değildir. Türkiye’ye son on on beş yılda Orta Asya’dan yaklaşık yüz bin insanımız göç etti. Bu insanlar siyasi, dini baskılardan ya da ekonomik sıkıntılardan dolayı Anadolu’ya kadar geldiler. Ama öz vatanları bildikleri Türkiye’de yabancı muamelesi gördüler. Türkiye insanlarımıza ikamet vermediği gibi, onlara burada bulunmaları için hukuki zemin de hazırlamıyor. Dolaysıyla Özbekler, Kazaklar, Türkmenler ve diğerleri Türkiye’de kendi başlarına bırakılmış vaziyette hayat mücadelesi vermektedirler.

Türkiye’nin Orta Asya politikası size göre nasıl olmalıdır?

Onun için ben diyorum ki iki devlet kendi aralarında yakınlaşma denemesini sürdürmelidiğr. Ancak real politika olarak Türkiye artik Orta Asya’da önünü görmeye çalışmalıdır. Başka söz ile artık Türkiye Kerimov sonrası döneme odaklanmalıdır. Çünkü Özbekistan ile ilişkiler normalleşmeden Türkiye bölgede söz sahibi olamaz. Bunun için ise Türkiye’ye Orta Asya’nın durumunu iyi okumalı ve bölgede iktidara gelebilecek yeni oluşumlara katkıda bulunmalıdır…

http://www.dunyabulteni.net/gunun-haberleri/303517/ozbek-muhalif-turkiye-kerimov-sonrasina-odaklanmali

 

Devami