Tacikistan’da cuma namazından erken çıkanlara ceza

28.07.2015

Tacikistan İçişleri bakanlığı, ülkede cuma namazının farzından sonra zuhr-u ahir sünnetini kılmayanların cezalandırılacağını açıkladı

Tacikistan İçişleri Bakanlığı, ülkede Cuma namazı bitmeden camiden çıkanlara ceza verileceğini açıkladı. Geçtiğimiz Cuma günü Duşanbe’deki Merkez Camii’nde Cuma namazı sırasında bir açıklama yapan İçişleri Bakanlığı temsilcisi Albay Barotali Hamitzade bundan sonra Cuma namazı bitene kadar kimsenin camileri terk edemeyeceğini bildirdi.

“Ozodi” radyosu Rus servisinin haberine göre, Tacik güvenlik yetkilisi sözlerine esas olarak Hanefi mezhebine saygı gösterilmesini gösterdi, ancak bu kuralı bozanlara verilecek ceza önlemlerini söylemedi.

Radyonun haberine göre, söz konusu uygulamanın sebebi Cuma namazının farzından sonra dört rekat zuhr-u ahir sünnetini kılmayan ya da dört rekat yerine iki rekat kılan ve bu şekilde İslam dini hakkında diğer görüşlere sahip olanların tutumları. Polis albayı Hamitzade Cuma namazını bu şekilde kılmayanların Hanefi mezhebine uymadıkları için ceza gerektiren kabahat işleyenlerle aynı muameleye tabi tutulacaklarını söyledi.

Tacikistan İçişleri Bakanlığı temsilcisi güvenlik yetkililerinin ülkedeki bütün cami ve mescitlerde Müslümanların ibadetlerini takip ettiğini ve ibadet yerlerinde düzen, disiplin, barış ve güvenliği korumak için çaba göstereceğini de vurguladı.

“Ozodi” radyosunun kaynakları İçişleri Bakanlığı temsilcisinin çağrısına rağmen bazı genç Müslümanların Cuma namazının farzından sonra iki rekât sünnet kılarak camiden ayrıldıklarını bildirdi. Ancak böyle yapanların sayısı daha önceki haftalara kıyasla çok daha az oldu. Haberde bu gençlerin Cuma namazına geç katılmış ve güvenlik yetkilisinin sözlerini duymamış olabileceği de bildirildi.

Daha önce bir Cuma namazında aynı konu hakkında vaaz veren Tacikistan İslam Ulema Konseyi Merkezi Başkanı Saidmukarram Abdulkadirzade Cuma namazını erken terk edenlerin bu tutumları ile diğer Müslümanların ibadet etmelerine engel olduklarını söylemişti.

Dünya Bülteni

Devami

Türkmenistan’da ülkeye dönen öğrenciler sorgulanıyor

28.07.2015

Türkmenistan’da yaz tatili için ülkesine gelen öğrenciler ve diğer halk istihbaratı tarafından sorgulanıyor

Türkmenistan’da yabancı ülkelerde çalışan ya da okuyan ve yaz tatili için ülkelerine gelen Türkmen vatandaşlarının istihbarat elamanları tarafından sorgulandığı bildirildi.

Ozodlik radyosu Türkmen servisi tarafından yayımlanan habere göre, yurt dışından ülkesine giriş yapanlar hemen özel odalara alınarak, Türkmenistan Milli Güvenlik Bakanlığı yetkilileri tarafından sorgulanıyor. Bu sorgulamayı sorunsuz geçirenlerden bazılarının evlerine ulaştıktan sonra bir daha istihbarat yetkilileri tarafından sorgulandığı belirtildi.

Bu şekilde sorgulanan ve ismini açıklamadan bilgi verenlere göre, istihbarat elamanları yabancı ülkelerde çalışan ya da okuyan vatandaşlardan nerede okuduğu ya da çalıştığı, nelere ilgi duyduğu, kimlerle görüştüğü ve temas içinde olduğu, çevresindeki insanların kimler olduğu, bu insanların ne iş yaptığı, onlarla neleri konuştuğunu araştırıyorlar. Bunun yanında Türkmen istihbaratı yurt dışından gelenlerin hangi internet sayfalarına girdiğini ve internette neleri okuduğunu da soruyor.

Bu arada Ozodlik radyosu Türkmen servisi Türkmenistan Milli Güvenlik Bakanlığı’nın yurt dışından gelenleri nasıl sorguladığı hakkında “Dünya Türkmenleri” adında bir program yayınlayacağını duyurdu.

Dünya Bülteni

Devami

ABD yetkilisi: Kerimov Afganistan’daki duruma “ideolojik” yaklaşıyor (Türkçe ve Özbekçe)

27.07.2015

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Xougland Taşkent’te Özbek yetkililer ile görüştükten sonra yaptığı basın açıklamasında Afganistan’daki durumun Orta Asya için bir tehdit oluşturmadığını söyledi.

Bunun yanında Amerikalı yetkili ülkesinin Orta Asya’da askeri üs açma haberlerini de kesin bir dille yalanladı.

Özbekistan’ı çeyrek asırdır dikte rejimi ile yöneten İslam Kerimov’un Afganistan’daki istikrarsızlık konusunu kendi politikalarına ana delil olarak kullandığı biliniyordu.

2001 yılı 11 Eylül olaylarından sonra Afganistan’ı işgal eden ABD Özbek rejimi ile yakın işbirliği içinde idi. Kerimov bu süreçte ABD’ye kendi ülkesine askeri üs açma izni vermiş, ancak 2005 yılında yaptığı Andican katliamından sonra Amerikanın bu olayı bağımsız araştırma talebine karşılık bu üs kapatılmıştı

Özbekistan batılı güçlerin Afganistan’ı terk etme sürecinde de ABD ve ortaklarının en önemli işbirlikçisi oldu ve kendi hududunu batılı askerlerin geçmesi için açtı.

Bu süreçte ABD ve başka batılı devletler Özbekistan’daki insan hakları ihlallerine görmezden geldiler ve sadece askeri yönden değil, ekonomik ve ticari yönden de Kerimov rejimi ile işbirliğini geliştirmeye çalıştılar.

Örneğin, Amerikanın General Motors şirketi Özbekistan’da araba üretimine önemli yatırımlar yaptı.

Ancak son zamanlarda Rusya Devlet Başkanı Putin liderliğinde Avrasya Birliğini oluşması ve özellikle Putin ve Kerimov’un kendi ikili ilişkilerini yoğunlaştırmasının ABD tarafında memnuniyetsizlik uyandırdığı görünmektedir.

ABD önce Kırgızistan’da 2010 yılında yaşanan etnik çatışmalarda suçlanan Özbek asilli insan hukukları savunucusu Azimjan Askarov’a ödül verdi. Bununla ABD-Kırgız ilişkilerinde ciddi gerginlik yaşandı. Aynı zamanda Amerika mahkemesi Özbek liderin kızı Gulnara Kerimov’aya ait olduğu sanılan 300 Milyon dolarlık servete el koydu. Son olarak da bir Amerikalı diplomat Kerimov’un politikalarını boşa çıkaran bir açıklama yaptı.

 

АҚШ: “Афғонистондаги вазият Марказий Осиёга таҳдид эмас”

АҚШ вакилига кўра, минтақадаги вазият умуман олганда ҳарбий база мавжудлигини талаб қилмайди.

Афғонистондаги вазият Марказий Осиё мамлакатларига таҳдид солмайди ва минтақада Америка ҳарбий базаси бўлишига ҳожат йўқ, деб айтган Қўшма Штатларнинг Давлат котиби ёрдамчиси ўринбосари Ричард Хоугланд.

Ўзбекистонга ташриф буюрган жаноб Хоугланд бу ҳақда 24 июлда берган матбуот анжуманида айтган.

“Мен биламанки, Афғонистонга қўшни бўлган мамлакатларга у ердан келадиган хавф таҳдид солади”, деган фикр мавжуд. Бироқ бу фикрга биз қўшилмаймиз” деган жаноб Хоугланд журналистларга.

Давлат Департаменти вакили Афғонистонда узоқ муддатли барқарорликни таъминлаш учун албатта катта иш қилиш кераклигини ҳам таъкидлаган.

Шу билан бирга, Хоугланд АҚШнинг Марказий Осиё мамлакатларида ҳарбий база очиш қизиқишлари борлигини ҳам рад қилган. Унга кўра, минтақадаги вазият умуман олганда ҳарбий база мавжудлигини талаб қилмайди.

Бундан олдин, Вашингтоннинг Ўзбекистон ёки минтақадаги бошқа ҳудудда ҳарбий база очиш режаси борлиги ҳақидаги турли ахборот воситаларида чиққан хабарларни АҚШ Марказий бошқармаси ва Тошкентдаги АҚШ элчилиги инкор этган эди.

2005 йилги Андижон хунрезлиги ортидан Ўзбек ҳукумати ўша йили Қарши яқинидаги “Хонобод” базасидаги АҚШ ҳарбийларини чиқариб юборганди.

Ўзбекистонга икки томонлама маслаҳат ўтказиш учун борган АҚШ вакили Ричард Хоугланд Ташқи Ишлар вазири Абдулазиз Комилов билан учрашган.

Учрашувда томонлар халқаро ва минтақа масалаларини муҳокама қилганлар. Икки томонлама сиёсий, савдо-иқтисодий, инсонпарварлик соҳалари бўйича муносабатлар бўйича фикр алмашишган.

Ўзбекистон расман АҚШ ҳарбий база очиши ҳақидаги хабарларга муносабат билдирмаган бўлса ҳам, қўшни мамлакатлар билан чегараларда хавфсизлик чораларини кучайтирган, бу айнан қўшни Афғонистонда Толибон ва Исломий давлат жангарилари алоқадор гуруҳларнинг бирқадар фаоллашгани орқасидан кузатилганди.

АҚШ вакили Ричард Хоугланд Туркманистонда ҳам бўлиб, ҳамкорлик ва хавфсизлик масалаларини гаплашгани хабар қилинади.

BBC Özbek

Devami

Kazakistan bugün DTÖ’ye katılıyor

27.07.2015

Kazakistan’ın DTÖ’ye katılım töreni bugün gerçekleştirilecek…

Kazakistan Senato Başkanı Kasımjomart Tokayev ülkesinin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’ne bugün düzenlenen törenle katılacağını açıkladı.

Tokayev, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Kazakistan’ın DTÖ katılımı için resmi tören 27 Temmuz günü yapılacak. Cenevre’deki törene Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev de katılacak” dedi.

Ülkenin Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 22 Haziran’da Kazakistan’ın DTÖ’ye katılım müzakerelerinin tamamlandığını açıklamıştı.

Cumhurbaşkanı açıklamasında “Bugün Cenevre’de bu konuda çalışan çalışma grubu Kazakistan’ın DTÖ’ye katılıma müzakerelerinin tamamlandığını açıkladı. Bu bizim için tarihi bir olaydır. Kazakistan DTÖ’nün 162’nci üyesi olacaktır. Dünya büyük ekonomileri Kazakistan’ın yatırım için elverişli ve uluslararası hukuka uygun ticaret politikaları uygulayan ülke olduğunu itiraf ediyor” demişti.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da 100’den fazla cami kapatıldı

27.07.2015

Tacikistan’ın kuzeyinde son zamanlarda izni iptal edilen camilerin sayısı 100’ü geçti

Tacikistan’ın kuzeyinde 100’den fazla caminin çeşitli nedenlerden dolayı kapatıldığı bildirildi.

BBC Özbek servisinin haberine göre ülkenin kuzeyindeki Sugd ili Dini Gelenekler ve Törenler Komitesi kapanan camilerin inşaatı için gerekli belge ve izinlerin hazırlanmadığını bildirdi. Komiteye göre cami binalarının kullanılması için İl Arazi Komitesi’nin izni de bulunmuyor ve kapanan camilerin çoğu dini kurum olarak kayıtlı değil.

Kapatılan camilerin mahalli hükümet binaları, kültür merkezleri, tıbbi merkezler, anaokulları, mahalle komiteleri ve çay ocakları olarak kullanılmaya devam edileceği bildirildi.

Gafurov ilçesinde de dört caminin faaliyetinin devam etmesi için izin verilmedi. Bu cami binalarının mahalle komiteleri hizmetine ve çay ocaklarına tesis edilmesi il devlet televizyonu programında yayınlandı.

Resmi verilere göre, Kuzey Tacikistan’da yaklaşık bin 60 cami ve mescit bulunuyor.

Gözlemcilere göre, camilerin bu tür suçlamalarla kapatılması son zamanlarda Tacikistan’da bir gelenek halini alıyor. Daha önceki yıllarda ülkenin güneyindeki Hatlon ilinde de çok sayıda cami ve mescit kapatılmıştı.

Dünya Bülteni

Devami

Kırgızistan’da Meclis Seçimleri Ekim’de

Kırgızistan’da genel seçimlerinin 4 Ekim Pazar günü yapılacağı açıklandı

Kırgızistan’da genel seçimlerinin 4 Ekim Pazar günü yapılacağı açıklandı.

Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in, ülkede genel seçimlerin 4 Ekim 2015 tarihinde yapılmasına ilişkin kararı onayladığı belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, seçim takvimini belirleyen kararın 28 Temmuz’da Resmi Gazetede yayımladıktan sonra yürürlüğe gireceği kaydedildi.

Hükümet ise, seçimlerin gerçekleşmesi için gereken mali kaynağın tahsisi, seçim sırasında kamu düzeninin korunması, pusulaları taşıyacak araçların, sandıkların açılacağı binaların her türlü güvenliğinin sağlanması için ilgili bakanlıklara talimat verdi.

Dünya Bülteni

Devami

Gunoh kimda, halkdami, shoirdami? (Özbekçe)

25.07.2015

NOT: Özbeklerin en sevilen şairlerinden Abdulla Oripov son zamanlarda kendi hayatını anlatan şiirler bitmeye başladı. Örneğin, o bir şiirinde ben ömrümü hep yalan içinde yaşadım, artık siz gençler doğruluk üzerinde yaşayın, dedi. Ozodlik radyosuna verdiği sohbetinde ise adete kendi halkını suçlayarak, “Şair Meşrebi dara asan halktan, ben değer beklemem ” dedi. Şairin bu ve buna benzer çıkışları yurt içinde ve dışında yaşayan Özbek aydınlar tarafından geniş şekilde tartışılmaktadır. Bu yazı da önce Sovyetleri öven ve sonrada 15 devamında Kerimov rejiminin Yazarlar Birliği Başkanı olan şairin hayatı ve icadının bir değerlendirilmesidir…

 

GUNOH KIMDA, XALQDAMI, ShOIRDAMI?

So‘zga ta’rifdan boshlaylik: Xalq kimu, shoir kim? Albatta, bu savolning mutlaq javobi yo‘q. Ikkalasini ham ta’riflash va tushuntirish nihoyatda mushkul ish…

Xalq, el, millat, aholi, fuqarolar, olomon, ulus, elat…Ya’ni, insonlar jamoasi, insonlar jamiyatidir xalq. Go‘yo aniq va mukammal kimlikka o‘xshaydi bu ta’rif. Aslida shundaymi? O‘zbek xalqi, tojik xalqi, arab xalqi, rus xalqi…Masala aniqday, muammo yo‘qday go‘yo…Ammo xalqni tanish va tanitish masalasida asl muammo mana shunday muammo yo‘q deyish bilan boshlanadi…

Xalq yaratilgan deganidir lug‘atda. Ya’ni, xalqning Yaratgani bor. Xalqdan ustun, xalqni xalq qilgan, unga rizqini bergan, uning ikki dunyoda taqdirini belgilaydigan Yaratgani bor xalqning…

Ammo xalq har doim ham e’tirof qilavermaydi o‘zining Yaratganini.Chunki Yaratgan xalqqa yaratishga o‘xshagan ba’zi sifatlar bergan. Bu sifatlar xalqning o‘zidan o‘zi ko‘payishi, ijodi, ilhomi, ixtirosi, kashfiyotlaridir…Mana shu sifatlarni Yaratgandan olgan xalq o‘z o‘zidan mag‘rurlana boshlaydi…Va bu mag‘rurlanish ba’zan kibrga, keyin esa kufrga qarab ketadi…Va bu shaklda xalq haqiqiy ma’noda xalq bo‘lishdan, ya’ni Yaratganini va o‘ziningyaratilganini tan olishdan chiqadi..

Xalqni insonlar jamiyati dedik…Inson va xalq orasida ham turli pog‘onalar mavjud..Shaxs, oila, qabila, jamoat, firqa…Ya’ni, tabiatan xalqning bag‘ri tilka poradir, to‘liq, jipslashgan, beton devor kabi mustahkam emas xalqning fitrati va tabiati…

Odam (as)ning Hobil va Qobil ismli ikki o‘g‘li bor edi. Ikkalasi xalq edilar, ammo oraga nizo kirdi, Qobil Hobilni o‘ldirdi. Keyin nima qilishini bilmay garang bo‘lib qoldi. Alloh bir qarg‘a yubordi va qarg‘a tumshug‘i bilan yerni qaziy boshladi…

“Afsuslar bo‘lsin menga dedi qotil…Shu qarg‘acha bo‘la olmadim…”. Shu tarzda inson yerni kovlab, o‘likni yerga ko‘mishni o‘rgandi…Xalq shumi? Ha, xalq shu! Ba’zan qarg‘adanda nodon, ba’zan esa qarg‘acha qadri yo‘q…

Nega xalq har doim ham jipslashavermaydi, nega bir yurak bo‘lib otmaydi xalq doimo…Nega quvvatli musht bo‘lmaydi xalq shoirlar istagani kabi do‘stu dushman qarshisida…Chunki xalqning tabiati, ya’ni yaratilish fitrati shunaqada…Xalq turli darajadagi dildan (e’tiqoddan), tildan, tafakkurdan, qabilalardan, jamoalardan iborat. Bu xalqning tabiiy bo‘linishi. Ya’ni, xalq doimo shunday bo‘ladi, bo‘lingan bo‘ladi o‘z o‘zidan..Nega? Chunki Yaratgan insonlarni imon, aql, mol mulk, iste’dod, jismoniy kuch, qobiliyat jihatidan daraja daraja qilib yaratgan…Bir inson quyosh va oyga qarab, unda Yaratganning borligining ishoratlarini ko‘rishi mumkin, boshqa inson esa faqat ularning nurini ko‘radi, faqat ko‘zi qamashadi…

Xalq mana shunday turli tuman tushuncha va qobiliyatlardagi shaxslardan tashkil topgan. Bu shaxslar oilaviy iplar bilan qabilalarni, fikriy iplar bilan turli jamoalarni (firqalarni), mulkiy iplar bilan turli boyu kambag‘al toifalarni (sinflarni) tashkil qiladi…Mana sizga bag‘ri tilka pora bo‘lgan xalq…Va shoir yig‘lay boshlaydi bu holatdan:

Qarshingda hasratli o‘yga tolaman,

Qachon xalq bo‘lasan, sen ey, olomon?!

Holbuki, olomonlik, ya’ni tarqoqlik xalqning asl sifatidir. O‘zbek xalqining, rus xalqining, tojik xalqining va boshqa xalqlarning…U holda xalq nomidan gapirish qanchalik to‘g‘ri?

Hukmlar o‘qilur sening nomingdan,

Tarixlar to‘qilur sening nomingdan.

O‘rtaga bir zolimning chiqib, mirshablariga xalqni kaltaklatib, so‘ngra tayoq zarbidan yuzi ko‘zi qonga bo‘yalgan xalq nomidan bu xalq amal qilishi kerak bo‘lgan Konstitutsiyani (Davlat Nizomini) e’lon qilishidan ham kattaroq fojea bo‘lishi mumkinmi hech?

Hukmlar o‘qilur sening nomingdan…Ey Xalq! Holbuki, bir zolim rahbarning ham yoki devonasifat shoirning sening nomingdan hukm o‘qishga haqqi yo‘q. Aslida sening o‘zingning ham hukm o‘qishga haqqing yo‘q, ey Xalq! Chunki sening vazifang hukm o‘qish yoki to‘qish emas, Yaratuvchining senga nozil qilgan hukmiga ergashishdan iboratdir..

Ammo xalq har doimo ham Ilohimy hukmlarga bosh egib, ergashib ketavermaydi. Hatto oralarida Payg‘ambarlar bo‘lganda ham xalq Haqni qabul qilishni istamagan ba’zan…Muso (as) xalqini qancha qiyinchiliklardan keyin, va’da qilingan tuproqlarga boshlab keladi. Ammo u yerni begona bir qavm egallab olgandi. Muso (as) xalqiga kelinglar shu begonalar bilan kurashaylik deydi. Xalqi esa “Ey, Muso, bor, o‘zing va Robbing ular bilan urushinglar, biz esa mana shu yerla qimirlamay o‘tiramiz”, deb javob beradi…

Demak, xalq hech qachon shoirlar istaganidek yaxlit bo‘la olmaydi. Begonalarni qo‘ying, xalqning ichida dushmanliklar oilalarga va hatto ota bolalar orasiga qadar o‘rmalab kirishi mumkin..Xuddi, Nuh (as) o‘g‘li, Ibrohim (as) esa otasi bilan o‘zaro dushman bo‘lganliklari kabi…

U holda xalqning asl haqiqati nimadan iborat? Xalq hozirgi tushunchada bir poyezdga o‘xshaydi. Poyezdning bir ikki lokomotivi va o‘nlarcha vagonlari bo‘ladi. Fitriylikda (tabiiylikda) lokomotiv (lar) poyezdning bosh qismida bo‘ladi va vagonlarni olg‘a yetaklaydi. Ammo ba’zan xalq ichidan chiqqan aqlsiz va zolim “lokomotiv (lar)” bu “poyezdning”dumiga yopishib olib, uni orqaga torta boshlaydi…

Bu bilan aslo xalq jonsiz, faqat temir va taxtadan iborat “vagonlar”dir demoqchi emasman. Chunki xalq “vagonlar” o‘z bag‘rida dilni (e’tiqodni), tilni, tarixni, adabiyotni, san’atni tashiydi…

Yaratgan mehribondir, U xalqqa orangizdan “imon keltirgan, yaxshilikni yoyadigan, yomonlikni ta’qiqlaydigan” bir jamoa (“lokomotiv”) bo‘lsin, deydi. Demak, xalqning ichida mana shunday imonlilar jamoasi bo‘lish shart, u holda xalq orqaga emas, faqat olg‘a ketadi.

Yaratgan yanada ko‘proq mehribondir, chunki “poyezd” shaklini olgan xalqning “lokomotivlari va vagonlarini” bir biridan ajratmaydi, ularni bir biridan ustun ko‘rmaydi, faqat qay biringizda taqvo bo‘lsa, o‘sha Menga yaqindir, deydi…

Shoirlarga esa faqat aqlsizlar, nodonlar ergashadi, deyilgan Ilohiy haqiqatda. Nega? Chunki aksar shoirlar mutlaq ma’noda xalqqa umid ko‘zini tikadilar, xalqdan madad kutadilar, xalqni madh qiladilar, “xalqim, xalqim”, deya umrlarini tugatadilar…

Shoirlarning ko‘pi shunaqa o‘zi..Xalqni tanimaydilar, ularning nazarida xalq hamma narsaga qodirdir. Holbuki, har narsaga qodir Zot xalqni xalq qilgan uning Yaratuvchisidir.

Aksar shoirlar o‘zlariga berilgan ilhomning ma’nosini ham bilmaydilar. Ilhom esa ilohiy haqiqatning, ya’ni vahiyning bandasidir. Insonni Robbi yaratgan, ilhomni esa vahiy…Ammo insonlarning ko‘pi Roblariga nonko‘rlik qilganlari kabi, shoirlarning ko‘pi ham o‘zlariga berilgan ilhomni vahimaga aylantirib yuboradilar. Vahimadan esa vasvasa tug‘iladi…

Shunday boshlanadi shoirning so‘z vodiysida daydishi…Daydiydi shoir bu vodiylarda xalq sevgisini Haq sevgisidan ustun ko‘rib..Boshlaydi shu tarzda ishqu hijron misrlarini tizishga shoir Haq sevgisini unutib…Bu o‘tkinchi va bevafo sevgi yo‘lida malikalarning og‘ushini istaydi Shoir, o‘zicha hijronda kuyib.. Ba’zan uyg‘onganday bo‘ladi u bu g‘aflatdan:

Dildagi ohim mening birinchi muhabbatim,

Yolg‘iz Allohim mening birinchi muhabbatim…

Ammo g‘aflat to‘lqinlari shoirni osonlikcha o‘z quchog‘idan qo‘yib yubormaydi. Endi sharob to‘qinlariga g‘arq bo‘ladi shoir najot istab. Zulm qasrlari ko‘ziga najot qal’asi bo‘lib ko‘rinadi shu shaklda…

Oxirida bu sarxo‘shlik va daydishdan charchaydi va shunday deydi Shoir:

Qasamxo‘r dunyoda kun ko‘rmoq uchun,

Aytmagan yolg‘onim qolmadi biror…

Bu misrlarni yozgan shoirning aslo va aslo “Mashrabni osgan eldan men qadr tilarmidim?”, deyishga haqqi yo‘q menimcha…Aksincha, agar Mashrab menday shior bo‘lgan bo‘lsa, u ham men kabi butun umrini yolg‘on bilan o‘tkazgan bo‘lsa, so‘z vodiysida daydib o‘tgan bo‘lsa, xalq uni osib to‘g‘ri qilgan ekanda, deyishi kerak edi…Faqat bu bilan baribir haqiqat tanta’na qilgan bo‘larmidi? Chunki bir tomondan xalqning o‘z nomidan hukm qo‘yish haqqi yo‘q, Hukm qo‘yish ikki olam Parvardigorining haqqidir… Ikkinchi tomondan esa shoirning o‘zi e’tirof qilganidek xalq doimo tomoshaga o‘ch:

Nimasan? Qandayin sehrli kuchsan?

Nechun tomoshaga bunchalar o‘chsan?

Ilohiy haqiqat insonlardan va ular ichida bir ajib toifa bo‘lgan shoirlardan Haq tarafida turishni talab qiladi.. Ammo xalqdan juda ozchilik, shoirlardan esa undanda ozchilik Haq tarafini oladilar va Haq tarafida turadilar. Ammo bu hol Haqiqatning, Haqning tugaganini ham bildirmaydi. Chunki xalqning e’tiqodli bir qismi doimo xalqni Haqqa da’vat qiladi, bu bilan unga “lokomotivlik” qiladi…”Ichingizdan bir guruh doimo xalqni yaxshilikka chaqirsin, yomonlikdan qaytarsin”, deydi bu haqda Ilohiy haqiqat…

Allohning imtihoni tufayli xalq doimo o‘z ichida mo‘minlar, mushriklar, ahli kufrlar va munofiqlar, degan guruhlarga ajraladi. Ammo ilhomini vahimaga aylantirgan shoirlar ba’zan bu haqiqatni payqamay qoladilar. Bu shaklda ular xalqni pishirish uchun boshlaydilar nazm va nasr qozonini qaynatishga…Bu maqsadda she’rlar, dostonlar, hikoyalar, romanlar yoziladi…Va nihoyat o‘z ishidan mamnun bo‘lgan va hatto ko‘kragiga Xalq nishonini taqib olgan shoir mamnuniyat bilan o‘zi bir umr qaynatgan “qozonni”ochib qaraydi. Ammo bu maqsad uchun shoir umrini sarflagan bo‘lsada xalq hali ham shu to‘rt toifaga ajralganicha turgan bo‘ladi…Bu manzaradan shoshib qolgan shoir:

Qalbimning o‘tida yoqdim insonni,

Pishira olmadim ammo nodonni.

Senga sarf etildi umrim va xaqqim,

Nadomatlar bo‘lsin, senga ey, xalqim,

qabilida misralar yozadi…

Aslida esa shoir bu bilan o‘zining xomligini, gumrohligini, nodonligini yashirishni istaydi. Ammo bu bilan haqiqat o‘zgarib ham qolmaydi…

Bayt:

Bir umr bong urdi shoir Xalqidan,

Koshki bong ursaydi bir bor Haqlidan…

Haqiqat Xalqda emas, Haqdadir…Halqdan ozchilik, shoirlardan esa undandan ozchiligi Haqqa ergashadilar..Demak, so‘z boshiga qaytadigan bo‘lsak, gunoh Xalqda ham bor, shoirda ham bor. Faqat bu fojea emas, nihoiy hukm ham emas. Chunki Xalqning va uning navkari bo‘lgan shoirlarning tavba va tazkiya imkonlari bor…Ularni Haq rizosiga qaytaradigan yolg‘iz imkon va yo‘ldir bu yo‘l…

Namoz NORMO‘MIN

22.07.2015

http://namoznormumin.blogspot.com

ГУНОҲ КИМДА, ХАЛҚДАМИ, ШОИРДАМИ?

Сўзга таърифдан бошлайлик: Халқ киму, шоир ким? Албатта, бу саволнинг мутлақ жавоби йўқ. Иккаласини ҳам таърифлаш ва тушунтириш ниҳоятда мушкул иш…

Халқ, эл, миллат, аҳоли, фуқаролар, оломон, улус, элат…Яъни, инсонлар жамоаси, инсонлар жамиятидир халқ. Гўё аниқ ва мукаммал кимликка ўхшайди бу таъриф. Аслида шундайми? Ўзбек халқи, тожик халқи, араб халқи, рус халқи…Масала аниқдай, муаммо йўқдай гўё…Аммо халқни таниш ва танитиш масаласида асл муаммо мана шундай муаммо йўқ дейиш билан бошланади…

Халқ яратилган деганидир луғатда. Яъни, халқнинг Яратгани бор. Халқдан устун, халқни халқ қилган, унга ризқини берган, унинг икки дунёда тақдирини белгилайдиган Яратгани бор халқнинг…

Аммо халқ ҳар доим ҳам эътироф қилавермайди ўзининг Яратганини.Чунки Яратган халққа яратишга ўхшаган баъзи сифатлар берган. Бу сифатлар халқнинг ўзидан ўзи кўпайиши, ижоди, илҳоми, ихтироси, кашфиётларидир…Мана шу сифатларни Яратгандан олган халқ ўз ўзидан мағрурлана бошлайди…Ва бу мағрурланиш баъзан кибрга, кейин эса куфрга қараб кетади…Ва бу шаклда халқ ҳақиқий маънода халқ бўлишдан, яъни Яратганини ва ўзинингяратилганини тан олишдан чиқади..

Халқни инсонлар жамияти дедик…Инсон ва халқ орасида ҳам турли поғоналар мавжуд..Шахс, оила, қабила, жамоат, фирқа…Яъни, табиатан халқнинг бағри тилка порадир, тўлиқ, жипслашган, бетон девор каби мустаҳкам эмас халқнинг фитрати ва табиати…

Одам (ас)нинг Ҳобил ва Қобил исмли икки ўғли бор эди. Иккаласи халқ эдилар, аммо орага низо кирди, Қобил Ҳобилни ўлдирди. Кейин нима қилишини билмай гаранг бўлиб қолди. Аллоҳ бир қарға юборди ва қарға тумшуғи билан ерни қазий бошлади…

“Афсуслар бўлсин менга деди қотил…Шу қарғача бўла олмадим…”. Шу тарзда инсон ерни ковлаб, ўликни ерга кўмишни ўрганди…Халқ шуми? Ҳа, халқ шу! Баъзан қарғаданда нодон, баъзан эса қарғача қадри йўқ…

Нега халқ ҳар доим ҳам жипслашавермайди, нега бир юрак бўлиб отмайди халқ доимо…Нега қувватли мушт бўлмайди халқ шоирлар истагани каби дўсту душман қаршисида…Чунки халқнинг табиати, яъни яратилиш фитрати шунақада…Халқ турли даражадаги дилдан (эътиқоддан), тилдан, тафаккурдан, қабилалардан, жамоалардан иборат. Бу халқнинг табиий бўлиниши. Яъни, халқ доимо шундай бўлади, бўлинган бўлади ўз ўзидан..Нега? Чунки Яратган инсонларни имон, ақл, мол мулк, истеъдод, жисмоний куч, қобилият жиҳатидан даража даража қилиб яратган…Бир инсон қуёш ва ойга қараб, унда Яратганнинг борлигининг ишоратларини кўриши мумкин, бошқа инсон эса фақат уларнинг нурини кўради, фақат кўзи қамашади…

Халқ мана шундай турли туман тушунча ва қобилиятлардаги шахслардан ташкил топган. Бу шахслар оилавий иплар билан қабилаларни, фикрий иплар билан турли жамоаларни (фирқаларни), мулкий иплар билан турли бойу камбағал тоифаларни (синфларни) ташкил қилади…Мана сизга бағри тилка пора бўлган халқ…Ва шоир йиғлай бошлайди бу ҳолатдан:

Қаршингда ҳасратли ўйга толаман,

Қачон халқ бўласан, сен эй, оломон?!

Ҳолбуки, оломонлик, яъни тарқоқлик халқнинг асл сифатидир. Ўзбек халқининг, рус халқининг, тожик халқининг ва бошқа халқларнинг…У ҳолда халқ номидан гапириш қанчалик тўғри?

Ҳукмлар ўқилур сенинг номингдан,

Тарихлар тўқилур сенинг номингдан.

Ўртага бир золимнинг чиқиб, миршабларига халқни калтаклатиб, сўнгра таёқ зарбидан юзи кўзи қонга бўялган халқ номидан бу халқ амал қилиши керак бўлган Конституцияни (Давлат Низомини) эълон қилишидан ҳам каттароқ фожеа бўлиши мумкинми ҳеч?

Ҳукмлар ўқилур сенинг номингдан…Эй Халқ! Ҳолбуки, бир золим раҳбарнинг ҳам ёки девонасифат шоирнинг сенинг номингдан ҳукм ўқишга ҳаққи йўқ. Аслида сенинг ўзингнинг ҳам ҳукм ўқишга ҳаққинг йўқ, эй Халқ! Чунки сенинг вазифанг ҳукм ўқиш ёки тўқиш эмас, Яратувчининг сенга нозил қилган ҳукмига эргашишдан иборатдир..

Аммо халқ ҳар доимо ҳам Илоҳимй ҳукмларга бош эгиб, эргашиб кетавермайди. Ҳатто ораларида Пайғамбарлар бўлганда ҳам халқ Ҳақни қабул қилишни истамаган баъзан…Мусо (ас) халқини қанча қийинчиликлардан кейин, ваъда қилинган тупроқларга бошлаб келади. Аммо у ерни бегона бир қавм эгаллаб олганди. Мусо (ас) халқига келинглар шу бегоналар билан курашайлик дейди. Халқи эса “Эй, Мусо, бор, ўзинг ва Роббинг улар билан урушинглар, биз эса мана шу ерла қимирламай ўтирамиз”, деб жавоб беради…

Демак, халқ ҳеч қачон шоирлар истаганидек яхлит бўла олмайди. Бегоналарни қўйинг, халқнинг ичида душманликлар оилаларга ва ҳатто ота болалар орасига қадар ўрмалаб кириши мумкин..Худди, Нуҳ (ас) ўғли, Иброҳим (ас) эса отаси билан ўзаро душман бўлганликлари каби…

У ҳолда халқнинг асл ҳақиқати нимадан иборат? Халқ ҳозирги тушунчада бир поездга ўхшайди. Поезднинг бир икки локомотиви ва ўнларча вагонлари бўлади. Фитрийликда (табиийликда) локомотив (лар) поезднинг бош қисмида бўлади ва вагонларни олға етаклайди. Аммо баъзан халқ ичидан чиққан ақлсиз ва золим “локомотив (лар)” бу “поезднинг”думига ёпишиб олиб, уни орқага торта бошлайди…

Бу билан асло халқ жонсиз, фақат темир ва тахтадан иборат “вагонлар”дир демоқчи эмасман. Чунки халқ “вагонлар” ўз бағрида дилни (эътиқодни), тилни, тарихни, адабиётни, санъатни ташийди…

Яратган меҳрибондир, У халққа орангиздан “имон келтирган, яхшиликни ёядиган, ёмонликни таъқиқлайдиган” бир жамоа (“локомотив”) бўлсин, дейди. Демак, халқнинг ичида мана шундай имонлилар жамоаси бўлиш шарт, у ҳолда халқ орқага эмас, фақат олға кетади.

Яратган янада кўпроқ меҳрибондир, чунки “поезд” шаклини олган халқнинг “локомотивлари ва вагонларини” бир биридан ажратмайди, уларни бир биридан устун кўрмайди, фақат қай бирингизда тақво бўлса, ўша Менга яқиндир, дейди…

Шоирларга эса фақат ақлсизлар, нодонлар эргашади, дейилган Илоҳий ҳақиқатда. Нега? Чунки аксар шоирлар мутлақ маънода халққа умид кўзини тикадилар, халқдан мадад кутадилар, халқни мадҳ қиладилар, “халқим, халқим”, дея умрларини тугатадилар…

Шоирларнинг кўпи шунақа ўзи..Халқни танимайдилар, уларнинг назарида халқ ҳамма нарсага қодирдир. Ҳолбуки, ҳар нарсага қодир Зот халқни халқ қилган унинг Яратувчисидир.

Аксар шоирлар ўзларига берилган илҳомнинг маъносини ҳам билмайдилар. Илҳом эса илоҳий ҳақиқатнинг, яъни ваҳийнинг бандасидир. Инсонни Робби яратган, илҳомни эса ваҳий…Аммо инсонларнинг кўпи Робларига нонкўрлик қилганлари каби, шоирларнинг кўпи ҳам  ўзларига берилган илҳомни ваҳимага айлантириб юборадилар. Ваҳимадан эса васваса туғилади…

Шундай бошланади шоирнинг сўз водийсида дайдиши…Дайдийди шоир бу водийларда халқ севгисини Ҳақ севгисидан устун кўриб..Бошлайди шу тарзда ишқу ҳижрон мисрларини тизишга шоир Ҳақ севгисини унутиб…Бу ўткинчи ва бевафо севги йўлида маликаларнинг оғушини истайди Шоир, ўзича ҳижронда куйиб.. Баъзан уйғонгандай бўлади у бу ғафлатдан:

Дилдаги оҳим менинг биринчи муҳаббатим,

Ёлғиз Аллоҳим менинг биринчи муҳаббатим…

Аммо ғафлат тўлқинлари шоирни осонликча ўз қучоғидан қўйиб юбормайди. Энди  шароб тўқинларига ғарқ бўлади шоир нажот истаб. Зулм қасрлари кўзига нажот қалъаси бўлиб кўринади шу шаклда…

Охирида бу сархўшлик ва дайдишдан чарчайди ва шундай дейди Шоир:

Қасамхўр дунёда кун кўрмоқ учун,

Айтмаган ёлғоним қолмади бирор…

Бу мисрларни ёзган шоирнинг асло ва асло “Машрабни осган элдан мен қадр тилармидим?”, дейишга ҳаққи йўқ менимча…Аксинча, агар Машраб мендай шиор бўлган бўлса, у ҳам мен каби бутун умрини ёлғон билан ўтказган бўлса, сўз водийсида дайдиб ўтган бўлса, халқ уни осиб тўғри қилган эканда, дейиши керак эди…Фақат бу билан барибир ҳақиқат тантаъна қилган бўлармиди?  Чунки бир томондан халқнинг ўз номидан ҳукм қўйиш ҳаққи йўқ, Ҳукм қўйиш икки олам Парвардигорининг ҳаққидир… Иккинчи томондан эса шоирнинг ўзи эътироф қилганидек халқ доимо томошага ўч:

Нимасан? Қандайин сеҳрли кучсан?

Нечун томошага бунчалар ўчсан?

Илоҳий ҳақиқат инсонлардан ва улар ичида бир ажиб тоифа бўлган шоирлардан Ҳақ тарафида туришни талаб қилади.. Аммо халқдан жуда озчилик, шоирлардан эса унданда озчилик Ҳақ тарафини оладилар ва Ҳақ тарафида турадилар. Аммо бу ҳол Ҳақиқатнинг, Ҳақнинг тугаганини ҳам билдирмайди. Чунки халқнинг эътиқодли бир қисми доимо халқни Ҳаққа даъват қилади, бу билан унга “локомотивлик” қилади…”Ичингиздан бир гуруҳ доимо халқни яхшиликка чақирсин, ёмонликдан қайтарсин”, дейди бу ҳақда Илоҳий ҳақиқат…

Аллоҳнинг имтиҳони туфайли халқ доимо ўз ичида мўминлар, мушриклар, аҳли куфрлар ва мунофиқлар, деган гуруҳларга ажралади. Аммо илҳомини ваҳимага айлантирган шоирлар баъзан бу ҳақиқатни пайқамай қоладилар. Бу шаклда улар халқни пишириш учун бошлайдилар назм ва наср қозонини қайнатишга…Бу мақсадда шеърлар, достонлар, ҳикоялар, романлар ёзилади…Ва ниҳоят ўз ишидан мамнун бўлган ва ҳатто кўкрагига Халқ нишонини тақиб олган шоир мамнуният билан ўзи бир умр қайнатган “қозонни”очиб қарайди. Аммо бу мақсад учун шоир умрини сарфлаган бўлсада халқ ҳали ҳам шу тўрт тоифага ажралганича турган бўлади…Бу манзарадан шошиб қолган шоир:

Қалбимнинг ўтида ёқдим инсонни,

Пишира олмадим аммо нодонни.

Сенга сарф этилди умрим ва хаққим,

Надоматлар бўлсин, сенга эй, халқим,

қабилида мисралар ёзади…

Аслида эса шоир бу билан ўзининг хомлигини, гумроҳлигини, нодонлигини яширишни истайди. Аммо бу билан ҳақиқат ўзгариб ҳам қолмайди…

Байт:

Бир умр бонг урди шоир Халқидан,

Кошки бонг урсайди бир бор Ҳақлидан…

Ҳақиқат Халқда эмас, Ҳақдадир…Ҳалқдан озчилик, шоирлардан эса ундандан озчилиги Ҳаққа эргашадилар..Демак, сўз бошига қайтадиган бўлсак, гуноҳ Халқда ҳам бор, шоирда ҳам бор. Фақат бу фожеа эмас, ниҳоий ҳукм ҳам эмас. Чунки Халқнинг ва унинг навкари бўлган шоирларнинг тавба ва тазкия имконлари бор…Уларни Ҳақ ризосига қайтарадиган ёлғиз имкон ва йўлдир бу йўл…

Намоз НОРМЎМИН

22.07.2015

http://namoznormumin.blogspot.com

Devami

Semerkant’te bir şirketin müdürü namaz okuduğu için işinden kovuldu (Türkçe ve Özbekçe)

25.07.2015

Semerkant’ta otobüs üreten “Samavto” devlet fabrikası depo müdürünün iş yerinde namaz kıldığı için görevinden alındığı bildirildi.

“Ozodlik” radyosunun haberine göre fabrikanın yine 5 işçisine aynı nedenle uyarı cezası verildi ve onlara iş yerinde namaz kılmaya devam ederlerse işlerine son verileceği söylendi.

“Samavto” fabrikasının ismini açıklamadan radyoya konuşan memuru yakında yapılan toplantıda fabrikada hududunda namaz kılmanın yasaklandığı ve bu yasağa uymayanlara karşı ciddi önlemler alınacağını içeren yönetmenlik duyurusu yapıldığı söyledi.

“Depo müdürümüz iş yerimizde uzun yıllardır namaz kılıyordu. O iş yerinde namaz kıldığı için görevine son verilerek, fabrikadan atıldı. Bu olaydan sonra yönetim bir toplantı yaparak fabrikada namaz kılmanın yasaklandığını duyurdu. Buna uymayanların işine son verileceğini de bildirdiler. Şimdi biz ne yapacağımız şaşırmış durumdayız”, dedi fabrika memuru.

Son zamanlarda “Ozodlik” radyosuna Özbekistan’ın çeşitli bölgelerinden kamu kurumları ve halka açık yerlerde namaz kılmama, Cuma namazına gitmeme konusunda baskılar yapıldığı haberleri ulaşmaktadır.

Müslümanlara karşı böyle yasaklar sadece “Samavto” fabrikasında değil, birçok devlet kurumları, özellikle bankalar, TV, yerel yönetimler ve başka hükümet kurumlarında uygulanmaktadır.

1999 yıl Mart ayında işe başlayan “Samavto” fabrikasında binden fazla işçi çalışıyor. Bu fabrika senede iki binden fazla otobüs ve binden fazla kamyon üretiyor.

 

“СамАвто” ходими иш вақтида намоз ўқигани учун ишдан ҳайдалди

Самарқанддаги “СамАвто” автомобиль заводининг омборхонаси бошлиғи иш вақтида намоз ўқигани учун ишдан ҳайдалди. Озодлик манбаларига кўра, ушбу заводнинг яна беш нафар ишчисига айни сабаб билан хайфсан берилиб, иш вақтида намоз ўқишса ишидан айрилишлари ҳақида огоҳлантирилган.

Исми сир қолиши шарти билан Озодликка сўзлаган завод ходимига кўра, “СамАвто”да яқинда ўтган мажлисда завод ҳудудида намоз ўқишни тақиқлаш ва бунга бўйсунмаганларга жиддий чора кўрилиши айтилган ички кўрсатма ўқиб эшиттирилган:

– Кўп йиллардан бери ишлаб келаётган намозхон завскладимиз бор эди. Иш вақтида намоз ўқидинг, деб яқинда бўшативоришди. Шу воқеадан сўнг мажлисда ҳаммага айтишди, мумкин эмас намоз ўқиш, деб. Ўқисаларинг ишдан кетасизлар, деб огоҳлантиришди. Ҳозир нима қилишни ҳам билмай қолдик, – дейди завод ходими.

Сўнгги пайтларда Озодлик таҳририятига давлат ташкилотлари ва жамоат жойларида намоз ўқимаслик, ишни ташлаб жума намозига бормаслик ҳақидаги тавсиялар берилаётгани хусусидаги хабарлар бир-биридан мустақил манбалардан тез-тез келиб турибди.

“СамАвто” автомобиль заводининг ходими аксар аҳолиси мусулмон бўлган Ўзбекистон шароитида бундай тақиқ мутлақо мантиқсиз деб билишини айтади:

– Бизда намозхон кўп. Ўзбекмиз, мусулмон бўлганимиздан кейин намоз ўқиймиз-да. Бир хил ходимлар цехда ўқийди жойини тозалаб, иш жойида ўқийди бир хили. Ишидан бўшатилган завсклад ҳам омборхонада жой қилиб олган эди. Хуллас ҳамма ўзига намоз ўқийдиган шароит қилиб қўйган эди-да. Кўриб қолишиб, дарров складчимизни ҳайдашди, қолганларга ҳайфсан берилди. Ҳозир завод ҳудудида намоз ўқиш тақиқлаб қўйилди, – дейди “СамАвто” автомобиль заводининг ходими.

“СамАвто” автомобиль заводи раҳбарларидан бири Озодлик билан суҳбатда завод ҳудудида намоз ўқишга тақиқ жорий этилгани ва шу тақиқни бузганлар ишдан ҳайдалишини тасдиқлади:

– Яқинда заводда инспекция ўтказдик ва намоз ўқиладиган жойларни ликвидация қилдик. Туалетлар ва бошқа жойларда бакалашкаларни йўқ қилдик. Намоз ўқиб, бакалашкалар ташлаб кетилиши холатлари аниқланди. Бу завод бу, намоз ўқийдиган жой эмас. Заводда иш қилинади. Намозни бошқа жойда ўқишлари мумкин, завод ҳудудида эмас. Нафақат намоз, ишлаб чиқилган ички тартиб доирасида завод ҳудудида сигарет чекишни ҳам тақиқладик. Завод ходимларига бу ҳақда айтилди ва улардан ҳеч қанақа эътироз бўлмади, – деди “СамАвто” автомобиль заводининг исмини айтмаган раҳбарларидан бири.

Мулозим бу тартибга бўйсунмаган ходимлардан бири ишдан бўшатилганини ҳам қўшимча қилди.

Айни пайтда завод ходимларининг эътирози бор. Уларга кўра, ишчиларга ташқарига чиқиб намоз ўқишга ҳам рухсат берилмаяпти:

– Жума куни ҳам намозга чиқиб келишга рухсат йўқ. Ҳозир кўпчилик қийин вазиятда қолди. Ҳаммага ҳам иш керак, ойлик керак. Ойлик яхши. Бир ярим икки миллион сўм ойлик беради. Ё намозни танлаш керак ё ишни танлаш керак бўлиб қолди-да, – дейди автомобиль заводи ходими.

Намоз ўқишга тақиқ биргина Самарқанддаги автомобиль заводида жорий этилгани йўқ. Кейинги вақтларда давлат ташкилотлари, айниқса, банк, телевидение, ҳокимиятлар ва турли давлат идораларида намоз ўқиш ёзилмаган қонун асосида тақиқланлани ҳақида Озодлик аввал хабар берган.

Самарқанддаги автомобиль заводи автобуслар, юк ташиш ва махсус автомобиллар ишлаб чиқаради.

1999 йилнинг март ойидан иш бошлаган заводда мингдан зиёд ишчи ишлайди. Завод йилига икки минг дона автобус ва минг дона юк машинаси ишлаб чиқаради.

Ozodlik

 

Devami

ABD’den Özbekistan’a “gizli gündemli” ziyaret

24.07.2015

ABD Dışişleri Yetkilisi Richard Hougland Özbekistan’ı ziyaret etti, Özbek yetkililer ziyaretin gündemini açıklamadı

ABD Dışişleri Bakanlığı Güney ve Orta Asya bölgelerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Richard Hougland Özbekistan’ın başkenti Taşkent’i ziyaret etti.

Özbekistan Dışişleri Bakanlığı basın servisinin bildirdiğine göre, Hougland Özbek yetkilileri ile ikili istişarelere katılacak. Özbek tarafı istişarelerde ele alınacak konular hakkında tam olarak bilgi vermedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı son olarak geçen yılın Şubat ayında Özbekistan’ı ziyaret etmişti. Richard Hougland 2003-2010 arasında Türkmenistan, Tacikistan ve Kazakistan’da ABD diplomatik misyonlarını yönetmişti.

Özbek muhaliflere göre ABD yetkilisinin Taşkent seferi ve bu ziyaret gündeminin gizli tutulması son zamanlarda yoğunlaşan Rus-Özbek ilişkilerine cevap niteliği taşıyabilir.

Dünya Bülteni

Devami

Kırgızistan’da meşhur Özbek imam Reşat Kamalov’un yargılanmasına başlandı (Türkçe ve Özbekçe)

24.07.2015

Kırgızistan’ın Karasu ilçesinde bu yıl Şubat ayında tutuklanan meşhur Özbek imam ve hafız Reşat Kamalov’un yargılanmasına başlandığı bildirildi.

BBC Özbek hizmetinin haberine göre savcılık makamı Özbek imama vaazlarında İslami Halifeliği savunmak ve Suriye’ye kendi adamlarını göndermekle suçluyor. Ancak imamın kendisi bu suçlamaları reddediyor.

Koychubek Jobonov başkanlığındaki mahkemenin ilk duruşması kısa sürdü. Karasu şehri mahkemesi binasında elliye yakın polis memuru duruşmaya katılmak isteyenleri kontrolden geçirdi ve başka güvenlik önlemlerini aldı.

Özbek imamın avukatlarının duruşmadan önce yargılama sürecini video kaydına almak için hakemden izin istediler. Ancak onlara sadece ses kayıt cihazlarını kullanmalarına izin verildi. Duruşma salonundaki polisler gazetecilerin imamın resmini çekmelerini de engel olmaya çalıştılar.

İlk duruşmada savcı Abdirazaqov sanık Reşat Kamalov’a yönetilen suçlamaları okudu. Ona göre, Özbek imam Kırgızistan Cumhuriyeti Ceza kanunun 299- maddesi, yani “vazifesini kötüye kullanarak dini kargaşa çıkarmakla” ve bu maddenin 1. fıkrasında gösterilen “ aşırılık yanlısı dini malzemeleri saklamak ve dağıtmakla” suçlanıyor.

Savcıya göre, Din İşleri Devlet Komisyonu uzmanı Kanatbek Abdraimov Özbek imamın vaazlarını muayene ederek bu konuşmaların hilafete davet içerdiği sonucuna vardı.

Mahkeme savcısı Reşat Kamalov’a Ceza kanunun 2 maddesinde gösterilen 6 suçlamada bulundu.

Mahkeme oturumunda Özbek imam bütün bu suçlamaları reddetti ve kendinin suçsuz olduğunu söyledi. İmam cemaatinin mahkemeye katılmakta olan üyelerinin onun suçsuz olduğuna tanıklık edeceğini de sözlerine ekledi.

Reşat Kamalov’un kendisi gibi imam olan babası Rafik Kamalov 2006 Ağustos ayında y Kırgız özel polisinin operasyonunda vurularak öldürülmüştü.

Қирғизистонлик имом Рашод Камолов устидан маҳкама бошланди

Қирғизистондаги Қорасув туман маҳкамаси шу йил февралида ҳибсга олинган таниқли имом Рашод қори Камоловнинг ишини кўриб чиқишни бошлаган.

Маҳкамада ўз маърузаларида исломий халифаликни тарғиб этиб, Сурияга одамларни жўнатган деб айбланаётган имом Рашод Камолов, ўзини айбсиз эканлигини, буни тасдиқловчи инсонлар ҳам борлигини айтган.

Тушдан кейин бошланган Қўйчубек Жобонов ҳакамлигидаги маҳкама мажлиси узоққа чўзилгани йўқ. Қорасув туман суд биносида элликка яқин милиция ходимлари маҳкамага келган одамларни текшириб, хавфсизликни таъминлаб турдилар.

Маҳкама бошланиши олдидан судланувчи адвокатлари жараённи видео тасвирга олишликни сўраб ҳакамга қилган мурожаатлари қаноатлантирилмади. Фақат овоз ёзиш ускунаси қўлланишигина рухсат берилди. Темир қафас атрофида йиғилган милиция ходимлари маҳкамада қатнашаётган журналистларга жараёндан аввал ва кейин ҳам тўсқинлик қилиб, судланувчини суратга олишга қаршилик қилдилар.

Маҳкама жараёнида туман прокуратураси прокурори Абдиразақов судланувчи Рашод Камоловга қўйилаётган айблар билан маҳкама қатнашувчиларини таништириб ўтди. Унинг сўзларига кўра, Рашод Камолов Қирғизистон Республикаси Жиноий кодексининг 299 банди – “Лавозимини суистеъмол қилиб, диний нифоқни қўзғаш” ва 299 модданинг 1-банди “Тақиқланган экстремистик материалларни сақлаш ва тарқатиш” каби жиноятларни содир этганликда айбланаяпти.

“Тергов давомида аниқланишича, жорий йилнинг 15 январида Қорасув туманининг Киров қишлоғи яшовчиси милициянинг маҳаллий идорасига “Халифалик ҳақида” дея номланган диск олиб келган. Дискдаги видео ёзув Рашод Камоловнинг маърузаси эканлиги, ушбу маърузани милиция ходимлари интернетдан ҳам топганликлари ва худди шу маъруза ёзилган диск Камоловнинг уйида тинтув ўтказилган пайтда ҳам топилгани тасдиқланган” – дейди прокурор Абдиразақов.

Унинг сўзларига кўра, дин ишлари бўйича давлат комиссияси мутахассиси Қанатбек Абдраимов маърузани экспертизадан ўтказган ва ушбу маъруза халифаликни тарғиб этувчи эканлиги тўғрисида дея ўз хулосасини берган.

Комиссия қарори асосида, жорий йилнинг 27 январида Рашод Камоловга қарши жиноий иш очилган ва 4 февралда Ўш шаҳар суди қарори билан имом уйида тинтув ўтказилган.

Прокурор Рашод Камоловга нисбатан 2 модданинг 3 банди билан, умумий 6 айблов олға сураяпти.

Суд жараёнида судланувчи Рашод Камолов барча айбловларни рад этиб, ўзини айбсиз эканлигини айтди.

“Прокурор айтаётган сўзлар, бўлмаган. Менинг маърузаларим тўғри маънода, ҳаққоний айтилган. Буни тасдиқловчи жамоат ҳам бор. Мана айтинглар” – дея маҳкама залида ўтирган сафдошларига мурожаат қилди Рашод Камолов

Адвокатлар ҳам ҳимоясидаги инсонни айбсиз эканлигини, унинг маърузаларини экспертиза қилган мустақил тахлилчилар кейинги маҳкама жараёнларига келиб, ўз кўрсатмаларини беришликларини айтиб ўтдилар.

Суд жараёни гувоҳлар келмаганлиги сабабли бир ҳафтага қолдирилди.

Эслатиб ўтамиз, Рашод Камолов, Ўш вилоятининг Қорасув туманидаги “Ас-Сарахсий” масжиди имоми.

Отаси марҳум Муҳаммадрафиқ Камолов ўзининг маърузаларида ҳаётда бўлаётган ноҳақликларни очиқ айтиб, одамларни огоҳликка чақирган.

2006 йилнинг августида Ўш шаҳрида ўтказилган махсус амалиёт пайтида махсус хизматлар тарафидан отиб ўлдирилган отасининг ўрнига имомлик курсига ўтирган Рашод Камолов, жорий йилнинг февраль ойида қамоққа олинган.

Унга “диний нифоқни қўзғаш” ва “таъқиқланган эстремистик материлларни сақлаш ва тарқатиш” айбловлари қўйилган.

BBC Özbek

Devami