Tacikistan’ın yüzde 83’ü yardıma muhtaç.

Tacikistan’ın nüfusunun yüzde 83’ü göçmen işçilerin yurt dışından göndereceği paralarla hayatını devam ettiriyor.

Ülkenin başkenti Duşanbe’de açıklanan “Tacikistan: İnsan gelişimi için kaynakların kullanılabilirliği” ulusal raporuna göre, ülke dışından dışından gelen paraları alanların yüzde 83’ü hiç geciktirmeden bunu gıda ve diğer günlük ihtiyaçlar için harcıyor.

Resmi verilere göre, geçen yıl Tacikistan’a yurt dışından yapılan havale hacmi 3,9 milyar dolar oldu. Bu paraların esas kısmını yurt dışında özellikle Rusya’da çalışan göçmen işçilerin gönderdiği bildirildi..

Rapor Tacikistan Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanlığının BM kalkınma programı kurumu ile ortaklaşa yaptığı bir çalışmanın sonucunda hazırlandı. BM kalkınma programının Tacikistan temsilcisi Alexander Zuev raporun Tacik hükümetine, sivil toplum kuruluşlarına, bağışçı teşkilatlara yararlı olacağını ve insani kalkınma alanında önemli sorunların başarılı çözümü için büyük önem taşıyacağını söyledi.

Dünya Bülteni

Devami

Rusya Tacikistan’daki asker sayısını 9 bine çıkarıyor

Tacikistan’da bulunan 201 numaralı Rus askeri üssündeki asker sayısının önümüzdeki beş yıl içinde 9 bine ulaşacağı açıklandı.

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Afganistan Çalışma Grubu üyeleri Tacikistan’daki Rus askeri üssünün Duşanbe birimlerini ziyaret etti.

Üssün Rus komutanı Evgeniy Tobol asker sayısının 5 bin 900 olduğunu, beş yıl içinde bu sayının 9 bine çıkarılacağını söyledi. Tobol’a göre üste şu an 1000 kadar askeri teknik araç var. Tobol askerlerin tamamının Rus vatandaşı olduğunu söyledi.

Ziyaret sırasında Rus komutan heyete anlaşması 2042 yılına kadar uzatılan üssün planları ve hedeflerini anlattı.

Rus komutan, üssün ana hedefinin Orta Asya bölgesinde Rusya ve müttefiklerinin ulusal güvenliğini korumak ve Tacikistan Silahlı Kuvvetlerine Afganistan’dan gelebilecek saldırılara karşı yardımcı olmak olduğunu ifade etti. Tobol, “Gerektiğinde bir gün içinde Tacik-Afgan sınırına gelebilir ve bize verilen görevi en üst düzeyde yerine getiririz” dedi.

Heyet başkanı Ara Badalyan da üsteki askeri hazırlıkların yüksek seviyede olduğunu kaydetti.

Dünya Bülteni

Devami

Türkiye-Tacikistan arasındaki uçuşlar için yeni anlaşma

Türkiye ve Tacikistan arasındaki Anlaşma ile; İstanbul-Duşanbe hattında haftalık 3 frekans olan uçuşların 4’e çıkarılması ve İstanbul-Hocent hattında haftada 1 frekans karşılıklı uçuş hakkı konusunda mutabakat sağlandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile Tacikistan Sivil Havacılığı arasında 27 Mart 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen müzakereler sonucunda mutabakat zaptı imzalandı.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal EKŞİ ve Tacik Sivil Havacılık Başkanı Anvar NUROV başkanlığında gerçekleştirilen müzakerelerde, daha önce karşılıklı eşit ve adilane paylaşım ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilen uçuşların frekans sayıları karara bağlanarak, mevcut anlaşma revize edildi.
İmzalanan mutabakat zaptı ile; İstanbul-Duşanbe hattındaki haftalık 3 frekanslık uçuşlar kayıt altına alınmıştır. Ayrıca, İstanbul-Duşanbe hattında 4. Frekansın karşılıklı olarak tahsis edilmesi halinde İstanbul-Hocent hattında haftalık 1 frekanslık uçuş hakkının da karşılıklı olarak tanınması karara bağlandı.
TRT Avaz
Devami

Tacikistan müftü yardımcısı, İslami partinin kapatılmasını istedi

Tacikistan Müftü Yardımcısı, cuma hutbesinde İslami Uyanış Partisi’nin kapatılması için halktan yargıya başvurmasını istedi

Tacikistan Müftü Yardımcısı Domullo Seyid Ekber, ülkede faaliyet gösteren İslami Uyanış Partisi’nin kapatılması gerektiğini söyledi.

Ülkenin başkenti Duşanbe’de Merkez Cami’de cuma hutbesi veren Seyid Ekber, İslami Uyanış Partisinin (TİUP) kapatılması için hep birlikte yargıya müracaat etme teklifinde bulundu. Müftü Vekilinin hutbesi cuma sabahı yerel medyada A. Mavlonov adlı kişinin aynı konudaki yazısını esas almıştı. Bu yazıda Sovyet sonrası kurulan ülkelerde bulunan resmi tek İslami partinin kapatılması gerektiği savunuluyordu.

Yazar Tacikistan İslami Uyanış Partisi’nin varlığına gerek olmadığını öne sürüyordu. Mavlonov, halka bu konuda özgür iradesini ifade edebilmeleri için bir referandum düzenlenmesini de teklif etmişti.

Tacik yazar, “Biz kendi yolumuzu seçtik ve halkımızın parçalanmasını istemiyoruz. Biz komşu devletlerin kaderini paylaşmak ve çocuklarımızın geleceğinin tehlikede olmasını istemiyoruz ” ifadelerini kullanmıştı.

Yazar teklifinin çoğunluk tarafından destekleneceğini, çünkü 1 Martta yapılan Tacikistan meclis seçimlerinde İslami partinin toplumda hiçbir etkisi olmadığını gösterdiğini savundu.

TİUP kapatma teklifleri Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın 2013 yılında din adamları ile yaptığı toplantıdan sonra devamlı olarak gündemde tutuluyor.

Şu anda Tacik toplumunda bu partinin kapatılması ya da adından “İslami” sözü çıkarılarak “Tacikistan Uyanış Partisi”ne dönüştürülmesi tartışılıyor.

TİUP Genel Başkanı Muhiddin Kabiri daha önce partisinin kapatılması ya da adının değiştirilmesi için hiçbir nedenin olmadığını, buna karar verecek olanın parti üyeleri olduğunu açıklamıştı.

Parti, son seçimlerde Rahman yönetimine muhalefet eden iki partiden birisiydi ve ilk defa baraj altında kalarak meclise girememişti.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’dan işçi göçü artıyor

Tacikistan’da ekonomik sıkıntılar sebebiyle işsizliğin artması üzerine ülkeden göç edenlerin sayısı her geçen gün artıyor

Orta Asya ülkelerinde siyasi krizler sebebiyle ekonomik açıdan zor günler geçirilirken özellikle Tacikistan’da yılbaşından bu yana 45 bin kişinin ülkeyi terk ettiği bildirildi.

TJ-inform ajansının Tacikistan Çalışma Bakanlığı Göç Servisini kaynak göstererek yaptığı habere göre bu yılın Ocak –Şubat döneminde 83 bin kişi ülkeden göç etti, 37 bin kişi ise geri döndü. Aradaki fark yaklaşık 45 bin oldu.

Avesta ajansı ülkedeki “Çalışma ve İstihdam merkezinin” verilerine göre 2015 yılının ilk iki ayında 19 bin kişinin istihdam için başvuruda bulunduğunu bildirdi. İstihdam edilenlerin sayısı ise 4 bin 200 oldu.

Resmi verilere göre, 2014 yılında Tacikistan’da 105 binden fazla kişi iş bulma konusunda yardım için Çalışma ve İstihdam Ajansına başvurmuştu. Bu dönemde devlet ajansı katılımı ile 36 bin yani başvuruda bulunanların yüzde 34.5’i istihdam edilmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Tacik liderden aykırı çıkış

Tacik lider Rahman, diğer Orta Asya ülkelerinin liderlerinin sık sık vurguladığı ‘radikalliğin’ Orta Asya ülkeleri için ciddi bir tehdit olmadığını, esas sorunun su ve ekonomi sorunu olduğunu söyledi

Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Orta Asya ülkelerinde öncelikli sorunun terör ve aşırılık değil, su konusundaki anlaşmazlıklarla zayıf ekonomiler olduğunu söyledi.

United World adlı Amerikan haber ajansına verdiği röportajda Tacik lider Rahman, diğer Orta Asya ülkelerinin liderlerinin özellikle Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un sürekli gündemde tuttuğu radikalliğin bölgede önemli bir sorun olmadığını ifade etti.

Tacik lider röportajında Tacikistan’ın ekonomik kalkınmayı, ulusal birlik, milli güvenlik ve sosyal istikrarın korunmasında ve halkın hayat standartlarının iyileştirilmesinde önemli mesafeler kaydetmesine rağmen zor bir dönemden geçtiğini belirtti.

Orta Asya devletleri arasında dil bakımından ayrıcalık taşıyan Tacikistan, komşuları Özbekistan, Kırgızistan ve Afganistan ile su, enerji temini, ulaşım ve sınır güvenliği gibi konularda çeşitli sorunlar yaşıyor.

Dünya Bülteni

 

Devami

Tacik liderin ailesi AB’den sığınma isteyecek

İstanbul’da katledilen Kuvatov’un ailesi can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle AB ülkelerinden sığınma talebinde bulunacak

İstanbul Fatih’te geçtiğimiz günlerde öldürülen Tacik muhalif Umarali Kuvatov’un hanımı Kumrinisa Hafizova AB’den sığınma talebinde bulunacaklarını söyledi.

BBC radyosuna konuşan Hafizova, çok dehşetli bir cinayete tanıklık ettiklerini ve oğlunun babasını öldüren katili gördüğünü ifade etti.

Oğlunun katili yeniden görmesi halinde tanıyacağını belirten Hafizova, “Türk polisi oğlumun ifadesinden yola çıkarak tetikçinin robot fotoğrafını hazırlamaya çalışıyor. Bu da bizim güvenliğimizi tehlikeye atıyor. Onlar zaten beni ve çocuklarımı zehirlemeye kalkıştı” dedi.

Hafizova sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben ve oğullarım halen olayın şokunu yaşıyoruz. Fiziki ve duygusal durumumuz çok kötü. Hepimiz yaşadıklarımızdan dolayı zayıf düştük ve baş dönmesi sıkıntısı çekiyoruz. Kızlarım evde olduğu için ben hastaneden erken ayrılmak zorunda kaldım. Çocuklarım için çok korkuyorum.”

Kumrinisa Hafizova mevcut durumda kendileri için tek seçeneğin Avrupa ülkelerinden siyasi sığınma talebinde bulunmaları olduğunu sözlerine ekledi. Bunun nedenini ise ülkelerinde can güvenliklerinin olmadığına bağladı. Hafizova, kocasının ölümünde Tacik hükümetinin sorumlu olduğunu söyledi.

Tacikistan’daki İmamali Rahman rejimine muhalif olan “24 Grubu” lideri Umarali Kuvatov 6 Mart günü İstanbul’da eşi ve çocuklarının gözleri önünde gece yarısı vurularak öldürülmüştü.

Dünya Bülteni

Devami

Öldürülen Tacik muhalif liderin yerine seçiidi

Tacik muhalif lider Kuvatov’un yerine, onunla birlikte Grup 24 hareketini kuran Şerefeddin Gadoev getirildi. Kuvatov’un katil zanlılarından biri ise tutuklandı

İstanbul Fatih’te silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Tacikistanlı muhalif lider Umarali Kuvatov’un yerine “Grup 24” liderliğine Şerefeddin Gadoev getirildi. Sabir Valiev ise hareket başkanın yardımcısı oldu.

“Ozodi” radyosuna konuşan yeni başkan Gadoev, Kuvvatov’un ölümünden sonra ilk toplantılarını yaptıklarını belirterek, “Grup 24” hareketinin Tacikistan’da halkın uyanışı ve sosyal ve siyasal adaletin tesisi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

ŞEREFEDDİN GADOEV KİMDİR? 

Gadoev, 19 Mayıs 1985 tarihinde Hatlon ilinin Farhor ilçesinde doğdu. 2009 yılında Tacikistan Milli Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldu. 2014 yılında İspanya’da siyasi yönetim dersleri aldı.

Tacikistan’da “Gold Tur Trans” şirketinin yöneticiliğini yapan Gadoev, 2012 yılında Umarali Kuvatova ile birlikte Tacikistan’ı terk etti. İkili Tacikistan Cumhurbaşkanı İmomali Rahmanov’u kendilerinin iş yerlerine yasa dışı el koyduklarını gerekçe göstererek birlikte “24 Grubu”nu kurdu.

Tacik muhalif hareketin son toplantısını nerede ve ne zaman yaptığı ise açıklanmadı.

BİR KİŞİ TUTUKLANDI

Kuvatov’un, 5 Mart’ta akşam saatlerinde ailesiyle yürüdüğü sırada silahla başından vurularak öldürülmesine ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Tacikistan uyruklu 3 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

İşlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen 3 şüpheliden Süleyman G, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Diğer şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Umarali Kuvatov, 5 Mart’ta akşam yemeği için evlerine konuk olan aile dostu Tacikistanlı Süleyman G’nin getirdiği pilavdan yedikten sonra eşi ve 2 çocuğuyla yürüyüşe çıkmış, Molla Gürani Mahallesi Simsar Sokak’a geldiklerinde tabancayla başından vurularak öldürülmüştü.

Yapılan incelemelerde Kuvatov ailesinin yediği pilavın da zehirli olduğu belirlenmişti. Olaya ilişkin Süleyman G’nin de aralarında yer aldığı 3 kişi gözaltına alınmıştı.

Dünya Bülteni

Devami

Tacikistan’da İslami Diriliş Partisi meclise giremedi

Tacikistan’daki İslami Diriliş Partisi 1 Mart’ta yapılan genel seçimlerde düşük bir oy alarak meclise giremedi. Bu parti tarihinde bir ilk olarak ifade ediliyor

Tacikistan’da 1 Martta gerçekleşen genel seçimlerde mecliste grubu olduğu halde yüzde 1,5 oy alan Tacikistan İslami Diriliş Partisi (TİDP) başarısız oldu. Bunun nedeni olarak ülkenin otoriter rejimi, uluslararası siyasetteki karmaşıklık ve parti yönetimindeki zaafiyet gösteriliyor.

Tacikistan’ın 1991 yılında bağımsızlığını kazanmasından bu yana TİDP ilk kez temsilcilerini Meclise sokamadı. Yerli ve yabancı uzmanlara göre diktatörlükle yönetilen ülkede zaten İslami partinin seçimde büyük başarı göstermesi imkânsız. Uzmanlara göre son zamanlarda eski Sovyetler hududunda yaşanan olayların, özellikle de Ukrayna krizi, batı ve Rusya ekonomik çatışmasının Orta Asya ülkelerini derinden etkilediği konusunda hemfikir durumdalar.

Duşanbeli siyaset uzmanı Raşid Gani’ye göre eski Sovyetler hududundaki krizlere bir de Irak ve Suriye savaşlarına medyada büyük ölçüde yer verilmesi Tacik toplumunda İslami parti hakkında kuşkular uyanmasına neden oldu.
TİDP yöneticilerine göre ise Rahmonov hükümetinin baskısı ve bunun sonucunda parti itibarının halk nezdinde sarsılması da seçim sonuçlarını ciddi etkilemiştir. Onlara göre, hükümetin İslami partiyi sarsmaya yönelik baskılar seçimlerde onun yenilgisine yol açtı.

Seçim öncesi ve sonrası partinin bazı üyeleri tutuklandı ve en az 3 bürosu kapatıldı. TİDP lideri Muhiddin Kabiri, zorluklara rağmen, parti faaliyetlerini canlandırmak istiyor. Kabiri partisinin Tacik toplumuna yararlı olduğunu belirterek Rahmonov hükümetini partisi konusunda acele ve yanlış kararlar almaması konusunda uyardı. Kabiri ayrıca partisinin El-Kaide ve İŞİD gibi gruplara karşı mücadelede yardımcı olacağını de sözlerine ekledi.

Dünya Bülteni

Devami

“Umarali Kuvvatov’un katili Rahmanov rejimidir!”

 

20150310_132255                       20150309_144050

 

10 Mart 2015

Bugün Mazlumder İstanbul Şubesi’nde bir araya gelen Türkistan-Der, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Doğu Türkistan Maarif Derneği ve Mazlumder temsilcileri ile Tacikistan “Grup 24” üyeleri, dün toprağa verilen Umarali Kuvvatov’un öldürülmesi konusunda ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısına merhum Umarali Kuvvatov’un hanımı Kumrunisa Hkafizova ve çocukları da katıldı. Cinayetin işlendiği 5 Mart gecesi Umarali Kuvvatov ve ailesiyle birlikte zehirlenen arkadaşları Hüseyin Aşurov ve Suhrab Turayev de sorulara cevap verdi.

                SARIYAŞAR :  “Türkiye, sığınmacıların diktatörlerin ajanları tarafından öldürüldüğü ülke oldu!”
Basın toplantısında ilk olarak MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar konuştu. Sarıyaşar “Son yıllarda Türkiye toprakları zulüm gören pek çok coğrafyanın insanına sığınma mekanı oldu. Birçok sığınmacı, bölgelerindeki çatışmalardan ve diktatörlerin zulümlerinden kaçarak Türkiye’ye geliyor ve burayı bir eman yeri biliyor.” diyerek başladığı konuşmasında; Türkiye Devletinin, diktatörlerinin zulmünden kaçarak Orta Asya ülkelerinden buraya gelen sığınmacıların ülkelerinin ajanları tarafından öldürülmelerine engel olamadığını belirtti. Özellikle İstanbul sokaklarının onca kameraya ve güvenlik önlemlerine rağmen, katillerin ellerini kollarını sallayarak gezdiği mekanlar olduğunu vurgulayan Cüneyt Sarıyaşar, “Bu toprakları emin belde bilip, bize sığınan insanlara sahip çıkamıyoruz. Kuvatov’un katledilmesiyle de bir üzücü hadise ile karşı karşıyayız. Umarali Kuvatov, suikastlar zincirinin son halkası. Eğer yöneticiler gerekli önlemleri almazsa, bu zincir ne kadar uzayacak bilmiyoruz.” dedi.
                KAVUNCU : “Sadece katillere değil, arkasındaki rejimlere de yaptırım uygulanmalı”
Daha sonra ortak basın açıklaması metnini Türkistan-Der Başkanı Burhan Kavuncu okudu. Açıklamada başta Rusya olmak üzere Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelerde siyasi ve ekonomik istikrar sağlanamadığı gibi insan haklarına aykırı uygulamaların yöneticiler tarafından pervasızca sürdürüldüğü, insanlar faili meçhul saldırılarla katledildiği, en ufak muhalif hareket, düşünce ve örgütlenmelerin bastırıldığı, hukuksuz gözaltı ve işkencelerin devam ettiği vurgulandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin, kendisine sığınan, tarihi, kültürel ortak değerleri bir olan insanlara daha insani bir uygulama ile kucak açması gerektiğinin belirtildiği açıklamada “Türkiye, Tacikistanlı ve Özbekistanlı kardeşlerimizin, hatta diğer Türkistan ülkelerinden gelen, hicret edenlerin sığınma taleplerine müspet yaklaşmalı, onlarla değil, muhalif avcılığına çıkmış dikta rejimleri ajanlarına karşı mücadele vermelidir. Egemen bir ülkenin hukukunu hiçe sayarak bu topraklarda cinayet işleten diktatör rejimlerine gerekli cevap verilmelidir. Kavuncu açıklamanın sonunda Umarali Kuvvatov olayının takipçisi olacaklarını ifade etti.
                 EKİCİ : “Artık sığınma talepleri reddedilmesin”
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Sekreteri Av. Aybüke Ekici ise Kuvarov’un hayati tehlikesine rağmen gerekli korumanın sağlanmadığını belirterek “Bizim daha önce benzer durumlarla ilgili pek çok başvurumuz reddedildi. Bu sığınmacıların ülkelerinde herhangi bir sıkıntı olmadığı, baskı ve zulüm altında kalmadıkları, bu sebeple de sığınma taleplerinin kabul edilmeyeceği şeklinde pek çok ret kararı ile karşılaştık. Kuvarov’a yapılan suikast bundan sonra örnek bir olay teşkil edecek.” dedi.
Olayın olduğu akşam Umarali Kuvvatov’la birlikte İstanbul Aksaray’daki evde bulunan “Grup 24” üyeleri Hüseyin Aşurov ve Suhrab Turayev  orada yaşananları ve silahlı saldırıyı ayrıntılarıyla anlattılar. Turayev, 6 aydır tanıdıkları ve güvendikleri Tacik Süleyman Kayumov’un kendilerini eve yemeğe davet ettiğini, Kuvvatov ile birlikte eşi ve 2 çocuğunun da oraya gittiğini, Kuvvatov’un eşi Kumrunisa Khafizova’nın yemekleri yaptığını söyledi. Turayev konuşmasına şöyle devam etti: “Kuvatov’un eşi yemek yaparken  Süleyman Kayumov da sık sık mutfağa girip çıkıyordu. Birkaç kez de malzeme almak için dışarı çıktı. Ancak biz, yemekleri yerken kendisinin yemeklere zehir koyduğunu fark ettik. Umarali Kuvatov ‘Buradan çıkalım yoksa öleceğiz’ dedi. Dışarı çıkıp hastaneye gitmek istedik. Ama ben bayılmışım. Kendime geldiğimde Hüseyin Ashurov arkadaşım yanımdaydı ve Kuvatov’un vurulduğunu söyledi” dedi.

Kuvvatov’un arkadaşlarından Hüseyin Ashurov, suikastın olduğu akşam zehirlendiklerini anladıktan sonra taksi tutup getirmek üzere evden ilk olarak kendisinin çıktığını, Süleyman Kayumov’un da kendisiyle birlikte taksi tutmak için ana caddeye kadar geldiğini, taksiyi alıp geri döndüklerinde ise Umarali Kuvatov’un vurulduğunu gördüklerini söyledi. Hüseyin Ashurov sözlerine şöyle devam etti: “Kuvvatov sürekli tehdit ediliyordu ve biz polisten güvenlik, koruma talep etmiştik ancak bu talebimiz karşılanmadı.”

Şehidin hanımı Kumrunisa Khafizova da şehid Umarali Kuvvatov’un hayatı ve mücadelesi hakkında bilgi verdi. Khafizova, eşinin sürekli tehdit edildiğini söyleyerek “Sadece eşimi değil 14 yaşındaki kızımızı da yakalayıp öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Eşim hiçbir şeyden korkmadan davasını savunmaya devam ediyordu ama çocuklara bir şey olmasından endişe ediyordu. O akşam Süleyman Kayumov bizi zehirledikten sonra dışarı çıktık ama zehrin etkisiyle kendimizde değildik. Eşimin o sırada vurulduğunu çocuğumun bağırarak ağlamasından anladım. Bir baktım ki eşim başından vurulmuş bir şekilde yatıyor, ambulans gelene kadar da öldü. Benim eşim İslam için ve Tacik Halkı için mücadele ediyordu. Eşim, Türkiye’ye güveniyordu, bizi himayesine almasını istiyordu. Ben 5 senedir Tacikistan’daki ailemle telefonla bile görüşemiyorum. Şuanda ben Türkiye Cumhuriyeti’nden razıyım, çünkü benim ve çocuklarımın burada kalmasına izin verdi.” dedi.

“Grup 24″ün âli maksadının Tacikistan halkının azadlığı ve İslam davasına hizmet olduğu ifade edildi. Tacikistan’daki diğer muhalif  gruplar ve baskı altındaki bütün etnik topluluklarla işbirliği içinde olduklarını anlatan “Grup 24” üyeleri, mücadeleye Umarali Kuvvatov’un bıraktığı yerden devam edceklerini, İslam davasından asla vazgeçmeyeceklerini, zalim diktatörlerin sonunun yaklaştığını ifade ettiler.

TÜRKİSTAN-DER BASIN BÜROSU

 

5 Mart 2015 günü Tacikistanlı muhalif  “Grup 24”ün lideri Umarali Kuvvatov’un İstanbul’da öldürülmesi hakkında basın açıklaması metni :

Bir süredir Türkiye’de bulunan Tacikistanlı siyasi muhalif  “Grup 24” ün lideri Umarali Kuvvatov, geçtiğimiz Perşembe günü (5 Mart 2015) uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. Bu cinayet, son yıllarda Türkiye’de işlenen “sürgün muhalif cinayetleri” serisinin son halkası olmuştur. Bundan önce de Özbek ve Çeçen asıllı rejim muhaliflerine karşı suikastler icra edilmişti. Ülkemiz, sürgündeki muhalif siyasetçi cinayetlerinin rahatça işlenebildiği bir alan haline gelmiş durumdadır. Burada birkaç hususun altını çizmemiz gerekiyor:

  1. Öldürülen kişilerin tamamı eski SSCB ülkelerinin vatandaşlarıdır. Söz konusu ülkelerde, başta Rusya olmak üzere Özbekistan, Tacikistan ve benzerlerinde siyasi ve ekonomik istikrar sağlanamadığı gibi insan haklarına aykırı uygulamalar yöneticileri tarafından pervasızca sürdürülmektedir. Bu ülkelerdeki gayrıinsani diktatörlük rejimi uygulamaları, Sovyetler’in dağıldığı 1991 yılından beri giderek şiddetini artırmaktadır. İnsanlar faili meçhul saldırılarla katledilmekte, en ufak muhalif hareketler, düşünce ve örgütlenmeler bastırılmakta, hukuksuz gözaltı ve işkence iddialarının ardı arkası kesilmemektedir. Özellikle burada söz konusu ettiğimiz Özbekistan ve Tacikistan gibi eski Sovyet artığı diktatörlerin 30 yıla yaklaşan yönetimleri altında, büyük bir ekonomik çöküntü ve yolsuzluk iddialarına  paralel olarak işkence, göz altında kayıp, faili meçhul cinayetler, onbinlerce insanın hukuksuz olarak cezaevlerine doldurulması benzeri uygulamalar, yurt dışında da ülkelerini terk etmiş muhaliflere  yönelik suikastlerle birlikte devam etmektedir.
  2. Tacikistan ve Özbekistan’dan bizimle aynı inanç ve kültür özelliklerine sahip insanlar, son derece masum ve haklı nedenlerle ülkelerinden ayrılarak, kendilerine yakın buldukları Türkiye gibi ülkelere göç etmek durumunda kalmışlardır. Bu insanlar uluslararası hukuk ve Türkiye yasalarından kaynaklanan haklarını kullanarak, Türkiye’den iltica/ uluslararası koruma talep etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti kendisine sığınan, bizim Türkistanlı dediğimiz ve tarihi, kültürel ortak değerlerimiz bulunan bu insanlara daha insani bir uygulama ile kucak açmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri, “Özbekistan’da veya Tacikistan’da önemli bir problem yok”  düşüncesiyle, bu Türkistanlı kardeşlerimizin uluslararası koruma altına alınma taleplerine olumsuz yaklaşmaktadır. Bunun  son örneği, dün toprağa verdiğimiz Tacikistanlı siyasi muhalif Umarali Kuvvatov’un üç  arkadaşıyla birlikte Aralık 2014’te  yakalanarak 3 Şubat 2015 tarihine kadar gözaltında tutulmasıdır. Bu süre içinde ülkemizdeki Tacikistan resmi temsilcileri,  Kuvvatov ve arkadaşlarının iadesi için girişimde bulunmuşlar ama kişilerin Uluslararası Korunma talepleri henüz sonuçlanmadığı için iade işlemi yapılmamıştır.
  3. Türkiye, Tacikistanlı ve Özbekistanlı kardeşlerimizin, hatta diğer Türkistan ülkelerinden gelen, hicret edenlerin sığınma taleplerine müsbet yaklaşmalı, onlarla değil, muhalif avcılığına çıkmış dikta rejimleri ajanlarına karşı  mücadele vermelidir. Egemen bir ülkenin hukukunu hiçe sayarak bu topraklarda cinayet işleten diktatör rejimlerine gerekli cevap verilmelidir. Şu ana kadar bu cevabın verildiğini henüz işitmedik. Türkiye’nin hukukunu hiçe sayarak rejim muhaliflerini öldürten Rusya, Özbekistan ve Tacikistan’a karşı daha ciddi önlemler alınmalıdır.
  4. Dini inançları sebebiyle mevcut rejimlerin zulmüne uğrayan, Doğu ve Batı Türkistan’ın bütün bölgelerinde ve Kafkasya ülkelerinde özgürlük talebiyle canlarını kurtarmaya çalışan muhacir, mülteci kardeşlerimize “terörist, extremist, fundamantalist” yaftaları yapıştırılmak istenmektedir. Dünya’nın emperyalist devletleri ve işbirlikçi diktatörler, muhaliflerini bu yaftalarla karalamaya çalışıyorlar. Kimseyi, somut bir delil olmaksızın yaftalamadan, mevcut rejimlerin hukuksuzluklarını göz önünde bulundurarak, bütün göçmen, muhacir veya mültecilere insani hakları tam olarak verilmeli,  evrensel hukuk ilkeleri uygulanmalıdır. Ülkemize sığınan bu insanlara yabancı değil misafir muamelesi yapılmalı, onların sağlık, eğitim, barınma ve çalışma ihtiyaçlarında kolaylık sağlanmalıdır.

Son olarak silahlı saldırıda şehit olan Umarali Kuvvatov olayının takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz. Katillerin bulunup cezalandırılması kadar, onların arkasındaki diktatörlere uygulanacak yaptırımların, onlardan hesap sorulmasının ve bu cinayetlerin artık bitmesi için gerekli önlemlerin alınmasının da takipçisi olduğumuzu ilan ediyoruz.

10 Mart 2015

 

DOĞU TÜRKİSTAN MAARİF DERNEĞİ                          MAZLUMDER     

                                                             

 

 

ULUSLARARASI  MÜLTECİ HAKLARI DERNEĞİ              TÜRKİSTAN-DER                                                              

 

        20150309_143725

 

20150310_132228                 

 

IMG-20150309-WA0000                   

 

                                                                                 

Devami