ÖZBEKİSTAN’DA HALK RUSÇA SOYADI ALMAYA ZORLANIYOR

Özbekistan’da nüfus kaydı idareleri yeni doğan çocuklara Özbekçe soyadı verilmesini reddediyor. Pasaport almak isteyenlere ise isimlerdeki milli ek olan –i, zade, oğlu ya da kızı gibi eklerin kullanılmasına devlet idareleri izin vermiyor.

Özbek dili devlet dili olarak kabul edildikten sonra vatandaşlara milli soyadı verilmesi kanunlaştırılmıştı. Buna rağmen nüfus kaydı idareleri yeni doğanlara Rusça “ov” ya da “ova” ekli soyisimleri (erkeklere Kerimov, kızlara Kerimova gibi) dayatmaya devam ediyor.

Konu hakkında Prag merkezli “Ozodlik” radyosuna konuşan Namangan şehrinde yaşayan genç baba şunları söyledi:

“Yakın bir zamanda çocuğumuz oldu. Doğum belgesi almak için Turakurgan şehri nüfus idaresine gittim. Ben yeni doğan çocuğuma Rusça “ov” ya da “ev” ekleri olmayan bir soyadı verilmesini istedim. Ama yetkililer bunun imkansız olduğunu söylediler. Hayrete kapıldım. Biz bağımsız olalı nerede ise çeyrek yüz yıl geçti. Ama hala Ruslara has soyadı almaya zorlanmaktayız.”

Bu radyoya konuşan Turakurgan nüfus kaydı idaresi yetkilisi olayı doğruladı ve “Sizin soyadınız Yusupov ise, çocuğunuzun soyadı da Yusupov olacak. Yusufi ya da Yusuf zade olamaz” dedi.

Özbek dilinin devlet dili olarak kabul edilmesi hakkındaki kanunda konu şöyle açıklanıyor:

“Özbekistan Cumhuriyetinde vatandaşlar milli kimliğine bakmazsızın kendi ismini ve soyadını istediği şekilde yazdırma hakkına sahiptir”

Özbekistan Adalet Bakanlığı yetkilisi de biyometrik pasaport almak isteyen vatandaşlara soyadları milli tarzda “oğlu” ya da “kızı” ekleri ile verilemeyeceğini tasdik etti.

Devami

Özbekistan’da Ramazan’a rejim ayarı

Özbekistan’da Din İşleri İdaresi, toplu iftarları ve cami dışında cemaatle namaz kılmayı yasaklayan bir genelge yayımladı

Özbekistan’da Ramazan ayında Müslümanların toplu halde iftar açmaları, cami dışında cemaatle teravih namaz kılmaları ve Kuran-ı Kerim okumaları yasaklandı.

Başbakanlığa bağlı Dini İdare (Diyanet İşleri Başkanlığı) Ramazan ayı ile ilgili bir genelge yayınlayarak ülkedeki bütün imamlara gönderdi. Ayrıca Taşkent’teki 115 numaralı camide imamlara brifing verilerek fıkhî sorulara cevap verme, teravih namazlarını kıldırma, Kuran hatmi gibi konularda talimatlar aktarıldı.       Toplantıya katılan rejim yanlısı Dini İdare başkan yardımcısı Abdulaziz Mansur “Toplantıda esasen teravih namazlarını organize etmek, Ramazan ayı boyuncaa yapılacak olan Kuran-ı Kerim hatmini kısa yapmak gibi meseleler görüşüldü. Bağımsızlıktan sonra hafızların sayısı arttı, artık bütün camilerimizde hatim indirmek imkanımız var” dedi

Dini idare yetkilisi Ramazan ayında verilecek iftarlarda israfa yol açmamak için toplu halde iftar yapılmasının da uygun olmadığını savundu.

İnsan hakları örgütleri ve rejim Muhalifleri Özbekistan hükümetini Müslümanlara baskı uygulamakla suçluyorlar.

 Dünya Bülteni

Devami

BBC-Burhan Kavuncu ile sohbat: yazı metni ve (AUDİO)

[youtube width=”300px” height=”200px”]http://youtu.be/g0UaU6y5HYA[/youtube]

BBC söhbetini buradadan da dinlemeniz mümkündür:


Burhan Kavuncu : Orta Asya’da halklarımız arasında barış ve kardeşliği tesis etmek için mücadele ediyoruz

BBC : BBC’nin bu haftaki misafiri, Türkiye’deki tanınmış STK yöneticilerinden, Türkistan-Der (Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği) Başkan Burhan Kavuncu. Esselamu aleykum Burhan ağabey!

Burhan Kavuncu : Ve aleykum selam, hoş bulduk.

BBC : Sohbete Londra’da yaşayan Şahnaze’nin sorularıyla başlayalım : “Özbekistan asıllısınız, ailenizin tarihi hakkında konuşabilir misiniz? Eğer mahrem değilse, soyadınız neden ‘Kavuncu’. Halen Özbekistan’daki akrabalarınızla görüşüyor musunuz?” Yine Londra’dan ‘Ben’ ismi ile mesaj yollayan dinleyicimiz de niçin ‘Kavuncu’ ismini aldığınızı soruyor.

B.K. : Ben Türkiye’de doğdum, ailem ise Türkistan’dan hicret edip Türkiye’ye gelmişler. Babam Hamit Kavuncu’nun babası Abdurrahman Kavuncu Namangan’ın ‘Kavuncu’ köyünde doğmuş.Kavuncu Köyü, şimdi Namangan’ın bir mahallesidir. Namangan’ın kavunları meşhur olup, Türkistan’da en büyük ve şirin kavunlar burada yetişenlerdir. Abdurrahman dedem dini tahsil için Medine’ye gidip orada yerleşmiş. Peygamberimiz Hz.Muhammed’in kabr-i şerifleri (Ravza-i mutahhara) da Medine’dedir. Medine’de ‘Buharalılar’ namı ile yaşamakta olan Türkistanlılar çoktur. 1.Cihan Harbi’nden sonra Medine’deki Buharalıların önde gelenleri Türkiye’ye hicret ettiler. Annem Ayhan hanım, Khokand’ın Beşarık ilçesinde doğmuşlar. Babası Nasrullah efendi Hindistan’da tahsil görmüşler. Aileleri Khokand’da ‘hocalar veya Eşanlar’ namı ile tanınırlar. Dedem Nasrullah hoca, Rus işgaline karşı mücadele için Basmacılar (Korbaşılar) hareketine katılmış, bu sebeple Sibirya’da yaklaşık sekiz yıl hapis yatmışlar. Mahpusluktan sonra (ailesini de alarak) önce Tacikistan’a daha sonra da Afganistan’ın Mezar-ı Şerif ve Kabil şehirlerine yerleşmişler. Türkiye’ye hicret ettiklerinde (1938) annem Ayhan hanım 9 yaşında imiş. Özbekistan’da akrabalarımız var, onlarla gidiş gelişlerimiz de oluyor. Akrabalarımızın çoğu Taşkent’te, Hokand’ta, Namangan’da yaşıyor.

BBC : İstanbul’dan Abdurrahman Muhammed’in sorusu: “Esselamu aleykum sayın Burhan Kavuncu ! Derneğinizin esas amacı nedir?”

BK : Ve aleykum selam. Derneğimizin öncelikli maksadı muhaceretteki Türkistanlılar’la ilmi-maarifi, ictimai- hukuki yardımlaşmadır. Yüksek amacımız ise büyük Türkistan’ın azadlığı, gerçek bağımsızlığı, vatanımızda İslam medeniyetinin yeniden kuruluşu, Türkistanlıların hür ve itibarlı insanlar olarak yaşamalarıdır. Bu yüksek gayeler içinde elbette siyasi fikirler de mevcuttur. Ama bize göre önce kültürel, ilmi, sosyal ve dini terakkilerin sağlanması gelmektedir.

BBC : Doğrusunu söylemek gerekirse, Türkistan sınırlarında bulunan her bir memlekette kendine has gayeler var ve bu milli gayeler bazı hallerde birbirine uymuyor. Bu anlamda Londra’dan ‘Ben’ yine soruyor: “Türkistan birliği kitaplarda kalmış bir şeydir”  ve “milletleri nasıl yapıp da dayanışmaya çağıracaksınız” diyor.

B.K. : Türkistan’daki devletlerin bugünkü durumu bizim için meşru bir veri teşkil etmez. Bizim için halqlar arasindaki alaqa daha mühimdir, çok daha mühimdir. Turkiston halqlari arasindaki ilişkiler aslında gayet iyidir. Biz Türkistan’daki, yani Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan’daki ve diğer ülkelerdeki hemşehrilerimizi İslami kardeşliğe çağırıyoruz. Türkistan kardeşliği, İslam kardeşliği aramızdaki bütün problemlerin çözümü için yeterlidir inşaallah.

BBC : Burhan bey, teşkilatınızın ismi Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği olduğuna göre, Orta Asya devletlerinden hangisi ile resmi ilişkileriniz var?

B.K. : Bizim derneğimiz sivil, yani resmi olmayan, halka ait bir kurumdur (İngilizcede Non Governmental Organization deniliyor). Devletlerle resmi alakanız olursa, STK sayılmazsınız. Ama halkın problemlerini, taleplerini hükûmetlere duyurmak için çalışıyoruz. Bizim derneğimiz, muhaceretteki yurttaşlarımızın problemlerine çözümler bulabilmek için uğraşmakta. Bazı meselelerde İstanbul’daki konsolosluklara müracaatımız olabilmektedir.

BBC : Özbekistan’la ilişkileriniz nasıl? Eğer gereken alakalar sağlanamadıysa bunu ne engelledi?

B.K. : Özbekistan hükumeti ile resmi münasebetlerimiz yok, ama bir çok Özbek kardeşlerimiz ve Özbek aydınları ile iyi ilişkilerimiz var. Zaten bizim için rejimle değil halkın gerçek temsilcileri ile alaka kılmak önemlidir.

BBC : İstanbul’dan Abdurrahman Muhammed’in ikinci sorusu: “Orta Asya’daki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?”

B.K. : Türkistan -bizim ata yurdumuz- şimdi değil 500 yıldan beri böyle acınacak bir durumdadır. Emir Timur’un, Uluğ Bek’in ve İbni Sinaların torunları şimdi fakir ve çaresiz bir halde, iş bulmak için Moskova’da birbirleri ile vuruşan cahil adamlar vaziyetindeler. Şarki Türkistan’da Çin zulmü altında inleyen yurttaşlarımızın feryadı Dünya’ya yayılmakta. Özbekistan’daki zulüm, Çin’deki zulümden asla daha az değildir. Bu zillet bize Allah’ın takdiri midir? Haşa. Böyle değil. Biz müslümanlar Orta Asya’nın bu kara günlerini değiştirmek istiyoruz.

BBC : Şimdi Türkistan denilen sınırlarda bulunan ülkeler arasındaki mevcut münasebetleri ve bu bölgedeki siyasi durumu göz önünde bulundurursak, derneğinizin amaçları ne kadar gerçekçi sayılabilir? Bölgede bu namı istemeyen ülkeler de yok değil, hususen Tacikistan ve Afganistan.

B.K. : Bizim gayemizin çok uzak görünmesi mümkün, lakin burada iki hususun altını çizmek istiyorum: Birincisi, bizim kuşağımızda yani 1950’li yıllarda doğanlar arasında Türkistan ismi biliniyordu. Bir Kırgız, bir Kazak, bir Kaşgarlı “ben Türkistanlıyım” derdi. Şimdi Türkistan ismi unutuldu, unutturuldu. Bunu yeniden hatırlamak kullanmaya başlamak zor bir şey değildir. 60- 70 yıl önce mümkün olan iş, elbette şimdi de mümkündür. İkincisi, Türkistan’ın birliği öncelikle halkların birliğidir. Biz buralara gelen Özbeklere, Kırgız ve Kazaklara, onların aslında Türkistanlı olduklarını anlatıyoruz. Sonuç olarak ayrı ayrı devletler, bayraklar, sınırlar “sizin ve atalarınızın uydurmuş olduğu isimlerden başka bir şey değildir” diyoruz. (Yusuf S., 40. ayet). Bugün “halkların kardeşliği” şiarı yükselmekte. Bütün müslümanlar birbiri ile kardeştir. Bizim ayrı ayrı, parça parça oluşumuz diktatörlere ve emperyalist devletlere hizmet etmekte. 2010 yılında “Kırgızistan Faciası” diye hatırlanan olaylarda binlerce Türkistanlı öldü. Türkiston davasi böyle cehaletlerin bitişi, bir daha tekrarlanmaması için mücadele demektir. Bu facialar, bu cehaletler ne kadar gerçeklikse, bunlara karşı mücadele etmek o kadar gerçekçidir. İyi biliniz ki Türkistan bir hayal değildir. Bin yıldan beri var olan bir hakikattir. Türkistan davası bugünkü günde Orta Asya’da, halklarımız arasında barış ve kardeşligi yeniden tesis etmek için mücadele demektir.


BBC : Şimdi bu mücadeleyi nasıl hayata geçiriyorsunuz?

B.K. : Türkistan’a yani vatanımıza bu konuda bir çok davetler yapıyoruz. Umumi haberleşme araçlarıyla, internetten davetlerimiz oluyor. Rusya’daki, Amerika’daki, Arap ülkelerindeki Türkistanlılarla alakalarımızı yeniden sağladık. Orta Asya’dan gelen ticaretcilerle görüşüp, onlar vasıtasıyla davetimizi halkımıza ulaştırıyoruz. Yakında Türkistan ülkelerinde de derneğimizin temsilciliklerini açmayı planlıyoruz. Bizim İstanbul’da 27 Nisan’da düzenlediğimiz Kurultay gibi toplantılar, aydınlar buluşmaları düzenleyeceğiz.


BBC : İsveç’ten Muhammed Salih’in sualleri şöyle : “Burhan bey, Türkiye’de Türki devletlerin ortaklaşa bir buluşması oldu. Bu buluşmaya devlet başkanları katıldı. Bu görüşmeler çerçevesinde sizin teşkilatınız hükümetle birlikte bu ülkelerin aydınları, yazarları arasında diyalog gerçekleştirerek kültürel, sosyal bütünleşme akımına katkıda bulunamaz mı?”

B.K. : Türki devletler arasındaki buluşmalar, yakinlaşmalar elbette olumlu çalışmalardır. Bizim bunlara bağlı olmayarak da alakalar teşkil kılışımız gerekli. Bu buluşma çerçevesinde de münasebetler tesisi mümkün. İnşaollah Turkiye’deki resmi makamlara müracaat edebiliriz. Sosyal ve kültürel birlik için çok çalışmamız lazım. Turkistan’ın yazar ve aydınları arasında iyi münasebetler çok olsa, devletler arasındaki munasebetlerin de daha saglam ve daimi oluşu mumkun olur inshaollah.

BBC : Yine Muhammed Salih : “Özbekistan’ın bu buluşmaya gelmemesi nasıl izah ediyorsunuz?”

B.K. : Türki devletler arasındaki buluşmaların sonuncusu Türkiye’de gerçekleşen Türk Konseyi toplantısıydı. Özbekistan bunlara katılmıyor. Özbekistan yönetimi komşu devletlerin hiç birisi ile iyi münasebetler kurmuyor. Onların alakası bazen Rusya ile, bazen Çin ile bazen da ABD ile, NATO ile olmakta. İslam Kerimov yönetimi müslümanlar ile, Türkiler ile iyi ilişkiler kurmuyor. Kendi öz halkıyla da iyi münasebeti yok. Diktatoryanın tabiatinda bu var.

Böyle buluşmalar sadece Türki devletler arasında değil müslüman halklar arasında da olsa daha iyi olacaktır. Türkistan’ın birliği için İslami bağlar çok kıymetlidir. Türkistan’da Türkçe konuşmayan halklar da var, Tacikler, Peştunlar gibi. Bizim için halklar arasındaki ilişkiler, devletler arasında olandan daha önemlidir. Türkistan halkları arasında bazı istisnai olaylar olsa da esasında kuvvetli dostluk bağları vardır. Halklarımızın dili birdir, bundan da mühimi dini de birdir.

BBC : Bu ilginç sohbet için çok teşekkürler!

B.K. Siz de sağolun. Türkistan halklarının hepsine selam diyorum.

 

Devami

Tacikistan’da Youtube’dan sonra Gmail de yasaklandı

Tacikistan'da Youtube'dan sonra Gmail de yasaklandı

İki gün önce Youtube’ye erişimin yasaklandığı Tacikistan’da şimdi de Gmail başta olmak üzere Google servisleri kapatıldı

Tacikistan’da bugünden itibaren Gmail başta olmak üzere tüm Google servisleri erişime kapatıldı.

Tacikistan İnternet Bağlantısı Sağlayıcıları Derneği Başkanı Asomiddin Atoyev, Azattuk radyosuna ülkedeki servis sağlayıcılarının Google’a erişimi engellediğini açıkladı. İki gün önce de ülkede YouTube’ye erişim engellenmişti.

AGİT Medya özgürlüğü temsilcisi Dunja Mijatovic, Çarşamba günü Tacik yetkilileri YouTube’a erişimi tekrar sağlama çağrısında bulundu. Aynı gün Tacikistan Devlet Haberleşme Servisi Başkan Yardımcısı Rafikdzhon Şakrov erişim engelinin teknik sorunlar nedeniyle olabileceğini iddia etmişti.

Dünya Bülteni

 

Devami

Özbek muhalif sinemacı Rusya’da kaçırıldı

Rusya’ya sığınan Özbek sinemacı Hamidkarayev, kendisine sığınma hakkı verilmeden üç gün önce kaçırıldı

Özbekistan’dan kaçarak Rusya’ya sığınan sinema yönetmeni Mirsobir Hamidkarayev, Moskova’da kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldı. Hamidkarayev’e bugün sığınma hakkı verilmesi bekleniyordu.

İnsan Hakları alanında faaliyet gösteren Memoryal isimli STK tarafından yapılan açıklamada Hamidkarayev’in üç gün önce kaçırıldığı ve bugüne kadar kendisinden haber alınamadığı belirtildi.

Hamidkarayev, Özbekistan’da radikal örgüt üyesi olarak takip altına alınınca Rusya’ya sığınmıştı. Özbekistan, Rusya’dan iadesini isteyince Moskova’da yargılanmış, ve serbest kalmasına karar verilmişti. Dava sonunda Hamidkarayev, Rusya’dan sığınma talebinde bulunmuş, talebi yerinde bulunmuştu. Karar bugün yürürlüğe girecekti.

Özbekistan’da radikal örgüt üyesi olmakla suçlanan Hamidkarayev, Nefs adıyla bir film yapmıştı. Filmde Kerimov rejiminin işlediği öne sürülen ve failleri bulunamayan cinayetler işleniyordu. Özbek yönetimi filmi yasaklamış ve Hamidkarayev hakkında çok sayıda dava açmıştı.

Moskova’da hanımı ve oğlu ile yaşayan Özbek sinemacıyı Özbekistan gizli servisi birkaç defa daha kaçırma teşebbüsünde bulunmuştu.

Daha önce de Rusya’ya sığınan Özbek muhaliflerinden bir kısmı kaybolmuş, sonradan Özbekistan’a kaçırıldıkları belirlenmişti.

Dünya Bülteni

Devami

VİDEO HABER: ULUSLARARASI TÜRKİSTAN KURULTAYİ- ВИДИО ХАБАР: ХАЛҚАРО ТУРКИСТОН ҚУРУЛТОЙИ

ULUSLARARASI TÜRKİSTAN KURULTAYİ

2014 yıl 27 Nisan’da yapılan Kurultayımızı tam olarak uşbu linkden seyretebilirsiniz.

2014 27 Апрелда бўлиб ўтган Қурултойимизни ушбу линкдан томоша қилишингиз мумкин:

Devami

Çin suni döllenme ile Türkmen atı üretti

Uygur Özerk Bölgesi’nde suni döllenme yoluyla iki Ahalteke atı üretildi

Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan)’nde Türkmenlerin dünyaca meşhur Ahal teke at cinsinden suni yollarla üretildi. Tayları doğuran atların Türkmen atları ile hiçbir ilişkisi bulunmadığı öne sürülüyor.

Suni yollarla döllenen ve doğan iki tayın sağlık sorunu olmadığı belirtildi. Atların hayatlarını devam etmesi halinde ilk defa Ahalteke atları suni yollarla üretimi başarıya ulaşmış olacak.

11 ay önce, uzman veterinerler Ahal teke atlarının embriyolarını Çin’in mahalli Ili atlarına implantasyon etmişlerdi.

Ahal teke atlarının muhtemelen yaklaşık 5 bin yıl önce Türkmenistan’da ortaya çıktığı sanılyor. Bu atların sonradan Arap ve İngiliz yarış (Thoroughbred) atlarının üremesinde etkili olduğu biliniyor. Kuru ve sıcak iklimde yetişen ve başka iklim şartlarına kolay adapte olan bu atların 5 bin seneye kadar başka at türleri ile çatışmadığı ve kendi doğal özelliklerini koruduğu iddia edilyor.

Dünya Bülteni

Devami

Gazprom, Kırgız – Özbek gaz krizi için devrede

Gazprom, Özbekistan ve Kırgızistan arasındaki doğalgaz ihtilafının çözümü için özbekistan’a gitti

Rusya Gazprom doğalgaz şirketi temsilcileri, Kırgızistan’n güneyindeki Oş şehrine doğalgaz tedariki için görüşmelerde bulunmak üzere Özbekistan’a gitti.

Kırgızistan’ın Oş şehri Dağalgaz Sorumlusu Memetkalik Akmatov, Gazprom’un ihracat ve dış ilişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Alexandr Medvedev’in başkanlığındaki heyetle Özbekistan’da görüşmeler yapıldığını açıkladı.

Oş şehrine iki aydır doğalgaz verilemiyor. Akmatov, halkın bu sebeple büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu belirterek “Buna rağmen bugüne kadar herhangi bir taşkınlık olmadı, halk bizden müzakereleri bir an önce sonuçlandırmamızı istiyor” dedi.

Müzakerelerin sonucu ve sorunun ne zaman çözüleceği ile ilgili bilgi verilmedi. Özbekistan’ın Uztransgaz şirketi bu yılın 14 Nisan günü Güney Kırgızistan’a gaz akışını durdurdu. 10 Nisan’da Gazprom KyrgyzGas’ı devraldı. Özbek tarafı bunun üzerine gaz tedariki konusunda eski anlaşmaları geçersiz saydı.

Kırgız tarafı da buna karşılık Toktogul barajında su yetersizliğini bahane ederek, Özbekistan’a su akışını kesmeyi teklif etti. Kırgızistan Başbakan Birinci Yardımcısı Tayirbek Sarpashev, bunun mümkün olmadığını söylese de 9 Haziran’da Kırgız hükümetinin Özbekistan’a su götüren kanalı kapattığı haber edilmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Rusya’da bir yılda 500 Tacik öldü

Rusya’da son bir yılda 500’den fazla Tacik öldürüldü veya iş kazalarında hayatını kaybetti.

Rusya’da son bir yıl içerisinde 500’den fazla Tacik göçmenin iş kazaları, cinayet sonucu veya benzer sebeplerle öldüğü bildirildi.

Rusya’da faaliyet gösteren Göçmen Tacik İşçiler Derneği tarafından yapılan açıklamada sadece Moskova ve çevresinde 500 Tacik göçmen işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. Dernek Başkanı Karomat Şaripov imzasıyla yayınlanan açıklamada ölenlerin listesinin Moskova ve çevresindeki hastanelerden alındığı ifade edildi. Ölen işçilerin ismi derneğin internet sitesinde yayımlandı.

Açıklamada “Rusya ve Tacikistan yetkilileri artık Moskova’nın Tacik işçiler için ölüm fabrikası haline geldiğinin farkına varmalıdır. Müzakerelerle işçilerin çalışma şartları düzeltilmelidir. Bu ölenler yaşlı insanlar değil, hayatının baharında rızkını temin etmek için yurtlarını terk eden insanlardır” denildi.

Dernek açıklamasında ayrıca ölen Taciklerden büyük bir kısmının cinayete kurban gittiği belirtildi ve bununla ilgili önlem alınması istendi. Açıklamada “Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar kısa sürede bu kadar çok Müslüman öldürülmedi” ifadesi kullanıldı.

http://www.dunyabulteni.net

Devami

İslam Kerimov: Avrasya birliği bizim bağımsızlığımıza tehdittir.

Yazının kısa özeti: İslam Kerimov sözde Rusya, Kazakistan ve Belarus tarafından imzalanan Avrasya Birliğinin Özbekistan’ın bağımsızlığına tehdit olduğunu söyledi. Pratikte ise Kerimov’un zülüm siyaseti Özbekistan’ın gerçek bağımsızlığını yok etmektedir.

Prezident Islom Karimov Rossiya, Qozog‘iston va Belarus o‘rtasida o‘tgan oy ta’sis etilgan iqtisodiy ittifoq sobiq sovet davlatlarining siyosiy mustaqilligiga tahdid solishini aytgan.

Juma kuni Toshkentda oziq-ovqat masalalariga bag‘ishlangan xalqaro anjumanda gapirgan janob Karimov uch davlat rahbarlarining yangi ittifoq siyosiy mustaqillikka raxna solmaydi, degan ishontirishlarini rad etgan.
“Ular faqat umumiy bozor yaratayotganlari, o‘z mustaqilliklari va suverenitetlaridan voz kechmasliklarini aytishayapti. Ammo qani aytinglar-chi, iqtisodiy mustaqilliksiz siyosiy mustaqillik bo‘lishi mumkinmi?”, – deya janob Karimovning so‘zlaridan iqtibos keltiradi Frans Press agentligi.

29 may kuni Rossiya, Belarus va Qozog‘iston rahbarlari Ostonada Ovrosiyo Ittifoqini tuzishga doir bitimni imzolaganlar.

Prezidenti Putin bitimning imzolanishini “ulkan ahamiyatga molik” voqea, deb ta’riflagan.

Unga ko‘ra, Bojxona Ittifoqiga a’zo uch davlat o‘z suverenitetlarini to‘la saqlab qolgan holda, o‘zaro integratsiyaning yangi bosqichiga chiqishgan.
Karimov Rossiya boshchiligidagi ittifoqlarga shubha bilan qaraydi

Rossiya rahbari a’zo davlatlar “170 million insonni birlashtirgan yirik mintaqaviy bozor va qudratli hamda jozibali iqtisodiy taraqqiyot markazini yaratayotgani”ni ta’kidlagan.

Qozog‘iston Prezidenti Nursulton Nazarboyev Ovrosiyo ittifoqini “Sharq va G‘arb o‘rtasidagi ko‘prik” deb atagan.

Putinning Ovrosiyo Ittifoqi g‘oyasiga avval-boshdan qarshi chiqqan Prezident Islom Karimov 2011 yilda Sovet Ittifoqining qulashini “tabiiy va qonuniy jarayon” deb atagan.

U integratsiya g‘oyalari tobora siyosiy tus olayotganini urg‘ulab, ularga ehtiyotkorlik bilan yondoshishga chaqirgan.

http://www.bbc.co.uk/

Президент Ислом Каримов Россия, Қозоғистон ва Беларус ўртасида ўтган ой таъсис этилган иқтисодий иттифоқ собиқ совет давлатларининг сиёсий мустақиллигига таҳдид солишини айтган.

Жума куни Тошкентда озиқ-овқат масалаларига бағишланган халқаро анжуманда гапирган жаноб Каримов уч давлат раҳбарларининг янги иттифоқ сиёсий мустақилликка рахна солмайди, деган ишонтиришларини рад этган.

“Улар фақат умумий бозор яратаётганлари, ўз мустақилликлари ва суверенитетларидан воз кечмасликларини айтишаяпти. Аммо қани айтинглар-чи, иқтисодий мустақилликсиз сиёсий мустақиллик бўлиши мумкинми?”, – дея жаноб Каримовнинг сўзларидан иқтибос келтиради Франс Пресс агентлиги.

29 май куни Россия, Беларус ва Қозоғистон раҳбарлари Остонада Овросиё Иттифоқини тузишга доир битимни имзолаганлар.

Президенти Путин битимнинг имзоланишини “улкан аҳамиятга молик” воқеа, деб таърифлаган.

Унга кўра, Божхона Иттифоқига аъзо уч давлат ўз суверенитетларини тўла сақлаб қолган ҳолда, ўзаро интеграциянинг янги босқичига чиқишган.

Каримов Россия бошчилигидаги иттифоқларга шубҳа билан қарайди

Россия раҳбари аъзо давлатлар “170 миллион инсонни бирлаштирган йирик минтақавий бозор ва қудратли ҳамда жозибали иқтисодий тараққиёт марказини яратаётгани”ни таъкидлаган.

Қозоғистон Президенти Нурсултон Назарбоев Овросиё иттифоқини “Шарқ ва Ғарб ўртасидаги кўприк” деб атаган.

Путиннинг Овросиё Иттифоқи ғоясига аввал-бошдан қарши чиққан Президент Ислом Каримов 2011 йилда Совет Иттифоқининг қулашини “табиий ва қонуний жараён” деб атаган.

У интеграция ғоялари тобора сиёсий тус олаётганини урғулаб, уларга эҳтиёткорлик билан ёндошишга чақирган.

http://www.bbc.co.uk/

Devami