Skip to content
Haberler >
  • TÜRKİSTANDER Olağanüstü Genel Kurul toplantısı
  • GÖÇ İDARESİ’NİN ZORLA GERİ GÖNDERDİĞİ GÖÇMENLERİ İŞKENCE VE ÖLÜM BEKLİYOR!
  • Özbekistan: 2023'te en çok konulan isimler
  • Özbekistan’da işkencede ölüm olayları artıyor -4
  • Özbekistan'da işkencede ölüm olayları artıyor-3
TÜRKİSTANDER
Banner Ads
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • FAALİYETLER
    • FAALİYETLER
    • DUYURULAR
  • HABERLER
    • TÜRKİYE
    • TÜRKİSTAN HABER
      • Doğu Türkistan
      • O’zbekistan
      • Kazakistan
      • Kırgızistan
      • Türkmenistan
      • Tacikistan
      • Horasan
      • Güney Türkistan
    • DÜNYA HABER
  • DERSLER
    • İSLAM
      TARİH
      Мусулмоннинг мусулмон биродари устидаги ҳақ-ҳуқуқлари

      Мусулмоннинг мусулмон биродари устидаги ҳақ-ҳуқуқлари

      Qiyinchilik yetganda amal qilinadigan qoidalar

      Qiyinchilik yetganda amal qilinadigan qoidalar

      30 odimda farzand tarbiyasi (6 Odim)

      30 odimda farzand tarbiyasi (6 Odim)

      Бу намоздир!

      Бу намоздир!

      Türkistanlı kahraman Osman Batur

      Türkistanlı kahraman Osman Batur

      1942’de Hollanda’da 101 Orta Asyalı neden öldürüldü?

      Türkistan’dan Mısır’a işleyen gemiler

      Türkistan’dan Mısır’a işleyen gemiler

      Tarihsiz kelajak ildizsiz daraxtdir

      Tarihsiz kelajak ildizsiz daraxtdir

    • İSLAM
    • TARİH
    • Türkçe Dersi
  • TÜRKİSTAN
    • GENEL BİLGİLER
    • TARİH
    • Kazakistan
    • Kırgızistan
    • Özbekistan
    • Tacikistan
    • Türkmenistan
  • GALERİ
    • VİDEOLAR
    • FOTOGRAFLAR
    • .
  • YAZARLAR
    • Burhan Kavuncu
    • Dr. N. Normumin
  • İLETİŞİM

Kategori: TÜRKİSTAN

Özbekistan: Geçmişte Dini suçlamalarla iftiraya uğrayan insanlar hâlâ takip ediliyor mu?

3 Ağustos 20193 Ağustos 2019

       (Özbekistan’da Mirziyayev dönemi reformları/ iyileştirmeler devam ederken, bürokrasideki eski rejim kalıntıları vatandaşlara eziyet etmek için halâ fırsat kollamakta. BBC O’zbek Hizmati’nin aşağıdaki haberinde Surhandarya vilayetinden Oybek Yusupov’un başına gelenler anlatılıyor. Yusupov’un yaşadıkları, Özbekistan’da hemen herkesin başına gelen sıradan bir durum. Genel vaziyeti yansıttığı için olduğu gibi yayınlıyoruz.- turkistanlilar.org)

Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev’in  Başkan olduğu günden bu yana, daha önce dini extremizmle irtibatlandırılan onbinlerce vatandaşın ismi “kara liste”den çıkarıldı. Ancak kendisine dini suçlama ile alakalı iftiralar atıldığını iddia eden vatandaşların, bu hususta açılan davalar tamamen kapandığı halde, hâlâ içişleri memurları tarafından baskı altında oldukları hakkında çok sayıda haberler çıkıyor.

BBC Uzbek Hizmeti ile görüşme yapan Surhanderya ili, Angor ilçesinden 34 yaşındaki Oybek Yusupov kendisini 2011 yılından itibaren İçişleri memurlarının rahat bırakmadığını ve 2019 yılı Haziran ayında Özbekistan talebi ile Rusya’dan deport edildiğini giriş yasağı aldığını  söyledi.

Yusupov’un dediğine göre, o ilk kez temelsiz haber yüzünden İçişleri makamlarının bakanlarının dikkatini çekti.

” 2011 yılında Rusya’da çalışıp geri gelmiştim. Millî Güvenlik Hizmeti, “dini kitaplar dağıtıyor ve Muhammed Salih’in kitaplarını okuyor” suçlaması ile bir aylığına  kimliğimi alı koydu, ama suçumu kanıtlayamadı” diyor Oybek Yusupov.

“Evimde Şeyh Muhammed Sadık Muhammed Yusuf’un kitabı vardı. Komşumuz kitabı okumak için almış. Bir süre sonra iki kadın tarafından  ” Dini edebiyatlar dağıtıyor ve muhalefet eylemcisi Muhammed Salih’in kitaplarını okuyor” içeriği ile bir şikayet bırakıldığını söylediler. Ben sadece Şeyh’in kitaplarını okuyorum ve Muhammed Salih’i tanımıyorum. Şeyh ismini Muhammed Salih ismi ile karıştırılarak söylendiğini düşünüyorum”..

Kendisini müslüman saydığını, ancak namaz kılmadığını söyleyen Oybek Yusupov, eski Devlet başkanı İ.Karimov adına zorla “af dileme mektubu” yazdıktan sonra kimliğinin geri verildiğini ve onu  takip etmek için İ. isminde İçişleri memurunun peşine takıldığı hakkında anlattı.

 

O.Yusupov :  “(İ.) benim bir suçum olmadığına inandığını söyleyip “Kardeşim, bu suçlamalar ile hapse atılırsan hayatını  çütütürsün. Bu yüzden, içki içip onların gözü önünde sarhoşken mahalleyi gez” dedi. Ama ben namaz kılmıyor olsam da böyle bir şey yapmayacağımı bildirdim”.

İşler biraz yatıştıktan sonra tekrar  Rusya’ya çalışmak için giden Yusupov çeşitli memurlar tarafından telefonla arandığını ve onların düzenli olarak “sen hâlâ namaz kılıyormuşsun” diye sorduğunu söylüyor.

Onun dediğine göre, 2018 yılında kendisine yapılan baskılar tekrar büyüdü ve bu işlerin Rusya’da yaşayan S.B isimli kadının ettiği şikayet ile alakası var.

O.Yusupov :  “Moskovada  elektrikçi olarak çalıştım , elektrikçilik ve araba sürmeyi öğreniyordum. 2018 yılında S.B. isminde bir bayanın, Kumkorgan ilçesi Ceza soruşturma Bölümüne, “Aybek Yusupov Saint-Petersburg’ta bana vurdu” diye şikayet ettiğini söylediler. Ben S.B’yi tanımıyordum bile, sadece kısa bir süre beraber çalıştığım insanlar ile o kadının evinde kiracı olarak kalmıştım”.

Özbekistanlı görevlilere kendisinin ömründe hiç Saint-Petersburg’a gitmediğini söyleyen Yusupov bir-iki gün sonra S.B.’nin yazdığı dilekçede başka şeylerin de bulunduğunu anladı :

“Angar İlçesi Suç Soruşturma ve Terörle Mücadele  Bölümü bana “insanları Suriye’ye gitmeye ikna etmeye çalıştı, namaz kıldı ve  ve Türkiye’ye kızlar gönderiyordu ” argümanlarıyla bana  suçlama yaptı. Bunlar da S.B’nin  şikayet dilekçesinde varmış fakat onu bana göstermediler.”

  1. Yusupov, S.B’nin evinde kalan göçmen işçilerden bu kadının Tacikistan ve Özbekistan İçişleri idarelerine çalıştığını ve onların talebi ile Rusya’da çalışan ve geçimini sağlayan insanlar hakkında sahte suçlamalarla  şikayet dilekçeleri yazdığını işittiğini söyledi.

Ancak O. Yusupov’un Devlet Başkanı Virtual Ofisine gönderdiği mektubuna cevaben 2018 yılı 22 Ağustos’ta gelen resmi mektubunda S.B’nin şikayeti yüzünden Angar ilçesi İİB memurları tarafından soruşturmalar yapıldığı ve “Angar ilçesi Nevşehir mahallesinde istikamet eden Yusupov Oybek Murodovich’in hareketlerinde herhangi bir suç delili  bulunmaması  sebebiyle Özbekistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun 83. maddesi 2. bendine göre O. Yusupov’un şahsına açılan soruşturmalar ve davaları durdurulması ile ilgili karar kabul edildiğinin kesinleştiği” bildirildi.

Buna rağmen, Yusupov 2018 yılından 2019 yılı Mayıs ayına kadar kendisi Rusya’da çalışıyor olsa da, İçişleri birimleri görevlilerinin ona rahat vermediğini, birkaç defa numarasını değiştirse de onların bir şekilde bulup aramaya devam ettiklerini vurguluyor.

“Hâlâ dini davetler ediyormuşsun diyorlardı. Sadece bana telefon etseler neyse, Surhanderya’da kalan aile bireylerime de göz açtırmadılar.  Geçen sene sonbaharda bilinmeyen şahıslar gelip mahallede aile bireylerimi ve komşuları bir araya toplayıp benim hakkımda “şu adamı iyiliğe çağıralım, sevap olur” gibi konuşmalar yapmışlar. Ailem de artık bu durumlardan başı öne eğilmiş durumda” diyor.

“ Küçüklüğümden beri ailemi geçindirmek için çabalıyorum. Rusya’ya gelmeden önce Taşkent’deki Parkent çarşısında işçi olarak çalışırdım. Pazarın önünde toplanır iş beklerdik. Polis gelip bizi kovar, biz de kaçardık. Nasıl Suriye’ye adam gönderebilirim anlam veremiyorum. Açıkçası dindar biri de değilim.”

Yusupov’un bu iddiaları hakkında BBC Uzbek hizmeti Angar ilçesi Nevşehir mahalle başkanını aradı . Mahalle başkanı H. Rahmanberdiyev O. Yusupov’u tanıdığını ancak İçişleri memurlarının ona yaptığı suçlamalardan haberi olmadığını, hatta Rusya’dan sınırdışı edildiğini de bilmediğini söyledi.

  1. Yusupov’un ikamet ettiği mahallenin karakol müdürü ve Angar ilçesi Ceza Soruşturma ve Terörle Mücadele Bölümü yetkilileri ile bağlantı kurmanın imkanı olmadı.

O.Yusupov hakkında  S.B’nin iddialarıyla bir dava açılmaması kararına  rağmen, kendisine ve ailesine yapılan baskıların sonu gelmediği için Devlet Başkanı Virtual Ofisine şikayet  yazmaya devam ettiğini söylüyor.

2019 yılı Şubat ayında gelen resmi cevapların birinde Yusupov’un şahsına Özbekistan Devlet Ceza Kanunu’nun  140.maddesi (hakaret etme) 2.bendi ile bir dava açıldığı bildiriliyor.

“Adıma dava açıldığını bu mektuptan sonra öğrendim. Dini suçlamalar kanıtlanamayınca sadece maddeleri değiştirerek tekrar dava açmışlar”.

  1. Yusupov, bu yılın Haziran ayında Rusya FSB memurlarının onu çağırdığını ve Özbekistan’ın talebi ile 35 sene (2054 yılına kadar) ülkeye giriş yasağı kararı alındığını bildirdiklerini söyledi.

“Ben kendi halimde helal emeğim ile çalışıyordum. Son kez Rusya’ya, para kazanıp geri döndükten sonra evlenmek için gitmiştim. Dini davetler yapmak aklımın ucundan bile geçmedi. Çalıştım, okudum. Giriş yasağı almamın sebebini de kimse söylemedi. Elimde bir tek cep telefonu ile dönmeye mecbur kaldım. Bunların yüzünden 34 yaşıma kadar aile kuramadım. ”

O.Yusupov, kendisinin, sadece cinayet davalarını açma planlarını uygulamak ve dini suçlamalarla masumları hapse atmaya alışmış görevlilerin kurbanı olduğunu düşünüyor.

“Üç aydır kimse beni rahatsız etmiyor. En son şahsıma açılan dava hakkında da kimse bir şey demedi. Ama bu arada ben işimden oldum. Tamam, bir suçum varsa gelsinler yüzüme söylesinler ve atacaklarsa hapse atsınlar. Ama böyle oyunlar oynayarak hayatımı berbat etmesinler.

“Biliyor musunuz şu an neyden korkuyorum? Her defasında arabama binmeden önce 7 kere etrafını dolanıp kontrol ediyorum. Bu olayları herkese anlattığım için arabama bir şey bırakırlar diye ödüm kopuyor” diyor Yusupov.

Özbekistan’da yeni hükümet iktidara geldiğinden beri dini özgürlükler durumu iyileştiği için, mahsus hizmetlerin takibine uğrayan dindarların rahat nefes almaya başladığı söyleniyor.

Geçen sene Aralık ayında Anayasa’nın resmi olarak kabul edilmesinin 26.yıldönümünde yaptığı konuşmada Devlet Başkanı Mirziyayev:  “Bir zamanlar aşırı dini gruplarla alakası var diye takibe alınan 20 binden fazla vatandaşın ismi “kara listeden” silinmiştir. Yasaklanan topluluklara yanılıp giren, yaptıklarına pişman olup doğru yolu bulmaya çalışan vatandaşların başvurularını değerlendirmek üzere Devlet İdarelerarası Komisyonu kuruldu” diye açıklamıştı.

“Dürüstçe söylersem şimdi Eski Devlet Başkanı Kerimov’un dönemi olsa bunlar beni çoktan içeri atmıştı, ama şu an, eskiden bana karşı açtıkları sahte  davaları ne yapacaklarını bilemiyorlar” diyor Oybek Yusupov.

“Tek istediğim – bir suçum varsa kanıtlayıp hapse  götürsünler. Yoksa, beni sadece rahat bıraksınlar”.

tercüme: Aisha Fazliddin

https://www.bbc.com/uzbek/uzbekistan-49006741

 

Devami
ALINTI YAZILAR, HABERLER, Özbekistan

Türkistanlı kahraman Osman Batur

25 Nisan 2019

Doğu Türkistan’ın hürriyeti için mücadele edip, bu uğurda canını veren efsane insan Osman Batur’u en yakın silah arkadaşlarından biri olan Nurgocay Batur anlatıyor.

Nurgocay Batur‘un gönderdiği adam mektupları, Osman Batur‘un* eline teslim eder.

Nurgocay Batur ise, Delilhan ve Kapas Batur’un adamları ile birlikte Altay şehri Sarsümbe’ye doğru yola çıkmıştır. Türkistanlıların kışlak yeri olan Buvrıltogay ırmağı kenarındaki Kara Bulgun köyüne gelirler. Keşibay Zalın onları evinde misafir eder. Orada köy ağası olan halk liderlerinden birkaçı; Kasen Zengi, Çağatay Zengi, Müşteri Zengi, Hacıbay Zengi, Begecay Zalın ve Zel Zengi, Nurgocay Batur’la görüşmek için gelirler. Bunlar Çin hükûmeti ile nasıl anlaşıldığını, bu anlaşmanın kendilerine ne gibi haklar tanıdığını, savaşa nasıl son verildiğini, anlaşmanın mahiyetini öğrenmek istiyorlardı. Nurgocay Batur, bunlara komünist Sheng Tu-pan Hükûmeti’nin feshedildiğini, demokratik milliyetçi Çin’in 11 maddelik anlaşma ile Türklere, Türkistan’ın muhtariyetini tanıdığını anlatır. Halkın bu habere karşı gösterdiği büyük sevinç karşısında, Nurgocay Batur “Ezilen milletimiz, az olsa da verilen hakka, çok bir şey verildi gibi razı oluyorlar” diye düşünür.

Orada bulunanlar Nurgocay Batur’a “Seni Sarsümbe’ye göndermeyelim. Sen burada, halk arasında dur. Yahut da Urumçi‘ye geri git. Eğer, Sarsümbe’ye gidecek olursan Delilhan seni hapse atar” dediler. Halkın kendini bu derece sevdiğine ve bu fikri verdiğine çok sevinen Nurgocay Batur; “Ben nasıl olsa Osman Batur’a giderim. Ben, milletim için canımı, mülkümü feda eden bir kimseyim. Eğer Osman Batur’un himayesinden uzak kalır da, hapse atılacak olursam; beni hapisten kurtaracak talebi Sarsümbe hükûmetine siz yapınız” der.

Nurgocay Batur’dan bu cevabı alan liderler, hemen bir mektup yazıp, orada hazır bulunanlara imzalatarak, bu mektubu bir adamla Osman Batur’a gönderirler.

Nurgocay Batur, ikinci ayın yirmiikinci günü Sarsümbe’ye gelir. Sabah saat 9’da şehre girerken Canımhan’ın oğlu Delilhan (Canaltay) yanında dört kişi ile beraber karşılar. Nurgocay Batur, Urumçi’den babasının yanından geldiği için, babasının nasıl olduğunu sormak, Urumçi’de olup bitenleri öğrenmek gayesi ile yol üstünde onu karşılamıştır. Şükürbayoğlu Delilhan bunu bilseydi onun Nurgocay Batur’la görüşmesine mani olurdu.

Bunun siyasi bakımdan bir çok sebepleri vardı. Delilhan’ın babası Türkistan istiklali uğruna çalışan Esim han, Irıs Han zamanında da Sheng Tu-pan hükûmeti ile Türkler arasında aracılık yapan Canımhan Hacı idi. Osman Batur devrinde de milliyetçi Çin ile aracılık yapan Canımhan Hacı olduğundan dolayı, Altay’daki sol eğilimli Şükürbayoğlu Delilhan ve onun taraftarı olan liderler, Canımhan Hacı’nın oğlu olan Delilhan’ın (Canaltay) Nurgocay Batur ile görüşmesini istemezlerdi. Onun için o da bir bahane ile yol üstünde Nurgocay Batur ile görüştü. Birlikte Neşendik Karakoluna geldiler. Karakol başkanı Tesdenbey Balvan, muavini İlelik Özbek Muhambedip idi. Nurgocay Batur ile birlikte Canımhan oğlu Delilhan da (Canaltay) karakola girdi. Komiserin kendisini kabul etmesini beklerken, fırsattan istifade, Urumçi’de gördüklerini teferruatı ile Delilhan’a anlatlı. Çin devleti ile yapılan anlaşmanın çeşitli bölümlerini, babasının milliyetçi Çin tarafından çok sevildiğini, babasına Osman Batur ve arkadaş-larının emeklerinin neticesi olarak yüksek bir mevki verildiğini -ki bu Kazak Türklerine verilen en yüksek mevki idi- Türkistan’ın maliye bakanı – Çince ismi ile Sai chin-tin’in- T’in-chan’ı olduğunu anlattı. Tahminen iki saat sonra polisler, Delilhan’ı Nurgocay Batur’dan ayırdılar. Sonra Neşendik muavini Muhambedip, Nurgocay Batur’u sorguya çekmeye başladı.

“Sen buraya niçin geldin?” diye sordu.

Nurgocay Batur “Ben Altay halkının, Türkistanlıların vekili olarak Urumçi’ye gittim. Esim Han, lrıs Han, Osman Batur istiklal savaşının kahramanlarının ve liderlerinin halk askerinin ben de bir savaşçı kumandanıyım. Bundan dolayı halk için Urumçi’ye elçi olarak gittim, ben yalnız değildim. Osman Batur’un can arkadaşlarından Süleyman Batur, bütün halk için devletinin arasına elçilik yürütüp iş beceren Canımhan Hacı, bir boy Türkistanlıların lideri Sarıbay Zengi var. Nurgocay Batur, Süleyman Batur, Canımhan Hacı, Sarıbay Zengi Altay vilayetinden elçi olarak anlaşma yaptılar. Bundan dolayı Nurgocay Batur bütün Altay halkı için hem Çin tarafından hem de oradaki Türkistan liderleri tarafından elçi olarak geldi. Nurgocay Batur Osman Batur ile Şükürbayoğlu Delilhan ile görüşecek. Altay halkı ve bütün Türkistanlılara bu anlaşmayı ve bize hak tanıdığını birer birer anlatacağım” dedi.

O zaman Muhammedip eliyle masaya vurdu: “Hayır biz seni millet elçisi olarak tanımayız. Altay halkı İli’ye bağlıdır. Altay lideri Osman Batur, Delilhan İli’den ayrı değil. İli, Çaveşek birbirine bağlı Doğu Türkistan‘dır. Sen, milleti Canımhan Hacı’nın aracılığı ile milliyetçi Çin’e kaydırmak istiyorsun. Seni biz elçi diyerek kabul etmiyoruz. Sizin yeriniz hapishane” diyerek Nurgocay Batur’u iki ırmağın arasındaki 1 numaralı hapishaneye götürdü. Elinden her şeyini aldılar. 27 gün sorguya çektiler. Yaptığı her şeyi anlattırdılar.

Osman Batur, Nurgocay Batur’un hapsedildiğine çok sinirlendi. “Onu hapisten çıkarın” dedi. Bu konuda uzun uzun münakaşalar olmuş, Nurgocay Batur’un yeğeni Edil Han Bey de liderlerdendi. Şükürbayoğlu Delilhan onu da kandırmıştı. Osman Batur bunu bilmediği için “kararı Edil Han versin” demişti. O da her iki tarafı da kırmak istemediği için “üç ay hapis yatsın” demiş. Osman Batur buna çok sinirleniyor ama bir şey diyemiyor. Hapiste her gün Nurgocay Batur’a bir kişilik yiyecek, içecek ve yakacak devlet tarafından verildi. Her gün de başını çuvalla örterek alıp götürüp sorguya çekiyorlardı. Hapisliğinin üçüncü günü hapishane kapısı açıldı. Birisi gelerek Nurgocay Batur’un başına bir çuval sardı. “Neşendik’in evine götüreceğim” dedi. Başı kapalı olarak yürümek çok zahmetliydi. Nurgocay Batur kör gibi basarak karanlık bir yere girdi. Yanındaki, Nurgocay Batur’un başından çuvalı aldı. Önündeki bir kapıyı açtı. Açılan kapıdan girdiler. Odada ışık yandı. Kurulu bir masanın dört tarafında dört adam oturuyorlardı. Hepsinin elinde kâğıt kalem hazır, arkadaki bir koltukta Neşendik Tesdenbey Balvan oturuyorlardı. Nurgocay Batur da gelip masanın ortasına oturdu. Karşısına Muhammedip geldi.

“Sen buraya niçin geldin” diyerek önceki sözünü tekrarladı.

Nurgocay Batur o zaman çok sinirli, kızgın, tıkanık durumda idi. Muhammedip’in İli şehrinde memur olarak durduğu zaman Shang she-tsai Hükûmeti’nin en solcu insanı olduğunu o zaman da şikâyet edip tutuklattığı halk liderlerine çok zarar getiren bir insan olduğunu Urumçi’deki Burhan Şehidi, Nurgocay Batur’a anlatmıştı.

* Asıl adı Osman İslâmoğlu idi. Batur, mücadelesine nispetle verilmiş bir ünvan, bir sıfattır. “Kahraman ve cesur” anlamındadır. O, bu ünvan ile anılmış ve 1951’de şehit edilmiştir.

Özgürlük Yolu, Nurgocay Batur’un Anılarıyla Osman Batur, Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Doğu Türkistan Vakfı Yayınları, İstanbul 2006

Not: Nurgocay Batur 29 Ekim 1986 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

Nurgocay Batur, ortada oturan takkeli kişidir.

Kitabın yazarı Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Nurgocay’ın hanımı Caksıhan Bahadır ile…

18-02-2015

https://www.dunyabulteni.net

Devami
TARİH, TÜRKİSTAN

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ YAKINLARINDAN HABER ALAMAYAN AİLELER KAMPANYA BAŞLATTI

13 Şubat 201929 Ocak 2021
Toplama kamplarında, hapiste veya kayıp olan 13 sanatçı ve 159 akademisyen ile öldüğü açıklanan 6 din aliminin cenazeleri ya da video görüntüleri yakınları tarafından talep ediliyor
(isimleri aşağıda)
Çin zulüm aygıtı, Doğu Türkistanlı büyük sanatçı Abdurrahim Heyit’in yaşadığını ispat etmek için 26 sn’lik bir videosunu yayınladı. Böylece uzun süredir haber alınamayan sanatçının hapiste olduğu ortaya çıktı. Yakınlarına daha önce Heyit’in öldüğü söylenmiş, haber kısa zamanda yayılmış ve  büyük üzüntü yaratmıştı. Toplama kamplarında veya hapiste olduğu düşünülen 159 akademisyen ile Abdurehim Heyit dışında isimleri tespit edilebilen diğer 12 sanatçının da hayatlarından endişe ediliyor. Daha önce öldüğü açıklanan 6 din aliminin yakınları da cenazelerin kendilerine verilmediğini, Heyit videosundan sonra, yaşayıp yaşamadıklarından şüpheye düştüklerini söylüyorlar. Bunun için sosyal medyada #MeTooUyghur #MenmuUyghur  ve #bendeuygurum anahtar kelimeleriyle bir kampanya başlatıldı. Yakınları kayıp olan veya öldüğü açıklandığı halde cenazesi verilmeyen kişiler bu anahtar kelimelerin yanına yakınlarının fotoğrafını koyarak “ölü veya diri videosunun yayınlanmasını” istiyorlar.

Geçtiğimiz 18 ayda hapiste şehid edilen 6 alimin isimleri daha önce duyurulmuş ancak bazılarının cenazeleri ailelerine verilmemişti. Bu alimlerden Abdulahad Berat Mahsum Hacim‘in Kasım 2017’de öldüğü bilgisi ailesine 31.05.2018’de verildi. Tabii cenaze verilmediği gibi mezarı da gösterilmedi. 28 yıldan beri hapiste tutulan Abdulkerim Abdulveli‘nin şehadet haberi 03.12.2018 günü verildi ve 1 seneden fazla bir süre önce öldü denildi.  En son Urumçi Garant Pazar Camii imamı Abdurehimcan İmam‘ın 3 Ocak 2019’da vefat ettiği, 8 Ocak Salı günü açıklandı. Kur’an-ı Kerim’i Uygurca’ya çeviren tanınmış alim Muhammed Salih Damolla‘nın (79 yaş) 24.01.2018’de vefat ettiği bilgisi, yine aylar sona verildi. Tabii cenaze hakkında hiç bir bilgi yok. Şimdi bu şehidlerin yakınları da cenazelerinin gösterilmesini veya video kaydının yayınlanmasını istiyor.

Doğu Türkistan’da hapis veya toplama kampındaki sanatçılardan bazıları.:
1-Sanubar Tursun (5 yıl hapis-2018 Aralık) 
2-Taş Muhammet Batur (şarkıcı)
3-Enver Hakim (şarkıcı)
4-Perhat Hocaahmet (Perhat Baji-fıkra ustası)
5-Jalal Anwar (şarkıcı)
6-Rena Mijit (şarkıcı)
7-Dina Egenbeid (Ressam toplama kampında delirdi-3yıl hapis cezası aldı)
8-Şehid ABDURRAHİM HEYİT (Türkiye’de “Karşılaşınca” şarkısıyla meşhur)
9-Rozahun Tudahun
10-Adil Mijit (Komedyen),
11-Rashida Davut (Pop yıldızı)
12-Zahirshah (Silk Road tv programıyla ünlü genç şarkıcı)
13-Peride Mamut (ünlü halk şarkıcısı)
Bu sanatçıların çoğu dindar değil. Tek suçları Türkistanlı ve sanatçı olmaları. 

Toplama kampları veya hapiste olduğu düşünülen 159 akademisyenin de hayatlarından endişe ediliyor.  Doğu Türkistanlı akademisyenlerin isim listesi, Doç.Dr.Abdulveli Eyüp tarafından yapılan titiz bir araştırma sonucunda ortaya çıktı. Kendisi de  Doğu Türkistan’daki Sincan Mali ve Ekonomi Üniversitesi ile Sincan Ziraat Üniversitesi eski öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Abdülveli Eyüp şimdi Türkiye’de yaşıyor. Eyüp “Kasım ayında hazırlanan 159 kişilik listedekinden çok daha fazla akademisyenin hapse atıldığı ya da kampa gönderildiğini” belirtiyor. Kesin sayının Çin yönetiminin baskıları nedeniyle belirlenemediğine dikkat çeken Abdülveli Eyüp, “Doğu Türkistan’daki kaynaklarımızdan aldığımız bilgiler, zulüm ve baskının boyutlarının her geçen gün arttığını gösteriyor. Biz sadece teyit edebildiğimiz isimlere listede yer verdik. Teyidi açısından ‘şüpheli’ kategorisinde yüzlerce kişi var” dedi.  Doç.Dr.Eyüp, listedeki isimleri teyit edilmesi için Doğu Türkistan’daki üniversite, gazete ve diğer kuruluşlarla temasa geçilip kayıpların ailelerine de tek tek ulaşıldığını belirtti.

Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine direnen ya da itiraz eden aydınlar da, komünist yönetime bağlı hatta Pekin’le birlikte hareket eden akademisyenler de “Toplama kampı” veya hapishanelerde.. Kayıp listesi, Çin’in 2016’dan itibaren hızlandırdığı asimilasyon politikası çerçevesinde yazar, alim, sanatçı ve akademisyenleri baskı altına alma uygulamalarının geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

ÜNLÜ TIP PROFESÖRÜ HALMURAT GHOPUR 

150’den fazla aydının bulunduğu listede tanınan isimlerden biri, ünlü tıp profesörü Halmurat Ghopur. Türkiye’de de kitapları tercüme edilen ve Sağlık Bakanlığı’nın davetlisi olarak Ankara’ya gelen Halmurat Ghopur, alternatif tıp konusunda çalışmalarıyla biliniyor. Ghopur, Türkiye ziyaretinin ardından ‘milliyetçi eğilimler gösterdiği’ ve ‘hilafet devleti kurmaya çalıştığı’ gerekçesiyle tutuklanıp hapsedildi. Akıbetinin ne olduğu hala bilinmiyor.

DİN ALİMİ, GAZETECİ, PROFÖSÖR…

Doğu Türkistan’ın ileri gelen ilahiyatçılarından ve tefsircilerinden Muhammed Salih Hacim’den de yaklaşık 1 yıldır haber alınamıyor. Hacim, Çin hükümetinin verdiği görevle 1986’da Kur’an’ı tefsir eden, Komünist Parti ile ilişkileri nedeniyle Türkler arasında eleştirilen bir isim. Ancak o da zulüm dalgasından kurtulamadı.

Çin’in tanınmış Türkleri hapse atma politikasını uygulamaya başlamasından sonra hedef alınanlar arasında gazeteciler de bulunuyor. Dört gazeteci ile Pekin yönetiminin medyayı sansürlerlenmesi için görevlendirdiği Sincan Basın Konseyi Başkanı Abdurrahman Ebey’den de haber alınamıyor. Ebey’in de Pekin yönetimiyle ilişkilerinin iyi olduğuna dikkat çekiliyor.

ÜNLÜ TARİHÇİ 13 AYDIR KAYIP

Bölgenin ünlü tarihçisi Prof. Dr. Rahile Davut’tan da 13 aydır haber alınamıyor. Davut, 2017 Aralık ayında bir akrabasına, Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’den, Pekin’e seyahat etmeyi planladığını söyledikten sonra ortadan kayboldu. Uygur Türk eserleri, folkloru, müzik ve el sanatları konusunda uluslararası üne sahip Davut da Çin yönetimi tarafından taktir gören Doğu Türkistanlı akademisyenler arasındaydı.

Kültür Bakanlığı tarafından kitapları Türkçe’ye çevrilen, makaleleri Türk akademisyenler tarafından yakından takip edilen Prof. Abdulkerim Rahman da kayıplar listesinde.

Listede Çin’de yaşayan Kırgız ve Özbek Türk’ü 4 akademisyen de bulunuyor.

159 AKADEMİSYENİN LİSTESİ
1. Halmurat Ghopur, (M) Former rector of Xinjiang Medical University, head of XUAR Medical Oversight Bureau, physician, PhD
2. Abbas Es’et, (M) Instructor at Xinjiang Medical University, physician, PhD
3. Nurmemet, Emet (M) Head of Uyghur Traditional Medicine Dept., Xinjiang Medical University
4. Enwer Tokhti, (M) Instructor at Uyghur Traditional Medicine Dept., Xinjiang Medical University
5. Alim Pettar, (M) Instructor at Xinjiang Medical University, physician, PhD
6. Perhat Bekhti, (M) Vice Rector of hospital attached to Xinjiang Medical University
7. Erkin Abdurehim (Oghuz), (M) Professor, Kashgar University, retired
8. Metréhim Haji, (M) Professor, Kashgar University
9. Enwer Isma’il, (M) Associate Professor, Kashgar University
10. Enwer Qadir, (M ) Associate Professor, Kashgar University
11. Gülnaz Obul, (F) Professor, Kashgar University
12. Erkin Ömer, (M) Professor, Kashgar University, school principal
13. Mukhter Abdughopur, (M)Instructor, Kashgar University
14. Qurban Osman, (M) Instructor, Kashgar University
15. Ablajan Abduwaqi, (M) Professor, Kashgar University; chair, Mathematics Department
16. Rahile Dawut, (F) Professor, Xinjiang University; PhD
17. Arslan Abdulla, (M) Former dean, Philology Institute, Xinjiang University; Professor; Head of XUARPeople’s Government Cultural Advisors’ Office
18. Abdukérim Rahman, (M) Professor, Xinjiang University
19. Gheyretjan Osman, (M) Professor, Xinjiang University
20. Tashpolat Téyip, (M) Professor, Xinjiang University; school principal
21. Alim Ehet, (M) Instructor, Xinjiang University; Developer of UyghurSoft software suite
22. Dilmurat Tursun, (M) Instructor, Xinjiang University
23. Batur Eysa, (M) Instructor, Xinjiang University
24. Rehim Rehmitulla, (M) Instructor, Xinjiang University
25. Erkin Imirbaqi, (M) Instructor, Xinjiang University
26. Nurbiye Yadikar, (F) Instructor, Xinjiang University
27. Nebijan Hebibulla, (M) Instructor, Xinjiang University
28. Asiye Muhemmedsalih, (F) Instructor, Xinjiang University
29. Abdusalam Ablimit, (M) Instructor, Xinjiang University
30. Abdubesir Shükri, (M) Professor, Xinjiang Normal University; Dean, Philology Institute, Xinjiang Normal University
31, Abduqadir Jalalidin, (M) Professor, Xinjiang Normal University; poet, husband of Jemile Saqi
32. Jemile Saqi, (F) Instructor, Xinjiang Education Institute, PhD; wife of Abduqadir Jalalidin
33. Yunus Ebeydulla , (M) Professor, Xinjiang Normal University
34. Ababekri Abdureshit, (M) Instructor, Xinjiang Normal University, PhD
35. Nur’eli Shahyaqup, (M) Instructor, Xinjiang Normal University, PhD
36. Nurmuhemmet Ömer (Uchqun), (M) Instructor, Xinjiang Normal University, PhD
37. Abdurazaq Sayim, (M) Vice Head of Xinjiang Social Sciences Academy; senior researcher
38. Küresh Tahir, (M) Researcher, Xinjiang Social Sciences Academy; son of Tahir Talip
39. Ablikim Hesen, (M) Head of Uyghur Department and senior editor, Xinjiang Youth Press; poet
40.Chimen’gül Awut, (F) Senior editor, Kashgar Uyghur Publishers; poet
41. Abduqeyum Tewekkul, (M) Physician, Kashgar Prefectural People’s Hospital
42. Enwer Abdukérim, (M0 Physician, Kashgar Prefectural People’s Hospital
43. Memet’éli Abdurehim, (M ) Former head of XUAR Language Committee, retired
44. Tahir Abduweli, (M) Researcher, XUAR Language Committee
45. Alimjan, (M) Researcher, XUAR Language Committee
46. Na’iljan Turghan, (M) Researcher, XUAR Language Committee
47. Abbas Muniyaz, (M) Professional writer, XUAR Writers’ Association
48. Perhat Tursun, (M) Researcher, XUAR People’s Arts Center; PhD; writer, poet
49. Tahir Talip, (M) Senior editor, “Kashgar Daily,” poet, public figure
50. Ilham Tahir, (M) Teacher (fired), middle school attached to Kashgar Normal University; son of Tahir Talip
51. Niyaz Imin, (M) Former teacher, Kucha County #1 Middle School
52. Ekrem Islam, (M) Vice Principal, Sanji City #3 Middle School
53. Nijat Sopi, (M) Professor, Ili Teachers College; PhD; chair, Literature Dept
54. Barat Tursunbaqi, (M) Former rector, Hotan Teachers College [Dazhuan]
55. Abdurakhman Ebey, (M) Former chief, former senior editor, Xinjiang People’s Press
56. Ekhmetjan Mömin (Tarimi), (M) Senior editor, Xinjiang People’s Press
57. Yalqun Rozi, (M) Editor, Xinjiang Education Press,
58. Qadir Arslan, (M) Editor, Xinjiang Education Press
59. Mahibeder Mekhmut, (F) Editor, Xinjiang Education Press
60. Ayshem Peyzulla, (F) Editor, Xinjiang Education Press
61. Tahir Nasir, (M) Former head, former assistant head editor, Xinjiang Education Press; XUAR People’s Government education inspector
62. Wahitjan Osman, (M) Editor, Xinjiang Education Press, poet
63. Erkin Muhemmet, (M) Editor, Xinjiang Education Press
64. Ekber Sirajidin, (M) Editor, Xinjiang Education Press
65. Yasin Zilal, (M) Head editor, “Tarim” Journal; poet
66. Mekhmutjan Sidiq, (M) Director, Xinjiang Television Station
67. Ekhmetjan Metrozi, (M) Technician, Xinjiang Television Station
68. Qurban Mamut, (M) Former head editor, former senior editor, “Xinjiang Culture” Journal
69. Qeyum Muhemmet, (M) Associate Professor, Xinjiang Art Institute; actor; host ; husband of Aynur Tash
70. Aynur Tash, (F) Report, Ürümchi People’s Radio Station, retired for health reasons; wife of Qéyum Muhemmet
71. Ablimit, (M) Independent researcher of Uyghur classical literature; PhD
72. Ablet Abdurishit (Berqi), (M) Associate Professor, Xinjiang Education Institute; PhD; poet
73. Sajide Tursun, (F ) Postdoctoral researcher at Max Planck Institute for the Study of Religious Diversity in Gottingen, Germany
74. Kamil Metréhim, (M) Chair, Pedagogical Institute, Ürümchi Vocational University; professor
75. Dilraba Kamil, (F) Instructor, Ürümchi #92 Middle School
76. Arzugül Tashpolat, (F) Lecturer, Xinjiang Engineering Institute; Arrested together with husband Ekrem Tursun
77. Tursunjan Hézim, (M) Instructor, Aqsu #1 Middle School
78. Abbas Burhan, (M) Researcher, XUAR Education Department; Vice Principal, Ürümchi City #10 Elementary School
79. Ablimit Ablikim, (M) MA student, Shanghai Arts Institute
80. Ablet Shemsi, (M) Instructor, Kucha County Ishkhala Village Middle School
81. Adil Tursun, (M) Vice Principal, senior teacher, Kashgar Old City County #1 Middle School; National-Level Expert
82. Arzugül Abdurehim, (F) Received MA in Japan
83. Zulpiqar Barat (Özbash), (M) Former instructor, Xinjiang University; PhD
84. Azat Sultan, (M) Chair, XUAR Literature and Arts Union; Chair, Xinjiang Writers Association; Professor; Literature expert
85. Idris Nurulla, (M0 Independent translator, poet
86. Shahip Abdusalam (Nurbeg), (M) Instructor, Kelpin County #1 Middle School; poet
87. Qasimjan Osman (Ghazi), (M) Civil servant, Peyzawat County Party Committee Propaganda Department; poet
88. Zohre Niyaz (Sayramiye), (F) Instructor, Bay County Sayram Village Middle School; poet
89. Muhemmedsalih Hajim, (M) Researcher, Nationalities Research Institute, Xinjiang Social Science Academy, retired; translator of the Quran into Uyghur; religious scholar and translator; died at age 84 in a camp; father of Nezire Muhemmedsalih
90. Adiljan Tuniyaz, (M) Former reporter, Xinjiang People’s Radio Station; poet; husband of Nezire Muhemmedsalih
91. Nezire Muhemmedsalih, (F) Independent writer; wife of Adiljan Tuniyaz; daughter of Muhemmedsalih Hajim
92. Ilham Weli, (M) Chair, senior editor, “Xinjiang Gazette” Uyghur Editorial Department
93. Mirkamil Ablimit, (M) Vice Chair, senior editor, “Xinjiang Gazette” Uyghur Editorial
Department
94. Memtimin Obul, (M) Editor, “Xinjiang Gazette” Uyghur Editorial Department
95. Jür’et Haji, (M) Editor, “Xinjiang Gazette” Uyghur Editorial Department
96. Erkin Tursun, (M) Editor, director, Ili Television Station
97. Abduréhim Abdulla, (M) Senior editor, Xinjiang Audiovisual Press; poet
98. Es’et Éziz, (M) Chief, Ürümchi People’s Radio Station Uyghur Editorial Department
99. Alim Yawa, (M) Former instructor, Peyzawat County Güllük Village Middle School; poet
100. Enwer Qutluq (Nezeri), (M) Editor, Xinjiang Television Station; poet
101. Khalmurat Eysajan, (M) Instructor, Ili Pedagogical Institute
102. Zulpiqar Köresh, (M) Editor, Xinjiang Television Station; singer
103. Turdi Tuniyaz, (M) Former Principal, Ürümchi City Experimental Middle School
104. Ömerjan Nuri, (M) Instructor, Hotan Teachers College [Dazhuan]
105. Qeyser Qéyum, (M) Editor in Chief, “Literary Translations” Journal Committed suicide. Jumped off eighth floor of his office building after a police summons rather than face probable detention in the camps.
106. Abduqadir Jüme, (M) Independent translator, poet
107. Mirzahit Kérimi, (M) Former editor (retired), Kashgar Uyghur Press; writer
108. Nijad Memtimin, (M) Employee, Kashgar Prefectural Government Information Office; photographer
109. Mutellipjan Memtimin, (M) Owner, “Kashgar White Steed Photo Studio”; photographer
110. Mukhtar Rozi, (M) Computer expert; programmer
111. Mehmutjan Khoja (Ümidwar), (M) Editor, “Xinjiang Youth” Journal; poet
112. Méhrigül Tahir, (F) Instructor, Kashgar Preschool Teachers Training School;daughter of Tahir Talip
113. Nijat Ablimit, (M) Instructor, Kashgar University
114. Dilshat Perhat (Ataman), (M) Founder, “Diyarim” Website
115. Khalide Isra’il, (F) Editor, “Xinjiang Gazette,” retired; writer
116. Ablajan Siyit, (M) Vice head editor, senior editor, Kashgar Uyghur Press
117. Osman Zunun, (M) Former head editor, senior editor, Kashgar Uyghur Press, retired
118. Abliz Ömer, (M) Former head editor, senior editor, Kashgar Uyghur Press, retired
119. Dilmurat Ghopur, (M) Vice Rector, Xinjiang University
120. Gheyret Abdurahman, (M) Researcher, Xinjiang Social Sciences Academy; Vice Head, Language Institute, Xinjiang Social Sciences Academy
121. Abduqéyum Mijit, (M) Researcher, National Culture Research Institute, Xinjiang Social Sciences Academy
122. Abduréhim Rahman, (M) Associate Professor, Xinjiang University; PhD; husband of Ruqiye Osman
123. Ruqiye Osman, (F) Administrator, Xinjiang University Library; wife of Abduréhim Rahman
124. Gülbahar Éziz, (F) Civil servant, XUAR Prison Administration Office; psychology counselor; lawyer
125. Emetjan, (M) Qutlan Electronic Company, computer engineer
126. Imam, the computer center of Xinjiang University.
127. Ablajan Memet, (M) Konisheher Number one High school.
128. Ehmetjan Jume (M), Konisheher Number one high school
129. Sajidigul Ayup (F) Konisheher Number one high school.
130. Qeyser Abdukerim (M), computer engineer, poet.
131. Metyasin Metqurban (M) Bilkan electronic company, CEO, computer engineer
132. Perhat Zahir (M) computer engineer
133. Abdurahman Memetabla (M) computer engineer, CEO, Rawanyol electronic company.
134. Nurshat (M) Graphic designer, Qarluq Electronic Company
135. Abletjan Ismail (M), Creator of Yaltapan software, IT engineer of XUAR Government website ts.cn,
136. Weli Barat, (M) Former dean of Xinjiang University.
137. Ablet Zeydin (M) XUAR TV station
138. Zulpiqar Koresh (M) host, XUAR TV station
139. Reshide Dawut (F) singer, XUAR theater
140. Adil Mijit (M) comedian, XUAR Theater
141. Senewer Tursun (F) singer, XUAR theater
142, Dolqun Tursun (M), XUAR department of preventive medical.
142. Abdurishit Imin (M) XUAR department of agriculture
143. Sirajidin Qarluq (M), Qarluq electronic, co, ltd,
144. Amannisa Qemirdin (F) accountant, Qarluq electronic,
145. Reyhangul Mehmut (F)graphic designer, Qarluq electronic
146. Yusup Ehmet (M) graphic designer, Qarluq electronic
147. Osman Ehet (M) music editor, Qarluq electronic
148. YasinJan Sadiq (choghlan) (M) writer, XUAR writers association
149. Erkin Ibrahim (peyda) (M) publisher, CEO of ogen publishing company.
150. Mutellip Sidiq Qahiri (M) associate professor, Kashgar University
151. Abla Memet (M) former principal of Kucha #1 high school, reworded in 2017 in chemistry.
152. Osman Hoshur (M), Writer, participant of Uyghur textbook.
153. Enwer Sidiq (M), Lecturer of physics, Xinjiang Normal University
154. Husen Hesen (M) physician, Kucha Uyghur Medicine Hospital
155. Ebeydulla Hesen (M) physician, XUAR Uyghur Medicine Hospital
156. Tahir Hesen (M), physician, Kucha people’s hospital
157. Nejibulla Ablat (M) cardiologist, Kashgar #2 people’s Hospital.
158. Memetjan Abliz (M) Writer, Kashgar Uyghur publishing house.
159. Ibrahim Alptekin (M) poet, publisher, Artush

https://www.karar.com/karar-gazetesi/27-aralik-2018

Devami
Doğu Türkistan, HABERLER, TÜRKİSTANAbdulkerim ABDULVELİ, Abdurehim Heyit, Çin, DOĞU TÜRKİSTAN, Muhammed Salih Damolla, Sincan, Türkistan, Urumçi, Uygur, Xinjiang

AÇIKLAMA

10 Şubat 201911 Şubat 2019

 

TÜRKİSTANDER Başkanı Burhan Kavuncu, Doğu Türkistanlı sanatçı Abdurrehim Heyit hakkındaki haberler ve Çin rejiminin bugün yayınladığı video ile ilgili aşağıdaki açıklamayı yaptı:
Doğu Türkistanlı koşuk sanatçısı Abdurrahim Heyit’in ölüm haberine gösterilen tepkiler üzerine Çin resmi kanalları bugün bir videoda, Abdurrahim Heyit’e ait olduğunu düşündüğümüz 26 sn’lik bir görüntü yayınladılar.
Konuşturulan kişi hapiste ve sağ-selamet olduğunu, hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini, “baskı ve zorlama yapılmadığını” söylüyor. Video üzerindeki incelemeler devam etmektedir. İlk izlenim, gösterilen  kişinin Abdurrehim Heyit olduğu, ağır işkence görmüş olduğu hatta yüzünün bir kısmının kısmi felç gibi hareketsiz olduğu, çok kısa (26 sn) konuşturulmasındaki maksadın farklı bir şey söylemesini engellemeye matuf olduğu yönündedir.
Böyle bir videonun Çin rejimi tarafından yayınlanması, uzun süredir kayıp veya toplama kampında/ hapiste olduğu düşünülen ama haber alınamayan çok sayıda akademisyen, sanatçı, din adamı, gazetecinin durumunu da gündeme getirmelidir. Bundan önce Çinli makamlar tarafından öldüğü açıklanan ama cenazeleri ailelerine verilmeyen Abdulahad Berat Mahsum hacim, Muhammed Salih Damolla, Abdulveli Abdulkerim Qarim gibi din adamlarının durumu da aydınlatılmalıdır. Benzeri bir çok vak’ada, ziyarete giden yakınları ile görüştürülmeyen mahpuslarla ilgili, aylar sonra “öldüğü ve defnedildiği” bilgisi verilmektedir. Mesela Hoten şehrinde yukarıda adı zikredilen Abdulahad Berat Mahsum Hacim’in 2017 Kasım ayında öldüğü ve defnedildiği, ailesine 31.05.2018’de söylenmiştir. Ne cenaze ne mezar yeri gösterilmemiştir. Belki de o haber de yalandı. Yeterli tepki gösterilmediği için daha sonra öldürülmüş olabilir. Yine 3.12.2018’de “bir sene önce öldüğü” açıklanan Kerem Qari de belki hala ölmemiştir.
Çin rejimi bugün yayınladığı video ile Abdurrehim Heyit’in şahsında:
1-Sanatçıları hapse attığını,
2-Serbest konuşma imkanı ve izni vermediğini,
3-Mahpuslara sakat bırakacak derecede ağır işkence yaptığını
4-Aileleri ile aylarca görüştürmediğini, “öldü defnettik” diyerek yalan bilgi verdiğini,
5-Tepkiler gösterilmeseydi öldürebileceğini de teyit etmiş oldu.
Daha önce de Toplama kampları, Türkistanlı ailelerin evine Çinli erkek yerleştirilmesi, Bütün Din ve İnançları Çinlileştirme uygulaması haberlerini önce inkar ederken daha sonra kabul etmek zorunda kalmıştı.
Şimdi suçluluk telaşı ile “ölüm haberinin asılsızlığı” iddiasına sarılan Çin rejimi, bu video ile insanlığa karşı işlemiş olduğu suçlarını bir kere daha itiraf etmiş oldu.
Burhan Kavuncu
TÜRKİSTANDER BAŞKANI
YanıtlaYönlendir

 

Devami
Burhan Kavuncu, Doğu Türkistan, DUYURULAR, FAALİYETLER, TÜRKİSTAN, YAZARLAR

Ünlü Özbek muhafazakar yazar yine Türkiye’de

25 Ocak 201925 Ocak 2019

Ünlü Özbek yazar Nurullah Muhammed Raufhan, Kerimov sonrası döndüğü Özbekistan hakkında değerlendirmesini yaptı

Özbekistan’da adı en çok konuşulan muhafazakâr yazar ve aydın Nurullah Muhammed Raufhan bu günlerde yine Türkiye’de.

Onun İslam Kerimov dönemini eleştiren “Bu Günler” romanı üç yıl önce yayınlanmıştı. Yazar Türkiye’den Özbekistan’a döndüğünde kısa süre tutuklanmış, yeni Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev hükümeti tarafından serbest bırakılmıştı. Son iki seneyi vatanında geçiren Özbek yazar için yurt dışına çıkma yasağı da kaldırılmasının ardından Raufhan şimdi çok sevdiği, “biz bir ülkeyiz” dediği Türkiye’de bulunmaktadır.

1. Kendinizi okuyucularımıza tanıtabilir mısınız?

Ben bir Özbek aydını ve yazarıyım. 1955 yılında Fergane ilinde doğdum. “Dünya Geniştir”, “Bu Yerin Adamı”, “Kuytudaki Kulübe”, “Bu Günler” adlı kitaplarım yanında “Beyaz Bina Akşamları”, “Leyli ve Mecnun” film senaryosu yazarıyım. Dünya edebiyatından Özbekçeye onlarca eser çevirdim. Anadolu Türkçesinden de birçok dini kitapları Özbek diline tercüme ettim.

2. İki yıl önce Türkiye’de yaşıyordunuz. Nedeni?

2011 yılının başlarında, “Bu Günler” adında ülkemizde bağımsızlıktan sonra yaşananları anlatan sosyal ve siyasi roman yazmaya başladım. Kitap 2013 ilkbaharında bitti. Bu romanım Özbekistan eski lideri İslam Kerimov yönetiminin milli ve dini değerlerimize karşı olan politikalarından bahsediyor. Yani kitabimde o dönemin zulüm, rüşvet, hırsızlık, yalan ve baskı politikalarını ifşa etmiştim. Ülkemizin ekonomik, politik ve manevi yönden bir çıkmaza sürüklendiğini delillerle ortaya koymuştum.

İslam Kerimov oluşturduğu otoriter rejimin böylesine keskin bir eleştiriyi kabul etmemesi doğal idi. Bu yüzden iki sene Türkiye’de yaşadım.

2016 yılında İslam Kerimov öldü. Onun yerine eski Başbakan Şevket Mirziyayev devlet başkanı oldu. Özbekistan’da politik ortam yumuşamaya başladı. Çeşitli alanlarda reformlar ilan edildi. Yeni Cumhurbaşkan baskıyı kaldırma ve ekonomiyi geliştirme sözü verdi. Özbeklerde değişim umudu uyandı. 2017 Eylül ayının sonunda ülkemdeki reformlara katkıda bulunmak amacıyla vatanıma geri döndüm.

3. Türkiye’den ayrıldıktan sonra, Özbekistan havalimanında gözaltına alındınız ve beş gün hapishanede kaldınız. Eski cumhurbaşkanı öldükten sonra yeni yönetim baskıları kaldırmaya başladığına göre, sizi niye tutukladılar?

Bu yeni dönemin çelişkileri sonucu diyebiliriz. Politik değişimler toplumun talepleri ile değil, yönetimin girişimiyle başlatıldığında böyle durum ortaya çıkabilir. Yani yeni yönetim hızlı reformlara el atmak ister, ancak toplum tabanı buna halen hazır değildir. Özellikle, Kerimov döneminin eski seçkin kadroları küçük bir değişimi bile istemiyorlar. Çünkü olumlu değişim politikaları onların kirli yönetimini ifşa edebilir. Yanı ben Özbekistan’a geri döndüğümde yeni reformcu yönetim ile buna karşı olan eski rejim kadroları çatışmasının ilk kurbanı olmuştum.

4.Hapis günlerini nasıl geçirdiniz? Size çok ciddi, yani anayasal düzeni yıkma suçlaması yönetilmesine rağmen kısa süre sonra serbest bırakıldınız? Bunu nasıl açıklarsınız?

“Anayasa düzeni” yıkma suçlaması eski rejimin siyasi ve dini muhaliflere onları yok etmek için yönettiği iftira suçlaması idi. Hâlbuki “Bu Günler” romanımda ben o zamanın düzenini yıkmaya değil, onu değiştirmeye davet ediyordum. Yani bu kitabımda yanlış bir şey yok idi. Dolayısıyla Kerimov rejimini ayakta tutmak isteyen ve küçük bir eleştiriye dayanamayan eski kadroların bana yapılan hile dolu suçlaması idi. Kerimov döneminde, böyle sahte suçlamalar ile binlerce Müslümanlar on, hatta yirmi yıl süre ile hapis cezasına mahkum oldu. Bazıları yeterince suçu olmadan öldürüldü ya da izi bırakılmadan kayboldular. Halen kendilerinden haber alınamayan insanlar var…

Bana gelince eğer ben bu suçlama ile İslam Kerimov döneminde hapse atılsa idim, bırakın sağ kalmayı, hapisten cesedimin çıkacağı kesin idi. Ancak Taşkent hava alanında gözaltına alındıktan sonra beş gün içinde serbest bırakılmam, yeni Devlet Başkanı sayın Şevket Mirziyayev’in iş başına geldiğinin olumlu bir sonucu oldu, diye düşünüyorum. Yani benim durumuma yeni Cumhurbaşkanımız Şevket Mirziyoev müdahale etti ve ben serbest kalarak aileme geri döndüm.

5. Kerimov dönemi ile ülkenizdeki mevcut durum arasındaki farklar nelerdir?

Bize milli ve dini yönden kardeş olan, hatta hepimiz beraber bir BİZ’i oluşturan Orta Asya’daki komşu devletler ile yakın ilişkiler yola koyuldu. Kardeş Türkiye ile ilişkiler geliştirildi. Ülkemiz tekrar dünyaya açılmaya başladı. Artık Özbekler dünyanın birçok ülkesine ve onlarca yabancı devletlerin vatandaşları Özbekistan’a vizesiz seyahat edebilirler. Kerimov döneminde bunları düşünmek bile imkansızdı. İç piyasa üzerindeki baskı da azalmaya başladı. Artık serbest döviz pazarına gittikçe yaklaşıyoruz. Bunun yanında yüzlerce siyasi ve dini mahkumlar hapishanelerden serbest bırakıldı. Özgür düşünenler için ceza kanunun bir korku sahnesi olan 159. madde (“Anayasal düzene zorla yıkma”) kaldırılmıştır. Hükümet, eski dönemde bu konuda birçok adaletsizlik yapıldığını kabul etti ve Başsavcılık bu zulümlerin yapıldığı hakkında bir itiraf açıklaması yaptı. Bunların hepsi güzel şeyler.

Ancak bu değişiklikler bana kalsa halen yeterli değildir. Devlet yönetimi içinde “eski” ve “yenilikçi” kadrolar arasında bir mücadele var ve bunun olması doğaldır. “Eskiler” pozisyonlarını kolayca vermek istemiyorlar. “Yenilikçiler” ise ülkede henüz yeterli güç elde edemediler. Bu mücadele sonucunda, bazı alanlarda başlayan reformlar tamamlanamıyor. İfade ve basın özgürlüğü ve siyasi özgürlüklere halen geçemedik bile. Tabii ki, 27 yıllık baskı politikaları hemen silinmeyecek. İnşa Allah, yakın gelecekte toplumumuzun yine de özgürleşmesine, yeniden canlanmasına, siyasi ve kültürel alanlarda ilerleme sağlanmasına inanıyorum.

6. Siz bir yazar ve aydın kişisiniz. Özbekistan’da şu anda Edebiyat ortamı ve aydınların durumu nedir?

Yirmi yedi yıl önce, Rus-Sovyet sömürgeciliğinden kurtulduğumuzu ilan etmemize rağmen ideoloji ve zihinsel olarak hala komünist fikirlerin etkilerinden tam olarak kurtulamadık. Ne yazık ki, bu olumsuz etki aynı zamanda milletimizin manevi durumunun aynası olan aydınlarımız ruh halinde de görülmektedir. Ben halen Özbek edebiyatının milli dönüş yapamadığı görüşündeyim. Stalin’in döneminde maneviyatı tekelleştirmek ve onun baskı politikalarına hizmet etmek için oluşturulan  “Yazarlar Birliği” adındaki devlet kurumu halen edebiyatı alanını kendi kontrolü altında tutmaktadır. Bu yalan icat tekeli kaldırmadıkça, gerçek edebiyat özgürlüğünü elde etmemiz zordur.

7. Türk kültürü ve edebiyatı Özbekistan’da nasıl tanınmaktadır?

Türk kültürü ve edebiyatı denildiğinde Özbeklerin aklına halen Sovyet dönemindeki çeviriler geliyor. O zamanlar, siz de tahmin edersiniz, Sovyet komünist ideolojiyle uyumlu yazarların eserleri Özbek diline tercüme edilirdi. Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Reşat Nuri Güntekin çok popülerdi. Son zamanlarda, Özbekistan Halk Şairi Camal Kemal, orta çağ Türk edebiyatı yazarı Yunus Emre’in şiir kitabını tercüme etti. Özbek TV Türk dizilerini yayınlıyor. Ancak, ne yazık ki, sizlerde yapılan bazı TV şovlar ve filmler bizim milli edep ve örflerimize uygun değildir. Halkımız bundan memnun değil. “Türk kardeşlerimiz ahlaki olarak bu kadar eridiler mi?” diye şaşırıyorlar. Sizin gerçek tarihiniz ve Müslüman Türk halkının günlük yaşamını anlatan filmleri seyretmek isteriz. Şu anda gösterilen Türk dizilerinin çoğu manadan yoksun, Özbek ve Türk halklarının milli ve dini kimliğine maalesef uygun olmayan sahneler ile doludur.

8. İki sene önce Türkiye’de iki yıl yaşadınız. Türkiye hakkında, insanlarımız ve devletimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Allah kısmetime yazmış Türkiye’de iki sene yaşadım. Türkiye’nin havasından nefes aldım ve Türk kardeşlerimin sevinci ve dertlerine ortak oldum. Sanırım bu iki sene bana çok manevi kuvvet verdi. Bir kez daha, Özbek ve Anadolu Türklerinin aslen bir halk olduğunu ikna oldum. Burada benim bir Türkistanlı, yani Türklerin ata yurdundan geldiğimi öğrenen kardeşlerim benimle içtenlikle konuşuyordu. “Allah nesip eder de Özbekistan’a bir gün döneceğim” dediğimde, Türkiyeli dostlar “Niçin döneceksin. Burası da sana vatandır”, diye sıcak karşılık verdiler. Allah razı olsun sizlerden,  ben Türkiye ve Türk halkından razıyım, siz de benden razı olunuz.

Bu arada, burada zamanımı boşa harcamadım. Türkiye’de yaşadığım iki yılda Türkiye’yi Özbek halkına daha iyi tanıtmak için “Türkiye manzaraları” adlı bir seyahatname kitabi yazdım. Bu eserimi bölümler halinde sosyal medyada yayınladım. Şimdilerde bu kitabımı yeniden gözden geçirerek, Özbekistan’da yayınlama gayreti içindeyim.

8. Türkiye-Özbek ilişkilerinde yaşanan gelişmelerden memnun musunuz?

Türk-Özbek ilişkilerine ciddi zarar veren diktatör Kerimov’un ölümünden sonra durum çarpıcı bir şekilde iyilik tarafa değişti. Yeni devlet başkanımız Şevket Mirziyayev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hızlıca o soğuk ilişkiler dönemini kapattılar. Karşılıklı resmi ziyaretler ve onlarda verilen sıcak mesajlar Özbek ve Türk halklarını çok memnun etti, diye düşünüyorum. Şu anda Allah’a şükür Türkiye ile iyi ilişkiler içindeyiz. Her iki halkın aydını olarak bu gelişmelerden gerçekten çok mutluyum!

Ama ben Özbekistan-Türkiye ilişkilerin daha ileriye götürülmesini istiyorum. Türkiye bizim için örnek bir ülkedir. Türkiye’den birçok alanda tecrübe edinirsek, kesinlikle kazanç elde ederiz. Bunu yapmak için, birbirimizle daha yakın ilişkiler içinde olmalıyız. Bunun için kültürel ve edebi ilişkileri daha yüksek bir seviyeye getirmeliyiz. Bu noktada ilişkilerimiz istenen seviyede değil. Bence Türkiye batıya bakıyor, Özbekistan’da batıyı kendisine örnek almak istiyor. Belki bu bazı alanlarda gereklidir. Ancak biz birbirimize daha yakından bakmalıyız, ve birbirimizi daha yakından görmemiz gerekir. Çünkü biz bir milletiz, büyük tarih ve kültürümüz var. Zaten, köklerimiz de aynıdır.

Dr. Namaz Nurmumin Muhammed
https://www.dunyabulteni.net/analiz/unlu-ozbek-muhafazakar-yazar-yine-turkiye-de-h436866.html
Devami
Dr. N. Normumin, HABERLER, Özbekistan

İpek Yolu’nda büyük otoban projesi

16 Ocak 2019

Türkmenistan’da başkent Aşkabat ile ülkenin Özbekistan sınırında bulunan Türkmenabat kenti arasında 600 kilometrelik otoban yapılacak. Otobanın bir özelliği de “Bir Kuşak Bir Yol” adlı İpek Yolu güzergahında yer alması ve projenin, Türkmen şirketleri tarafından gerçekleştirilecek olması.

Türkmenistan Devlet Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, sözkonusu otoban projesinin finans tahsisi ve inşaatın başlatılmasına ilişkin kararname, 11 Ocak’ta yapılan hükümet toplantısında Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhamedov tarafından imzalandı. Devlet Başkanı Gurbanguly Berdimuhamedov, kararı imzalarken, ”büyüyen ve sosyal sorumluluk seviyesine ulaşan yerli girişimciliğin gelişiminde tarihi bir an yaşandığını” ifade etti.

Kararname uyarınca, Türkmen şirtek, Ocak 2019 ve 2023 Aralık tarihleri arasında Aşgabat ile Özbekistan arasındaki 600 kilometre uzunluğundaki otobanı inşa edecek.

Bu yol ile birlikte Aşkabat üzerinden Özbekistan ve diğer Orta Asya ülkelerine ulaşımın büyük ölçüde kolaylaşması bekleniyor. İpek Yolu transit ve lojistik ağının çok önemli bir etabını oluşturacak olan Aşkabat-Türkmenabat otoyolunun, Türkmenistan’ın uluslararası ekonomik sisteme eklemlenmesi ve rekabet gücünün artmasına katkıda bulunacağı belirtiliyor.

Ocak 2019’da başlayacak olan projenin, karayolu ve ek yapıların işletime tam hazır olması için üç aşamada yapılması planlanıyor. Aralık 2020’de Aşgabat-Tedzhen etabı, 2022’de Tedzhen-Mary bölümü ve 2023’te Mary-Türkmenabat kısmının tamamlanması planlanıyor.

Proje,  Türkmen inşaat teknolojisinin ve Türkmen şirketlerinin, önemli ulaşım ve altyapı tesislerinin inşasında  kazandığı tecrübe ve elde ettiği seviyeyi göstermesi açısından da önem taşıyor.

https://www.trtavaz.com.tr

Devami
TürkmenistanAşkabat, Orta Asya, Türkmen

Türkistan’ın yeniden doğmasında Özbek-Kazak ilişkilerinin önemi – Namoz Normümin Mohammad

11 Ocak 2019

Özbekistan-Kazakistan ilişkileri, bu iki halk ve devlet arasındaki çok yönlü müspet gelişmeler bölgedeki istikrar ve gelişim açısından kritik önem taşımaktadır.

Namoz Normümin Mohammad

Konuya Türkistan’ın büyük bir isim, büyük bir coğrafya, büyük bir medeniyetin merkezi ve Türk kavimlerinin ana yurdu olduğunu hatırlatarak başlayalım.

Bugün dayanılmaz Çin baskısı ile insanlığın gündeminde olan Doğu Türkistan büyük Türkistan’ın ancak dörtte birinin oluşturmaktadır. Orta Asya’daki beş bağımsız devletten oluşan Türkistan’ın batısı ise siyasi, ekonomik ve jeopolitik açıdan tarihi denilebilecek gelişmelere sahne olmaktadır. Başka şekilde ifade edersek Türkistan’ın yeniden ayağa kalkması söz konusudur. İşte bu bağlamda Özbekistan–Kazakistan ilişkileri, bu iki halk ve devlet arasındaki çok yönlü müspet gelişmeler bölgedeki istikrar ve gelişim açısından kritik önem taşımaktadır.

Aslında 1990 yıllarda başlayan bağımsızlık sürecinden sonra yeni Özbekistan ve Kazakistan devletlerinin oluşumundan söz etmekteyiz. Bu sadece dünya haritasına iki yeni devletin eklenmesi değildir. Tarihte batı devletleri ve Rus Çarlığı arasında çekişmelere neden olan ve Sovyetlerin dağılmasıyla yeniden gündeme gelen Orta Asya’da yeni bir bağımsız bölgenin teşekkülü söz konusudur.

1991 yılında bağımsızlık ilanlarından sonra Özbekistan ve Kazakistan’daki gelişmeler tam olarak benzerlik gösterdi denilemez. 75 yıla yakın süren Sovyet rejiminde Kazaklar en çok ve kötü şekilde önce Stalin katliamına, sonra asimilasyona uğramışlardı. 1930 yaşanan katliamda yüzde 40’a varan nüfusunu kaybeden Kazakların çoğu asimilasyon sonucunda kendi ana dilinde konuşma ve yazmayı bilmiyordu. Bağımsızlıktan sonra Kazakistan toplumunda Kazakların yeniden etnik olarak tanınması, ayağa kalkması gündemde idi. Bunun yanında Kazakistan deneyimli devlet Başkanı Nursultan Nazarbaev yönetiminde ekonomik atağa da geçmişti. Nazarbaev o yıllarda toplumsal istikrar, Kazakların etnik olarak yeniden doğması, ekonomik kalkınma projelerine önem vermekteydi. Ülkenin kuzeyinde çoğunluğu oluşturan Rusça konuşan vatandaşların sayısının 5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyordu. Bundan dolayı etnik konuların gündeme getirilmesinde aşırı hassasiyet göstermek bağımsız Kazakistan yönetimi için şart idi.

Özbekistan’da ise başlangıçta dini gelişmeler, ekonomik sıkıntılar ve sosyal adaletin sağlanması söz konusu olmuştu. Bu iki kardeş ve komşu ülkelerde sorunlar ve onların çözümlerinin farklılığına rağmen Özbekistan ve Kazakistan arasında anlayış ve işbirliği istenen şekilde olmazsa bile, onlar arasında bir dayanışma söz konusu idi.

Bu bağlamda önemli bir husus dönemin Özbek lideri İslam Kerimov ve Kazak lider Nursultan Nazarbaev’ın birbirlerine mesafeli davransalar da, aralarında kişisel olarak iyi anlaşma ve saygının olması önemli idi. Bölgede etnik yenilenme, toplumsal ve siyasi çalkantılar örneğin Kırgızistan’da Özbek-Kırgız çatışmalarına (2005 ve 2010 senelerinde) neden olduğu halde Kazaklar ve Özbekler arasında kardeşlik ve dayanışma ruhu devam etmekte idi. Sonuçta Kerimov ve Nazarbayev Sovyet rejimi eğitimi alan deneyimli kurt politikacılardı. Başka taraftan ise bağımsızlıktan sonra Orta Asya’da liderlik konusunda Özbekistan ve Kazakistan arasında bir çekişme var olduğu da inkar edilemez…

Kazakistan için önemli olan Özbekistan’daki toplumsal ve siyasi istikrar idi. Çünkü güney komşusu hududunda yaşanacak her hangi bir siyasi ve sosyal depremin Kazakistan’a sıçrama ihtimali yüksek idi. Özbekistan için ise Kazakistan, Rusya’ya ve dünyaya açılmak için ana yollardan biri idi. Bununla beraber Kerimov döneminde Özbek-Kazak ilişkilerinin pek parlak olduğu da söylenemez. Örneğin, Kerimov’un ölümünden sonra Kazak lider Nazarbaev “İlişkilerimiz istenen seviyede değildi. O derecede ki, Özbekistan bizim buğdayı Almanya üzerinden satın aldığı dönemler olmuştu” itirafında bulunmuştu.

Rusya ile olan ilişkiler de bu iki komşu devleti tam olarak ittifak haline gelmesinde engel idi. Özbekistan ve Kazakistan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)’na üye olsalar da bu kurum onun üyeleri arasında SSCB gibi çok yönlü birlik beraberliği sağlamıyordu. Bunun farkında olan Rusya lideri Vladimir Putin BDT ülkeleri arasında askeri birlik olan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ve yeni ekonomik işbirliği olan Avrasya Ekonomik Birliğini (AEB) geliştirme çabalarına girişti. Özbek lider İslam Kerimov ise Putin’in bu girişimlerini reddediyordu. Kazakistan ise Rusya ile birlikte halen KGAÖ ve AEB örgütlerinin motor gücünü oluşturuyor…

Özbek-Kazak ilişkileri İslam Kerimov’un vefatından sonra yeniden güçlü şekilde gelişmeye başladı. Özbekistan’ın yeni Devlet Başkanı Şevket Mirziyayev 2017 yılında resmi olarak göreve başladığında ilk yurt dışı seferlerinden birini kuzeydeki kardeş ve komşu ülkeye yaptı. İki ülke arasında 1 Milyar dolarlık ekonomik ve ticari anlaşma imzalandı. Görüşmeler sonrası Nazarbaev “Özbekistan ile Kazakistan arasında çözülmemiş hiçbir sorun yok – ne toprak, ne sınır, ne de siyasi veya ekonomik. Halklarımızın yararına tüm iyi işlerin yapılacağı temiz bir sayfa açacağız ” açıklamasında bulundu.

Özbekistan-Kazakistan ilişkilerinin bu şekilde müspet yönde gelişmesi Türkistan’ın toprak (bölge) ve başka yönlerden yeniden ayağa kalkmasına katkı demek idi. Nitekim, Özbek-Kazak görüşmelerinden bir yıl sonra Orta Asya devletleri liderleri 2018 yılının 21 Mart günü Rusya’dan bağımsız olarak Astana’da ilk danışma toplantısını yaptılar.

Özbek-Kazak ilişkilerindeki en önemli noktalardan biri son yıllarda her iki devletin Latin Alfabesine kesin olarak geçme kararı almalarıdır. Özbekistan bu kararı daha önce almasına rağmen onu uygulamada isteksiz idi. Artık iki ülke arasında alfabe birliğinin sağlanmasını, Türkistan hududunda dil, düşünce ve iş birliğinin yeniden sağlanmasında en önemli adımlardan biri olarak görmek mümkündür.

Son olarak, Kazakistan ve Özbekistan’ın ortak girişimi ile AB de yürürlükte olan Şengen vizesi gibi Orta Asya devletleri arasında “İpek Yolu” vizesinin uygulanması gündemdedir. Artık Türkistan’ın yeniden doğuşu için yollar birer birer açılmaktadır. Bize de hayırlısı demek ve bu önemli sürece kendi payımızı katmak kalıyor…

11.01.2019

Devami
Dr. N. Normumin, HABERLER, TÜRKİSTAN, YAZARLARNamoz Normümin Mohammad, Nursultan Nazarbaev, Özbekistan

Kazakistan’ın BMGK üyeliği sona erdi

2 Ocak 2019

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi olmayan üyeliği sona eren Kazakistan, BM barış misyonlarındaki barış gücü sayısını artırarak, 7 yıl aradan sonra BMGK heyetinin Afganistan’ı ziyaret etmesini sağladı.

Orta Asya ülkeleri arasında 2016’da BMGK’ya daimi olmayan üye seçilen ilk ülke olan Kazakistan, 31 Aralık tarihi itibarıyla 2017-2018 dönemi üyelik süresini doldurdu.

Kazakistan, BMGK’deki çalışmalarında kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, uluslararası çatışmaların çözülmesi, Orta Asya ve Afganistan’da güvenliğin pekiştirilmesi, uluslararası terörle mücadele, Afrika kıtasında barış ve güvenliğin tesis edilmesi ve diğer konulara öncelik verdi.

Kazakistan, BMGK heyetinin 7 yıl aradan sonra 2018 yılın ocak ayında Afganistan’a bir ziyaret gerçekleştirmesini sağladı.

Geçen yıl ekim ayında 120 askerden oluşan barış gücünü BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) misyonuna katılmak için Lübnan’a gönderen Kazakistan, böylece BM barış misyonlarında asker sayısını artırdı.

Kazakistan barış gücü, Lübnan’da bölgeyi izleme, gözlem noktalarının oluşturulması ile ateşkesin uygulanmasını izleme görevlerini yerine getiriyor.

Kazakistan’ın geçen yıl eylül ayında BMGK’ye sunduğu “Terörizme karşı bir dünya için davranış kuralları” belgesi, 70’ten fazla BM üyesi ülke tarafından imzalandı.

Belge, terörle mücadele konusundaki uluslararası yükümlülüklerin pratik uygulamasına bir ivme kazandırmayı ve 2045’e kadar dünya çapında terörizme karşı geniş küresel bir koalisyonun oluşturulmasını hedefliyor.

Kazakistan, ayrıca çalışmaları çerçevesinde BMGK’nin Eritre’ye yönelik silah ambargosu ve seyahat yasağını içeren yaptırımların kaldırılmasının yanı sıra Suriye krizi ve diğer uluslararası krizlerin çözülmesine yönelik öneriler sundu, çağrılarda bulundu.

Kazakistan, 28 Haziran 2016’da 193 ülkeden 138’inin desteğiyle BMGK’ye daimi olmayan üye seçilmişti.

TRT AVAZ

https://www.trtavaz.com.tr

Devami
HABERLER, Kazakistan

Tacikistan ve Özbekistan’dan sonra Kırgızistan’da da turistler için milisler göreve başladı

31 Aralık 2018

Kırgızistan’da ülkeye gelen turistlere eşlik etmek ve ilgilenmekle sorumlu yabancı dil bilen milis gücü kuruldu

Kırgızistan‘ın başkenti Bişkek’te, ilk kez, turistlere yönelik bir milis birimi kuruldu.

Kırgız Radyosu Özgürlük haber sitesinde yer alan habere göre İçişleri Bakanlığı, yeni milislerin çalışmalarının, güvenliklerini sağlamaktan ve şehri nasıl gezeceğine dair ipuçlarına kadar yabancılara her türlü şekilde yardımcı olmak olduğunu açıkladı.

Turist polisinin tüm çalışanlarının, yabancı dilleri ve Kırgızistan yasalarını bilmesi gerekmektedir. İngilizce bilgisi öncelikli olarak belirlendi. İçişleri Bakanlığı’na göre, 60 çalışan arasında İtalyanca, Fransızca ve Türkçe konuşan kişiler var. Çalışanların yarısı ise kadın.

2017 yılında, Özbekistan Bakanlar Kurulu kararıyla cumhuriyetin turizm merkezleri olarak kabul edilen Semerkant, Buhara, Hiva ve Shakhrisabz şehirlerinde Güvenli Turizm Müdürlüğü oluşturuldu. Asıl görevin, turistlerin güvenliğini gerçek zamanlı olarak izlemek ve haklarını ve meşru çıkarlarını korumak olarak belirtildi.

Tacikistan‘daki bazı seyahat şirketlerinin temsilcileri bunun turistlerin hoşuna gittiğini söylüyor, ancak tüm bu maliyetler ajansa ek bir yük oluşturuyor. Onlara göre, ilk başta turist polisinin hizmetlerinin ücretsiz olduğu söylendi, ancak son iki haftanın deneyimi, polis için konaklama ve yemek dahil bu hizmetin günde 500 somoni’ye mal olduğunu gösterdi.

Bir turist polis memuru, 10 kişilik turist grubuna eşlik etmekle görevli.

Yılın başında, Tacikistan Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, yabancı turistlere tavsiyelerde bulunabilmeleri için çalışanları için İngilizce dil kursları düzenlediğini açıkladı. Turist polisinin tüm üyelerinin iyi derecede İngilizce bildiği bildiriliyor.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Devami
HABERLER, KırgızistanTacikistan

Özbekistan’a gidenlerin yarısı akraba ziyareti

28 Aralık 2018

Özbekistan’da yapılan bir anket sonuçlarına göre ülkeye gelen turistlerin yarısının ülkeye akraba ziyareti için geldiği ortaya çıktı

Özbekistan‘ı ziyaret eden yabancıların yaklaşık yüze 40’ının akraba ziyareti için ülkeye gittiği belirlendi.

İstatistiklere göre, 2018’de Özbekistan’ı ziyaret eden yabancıların yüzde 39,4 bu ülkedeki akrabalarını ve arkadaşlarını ziyarete geldi.

Kırgızistan’daki Özbekistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği konu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Ankete katılanların yüzde 33,6’sı Özbekistan’ı ziyaret etme amacının tatil, eğlence ve dinlenme olduğunu söyledi. Ticari ve profesyonel amaçlar için gelenler oranı ise yüzde 9,1. Ankete katılanların yüzde 5,7’si tedavi ve sağlık sorunlarından dolayı, yüzde 5,4’ü alışveriş için Özbekistan’ı ziyaret ettiler.

Seyahatlerinin asıl amacının arkadaş ve akrabalarını ziyaret etmek olduğunu belirten katılımcıların çoğunluğunun komşu ülkelerin vatandaşları olduğu ortaya çıktı. Kazakistan’dan yüzde 26,6, Tacikistan’dan yüzde 20,2, Kırgızistan’dan yüzde 19,2, Türkmenistan’dan yüzde 16,1.

Rusya Federasyonu vatandaşları da bu bağlamda yüzde 15,1 ile katılımcıların önemli bir bölümünü oluşturuyor.

Katılımcıların yüzde 97’sinden fazlası, arkadaşlarını ve akrabalarını ziyaret etmek amacıyla Özbekistan’a geldiklerini belirtiyor.

Özbekistan’a tatil ve eğlence için gelenlerin en büyük kısmını yüzde 17,2 ile Kazakistan, yüzde 10,4 Rusya Federasyonu,  yüzde 8,5 Kırgızistan, yüzde 7,7 Çin, yüzde 5.9 Türkmenistan, yüzde 5.8 Tacikistan, yüzde 5.7 Hindistan, yüzde 4.9 İtalya vatandaşları oluşturuyor.

Analiz, yabancı vatandaşların çoğunun eğlence ve tatil için Özbekistan’a geldiğini gösteriyor. Örneğin, Hong Kong vatandaşlarının hepsi tatil, eğlence ve dinlenme için bu ülkeye geldiklerini belirtti. Avustralya’dan gelen turistler arasında bu gösterge yüzde 89,4, Hollanda yüzde 87,1, İtalya yüzde 86,3, Fransa yüzde 85,1, Büyük Britanya yüzde 84,9, Almanya yüzde 80,2, ABD yüzde 78.2, Çin yüzde 75, Güney Kore yüzde 70.3.

Özbekistan’a dini yönden önemli yerleri ziyaret için gelenler sayısı da ilginçtir. Bu turistlerin ana kısmı yüzde 33.9 ile Türkmenistan vatandaşlarıdır. Genel olarak, bu amaçla gelenlerin çoğunluğunu Orta Asya ülkeleri (Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan) ve Rusya Federasyonu vatandaşları oluşturmaktadır. Kalanları ise Asya-Pasifik bölgesi vatandaşları yüzde 15,6, Avrupa yüzde 12,8 ve yüzde 6,4 ile Orta Doğu bölgesinden gelenlerdir.

Kaynak: www.dunyabulteni.net

Devami
HABERLER, ÖzbekistanÖzbekistan

Yazı gezinmesi

Daha eski yazılar
Daha yeni yazılar

DUYURULAR

TÜRKİSTANLI MUHACİRLERE YARDIM ÇAĞRISI

Mübarek Ramazan ayına has RAHMET BEREKET VE MAĞFIRET ile hemhal olalım.

 

Facebook

Facebook

REHBER

ÖZBEKÇE TÜRKÇE RUSÇA

İletişim

  • Cibali Mahallesi
    Salihpaşa Caddesi 2/4 Unkapanı
    Fatih/İstanbul/Türkiye

Address

Telefon +90 212 523 23 80 cep fax +90 212 523 23 80

Son Yazılar

  • TÜRKİSTANDER Olağanüstü Genel Kurul toplantısı
  • GÖÇ İDARESİ’NİN ZORLA GERİ GÖNDERDİĞİ GÖÇMENLERİ İŞKENCE VE ÖLÜM BEKLİYOR!
  • Özbekistan: 2023’te en çok konulan isimler
  • Özbekistan’da işkencede ölüm olayları artıyor -4
  • Özbekistan’da işkencede ölüm olayları artıyor-3

FAALİYETLER

TÜRKİSTANLI MUHACİRLERE YARDIM ÇAĞRISI

Anavatan Türkistan’dan (Özbekistan, Doğu Türkistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan,...

“Canımızla, kanımızla Bir’iz!”

TÜRKİSTANLILAR KAN BAĞIŞINDA Türkiye’de yaşayan Türkistanlı muhacirler Kızılay’a...

TÜRKİSTANDER Enver Paşa’yı andı

TÜRKİSTANDER üyeleri ve gönüllüleri, şehadetinin 95. yılında Enver...

DUYURULAR

TÜRKİSTANDER Olağanüstü Genel Kurul toplantısı

Önümüzdeki 24.11.2024 Pazar günü saat 14.00’te Kayabaşı Mah...

GÖÇ İDARESİ’NİN ZORLA GERİ GÖNDERDİĞİ GÖÇMENLERİ İŞKENCE VE ÖLÜM BEKLİYOR!

TÜRKİSTANDER Başkanı Burhan Kavuncu, son günlerde “zorla sınırdışı...

TÜRKİSTANLI MUHACİRLERE YARDIM ÇAĞRISI

Anavatan Türkistan’dan (Özbekistan, Doğu Türkistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan,...

KATEGORILER

Yandex.Metrica

© TURKİSTANDER 2023