Özbekistan BDT Serbest Ticaret Bölgesi’ne üye oldu

Özbekistan, BDT Serbest Ticaret Bölgesi’nin 9. üyesi oldu

30.12.2013

Özbekistan, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Serbest Ticaret Bölgesi’nin yeni üyesi oldu.

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, 18 Ekim 2011’de imzalanan Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’na Özbekistan’ın dahil edilmesiyle ilgili daha önce ülke senatosu tarafından onaylanan belgeyi imzaladı. Belge, resmi nitelikteki Halk Sözü gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Özbekistan’ın oluşuma dahil edilmesine ilişkin protokol, 31 Mayıs 2013’te Belarus’un başkenti Minsk’te yapılan BDT ülkeleri başbakanlarının toplantısında imzalanmıştı. Anlaşma, 29 Kasım 2013’de Özbek parlamentosunun alt kanadı Yasama Meclisi, 13 Aralık 2013’te ise Senato Genel Kurulu tarafından onaylanmıştı.

Oluşuma üye ülkeler arasındaki ticari ilişkileri düzenleyen anlaşma, üye ülkeler arasında aşamalı olarak çeşitli malların ihracat ve ithalatına yönelik kısıtlamaların ortadan kaldırılmasını öngörüyor. Özbekistan, anlaşmayı onaylayarak, BDT Serbest Ticaret Bölgesi’nin dokuzuncu üyesi oldu.

BDT ülkeleri arasında Serbest Ticaret Bölgesi oluşturulmasına ilişkin anlaşma, 18 Ekim 2011’de Minsk’te, Rusya, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Tacikistan ve Ukrayna tarafından imzalanmıştı.

Dünya Bülteni

Devami

Nazarboyev Avrosiyo iqtisodiy ittifoqini siyosiylashtirishga qarshi chiqdi

Yazının kısa Türkçe özeti:

Rusya lideri Putin eski Sovyetler Birliğinin yerine yeni bir birlik oluşturmak istemektedir. Bununla bağımsızlığını kazanan Türkistan Cumhuriyetleri yeniden Rusya’nın kontrolü altına alınması söz konusudur. Bu amaçla yeni Avroasya ekonomik birliği tesis edilmiştir. İşte bu birliğin siyasi birliği dönüşmesine Kazakistan lideri Nazarbaev karşı çıkıyor. Bu yazı BBC Özbek servisinde yayınlanmıştır:

Qozog‘iston Prezidenti Nursulton Nazarboyev Rossiya va Belarus bilan birgalikda tashkil etilayotgan Avrosiyo iqtisodiy ittifoqini siyosiylashtirishga qarshi chiqqan.

Janob Nazarboyev bu haqda seshanba kuni Moskvada, uch davlat o‘rtasidagi Bojxona ittifoqining yuqori organi bo‘lgan Oliy Avrosiyo iqtisodiy kengashida gapirgan.

Qozog‘iston rahbariga ko‘ra, hozirgi bosqichda gap faqat iqtisodiy birlik tuzish haqida bormoqda va shuning uchun ham unga “iqtisodiy integratsiya doirasidan tashqaridagi holatlarni kiritish” kerakmas.

“Kelinglar, avval iqtisodiy ittifoqni tuzaylik, hamma narsaning o‘z vaqti bor”, – deb aytgan u.

Janob Nazarboyev shuningdek, Oliy kengashga a‘zo davlatlar uchun majburiy bo‘lgan millatlarusti vakolatlar berishga qarshi ekanini bildirgan.

Unga ko‘ra, iqtisodiy ittifoq to‘g‘risidagi bitim a‘zo davlatlarning boshqa davlat va tashkilotlar bilan aloqalariga xalaqit bermasligi kerak.

“Rossiya, Belarus va Qozog‘istonning siyosiy suvereniteti buzilmas bo‘lishi kerak”, deb aytgan Qozog‘iston rahbari Kremlning rasmiy web sahifasida e‘lon qilingan nutqida.

Avvalroq qozoq parlamenti ittifoq doirasida umumiy parlament tuzish g‘oyasiga qarshi chiqqan edi.

Avrosiyo iqtisodiy ittifoqini Rossiya, Belorus va Qozog‘istonning mavjud integratsion birligi asosida tuzish ko‘zda tutilgan.

Bu uch davlat Bojxona ittifoqi va Kollektiv Xavfsizlik Shartnomasi Tashkiloti doirasida hamkorlik qilib keladilar.

Tegishli bitimning imzolanishi 2014 yilga mo‘ljallangan.

“Ustivor vazifa”

2011 yilda Kremlga qaytgan Prezident Putin Avrosiyo ittifoqini yangi prezidentlik muddatining ustivor vazifasi, deb e‘lon qilgan.

Kuzatuvchilar janob Putinning tashabbusini sobiq sovet hududida Rossiyaning avvalgi ta‘sirini qayta tiklash urinishlari bilan izohlashadi.

O‘zbekiston birinchilardan bo‘lib bu g‘oyani rad etgan.

Prezident Karimov sobiq Sovet Ittifoqining qulashini “tabiiy va qonuniy jarayon” deb atagan.

U integratsiya g‘oyalari tobora siyosiy tus olayotganini urg‘ulab, ularga ehtiyotkorlik bilan yondoshishga chaqirgan.

Avrosiyo ittifoqini qo‘llab-quvvatlagan va ushbu g‘oya muallifi Prezident Nazarboyev ekanini aytgan Qozog‘iston ham keyinroq siyosiy birlik g‘oyasiga qarshi chiqqan.

Shu yil boshida Ostonada xorijiy diplomatlar qarshisida gapirgan janob Nazarboyev Avrosiyo mintaqasidagi integratsiya jarayonlari sobiq ittifoqni qayta tiriltirishni nazarda tutmasligini urg‘ulagan.

“Shaxsan mening tashabbusim bilan amalga oshirilayotgan Avrosiyo integratsiyasi hech qachon qandaydir siyosiy ittifoqlar, ayniqsa, allaqachon hammaning esidan chiqib ketgan sobiq Sovetlar Ittifoqini qayta tiklashga qaratilmaydi”, – deb aytgan Prezident Nazarboyev.

Yangi a‘zolar

Moskva o‘zi yetakchiligidagi ittifoqqa Ukrainaning ham qo‘shilishiga umid qilayotgani aytiladi.

Prezident Yanukovichning Bojxona ittifoqiga qo‘shilish harakatlari Kiyevda uning hukumatiga qarshi hanuz davom etayotgan ommaviy noroziliklarga sabab bo‘lgan.

Seshanba kuni uch davlat rahbarlari yana bir sobiq sovet davlati – Armanistonning a‘zoligiga yo‘l ochuvchi “yo‘l xaritasi” borasida kelishganlar.

Janob Putin shuningdek, Qirg‘izistonning ham ittifoqqa a‘zolik yuzasidan dastlabki muzokaralarni boshlaganini ma‘lum qilgan.

http://www.bbc.co.uk/uzbek/

Devami

Aytmatov’un Türkçe yayın hakkı bilmecesi

 

Aytmatov'un Türkçe yayın hakkı bilmecesi

Aytmatov ailesi yazarın Türkiye’de 7 ayrı yayın evinde kitaplarının basıldığını ancak bunların sadece birisinde yayın hakkı bulunduğunu ileri sürüyor

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

Dünyaca ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov’un kitaplarının yayın hakları ile ilgili tartışma başladı. Aytmatov ailesi, yazarın Türkiye’de 7 ayrı yayın evinde kitaplarının basıldığını ancak bunların sadece birisinde yayın hakkı bulunduğunu ileri sürüyor. Söz konusu diğer yayınevleri ise Aytmatov ile sözleşmeleri bulunduğunu ve bu sözleşmenin sadece Türkçe hazırlandığını iddia ediyor.

Cengiz Aytmatov kaleme aldığı son romanı “Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı” adındaki kitabı Türkiye’de iki farklı çeviri ile yayınlanmıştı. Okurların da kafasını karıştıran eseri basan başka bir yayınevi, kitaba “Ebedi Gelin-Dağlar Devrildiği Zaman” adını vermişti.

Devami

Üç bin 500 Kırgız mahkuma af çıktı

 

Üç bin 500 Kırgız mahkuma af çıktı

Kırgızistan Meclisi tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 65. yıldönümü kapsamında çıkaralın aftan 3 bin 500 mahkum yararlanacak

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

26 Aralık 2013-Kırgızistan Meclisi, yolsuzluktan hüküm giyenler hariç 3 bin 500 mahkumun yararlanacağı af kanununu kabul etti.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 65. yıldönümü kapsamında mecliste kabul edilen af kanunu, Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in onayına gönderildi.

Af kanununu teklif edenler arasında yer alan Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Galina Skripkina, ülkede af yasasının en son 2011 yılında kabul edildiğini hatırlatarak, “Cezaevlerindeki mahkum sayısı kapasitenin iki katına çıktı. Dolayısıyla 7 bin 500 kapasiteli cezaevlerinde mahküm sayısı 17 bine ulaştı. Bu, bütçemize de büyük yük getiriyor” dedi.

Skripkina, af yasasından, müebbet hapis cezası alanların bir kısmı ile yolsuzluk yapan ve suçtan zarar gören mağdurların zararını kapatmayan hükümlüler dışında 3 bin 500 mahkumun yararlanacağını bildirdi.

Galina Skripkina, af kanunundan yararlanacak mahkumların suçunun yarıya indirileceğini, ilk kez suç işleyenlerin de serbest kalacağını belirtti.

 

Devami

Kırgızistan’da Hizbu’t Tahrir’e operasyon

Kırgızistan’ın Oş Eyaleti’nde Hitbut-Tahrir üyesi olduğu iddia edilen bir grup tutuklandı, çok sayıda materyal ele geçirildi

16 Aralık 2013-Kırgızistan İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen geniş çaplı operasyon neticesinde Hizbu’t Tahrir üyesi olduğu öne sürülen çok sayıda kişi yakalandı. Ülkenin emniyet teşkilatının Oş, Celalabad ve Batken bölgelerinde yürüttüğü operasyonlarda Hizbut- Tahrir örgütüne üye olduğu ileri sürülen 8 kişi tutuklandı. Örgütün lideri olduğu iddia edilen “Amir” lakaplı kişi ile yanındaki kişilerin üzerinde çeşitli materyaller ele geçirildi. Ele geçirilen yazılı ve elektronik materyaller ile 8 kişi ifadesin alınması için tutuklanarak karakola sevk edildi.

Kırgızistan eski Milli Güvenlik Komitesi Başkanı Şamil Atahanov’un açıklamasına göre ülkede Hizbu’t Tahrir’in 10 bine yakın üyesi bulunuyor. Örgütün ülkenin Oş, Celalabad, Batken ve Narın bölgesinde yeşkilatlandığı öne sürülüyor.

Kırgızistan terör örgütü olarak gördüğü Hizbu’t Tahrir hareketinin faaliyetini 2004 yılında resmen yasaklamıştı.

(Marat Omurov/ Dünya Bülteni- Bişkek)

Devami

Kırgızistan’da Resmi Yazışmalar Artık Kırgızca Yapılacak

Kırgızistan’da resmi yazışmaların Kırgızca yapılması için alınan kararın 2014 yılından itibaren uygulanmaya başlayacağı duyuruldu. Bu kapsamda Kırgıziztan hükümeti çalışanlarına Kırgızca gramer eğitimleri verildi.
Kırgızistan Hükümeti İdari İşleri Başkanı Nurkanbek Momunaliyev 40’a yakın görevliye dil yeterliliği belgesi verildiğini duyurdu. Momunaliyev 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren yazışma dilinin Kırgızca olacağını vurguladı.

Kırgızistan Anayasası’na göre, Kırgızca devlet dili iken, Rusça’ya ise resmi dil statüsü verilmişti. Çok uluslu bir ülke olan Kırgızistan’da meclis içinde de farklı ırklara mensup vekiller bulunuyor. Meclis genel oturumunda yapılan konuşmalar simultane olarak Rusça’ya tercüme edilirken, Rusça konuşmaların ise Kırgızca’ya çevrisi yapılmıyor. Ayrıca bakanlık ve diğer devlet dairelerinden gelen açıklama ve yazışmalar da Rus dilinde yapılıyor.

Dünya Bülteni

Devami

Türkmenistan Parlamento Seçim Sonuçları Açıklandı

Türkmenistan’da 15 Aralık’ta yapılan parlamento seçimlerinin resmi sonuçları açıklandı. Ülkenin bağımsızlığını kazandıktan 22 yıl sonra yapılan çok partili seçim sonucunda, 1991 yılında kurulan Demokrat Parti, 125 koltuklu parlamentoda fazla temsilciye sahip oldu. Türkmenistan Seçimler ve Referandum Kurulu, ülkede 15 Aralık Pazar günü yapılan parlamento seçimlerinin kesin sonuçlarını açıkladı. Açıklamaya göre, 3 milyonu aşkın seçmenin yüzde 91.3’ünün oy kullandığı seçimlerde Demokrat Parti, 47 milletvekili kazandı. Sanayiciler ve Girişimciler Partisi ise 14 koltuk elde etti. Partiler haricinde sendikaların da aday gösterdikleri seçimlerde Türkmenistan Meslek Birlikleri 33, Kadınlar Birliği 16, Gençler Birliği ise 8 milletvekiliyle temsil edilecek. Bağımsız adaylardan ise 7 kişinin parlamentoya girdiği açıklandı. Ülkede milletvekilleri 5 yıllığına seçiliyor.

www.turkmenistanhaber.com

Devami

Kerimov ailesindeki kavga mahkemeye taşınıyor

Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov’un kızları Lola ile Gülnara arasındaki kavga yargıya taşınıyor

Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un kızları Gülnara ile Lola’nın arasındaki tartışma ve peşinden gelen kavga Kerimov’u zor durumda bıraktı. Yurtdışında yaşayan kızlardan Lola Kerimova, ablasını mahkemeye vereceğini duyurdu. Lolaı, mahkemeye sebep olarak da ablasının kocası aleyhine attığını söylediği iftiraları gösterdi.

Diplomat ve sanatçı olan ayrıca yardım faaliyetlerinde boy gösteren büyük kardeş Gülnara’nın kariyeri de son yaşanan tartışmalardan dolayı olumsuz etkilendi. Gülnara’ya ait ticari faaliyet gösteren kuruluşlar, televizyon kanalları ve radyolarının kapatıldığı ve bunların Gülnara’yı kamuoyu önünde küçük düşürmeye yönelik çalışmalar olduğu iddia ediliyor. Gülnara ise bu gelişmelere sosyal medya hesabı aracılığıyla tepki göstermiş, ama bir süre sonra twitter sayfasına ulaşılamamıştı. Gülnara Kerimova’nın hesabının kapanması sansür iddialarını da beraberinde getirmişti.

Geçtiğimiz Temmuz ayında ise Gülnara Kerimova’un Fransa’da bulunan gayrimenkulleri nedeniyle yaşanan tartışmalar sonrası Özbekistan yönetimi Gülnara’nın diplomatik dokunulmazlığını kaldırma kararı almıştı.

Lola Kerimova’nın ise ABD’nin California eyaletindeki zenginler semti Beverly Hills’te değeri 58 milyon dolar olan ev satın alması, Rus ve Batı basınında geniş yankı bulmuştu.Rus basını, kızlarının bilhassa da Gülanara’nın ününün babasının önüne geçtiğini iddia etmişti.

Kerimov’un küçük kızı Lola, ablası Gülnara ile 12 yıldır konuşmadıklarını kaydetti. Ülke dışında yaşayan Lola Kerimova, ablasını mahkemeye vereceğini de söyledi. Ablasına çok kızgın olduğunu dile getiren Lola, ablasının kendisine iftira attığını ileri sürdü. Özbekistan’ın UNESCO Temsilciliğini yapan Lola Kerimova, ablası Gülnara’nın hakkında ileri sürdüğü iddialardan dolayı şikayet başvurusunda bulundu. Lola bir internet sitesine yaptığı açıklamada, kocası Timur Tillayev hakkında yolsuzluk iftiraları atıldığını, bununla ilgili yasal haklarını kullanacaklarını ifade etti.

 

 

Devami

Kaşgar’da Müslüman avı

Çin, son beş ayda 200 kişinin hayatını kaybettiği Doğu Türkistan’da bir katliama daha imza attı. Polisler, Kaşgar kentinde ‘bıçak taşıdıkları’nı iddia ettiği 14 Müslüman’ı katletti, onlarcasını da yaraladı. Çıkan çatışmada iki de polis öldü.

Doğu Türkistan’ı işgali altında bulunduran Çin yönetimi, Müslümanlara yönelik katliam politikasını artırarak sürdürüyor. Son beş ayda 200 Doğu Türkistanlı Müslüman’ı öldüren Çin polisi, önceki gün bir katliama daha imza attı. Kaşgar kentindeki saldırıda 14 kişi katledildi, onlarcası da tutuklandı. Resmi adı Sincan Uygur Özerk Bölgesi olan Doğu Türkistan’daki saldırılarda polis, ‘bıcaklarla karakola saldırdığını’ iddia ettiği Türkistanlıların üzerine ateş açtı. Oysa, toprak ve işyerleri ellerinden alınan ve siyasi baskılara maruz kalan Müslümanlar, karakola şikayette bulunmak için gitmişti. Nitekim Çin makamları geçen ay da saldırı düzenlendiğini iddia etmiş, fakat dilekçe vermek için karakola giden Türkistanlı Müslümanların öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Şinhua ve Tengritağ ajanslarına dayanılarak verilen haberlere göre olay Kaşgar Vilayeti Yenişehir İlçesi Saybağ kentinde meydana geldi.

KASITLI DEZENFORMASYON

Çin ajansları 15 Aralık günü gece saatlerinde (yerel saatle 23 sularında) meydana katliamı ‘Kaşgarlılar ellerinde bıçaklarla karakola saldırdı’ şeklinde verdi. Bölgesel yönetime ait Tianşan sitesine göre ise, Sufu kasabasında ‘elinde patlayıcılar ve bıçaklar olan’ bir grupla, polis arasında çatışma çıktı. Site, saldırganların bir karakolu hedef aldığını belirtti. Antik İpek Yolu üzerinde kalan Kaşgar kentinin yakınındaki kasabada yaşanan olayda, polisin suçluları yakalamak istediği, bu esnada çatışma çıktığı öne sürüldü.

‘PUSU KURULDU’ İDDİASI

South China Morning Post sitesi de, polisin silahlı çete tarafından ‘pusuya düşürüldüğünü’ belirtti ancak bu bilgi başka kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Bölgeden gelen bilgilerin yetersizliği nedeniyle, olayın tam olarak nasıl yaşandığı halen bilinmiyor. En son çatışmanın yaşandığı Kaşgar’da, geçtiğimiz ay bir polis karakolunda yaşanan çatışmada 11 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

Gerilim artarak sürüyor

Çin hükümeti, Doğu Türkistan’daki katliamlardan İslamcıları sorumlu tutuyor. Bölgenin Turfan vilayetine bağlı Lukçün kasabasında Haziran ayında çıkan olayda ise 35 kişi katledilmişti. 2009’da Urumçi’de yaşanan olaylarda da resmi rakamlara göre yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmişti. Diğer yandan Çin yönetimi ülkenin güneyindeki Hotan vilayetinde yeni bir tutuklama kampanyası başlattı. Gizli Kur’an kursu ve medrese açmak, çocuklara dini eğitim vermek, geleneksel Türkistan kıyafetleri ile tesettüre uygun kıyafet giymek gibi suçlamalarla yaklaşık 300 kişinin toplu olarak tutuklandığı ifade ediliyor. Çin yönetiminin son yıllarda Doğu Türkistan’daki asimilasyon , şiddet ve baskı politikasının temelinde ise bu ülkenin tarihi sakinleri olan Müslüman Türkleri yok etmek ya da Çinlileştirmek amacı yatıyor.

Yeni Şafak

Devami

Kazakistan’da ‘Jeltoksan’ kurbanları anıldı

Kazakistan’ın bağımsızlık sürecinin başlangıcı kabul edilen 1986 yılındaki öğrenci hareketinde hayatını kaybedenler,Almatı’da düzenlenen törenle anıldı. Sovyetler Birliği’ne karşı başlatılan ve tarihe Jeltoksan (Aralık) olayları olarak geçen öğrenci hareketinde resmi kaynaklara göre 22 kişi hayatını kaybetti. Yerel kaynaklar ölenlerin saysının çok fazla olduğunu iddia ediyor.

Almatı Valiliği yetkilileri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı anma töreninde hayatını kaybedenler için anıta çiçek bırakıldı. Anma töreninde Kur’an-ı Kerim okundu ve ölenlerin ruhuna dua edildi. Anma töreninde Cihan Haber Ajansı (Cihan) mikrofonlarına konuşan ve Jeltoksan olaylarına katılan Gülbahram Junus isimli kadın, 1986 yılı olaylarını asla unutmayacaklarını söyledi. Junus, 16 Aralık gününün Kazakistan için çok önemli olduğunun altını çizdi. Jeltoksan olaylarının büyük bir ayaklanma olduğunu ifade eden Gülbahram Junus, Kazakistan’ın bağımsızlığının bu ayaklanmadan sonra kazanıldığını dile getirdi. Bağımsızlık için çok kurban verdiklerinin altını çizen Junus, Kazakistan’ın ve Kazakların geleceği için verilen bu mücadele sonucunda mutlu sona ulaştıklarını ve Kazak gençliğinin bu günleri unutmaması gerektiğinin altını çizdi.JELTOKSAN (ARALIK) OLAYLARI 1986 yılının Aralık ayında Moskova, şimdiki karşılığı Cumhurbaşkanı olan Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreteri Din Muhammed Kunayev’in yerine Rus asıllı Gennadiy Kolbin’i atadı. Kazaklar ise 22 yıl bu görevde kalan Kunayev’in yerine yine Kazak asıllı birinin atanmasını istiyordu. Bunun üzerine dönemin Kazakistan başkenti Almatı’daki Kazakistan Devlet Üniversitesi’nden SSCB’ye karşı öğrenci hareketleri başladı. Öğrenciler, Komünist partisi merkez binasına girerek, binayı ele geçirdiler. Daha sonra şehir hapishanesini de ele geçiren öğrenciler bir çok mahkumu serbest bıraktı. Rusya, Moskova’dan uçak ile Almatı’ya çok sayıda asker gönderdi. Askerler Almatı sokaklarında gösteri yapan Kazak gençleri üzerine ateş açtı. Olaylarda çoğu öğrenci 22 kişi hayatını kaybetti. Tutuklanan binlerce kişi işkenceye maruz kaldı. Olaylarda çok sayıda kişi de yaralandı. Bağımsızlıktan sonra her yıl 16 Aralık’ta olaylarda hayatını kaybedenler için resmi anma törenleri düzenleniyor.

CİHAN

Devami