Tacikistan’da suç işleyen Rus askerlerine diplomatik zırh

02.08.2015

Tacikistan’da sarhoş bir halde halka saldıran Rus subayların diplomatik statüsü olduğundan Rusya tarafından soruşturulacağı belirtiliyor

Tacikistan’da önceki gün sarhoş ve neredeyse çıplak halde Tacik gençleri döven Rusya askeri üssünde görevli yedi Rus subayın ceza almamak için“diplomatik statüye” sığındıkları bildirildi.

“Ozodi” radyosunun haberine göre, Rus askerlerinin saldırısı hakkında konuşan Kulyab ili güvenlik yetkilisi “Ülkemizdeki Rusya üssündeki askerler diplomatik statüye sahip, bu yüzden onlar tarafından işlenen herhangi bir suç Rusya yetkilileri tarafından soruşturulacak. 28 Temmuz’da Rus askerlerinin yaptığı holigan eylemler hakkında şehir polisi soruşturma başlattı ve sonuçları 201 nolu Rus askeri üssü soruşturma makamına sunulacak” dedi.

Bu arada Tacikistan Savunma Bakanlığı’nın bir yetkilisi “AP” ajansına bu ülkede konuşlandırılmış 201 nolu Rus askeri üssünün askerlerinin diplomatik dokunulmazlığı olmadığını söyledi.

Bakanlık yetkilisine göre, iki ülkesindeki anlaşma Rus askerlerinin Tacikistan’da suç işlediği durumlarda onlar hakkında ceza soruşturmasının Tacik güvenlik yetkilileri tarafından yapılacağını öngörüyor.

İçkili olan Rus subaylarının Kulyab şehri merkezinde Tacik gençlere saldırdığı ve çıkan kavgada her iki taraftan yaralananlar olduğu bildirilmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Kırgızistan’da helal ürünler “Şeriat Konseyi” kuruldu

01.08.2015

Kırgızistan’da Orta Asya’nın ilk Şeriat Konseyi oluşturulduğu bildirildi.

Bişkek’teki helal endüstrisi merkezi bünyesinde teşkil edilen bu İslami konsey bu merkez için danışma ve denetleme kurulu görevini yapacak.

Helal sektörü geliştirme merkezi Cuma günü konu ile ilgili bir açıklamaya yaptı.

“Kırgız helal endüstrisi geliştirme Merkezi” direktörü Mıktıbek Arstanbek, Şeriat konseyinin kendilerine İslam talimatlarına göre ilmi yönetmenlik yapacağını, merkez çalışmalarının İslam dinine uygun olduğunu kontrol edeceğini ve ürünlerin helal olup olmadığı konusundaki standartlar ve belgelerini onaylayacağını söyledi.

“Şeriat Konseyi ülkemizdeki tanınan İslam alimlerinden oluşacaktır”, dedi Mıktıbek Arstanbek yine.

“Üç yıl önce Kırgızistan Dini İdaresi yanında teşkil edilen “Helal endüstrisi geliştirme Merkezi” daha sonra Dini İdare ile yollarını ayırmış ve bağımsız bir İslami kurum olarak çalışmalarına başlamıştı. Şu anda bu merkeze yüzden fazla helal ürünler üreten şirketler üyedir.

 Dünyabülteni

Devami

Kırgız Diyaneti başörtüsünün rengi konuşunda görüş bildirdi

31.07.2015

Kırgızistan Ulema Konseyi kadınların siyah renk yerine renkli başörtüsü takmalarını tavsiye etti

Kırgızistan Müftüsü Maksatbek Toktomushev, başörtüsünün yasaklanmasının kabul edilemeyeceğini belirtti ancak tesettür için belli bir yaşa gelinmesini ve giyim tarzında milli öğelerin ön plana çıkması gerektiğini savundu. Kırgızistan Ulema Konseyi de kadınların siyah renk yerine renkli başörtüsü takmalarını tavsiye etti.

‘Radikal’ dini grupların yayılmasının önlenmesini konu edinen Ulema Konseyi toplantısında konuşan Kırgızistan müftüsü, okullarda ve devletin diğer eğitim kurumlarında başörtüsü konusunu gündeme getirdi.

Kırgız Müftü burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Yakın günlerde kızlarımızın okullara başörtüsü ile gitme konusunu Başbakan Temir Sariev ile görüşeceğiz. Ulema Konseyi kızlarımızın okullara siyah başörtüsü ile gitmemesi konusunda bir karar aldı. Diğer İslam ülkelerinde siyah başörtüsü olağandır ve herhangi bir olumsuz tepkiye neden olmaz. Bizde ise siyah renk matem belirtisidir. Bundan dolayı kızlarımızın başka renklerde ve milli kimliğimizi belirten şekilde giyinmeleri ve başlarını örtmelerini öneriyoruz.”

Bunun yanında Müftü Maksatbek Toktomushev okul öğretmenlerine sadece öğrencilerin dış kıyafetlerine değil, onların eğitim performanslarına, ders konularını nasıl öğrendiklerine dikkat etmeleri tavsiyesinde bulundu.

Müftü, “Başörtülü olmak ya da olmamak herkes için bir gönül meselesidir. Yani kızları başörtüsü takmaya ya da takmamaya zorlamak kabul edilemez. Küçük kız çocukları zaten takmazlar. 11-12 yaşına geldiklerinde ise Müslüman kızlar başörtülü olmalıdırlar” dedi.

Dünya Bülteni

Devami

Doğu Türkistanlılar Haklarını Arıyor

31.07.2015

Dünya Türkistanlılar Derneği, Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskıları ve ellerinden alınan hakları geri kazanmak için imza kampanyası başlattı. Dernek, toplanan imzalarla AİHM’e başvurarak haklarını arayacak.

Dünya Türkistanlılar Derneği, Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskılara son vermek ve ellerinden alınan hakları geri kazanmak için imza kampanyası başlattı. Toplanan imzalarla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak haklarını arayacak. Dernek Başkanı Abdullah Akyol muhabirimize imza kampanyası hakkında bilgi verdi.

ZULÜME KARŞI İMZA

1982 yılında Doğu Türkistan’dan ailece sürgün edildiğini söyleyen Dünya Türkistanlılar Derneği Başkanı Abdullah Akyol, imza kampanyasının daha önce yapılmadığını belirterek, “Üç dalda imza kampanyası düzenlemeye karar verdik. Önce Çin zulmünün durdurulması, Tayland başta olmak üzere Çin’e bağlı olan sınır ülkelerinde sığınmacı olan Doğu Türkistanlıların Çin’e teslim edilmemesi için, Norveç başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde bulunan Türkler için imza kampanyası başlattık” dedi.

HEDEF 100 BİN İMZA

Şuanda 30 bin’in üzerinde imza topladıklarını aktaran Akyol, “Bizim hedefimiz 100 bin imza. 100 bin imza topladıktan sonra başta partiler olmak üzere, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve dernekler olmak üzere toplamda 100 kuruma dilekçe halinde verip, 200 avukatla beraber Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Birleşmiş Milletler, ne kadar insan hakları mahkemesi varsa dava açacağız. Kuru toprağa bir tohum attık. Elimizden geldiğince sulamaya gayret ediyoruz” diye konuştu.
HAKLARINI GERİ İSTİYORLAR

Çin’de yapılan zulmün durdurulması için AİHM’e gideceklerini dile getiren Akyol, “1949 yılından beri Çin yeraltı kaynaklarını kendisi kullanıyor. Bu yeraltı kaynaklarının en az yarısının iade edilmesini, 1949 yılından beri Doğu Türkistan’da öldürülen anne – babaların kalan çocuklarına tazminat verilmesi ve Doğu Türkistan’dan sürgün edilen insanların kalan mal ve mülklerinin geri verilmesi ile orada insanca yaşama hakkının geri verilmesi için bir dava açacağız” şeklinde konuştu.

KENDİLERİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR

Uygurlara yönelik düzenlenen baskılara değinen Akyol, “Başta Türkiye olmak üzere diğer devletler de tepki gösterince Çin baskılarını son bir haftadır durdurdu. Akabinde Çin uydurma Ramazan sofraları düzenleyerek dünyaya hilekar bir politika yaptı. Kendilerini aklamaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.

İMZA STANDINDA PROVOKATÖR

Abdi İpekçi ve Güven parkta imza stantlarının olduğunu dile getiren Akyol, birkaç tahrik olayı yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Abdi İpekçi parkındaki imza standına avukat olduğu yalanına sığınan bir vatandaş geldi. Bana ‘Siz iftira atıyorsunuz’ dedi. Ben de o arkadaşa dedim ki ‘Sana ayak üstü anlatamam. Bizim derneğimiz var  oraya gel. Görüntüler var gösterip ispat edeyim’ diye cevap verdim. Provokatörlük etmeye gelmiş. O sırada imza atan 60 – 70 yaşındaki bir amca sinirlendi adamın yakasını tuttu. Ben de ‘Amca yapma bizim üstümüze kalacak’ dedim. Çankaya emniyetine gidip ben avukatım diye şikayet eder o adam. Karakola gittik. Bunun üzerine ben de ondan şikayetçiyim bana iftira atıyor dedim. Avukatım diyen adamı aradılar bulamadılar. Daha sonra o adamın avukat olmadığı ortaya çıktı. Geçen gün bayanın biri de geldi. burada olay çıkartmaya çalıştı hemen polis geldi götürdü. Tahrik etmeye çalışan çok oluyor.”

Habervaktim

Devami

Kırgızistan diğer ülkelerde yaşayan Kırgızlara ücretsiz yüksek öğrenim verecek

30.07.2015

Kırgızistan, özellikle Özbekistan ve Tacikistan’da yaşayan vatandaşlarının yüksek öğrenim almasını sağlayacak…

Kırgızistan Milli Eğitim ve Bilim Bakanlığı Özbekistan ve Tacikistan’da yaşayan Kırgızlara ücretsiz yüksek eğitim verecek.

“Ozodlik” radyosunun haberine göre bu yıl başlanacak program çerçevesinde ilk etapta 30 Kırgız genç bu uygulamadan faydalanacak.

Özbekistan’dan ana vatanları Kırgızistan’a gelen 14 Kırgız genci 13 Ağustos’ta Oş Devlet Üniversitesi’ne kayıtlarını yaptıracak. Öğrenciler 14 Ağustosta Üniversite giriş sınavına katılacak.

Kırgızistan Cumhurbaşkanlığının “Yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşlara eğitim ve milli kültür konularında yardım” kararı uyarınca Milli Eğitim ve Bilim Bakanlığı ülkenin yükseköğretim kurumlarında her yıl yurt dışında yaşayan Kırgızlar için 75 yer ayırmak zorunda.

Dünya Bülteni

Devami

Özbek muhalife ‘akıl hastası’ raporu verildi

30.07.2015

Özbekistan’da Kerimov rejimi muhaliflerinden Şöhret Rüstemov hakkında gıyabında akıl hastası raporu düzenlendi

Özbekistan’da cumhurbaşkanlığına 2 bin 500 dilekçe yazıp hiçbirine cevap alamadıktan sonra ABD Büyükelçiliği ve BM Genel Sekreterliği’ne 28 sayfalık bir mektup yazan aktivist Şöhret Rüstemov’un akıl hastası olduğuna karar verildi.

Ozodlik radyosunun haberine göre, karar Taşkent şehri Shayhontahur ilçe mahkemesi tarafından Özbek aktivistin katılımı olmadan verildi. Bu radyoya konuşan Şöhret Rüstemov şunları söyledi:

“Ben mahkemeye diğer aktivistlerle birlikte gittim. Ancak polis onları duruşma salonuna almadı. Onlar olmadan duruşmaya katılmayacağımı söyledim. Bunun üzerine benim gıyabımda dava görüldü.”

Mahkemenin 20 Temmuzda verdiği karar 27 Temmuzda Rüstemov’a ulaştırıldı. Kararda onun akıl hastası olduğu sonucuna varıldığı bildirilmişti.

Şöhret Rüstemov 26 Haziran’da polis tarafından savcı görüşmek istediği gerekçesiyle evinden alınmış, ancak akıl hastalığı kliniğine götürülmüştü. Burada sağlık kontrolünden geçirilen insan hakları aktivistinin tıp uzmanlarının kararı esasında mahkemece akıl hastası olduğu tespit edildi.

Şöhret Rüstemov yaşadığı mahalle yönetiminin hükümet yetkililerinin baskısı altında ondan mahkemeye şikayetçi olduklarını da bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı 25 Haziran’da yayınladığı 2014 yılında dünyada insan hakları durumu hakkındaki raporunda İslam Kerimov hükümetinin muhaliflerini sistematik olarak akıl hastanelerinde tutmakta olduğunu bildirmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da Rus askerleri gençlere saldırdı

30.07.2015

Tacikistan’da Rus üssünde görev yapan subaylar içkili bir halde şehir merkezinde Tacik genlere saldırdı

Tacikistan’da Rus üssünde görevli yedi subayın Tacik gençlere saldırdığı bildirildi.

Kulab şehri polis departmanındaki bir kaynağın “Ozodi” radyosuna ulaştırdığı habere göre 28 Temmuz akşamı Rusya askeri üssünde görevli olan 7 Rus subayın sarhoş ve neredeyse çıplak halde şehir merkezindeki caddelerden birinde gürültü çıkartması na Tacik gençler karşı çıktı. Bunun üzerine Rus subayların bu gençlere saldırdığı bildirildi.

Kaynağa göre, içkili olan Rus subayları Kulyab şehri merkezindeki Somoni Caddesi’nde Tacik gençlere tokat atarak çatışmaya başladı. Kavgada her iki taraftan yaralananlar oldu. Rus subaylara meslektaşları yardıma geldil. Ancak kavga daha önce Tacik polisi tarafından durduruldu.

Kavgada kaç kişinin yaralandığı ise bildirilmedi. Rus tarafından henüz konu ile ilgili açıklama yapılmadı.

Kulab kentinde Rus ordusu mensupları daha önce de çeşitli kavgalara karışmıştı. Şehir halkı Rusların ahlaksız ve yasalara aykırı davranışlarından şikayetçi olmuşlardı.

Tacikistan’daki Rus üslerinde yaklaşık 7 bin asker bulunuyor. Rus askeri birliklerinin üç kısma ayrılmış. Bunlarda biri başkent Duşanbe’de, diğerleri ise ülkenin güneyindeki Kulab ve Kurgantepe şehirlerinde bulunuyor.

Dünya Bülteni

Devami

Сиёсат “ринги”да учовлон-Siyaset “ringinin” üçlüğü: Obama, Putin ve Kerimov (Özbekçe)

YAZARIN NOTU: Son zamanlarda Ukrayna krizinden kaynaklanan Batı ülkeleri ve Rusya arasındaki siyası ve ekonomik mücadelenin etkileri açık şekilde Orta Asya (Türkistan) Cumhuriyetlerinde de kendini göstermeye başladı. Öncelikle, bu ekonomik sıkıntılar şeklinde ortaya çıktı. Özbekistan başta olmak üzere bölgenin bütün devletlerinde fiyat ve döviz artışları gözlendi. Göçmen işçilerin yurt dışından vatanlarına gönderdikleri para miktarı yarı yarıya azaldı. Siyasi olarak da bu süreçte Rusya lideri Putin’in Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbaev  ve Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile ikili ilişkilerin yoğunlaştığı görünmektedir. Öte taraftan ABD’nin Kırgızıstan ve Özbekistan arasındaki ilişkilerde bazı gerginlikler de yaşandı. Bu yazıda eski de olduğu gibi bugün de Orta Asya’da devam eden jeopolitik savaşın bazı önemli noktalarına temas edilmektedir…

SIYOSAT “RINGIDAGI” UCHOVLON: OBAMA, PUTIN VA KARIMOV


Xalqaro siyosat maydonidagi janglarning boks ringidagi janglardan aslo farqi yo‘q: Har ikki ringda ham raqiblar bir birlariga qattiq zarbalar berib, “nakout” qilishga shaylanadilar. Chunki o‘rtaga obro‘ va undanda muhim katta pul qo‘yilgan bo‘ladi…

Boks ringida uch kishi ishtirok etadi: bir biri bilan ayovsiz mushtlashadigan raqiblar va ularni mushtlashish qoidasiga chaqirib turadigan bir hakam…

Ta’bir joiz bo‘lsa, O‘zbekiston davlati ham o‘z mustaqilligidan keyin xalqaro siyosat maydonining, ya’ni geopolitikaning kurash “ringiga” tushib qoldi. Dastlabki yillarda tajribasi bo‘lmagan va umuman bu maydonga notanish bo‘lgan yosh mustaqil davlatimiz ayovsiz janglar sahnasi bo‘lgan bu kurash maydonida kim bilan kurashishini va qanday kurashishini bilmay qolgan yosh “bokser” holida edi..

Vaqt o‘tishi bilan xalqaro kurash maydonida bir ikki tarsaki yegan O‘zbekiston rahbariyati nakout bo‘lmasdan, jang usullarini o‘rgana boshladi. Islom Karimov avvalo piyonista “bokschi” Boris Yeltsinning orqasiga yashirinib, boshqa mushtumzo‘rlarning hujumlaridan o‘zini qo‘rishga harakat qildi. Shu tarzda dastlabki 10 yilda kerakli tajriba ortirildi. Ammo vaqti vaqti bilan g‘arblik siyosiy “boksyorlar” so‘zdagina bo‘lsa ham, Karimovga inson huquqlari masalada jiddiy zarbalar berishardi. O‘zbekiston rahbarining bu mushtlardan yuzi va ko‘zi ko‘karsa ham u “nokdaun va nokaut” bo‘lmay (gangimay va hushidan ketmay), kurash maydonida tik turishda davom etdi…

2001 yili 11 Sentyabrda xalqaro siyosat “ringiga” hech kim tanimaydigan, soqolli va sallali Usoma bin Ladin kirib kelganligi e’lon qilindi. Bu odam Usomaning o‘zi edimi yoki uning maketi (soxta Usoma) edimi, hozirgacha noma’lum bo‘lib qolmoqda. Nima bo‘lganda ham bu soqolli va sallali kishi xalqaro siyosat “ringiga” ikki katta bomba otdi yoki uning shunday qilgani iddoa etildi. Bu bombalardan “ring” larzaga keldi, har tomon to‘s to‘polon bo‘lib ketdi, maydondagilar va tomoshabinlar “shok”ga tushdilar…

Oradan biroz vaqt o‘tib, siyosat boksining ikki asosiy raqibi, ya’ni Amerikalik o‘g‘il Bush va Ruslarning pakana “boksyori” Putin va ularga xushomadgo‘ylik qiladigan g‘arblik siyosiy “boksyorlar” o‘zaro kelishdilar va butun kuchlari bilan bin Ladin tug‘ilgan hududlarga va u yashirinib yurgan tog‘larga hujum boshladilar. Shu tarzda G‘arb demokratiyasi Islom dunyosini “nokaut” qilish uchun katta jangga kirishdi. Karimov bu jangda “ring”ning eng markaz nuqtalarida Amerikalik o‘g‘il Bush va Rusiya lideri Putin bilan birga o‘rin oldi. Chunki u to‘nini soxta demokratiyaning choponiga almashtirgan eski kommunist edi. Ammo Karimov uchun endi o‘zining musulmonlarga qarshi kurashchi ekanligini yashirib o‘tirishga hojat qolmagandi. Axir Bush va Putin bu kurash masalasida o‘zaro kelishishgandan keyin Karimov undan chetda qolarmidi…

Shu tarzda Islom Karimov g‘arbning sharqqa qarshi kurashiga chinakamiga ishtirok eta boshladi, bu kurashda Putin va o‘g‘il Jorj Bushlar bilan hamkorlik qilish bilan birga, o‘z vatanidagi millionlarcha musulmonlarga turli xil zarbalar berdi, ularning minglarchasini esa o‘zi bilgan usullar bilan “nokaut” (yo‘q) qildi…

Shu bilan birga O‘zbekistonning bosh “boksyori” xalqaro siyosat “ringida” to‘satdan o‘zining yaqin safdoshlari bo‘lgan Eduard Shvernadzening 2003 yilda, Viktor Yanukovichning 2004 yilda va Asqar Akayevning 2005 yilda “nokaut” bo‘lganliklarini ko‘rdi. Ularni nokaut qilayotgan g‘arblik bosh siyosiy “boksyor” o‘g‘il Bush va uning hamtovoqlari ekanligi ham ma’lum bo‘lib qoldi. O‘lim tarsakisi o‘ziga ham yaqinlashayotgani sezgan Islom Karimov 2005 yilda Andijondagi tinch namoyishchilarni o‘qqa tutib, minglarcha kishining yostig‘ini quritdi. Kutilmaganda o‘g‘il Bush “hoy Islom Karimov, biz faqat siyosiy boks bilan shug‘ullanamiz, ringda o‘q otish bo‘lmaydi. Sizning bu qatliomingizni biz betaraf hakamlarimizning tekshirishiga beramiz”, deb qoldi. Bushning bu munofiqano so‘zlari Islom Karimovni nihoyatda qattiq g‘azablantirdi. Chunki u amerikaliklarning Afg‘oniston va Iroqda millionlarcha musulmonlarni vahshiylarcha yo‘q qilayotganiga nafaqat guvoh, balki bu ishda ularga yordam ham berayotgan edi. Karimov o‘zidan ham zolim bo‘lgan amekrikalik siyosiy “boksyorning” bu gaplariga chiday olmadimi yoki o‘zi ishonmaydigan Xudoga tavakkul qildimi, nima bo‘lganda ham butun kuchini to‘plab o‘g‘il Bushning basharisiga bir musht urdi. Ammo Karimov o‘ta yengil vaznli, Bush esa juda og‘ir vaznli bo‘lgani uchun, bu zarba Bushga qattiq ta’sir ko‘rsatmadi. Bu zarbaning ta’siri Bush uchun unga Bog‘dodda Iroqli jurnalist otgan botinkaning ta’siricha ham emasdi. Faqat o‘g‘il Bush Karimovdan musht yegandan keyin O‘zbekistondagi harbiy bazasini yopishga majbur bo‘ldi…

Oradan ko‘p o‘tmay xalqaro siyosat “ringida” Amerika tarafidan yarim qora tanli Barak Obama paydo bo‘ldi. Bu bo‘yi va qo‘llari uzun yangi siyosiy boksyorning “ringga” chiqishi uning tarafdorlarini va raqiblarini ancha cho‘chitib qo‘ydi. Chunki boksning eng mashhur namoyondalari aynan qora tanli amerikaliklar edi: Muhammad Ali, Mayk Tayson, Lennoks Levis va boshqalar…

Haqiqatan ham Barak Obama siyosat “ringiga” chiqqach o‘ziga raqib deb bilganlarga qarshi turli zarbalar berishni boshladi. Afg‘onistondan va Iroqdan askarlarimizni olib chiqamiz, deb va’da berishiga qaramay, avval bu mamlakatlardagi Amerika askarlari sonini anchagina oshirdi…

Bu orada 5 yil siyosat “ringidan” dam olishga chiqqan Rus lider Putin 2012 yilda qaytadan maydonga otildi. Ana shundan keyin Barak Obama va Vladimir Putin boshqa majoralarni yig‘ishtirib qo‘yib, o‘zaro do‘pposlashishga kirishib ketdilar. Rus siyosiy “bokschidan” bo‘yi va qo‘li anchagina uzun bo‘lgan Obama raqibiga Ukraina orqali shunday zarba berdiki, bechora Putin nokdaun bo‘ldi va ringning burchagida yonboshlab qoldi. Buni ko‘rgan Islom Karimov chopib kelib, Putinning yuziga suv sepdi va “Vladimir Vladirimirovich, nima bo‘layapti o‘zi, bizga ham ayting basharngizga urilgan bu zarbaning sirrini, biz ham bunga qarshi chora tadbirlar olaylik”, dedi. Putin bunga javoban “Bu xalqaro siyosat boks maydonining Bosh Hakami bo‘lgan Birlashgan Millatlar tashkiloti juda katta munofiqdir. U hech qachon adolat tarafdori bo‘la olmaydi. U e’lon qilgan Umumjahon Inson Huquqlari Bayonnomasi ham bir tiyinga qimmat. Amerikaliklar va g‘arbliklar bizning tarixiy dushmanimiz. Yaqinda ular sizni ham nokaut qilishlari mumkin”, deya Islom Karimovni ogohlantirgan bo‘ldi…

Islom Karimov Putinning bu gaplarini hazm qilishga ulgurmasdan, yuziga shunday musht yediki, endi o‘zi Putinning yoniga nokdaun bo‘lgan holda quladi. Zarbani bergan yana Obada edi. Putinni nokaut qilganidan keyin buning ta’sirida iqtisodiy bo‘hron to‘lqiniga bo‘g‘ilgan Islom Karimovning katta qizi Gulnoraga oid 300 million dollarni Obama o‘z cho‘ntagiga urgandi. Islom Karimov bu nokdaundan jismonan va ruhan qattiq zarbaga uchradi. Ammo u o‘ziga kelmasdan Barak Obama uzun qo‘llari bilan unga yana bir musht urdi va shunday dedi:

“Ey Karimov, Afg‘onistondagi notinchlik bizga ham tahdid solmoqda, deya sen 20 yildir hammani aldab kelmoqdasan. Holbuki, Afg‘onistondagi vaziyat hech qachon senga ham, davlatingga ham tahdid bo‘lgan emas…”

Aytish kerakki, mushtumzo‘rlik haqiqiy ma’noda Karimovning ichki va xalqaro siyosat maydonidagi kurash usulidir. Mustaqillikning ilk yillarida uning Oliy Kengash Raisi Shavkat Yo‘ldoshev, Bosh Vazir Shukrullo Mirsaidov, o‘ziga yaqin olib, maslahatchi tayinlagan Mavlon Umurzaqov, ijodkorlar Omon Matjon, Dadaxon Nuriylarni va ba’zi muxolifatchilarni shaxsan o‘zi “nokaut” qilganini O‘zbekistonliklar juda yaxshi biladilar. U buni hech qachon yashiirmagan va “kerak bo‘lsa bundaylarning yuztasining boshini yorishga ham tayyorman”, deya siyosatchilarga emas, haqiqiy bokschilarga xos bayonotlar ham bergandi…

O‘zbekiston mustaqil bo‘lgandan keyin o‘tgan deyarli chorak asr vaqt davomida O‘zbekiston davlat va hukumat organlarida yuqori lavozimlarda ishlagan barcha vazirlar, davlat qo‘mitalarining raislari va viloyat hokimlari Islom Karimovning zarbalari natijasi shu tarzda yo “nokdaun yoki nokaut” bo‘ldilar. Ya’ni, ulardan hech biri o‘zlari egallab turgan lavozimlarga qayta kela olmadilar…

Karimovdan mushtumzo‘rlikni o‘rgangan vazirlar va hokimlar ham o‘z qo‘l ostidagi minglarcha mansabdorlarni “nokdaun yoki nokaut” qildilar. Shu tarzda, bugun O‘zbekistonda boshiga musht tegmagan kimsa qolmadi. O‘zbekiston xalqning vujudi esa bu zolim mushtumzo‘rlarning zo‘rovonliklaridan qon talash bo‘lib ketdi…

Buning yonida Karimovning qo‘shni davlatlar, ayniqsa Qirg‘iziston va Tojikiston rahbarlarini qishda gaz va elektrni kesib qo‘yish, yo‘l va yuk poyezdlarining yo‘lini to‘sish bilan qayta qayta “nokautga” uchratdi.

Yuqorida aytilgani kabi Islom Karimovning o‘zi ham xalqaro maydonda yegan zarbalaridan bir necha marta “nakout” bo‘ldi. Ichki maydonda esa unga eng ko‘p zarbani qizi Gulnora Karimova berdi. Karimov bu qizidan shunday kuchli zarbalar oldiki, oxiri bu shakkok va hayosiz qizini uy qamog‘iga tashlab, undan vaqtinchalik qutuldi.

O‘zbek muxoliflar ham o‘zlaricha chiranib, “Karimov qattiq kasal ekan, ertaga o‘lar ekan”, deb unga zarba berishga urindilar. Ammo o‘g‘il Bush Karimovdan olgan zarbasiga parvo qilmagani kabi, Karimov ham muxoliflarining bu musht ko‘tarishlariga aslo parvo qilmadi…

Aytishlaricha Islom Karimov hozirda Barak Obamadan so‘nggi vaqtlarda olgan ketma ket zarbalaridan og‘ir nokdaun holida qolayotgan ekan. Ba’zilariga ko‘ra, u bu zarbalardan hatto nakoutga ham tushgan bo‘lishi mumkin. Oxirgi kelgan xabarlarga ko‘ra esa o‘zi ham Obamaning kaltagidan chala jon bo‘lib qolgan Vladimir Putin Islom Karimovni Moskvaga da’vat qilgan emish…

Bizningcha ichki va xulqaro siyosat maydonidagi mushtlashish usullarini juda yaxshi biladigan Karimov Putinga rad javobi bermay yo‘lga chiqishi, ammo samolyotini Ostanada to‘xtatishi kerak. Chunki Qozog‘iston poytaxtida Obama va Putinning zarbalaridan qanday qo‘rinishni juda yaxshi biladigan Nursulton Nazarboyev bor. Hozirgi “nokaut” vaziyatda Karimovning joniga aro kiradigan yagona siyosiy “bokser” ham o‘zimizning Qozoq bovurimiz Nursulton og‘adir…

Namoz NORMO‘MIN

27.07.2015

www.namoznormumin.blogspot.com

СИЁСАТ “РИНГИДАГИ” УЧОВЛОН: ОБАМА, ПУТИН ВА КАРИМОВ

Халқаро сиёсат майдонидаги жангларнинг бокс рингидаги жанглардан асло фарқи йўқ: Ҳар икки рингда ҳам рақиблар бир бирларига қаттиқ зарбалар бериб, “накоут” қилишга шайланадилар. Чунки ўртага обрў ва унданда муҳим катта пул қўйилган бўлади…

Бокс рингида уч киши иштирок этади: бир бири билан аёвсиз муштлашадиган рақиблар ва уларни муштлашиш қоидасига чақириб турадиган бир ҳакам…

Таъбир жоиз бўлса, Ўзбекистон давлати ҳам ўз мустақиллигидан кейин халқаро сиёсат майдонининг, яъни геополитиканинг кураш “рингига” тушиб қолди. Дастлабки йилларда тажрибаси бўлмаган ва умуман бу майдонга нотаниш бўлган ёш мустақил давлатимиз аёвсиз жанглар саҳнаси бўлган бу кураш майдонида ким билан курашишини ва қандай курашишини билмай қолган ёш “боксер” ҳолида эди..

Вақт ўтиши билан халқаро кураш майдонида бир икки тарсаки еган Ўзбекистон раҳбарияти накоут бўлмасдан, жанг усулларини ўргана бошлади. Ислом Каримов аввало пиёниста “боксчи” Борис Елтциннинг орқасига яшириниб, бошқа муштумзўрларнинг ҳужумларидан ўзини қўришга ҳаракат қилди. Шу тарзда дастлабки 10 йилда керакли тажриба ортирилди. Аммо вақти вақти билан ғарблик сиёсий “боксёрлар” сўздагина бўлса ҳам, Каримовга инсон ҳуқуқлари масалада жиддий зарбалар беришарди. Ўзбекистон раҳбарининг бу муштлардан юзи ва кўзи кўкарса ҳам у “нокдаун ва нокаут” бўлмай (гангимай ва ҳушидан кетмай), кураш майдонида тик туришда давом этди…

2001 йили 11 Сентябрда халқаро сиёсат “рингига” ҳеч ким танимайдиган, соқолли ва саллали Усома бин Ладин кириб келганлиги эълон қилинди. Бу одам Усоманинг ўзи эдими ёки унинг макети (сохта Усома) эдими, ҳозиргача номаълум бўлиб қолмоқда. Нима бўлганда ҳам бу соқолли ва саллали киши халқаро сиёсат “рингига” икки катта бомба отди ёки унинг шундай қилгани иддоа этилди. Бу бомбалардан “ринг” ларзага келди, ҳар томон тўс тўполон бўлиб кетди, майдондагилар ва томошабинлар “шок”га тушдилар…

Орадан бироз вақт ўтиб, сиёсат боксининг икки асосий рақиби, яъни Америкалик ўғил Буш ва Русларнинг пакана “боксёри” Путин ва уларга хушомадгўйлик қиладиган ғарблик сиёсий “боксёрлар” ўзаро келишдилар ва бутун кучлари билан бин Ладин туғилган ҳудудларга ва у яшириниб юрган тоғларга ҳужум бошладилар. Шу тарзда Ғарб демократияси Ислом дунёсини “нокаут” қилиш учун катта жангга киришди.  Каримов бу жангда “ринг”нинг энг марказ нуқталарида Америкалик ўғил Буш ва Русия лидери Путин билан бирга ўрин олди. Чунки у тўнини сохта демократиянинг чопонига алмаштирган эски коммунист эди. Аммо Каримов учун энди ўзининг мусулмонларга қарши курашчи эканлигини яшириб ўтиришга ҳожат қолмаганди. Ахир Буш ва Путин бу кураш масаласида ўзаро келишишгандан кейин Каримов ундан четда қолармиди…

Шу тарзда Ислом Каримов ғарбнинг шарққа қарши курашига чинакамига иштирок эта бошлади, бу курашда Путин ва ўғил Жорж Бушлар билан ҳамкорлик қилиш билан бирга, ўз ватанидаги миллионларча мусулмонларга турли хил зарбалар берди, уларнинг мингларчасини эса ўзи билган усуллар билан “нокаут” (йўқ) қилди…

Шу билан бирга Ўзбекистоннинг бош “боксёри”  халқаро сиёсат “рингида” тўсатдан ўзининг яқин сафдошлари бўлган Эдуард Швернадзенинг 2003 йилда, Виктор Януковичнинг 2004 йилда ва Асқар Акаевнинг 2005 йилда “нокаут” бўлганликларини кўрди. Уларни нокаут қилаётган ғарблик бош сиёсий “боксёр” ўғил Буш ва унинг ҳамтовоқлари эканлиги ҳам маълум бўлиб қолди. Ўлим тарсакиси ўзига ҳам яқинлашаётгани сезган Ислом Каримов 2005 йилда Андижондаги тинч намойишчиларни ўққа тутиб, мингларча кишининг ёстиғини қуритди. Кутилмаганда ўғил Буш “ҳой Ислом Каримов, биз фақат сиёсий бокс билан шуғулланамиз, рингда ўқ отиш бўлмайди. Сизнинг бу қатлиомингизни биз бетараф ҳакамларимизнинг текширишига берамиз”, деб қолди. Бушнинг бу мунофиқано сўзлари Ислом Каримовни ниҳоятда қаттиқ ғазаблантирди. Чунки у америкаликларнинг Афғонистон ва Ироқда миллионларча мусулмонларни ваҳшийларча йўқ қилаётганига нафақат гувоҳ, балки бу ишда уларга ёрдам ҳам бераётган эди. Каримов ўзидан ҳам золим бўлган амекрикалик сиёсий “боксёрнинг” бу гапларига чидай олмадими ёки ўзи ишонмайдиган Худога таваккул қилдими, нима бўлганда ҳам бутун кучини тўплаб ўғил Бушнинг башарисига бир мушт урди. Аммо Каримов ўта енгил вазнли, Буш эса жуда оғир вазнли бўлгани учун, бу зарба Бушга қаттиқ таъсир кўрсатмади. Бу зарбанинг таъсири Буш учун унга Боғдодда Ироқли журналист отган ботинканинг таъсирича ҳам эмасди. Фақат ўғил Буш Каримовдан мушт егандан кейин Ўзбекистондаги ҳарбий базасини ёпишга мажбур бўлди…

Орадан кўп ўтмай халқаро сиёсат “рингида” Америка тарафидан ярим қора танли Барак Обама пайдо бўлди. Бу бўйи ва қўллари узун янги сиёсий боксёрнинг “рингга” чиқиши унинг тарафдорларини ва рақибларини анча чўчитиб қўйди. Чунки бокснинг энг машҳур намоёндалари айнан қора танли америкаликлар эди: Муҳаммад Али, Майк Тайсон, Леннокс Левис ва бошқалар…

Ҳақиқатан ҳам  Барак Обама сиёсат “рингига” чиққач ўзига рақиб деб билганларга қарши турли зарбалар беришни бошлади. Афғонистондан ва Ироқдан аскарларимизни олиб чиқамиз, деб ваъда беришига қарамай, аввал бу мамлакатлардаги Америка аскарлари сонини анчагина оширди…

Бу орада 5 йил сиёсат “рингидан” дам олишга чиққан Рус лидер Путин 2012 йилда қайтадан майдонга отилди. Ана шундан кейин Барак Обама ва Владимир Путин бошқа мажораларни йиғиштириб қўйиб, ўзаро дўппослашишга киришиб кетдилар. Рус сиёсий “боксчидан” бўйи ва қўли анчагина узун бўлган Обама рақибига Украина орқали шундай зарба бердики, бечора Путин нокдаун бўлди ва рингнинг бурчагида ёнбошлаб қолди. Буни кўрган Ислом Каримов чопиб келиб, Путиннинг юзига сув сепди ва “Владимир Владиримирович, нима бўлаяпти ўзи, бизга ҳам айтинг башарнгизга урилган бу зарбанинг сиррини, биз ҳам бунга қарши чора тадбирлар олайлик”, деди. Путин бунга жавобан “Бу халқаро сиёсат бокс майдонининг Бош Ҳаками бўлган Бирлашган Миллатлар ташкилоти жуда катта мунофиқдир. У ҳеч қачон адолат тарафдори бўла олмайди. У эълон қилган Умумжаҳон Инсон Ҳуқуқлари Баённомаси ҳам бир тийинга қиммат. Америкаликлар ва ғарбликлар бизнинг тарихий душманимиз. Яқинда улар сизни ҳам нокаут қилишлари мумкин”, дея Ислом Каримовни огоҳлантирган бўлди…

Ислом Каримов Путиннинг бу гапларини ҳазм қилишга улгурмасдан, юзига шундай мушт едики, энди ўзи Путиннинг ёнига нокдаун бўлган ҳолда қулади. Зарбани берган яна Обада эди. Путинни нокаут қилганидан кейин бунинг таъсирида иқтисодий бўҳрон тўлқинига бўғилган Ислом Каримовнинг катта қизи Гулнорага оид 300 миллион долларни Обама ўз чўнтагига урганди. Ислом Каримов бу нокдаундан жисмонан ва руҳан қаттиқ зарбага учради. Аммо у ўзига келмасдан Барак Обама узун қўллари билан унга яна бир мушт урди ва шундай деди:

“Эй Каримов, Афғонистондаги нотинчлик бизга ҳам таҳдид солмоқда, дея сен 20 йилдир ҳаммани алдаб келмоқдасан. Ҳолбуки, Афғонистондаги вазият ҳеч қачон сенга ҳам, давлатингга ҳам таҳдид бўлган эмас…”

Айтиш керакки, муштумзўрлик ҳақиқий маънода Каримовнинг ички ва халқаро сиёсат майдонидаги кураш усулидир. Мустақилликнинг илк йилларида унинг Олий Кенгаш Раиси Шавкат Йўлдошев, Бош Вазир Шукрулло Мирсаидов, ўзига яқин олиб, маслаҳатчи тайинлаган Мавлон Умурзақов, ижодкорлар Омон Матжон, Дадахон Нурийларни ва баъзи мухолифатчиларни шахсан ўзи “нокаут” қилганини Ўзбекистонликлар жуда яхши биладилар. У буни ҳеч қачон яшиирмаган ва “керак бўлса бундайларнинг юзтасининг бошини ёришга ҳам тайёрман”, дея сиёсатчиларга эмас, ҳақиқий боксчиларга хос баёнотлар ҳам берганди…

Ўзбекистон мустақил бўлгандан кейин ўтган деярли чорак аср вақт давомида Ўзбекистон давлат ва ҳукумат органларида юқори лавозимларда ишлаган барча вазирлар, давлат қўмиталарининг раислари ва вилоят ҳокимлари Ислом Каримовнинг зарбалари натижаси шу тарзда ё “нокдаун ёки нокаут” бўлдилар. Яъни, улардан ҳеч бири ўзлари эгаллаб турган лавозимларга қайта кела олмадилар…

Каримовдан муштумзўрликни ўрганган вазирлар ва ҳокимлар ҳам ўз қўл остидаги мингларча мансабдорларни “нокдаун ёки нокаут” қилдилар. Шу тарзда, бугун Ўзбекистонда бошига мушт тегмаган кимса қолмади. Ўзбекистон халқнинг вужуди эса бу золим муштумзўрларнинг зўровонликларидан қон талаш бўлиб кетди…

Бунинг ёнида Каримовнинг қўшни давлатлар, айниқса Қирғизистон ва Тожикистон раҳбарларини қишда газ ва электрни кесиб қўйиш, йўл ва юк поездларининг йўлини тўсиш билан қайта қайта “нокаутга” учратди.

Юқорида айтилгани каби Ислом Каримовнинг ўзи ҳам халқаро майдонда еган зарбаларидан бир неча марта “накоут” бўлди. Ички майдонда эса унга энг кўп зарбани қизи Гулнора Каримова берди. Каримов бу қизидан шундай кучли зарбалар олдики, охири бу шаккок ва ҳаёсиз қизини уй қамоғига ташлаб, ундан вақтинчалик қутулди.

Ўзбек мухолифлар ҳам ўзларича чираниб, “Каримов қаттиқ касал экан, эртага ўлар экан”, деб унга зарба беришга уриндилар. Аммо ўғил Буш Каримовдан олган зарбасига парво қилмагани каби, Каримов ҳам мухолифларининг бу мушт кўтаришларига асло парво қилмади…

Айтишларича Ислом Каримов ҳозирда Барак Обамадан сўнгги вақтларда олган кетма кет зарбаларидан оғир нокдаун ҳолида қолаётган экан. Баъзиларига кўра, у бу зарбалардан ҳатто накоутга ҳам тушган бўлиши мумкин. Охирги келган хабарларга кўра эса ўзи ҳам Обаманинг калтагидан чала жон бўлиб қолган Владимир Путин Ислом Каримовни Москвага даъват қилган эмиш…

Бизнингча ички ва хулқаро сиёсат майдонидаги муштлашиш усулларини жуда яхши биладиган Каримов Путинга рад жавоби бермай йўлга чиқиши, аммо самолётини Останада тўхтатиши керак. Чунки Қозоғистон пойтахтида Обама ва Путиннинг зарбаларидан қандай қўринишни жуда яхши биладиган Нурсултон Назарбоев бор. Ҳозирги “нокаут” вазиятда Каримовнинг жонига аро кирадиган ягона сиёсий “боксер” ҳам ўзимизнинг Қозоқ бовуримиз Нурсултон оғадир…

Намоз НОРМЎМИН

27.07.2015

www.namoznormumin.blogspot.com

Devami

AB Özbek aktivist Azimcan Askarov davasını araştırmak için özel bir komisyon gönderecek (Türkçe ve Özbekçe)

Avrupa Birliğinin Kırgızistan’da ömür boyu hapse mahkum edilen Özbek asıllı insan hakları savunucusu Azimcan Askarov’un davasının araştırmak için bu ülkeye özel bir komisyon göndereceği bildirildi.

“Ozodlik” radyosunun haberine göre, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev 27 Temmuz’da gazetecilere konu ile ilgili açıklamalar yaptı.

-“Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerin temsilcilerine “Biz sizinle birlikte Azimcan Askarov’un davasını yeniden araştırmaya hazırız, bu konuda uzmanlarınızı gönderebilirsiniz teklifini sunmuştuk. AB bu teklifimizi kabul etti. Şimdi oradan bir heyet bekliyoruz” dedi Kırgız lider.

Geçen hafta Kırgız hükümeti Azimcan Askarov’a ABD insan hakları ödülü verilmesinden sonra bu ülke ile işbirliği anlaşmasını tek taraflı olarak iptal etmişti.

Almazbek Atambayev hükümetinin bu kararını destekleyerek, Washington’u Kırgızistan’da mili birliğe zarar veren “fitne” yapmakla suçlamıştı.

ABD hükümeti ise iki ülke arasındaki işbirliği anlaşmasının iptal edilmesini Kırgızistan’a verilen yardımları şüphe altında bıraktığını bildirmişti.

64 yaşındaki Azimcan Askarov 2010 yılında 400’den fazla hayatına mal olan ve Oş ve Celal-Abad şehirlerinde yaşanan Özbek-Kırgız çatışmasından sonra müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Uluslararası ve yerel insan hakları örgütleri Askarov’un suçsuz olduğunu belirterek Kırgız hükümetinden onu hemen serbest bırakılmasını talep ediyorlar.

ЕИ Азимжон Асқаровнинг ишини текшириш учун махсус комиссия юборади

Қирғизистонлик ҳуқуқ фаоли Азимжон Асқаров турма камерасида.

Европа Иттифоқи Қирғизистонда бир умрга озодликдан махрум этилган ҳуқуқ фаоли Азимжон Асқаровнинг ишини текшириш учун махсус комиссия юборади.

Бу ҳақда Қирғизистон президенти Алмазбек Атамбаев 27 июль куни журналистлар билан ўтган учрашувда маълум қилди.

– Биз бер неча бор таклиф қилдик. АҚШга, Европа Иттифоқига ва бошқа давлатлар вакилларига “суриштиринг, ўз мутахассиларингизни юборинг, биз сизлар билан бирга Азимжон Асқаровнинг ишини қайта кўриб чиқиб, тергов қилишга тайёрмиз” деб айтдик. Бундай қарорни ЕИ қабул қилган. Биз уларнинг келиши кутяпмиз, – деди президент.

Ўтган ҳафта Қирғизистон ҳукумати Азимжон Асқаровнинг АҚШ тарафидан инсон ҳуқуқлари мукофоти билан тақдирланиши ортидан Қўшма штатлар билан ҳамкорлик келишувини бекор қилган эди.

Алмазбек Атамбаев журналистлар билан учрашувда бу қарорини ёқлаб, Вашингтонни Қирғизистондаги миллатлараро тотувликка путур етказишга қаратилган “провокация”да айблади.

Вашингтон келишувнинг бекор қилиниши Қирғизистонга кўрсатилаётган ёрдамни “шубҳа остига” қўйиши мумкинлигидан огоҳлантирди.

64 ёшли Азимжон Асқаров 2010 йилда 400дан ошиқ одамнинг ҳаётига зомин бўлган Ўш ва Жалолобод воқеаларидан кейин судланган эди.

Халқаро ва маҳаллий инсон ҳуқуқлари ташкилотлари Асқаровнинг бегуноҳ эканини таъкидлаб, Қирғизистон ҳукуматини уни зудлик билан озодликка чиқаришни талаб қилиб келади.

Ozodlik

Devami

Kazakistan’da ithal otomobillerin fiyatında düşüş

29.07.2015

Kazakistan’ın DTÖ’ye girmesi ile ithal otomobillerde vergi oranı önce yüzde 13,3’e, sonrasında ise yüzde 10,8’e inecek

Kazakistan’ın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’ne katılmasıyla ithal otomobillerin fiyatlarının düşeceği belirtiliyor.

Kazak basını ülkenin bu hafta DTÖ’ye tam üye olduktan sonra ithal arabalar ve diğer ürünlerin fiyatlarında düşüş beklendiğini bildirdi. Kolesa.kz internet sayfası araba ithalatında yeni beklentileri cevaplandırması için Kazakistan Başbakanlık ofisine yazılı talepte bulundu.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, şu anda ithal araçlarda vergilerinin ortalama oranı yüzde 27.9. Kazakistan’ın DTÖ üye olmasıyla bu oran yüzde 13,3’e düşecek ve her sene yüzde 0.5-0.6 azalarak yüzde 10.8’de sabitlenecek.

İthal edilen özel arabalarda vergi oranının yüzde 15, otobüs ve kamyon alımlarında ise yüzde 10 olacağı bildirildi.

Kazakistan Ekonomik Entegrasyon Bakanlığı yetkilileri şu anda ithal edilen elektrikli arabalar için uygulanan sıfır vergi oranın 31 Aralık 2015’te son bulacağını, yeni yıldan itibaren hu oranın yüzde 5 olarak uygulanacağını ve beş yıl sonra yine sıfıra indirileceğini açıkladı.

Dünya Bülteni

Devami