Reina katliamı Özbekleri de mağdur etti

Reina katliamı Özbekleri de mağdur etti

Reina katliamını gerçekleştiren cani Masharipov’un Özbek asıllı olması Türkiye’deki Özbekleri de mağdur etti. Bunun son örneği ise Özbek bir anne ile bebeğinin düzenlenen terör operasyonunda şüpheli olarak gözaltına alınması oldu.

13.07.2017

IŞİD’in Reina’da yılbaşı gecesi yaptığı kanlı saldırı sonrası İstanbul emniyeti Özbek ve Doğu Türkistanlı IŞİD şüphelilerine yönelik sıkı takibini sürdürüyor. Gelen istihbaratlar hızla değerlendiriliyor ve ev baskınları yapılıyor. Ancak bu baskınlarda zaman zaman Özbekistan’daki baskılardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Özbek ve Doğu Türkistanlı göçmenlerin mağdur edildikleri ileri sürüldü. TürkistanDer Genel Başkanı Burhan Kavuncu, geçtiğimiz günlerde polisin bir terör şüphelisinin evi olarak belirlediği adrese yaptığı baskında 5’i çocuk 3’ü kadın 8 kişiyi gözaltına aldığını söyledi. Kadınlardan Gülnazova Yusupova’nın ise iki gün önce doğum yaptığı ve bebeğiyle birlikte gözaltına alınarak emniyete götürüldüğünü vurguladı. Gözaltına alınan Özbeklerin, haklarında herhangi bir kovuşturma yapılmadan, ifadeleri bile alınmadan, önceki gün doğrudan Göç İdaresi İstanbul İl Müdürlüğü’ne teslim edildiklerini belirten Kavuncu, bu olayın masum ve çaresiz bu insanları daha da mağdur ettiğini dile getirdi. Kavuncu, ayrıca Yusupova’nın polis tarafından oturduğu evi ilk kiralayanı aradığı sırada gözaltına alındığını ifade etti.

Benzeri olayların daha önce de yaşandığını belirten Kavuncu “Geçtiğimiz Mayıs ayında Zeytinburnu’da yakalanıp Göç İdaresi’ne teslim edilen çoğu çocuk 21 Doğu Türkistanlı hala Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutulmaktadır. Benzer durumda GGM’lerde aylarca kalan, hatta doğum yaptıktan sonra bir gün bile hastanede kalmasına izin verilmeden geri getirilen, avukatıyla yakınlarıyla görüştürülmeyen, mahkeme kararları uygulanmayan Türkistanlıların sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Cuma günü gözaltına alınanlar arasında bulunan Özbek Dilnoza Kabilova, daha önce aylarca GGM’de tutulduktan sonra mahkeme kararıyla serbest bırakılan birisi” dedi. İnsan Hakları, Mülteci Hakları, Türkistanlılarla ilgilenen dernekler avukatlar vasıtasıyla mahkemelere başvurarak iptal ve yürütmeyi durdurma kararı alındığını belirten Kavuncu, “Ancak bu işlemler müddetince aylarca hapsediliyor. Bazen bir çok Türkistanlı, hem de ‘terör şüphelisi’ damgası vurularak deport ediliyor” dedi.

KARAR.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, uyuyor ve bebek
Devami

Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) katılımıyla Kırgızistan’da askeri eğitim sınıfı açtı

Rusya Kırgızistan’da askeri eğitim sınıfı açtı

Kırgızistan’ın Oş kentindeki “Svetoç” okulunda Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) katılımıyla gençler için askeri hazırlık sınıfı açıldı.

26.05.2017

Kırgızistan’ın Oş kentindeki okulda Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) katılımıyla yeni bir askeri sınıf açıldı.

www.turmush.kg sitesinde yer alan habere göre, sınıfın açılış törenine Rusya’nın Oş Başkonsolosluğu temsilcileri, Oş Rusya Bilim ve Kültür Merkezi Müdürü Vasiliy Alekseyev, FSB operasyonel sınır grubu temsilcileri ve “Naslediye” gençlik askeri hareketi temsilcileri katıldı.

Alekseyev, benzer sınıfların açılmasının “askeri mesleklere saygının geliştirilmesi ve gençlere meslek seçiminde yardımcı olmak için iyi bir adım olduğunu” kaydetti.

Bunun yanı sıra, FSB temsilcilerinin gençlere askeri alanda üniversiteye giriş imkanları ve askeri meslekler hakkında bilgiler aktarmanın bir anlamda cesaret dersi verdiği kaydedildi.

Bu hamle Rusya’nın Türk dünyasına yönelik nüfuz alanını muhafaza etme ve genişletme çabalarının yeni adımı olarak değerlendiriliyor.

Dünya Bülteni.

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi
Devami

TÜRKİSTANLI MUHACİRLER İSTANBUL’DAKİ KATLİAMI VE HER TÜRLÜ TERÖRÜ LANETLİYOR

Türkistander Genel Başkanı Burhan Kavuncu, yılbaşı gecesi İstanbul’da meydana gelen katliam hakkında ve Türkistanlılara yönelik ırkçı/ ayrımcı ifadeler kullanan medya kuruluşlarını uyarma amacıyla bir açıklama yaptı. Aşağıda açıklama metnini sunuyoruz.
650x344-reina-saldirgani-diye-sosyal-medyada-fotografi-yayildi-1483339700670Gözleri çekik olduğu için katil ilan edilen Kazakistan vatandaşı
TÜRKİSTANLI MUHACİRLER İSTANBUL’DAKİ KATLİAMI VE HER TÜRLÜ TERÖRÜ LANETLİYOR
Yılbaşı gecesi İstanbul’da katliam yapan kişinin “Ortaasya tipli”, “Özbek veya Kırgız olduğu” yönünde haberler yayınlanmaktadır. Katilin yakalanması için eşgal verilmesi, suçlunun tarif edilmesi elbette gereklidir. Ancak açıkça ırkçılık içeren söylem ve yorumlardan kaçınılması gerekir. Suçlunun ırk- bölge isimleriyle tanımlanması ayırımcılıktır ve insan hak/ hukuklarına tecavüzdür. Nitekim masum bir Kazak hemşerimiz, sadece Türkistanlı olduğu için katil ilan edilmiş, fotoğrafları internet sitelerinde yayınlanarak suçlu ilan edilmiştir. Türkistanlı muhacirler kendilerini kitle olarak suçlu ve hedef gösteren bu tür haber ve yorumlardan rencide olmaktadırlar.
Bütün suç fiillerinden uzak kendi halinde yaşamakta olan, Türkiye devletinden ve milletinden her zaman iyilik ve yardım görmüş Özbek, Tacik, Kırgız, Uygur, Kazak ve diğer Türkistanlıların, bu ülkeye ve halka zarar verecek herhangi bir eyleme müsamaha göstermeyecekleri bilinmelidir.
Kimsenin hayat tarzı bizi ilgilendirmez. Biz sivil insanları öldüren örgütlerden beriyiz, terör ve benzeri bütün kötülükleri lanetlemekteyiz.
Ayrılmak zorunda kaldığımız ülkelerimizde de şiddet içeren eylemleri, silahlı bir muhalefeti reddediyoruz. Barış dışında bir yolumuz yoktur. Hürriyet ve güven içinde yaşamaya imkan bulduğumuzda ülkelerimize dönmekten başka bir arzumuz yoktur.
İstanbul’da yılbaşı gecesi katliamını yapan katil ve örgütünün bir an önce yakalanmasını, Türkiye’nin her zaman huzur ve güven ülkesi olarak kalmasını diliyoruz.
Tüm medya kuruluşlarının “Özbek-Kırgız katil”, “Ortaasyalı terörist” gibi ırkçı ve ayrımcı ifadelerden kaçınmalarını rica ediyoruz.
Burhan Kavuncu
TÜRKİSTANDER Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği
Genel Başkanı

 

Devami

TÜRKİSTANLI MUHACİRLER DARBEYE KARŞI ERDOĞAN’IN YANINDA !

 

IMG_0603-Geniş

17 Temmuz 2016

15 Temmuz darbe girişimini halkın desteği ile geri püskürten Ak Parti hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan’a gösterilen kitlesel destek büyüyor.

Türkiye’de yaşayan Türkistanlılar da iktidara sahip çıkan halkın arasında yerini aldı. Özellikle Mısır’da Mursi’nin başına gelenleri unutmayan Tütkistanlılar, R.Tayyip Erdoğan iktidarının da aynı aqıbete uğramaması için seslerini yükselttiler ve bu uğurda canlarını siper edeceklerini gösterdiler.

Türkistanlılar Fatih’te, Pendik’te ve Zeytinburnu’nda düzenlenen gösterilere destek verirken, Başakşehir bölgesinde ise  büyük bir gösteri düzenlediler. Bin’i aşkın Türkistanlının eş ve çocuklarıyla birlikte katıldığı gösteride “DİK DUR EĞİLME ÖZBEKLER SENİNLE”, “ALLAH ŞÜPHESİZ MÜ’MİNLERİ SAVUNUR- ŞÜPHESİZ HAİNLERİ VE NANKÖRLERİ HİÇ SEVMEZ”, ÜZÜLME ALLAH BİZİMLEDİR”, “ÖZBEK MUHACİRLERİ SENİNLE”  yazılı pankartlar dikkati çekti.

Her zaman kendilerine ensar olan Türkiye halkının yanında olduklarını, düşmanlarına karşı halkın yanında durmaya devam edeceklerini söyleyen Türkistanlı muhacirlerin hareketi, yerli halk tarafından takdirle karşılandı.

TÜRKİSTANDER HABER MERKEZİ

(Fotoğraflar)

 

IMG_0598-Dik dur

 

IMG_0631-Özbek muhacirler seninle

 

IMG_0642-Oyallar 2

 

 

IMG_0641-Dik dur-Küçük

 

IMG_0604-Geni

 

IMG_0640-Oyallar

 

IMG_0591-Otaasyader-Arabalı

 

IMG_0593-Türkistander

Devami

YABANCI DÜŞMANI SÖZCÜ GAZETESİ’Nİ PROTESTO EDİYORUZ !

 

YABANCI DÜŞMANI SÖZCÜ  GAZETESİ’Nİ PROTESTO EDİYORUZ !

FullSizeRender (1)

Biz Türkistanlı muhacirler kendimizi asla ‘yabancı’ olarak tanımlamamakla beraber, geçtiğimiz günlerde Sözcü Gazetesi’nin Pendik’te yaşayan Türkistanlılara yönelik “hedef gösteren”, “provokatör” ve “yabancı düşmanı” yayınını protesto ediyoruz. Gazetenin yer verdiği “Pendik dinci terör örgütü İŞİD’in üssü haline geldi- En tehlikeli mahalle Kavakpınar” başlıklı haber tamamen hayal mahsulüdür.

Bir gazete olmaktan ziyade, provokasyon merkezi olarak faaliyet gösteren Sözcü Gazetesi, Suriyeli ve Afrikalılara yönelik daimi kışkırtmalarının yanı sıra, Türkistanlılara karşı da okuyucusunu kin ve düşmanlığa tahrik etmektedir.

Söz konusu haberde “Pendik’te ve özellikle Kavakpınar mahallesinde yerleşen Tacikistan, Özbekistan ve Dağıstan’dan gelen göçmenlerin terörist oldukları, İşid’i destekledikleri, Pendik’ten Rakka’ya otobüs kaldırıldığı”iddia edilmiştir. Habere dayanak sağlayan hiçbir ciddi kaynak, konuşma, olmaksızın, tamamen muhabirin hayal mahsulü olarak, bölgede yaşayan muhacirler (göçmenler) hedef gösterilmiştir. Özbekistan, Tacikistan ve Rusya rejimlerinin zulmünden kaçan ve kendi halinde hayat mücadelesi vermekte olan bu insanlar “terörist” olarak tanımlanarak iftira edilmiştir.

Ayrıca “mahalleli-mahalle sakinleri böyle diyor” diye meçhul kişiler kaynak gösterilerek sivil bir eğitim kurumu olan “Orta Asya Eğitim ve Kültür Derneği Pendik Temsilciliği” de hedef gösterilmiştir. Mahalle halkının çocuklarının da gittiği ve Orta Asya Türkleri ile yerli halkın kaynaştığı derneğimize iftira edilerek, “yerli-Türkistanlı” düşmanlığı oluşturulmaya çalışılmıştır.

Biz Türkistanlı muhacirler olarak, İŞİD ve benzeri örgütlerden beri olduğumuzu, yaptıkları insanlık dışı eylemlerini kınadığımızı bir kere daha tekrar ediyoruz.

Sözcü Gazetesi ve benzeri kurumların Türkistanlı göçmenlere yönelik işledikleri  “nefret suçunu” lanetliyoruz. Halkı kin ve düşmanlığa kışkırtan iftiracılar hakkında yasal işlem başlattığımızı kamuoyuna duyururuz.

 

ORTAASYADER  (Orta Asya Eğitim Ve Kültür Derneği)

TÜRKİSTANDER  (Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği)

 

 

 

Devami

ÖZGÜRDER GENEL BAŞKANI RIDVAN KAYA : “Türkistanlı muhacirlere IŞİD yaftalaması, Batı’daki mülteci düşmanlığının aynısıdır”

IŞİD Operasyonu Etiketiyle İcra Edilen Hukuksuzluklara Son Verilsin!

19.10.2015 17:15
IŞİD Operasyonu Etiketiyle İcra Edilen Hukuksuzluklara Son Verilsin!
Özgür-Der, dün IŞİD operasyonu adı altında Pendik civarında muhacir kardeşlerimize ait 17 ayrı adrese yapılan baskınlar ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Muhacir kardeşlerimizi IŞİD etiketiyle yaftalayıp potansiyel suçlu konumuna oturtmanın Avrupa’da mültecilere karşı sergilenen ırkçı, düşmanca tutumdan özü itibariyle pek bir farkı olmadığı belirtilen açıklamada, adeta arenada kan görmek isteyen çılgın güruhları tatmin etmek için aslanlara kurban sunma mantığını yansıtan bu hukukdışı operasyonlara bir an önce son verilmeli çağrısı yapıldı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya imzası ile yayınlanan basın açıklmasının tam metni:

IŞİD Operasyonu Etiketiyle İcra Edilen Hukuksuzluklara Son Verilsin!

19 Ekim 2015

Hükümet uzunca bir süredir, gerek küresel egemenlerin, gerekse de içeride bu güçlerin sözcülüğünü üstlenmiş çevrelerin yoğun baskısı altında ‘IŞİD’e karşı operasyon’ adı altında bazı adımlar atmakta, birtakım icraatlar sergilemekte. Bu bağlamda ‘IŞİD ile irtibatlı’ olabilecekleri iddiasıyla belli dönemlerde hız verilen bu operasyonlarda pek çok kişinin gözaltına alındığına şahitlik etmekteyiz. Bilhassa İslam coğrafyasının farklı beldelerinden bu ülkeye kaçıp gelmiş, sığınmış muhacirleri hedef aldığı görülen bu operasyonlarda her defasında sayısız kardeşimiz mağdur edilmekte; IŞİD şüphesi ile yaftalanarak takibata uğramakta, aile fertleriyle birlikte bitmek tükenmez sıkıntılara maruz kalmaktadırlar.

Dün de yine IŞİD operasyonu adı altında Pendik civarında 17 ayrı adrese baskınlar yapılmış, buralarda çocuklarına İslami bilgi ve birikim aktarma çabasında olan çoğunluğu Türkistan coğrafyasından muhacirler eşleri ve çocukları ile birlikte derdest edilerek götürülmüşlerdir. Kendilerine emniyet kaynaklı aktarılan bilgileri hiç sorgulama alışkanlığı bulunmayan medya organları tarafından tüm bu hukuksuzluk allanıp pullanıp servis edilmiş ve tek suçları zulümden güvenli gördükleri bir ülkeye sığınmak olan kardeşlerimiz ‘terör destekçisi’ ve ‘potansiyel intihar bombacıları’ olarak lanse edilerek karalanmışlardır.

IŞİD ile bir alakaları olmadıkları bizzat Emniyet tarafından da gayet iyi bilinmesine rağmen bu insanların bu şekilde yaftalanmaları zulümdür. Genelde Özbekistan kökenli olan ve pek çoğu Türkiye’de yasal ikamet iznine sahip bulunmayan bu muhacirleri şimdi de sınır dışına çıkartılma ve geldikleri ülkelere geri gönderilme tehdidi beklemektedir. Oysa zalim dikta rejimlerinin baskı ve işkencelerinden kaçarak, Türkiye’ye sığınmış bu insanların zaten had safhada olan sıkıntılarını artırmak değil, bu ülkede adil ve eşit bir muamele görmeleri için çaba sarfetmek adaletin de, vicdanın da gereğidir. Üstelik de gerek Ortadoğu’da, gerek tüm İslam coğrafyasında Müslüman kitlelerin maruz kaldıkları zulme, baskıya karşı son dönemlerde direngen tutumuyla Müslüman kitleler nezdinde saygınlık kazandığı görülen Türkiye’ye de bu yakışır!

Takibata uğrayan insanların ne yaptıklarına baktığımızda bu insanların kendi kıt imkanlarıyla oluşturdukları ortamlarda çocuklarına İslami eğitim sağlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Yine bu insanların geldikleri ülkelerdeki gelişmeleri takip ettikleri gibi Suriye’de Esed rejiminin zulümlerine karşı da mücahitlerden yana duyarlılık taşıdıkları için ‘potansiyel tehlikeli’ muamelesine tabi tutulduklarını anlıyoruz.

Oysa bu çabalarından ötürü muhacir kardeşlerimizi IŞİD etiketiyle yaftalayıp potansiyel suçlu konumuna oturtmanın Avrupa’da mültecilere karşı sergilenen ırkçı, düşmanca tutumdan özü itibariyle pek bir farkı yoktur. Müslümanları tehdit kaynağı olarak görüp dışlayan, sınırları mültecilere kapatmaya çalışan Batılı ırkçı kafa yapısı ile İslami kimlik ve hassasiyetlerinden ötürü Türkiye’ye sığınmış muhacir kardeşlerimizi ‘potansiyel IŞİDçi’ görüp takibata uğratan zihniyet arasında büyük bir fark yoktur.

Bu insanlar IŞİD’e sempati duymak şöyle dursun, IŞİD’in gerek fikriyatı, gerekse de eylemleriyle İslami kimliğe ve Ümmete verdiği büyük zararın farkındadırlar. Bu yüzden kendileri hakkında dillendirilen IŞİD ile irtibatlı olma iddiası külliyen yalandır.

Bu şekilde eğer içeride-dışarıda Hükümeti IŞİD’e karşı müsamahakâr davranmakla, göz yummakla suçlayan çevreleri tatmin etmek hedefleniyorsa, bu beyhude bir çabadır. Hükümet ne yaparsa yapsın, hangi adımı atarsa atsın bu çevreleri razı edemez, susturamaz çünkü IŞİD bir bahanedir, onların asıl derdi ise Hükümeti Ortadoğu genelinde Müslüman halklardan yana izlediği siyasetten ötürü sıkıştırmak, cezalandırmaktır. Ve bu hedeflerine ulaşana kadar da sürdürdükleri karalama, şantaj, iftira kampanyasından asla vazgeçmeyeceklerdir.

‘IŞİD operasyonu’ adı altında ülke genelinde sürdürülen operasyonlar bir cadı avına dönüşmüştür! Bu suçlamayla her gün gerek TC vatandaşı, gerek muhacir konumunda bulunan sayısız insan sistematik biçimde mağdur edilmektedir. Kurgulanmış kamuoyu baskısıyla icra edilen operasyonların kahir ekseriyeti hukuki bir temelden yoksundur. Burası bir hukuk devleti ise insanlar soyut isnatlarla potansiyel suçlu konumuna oturtulup haksızlığa, zulme maruz bırakılmamalıdırlar. Adeta arenada kan görmek isteyen çılgın güruhları tatmin etmek için aslanlara kurban sunma mantığını yansıtan bu hukukdışı operasyonlara bir an önce son verilmelidir!

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı

Devami

Andican’daki askeri garnizon’da şüpheli patlamalar (Türkçe ve Özbekçe)

03.08.2015

Fergana vadisinin önemli şehirlerinden Andican’daki askeri garnizonda 1 Ağustos günü birkaç güçlü patlamalar olduğu bildirildi.

“Ozodlik” radyonsun haberine göre, askeri depolardaki patlayıcı maddeler patlamalara neden oldu ve askerler acil şekilde tahliye edildi. Resmi kaynaklar ise bu patlamaların askeri eğitim sonucu olduğunu bildirdi.

Radyoya haber veren bir kaynak şehirdeki olay hakkında şöyle bilgi verdi:

“Ben 5-20 saniye aralıkla 7-8 patlama sesleri duydum. Özellikle 4-5 patlama çok güçlü sesle duyuldu. Bir buçuk saat sonra garnizon tarafa bir helikopter hareket etti. Söylentilere göre patlamalara ihmal ya da çok sıcak havalar neden oldu”.

Özbek istihbaratına yakınlığı ile bilinen 12news.uz sayfası 1 Ağustosta şehirdeki askeri birimler merkezinde güçlü patlamaların olduğunu tastık etti. Ancak bu hükümet kaynağı patlamaların askerlerin gerçeğe yakın tatbikatlarının sonucu olduğunu savundu.

Hükümetin bu resmi kaynağı 2 Ağustosta yaptığı açıklamada Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Acil Durumlar Bakanlığı ve Milli İstihbarat Hizmetinin birlikte Cumartesi günü Andican kentinde terörle mücadele askeri tatbikatı yapıldığını bildirdi.

Tatbikat sırasında sözde teröristler askeri garnizonun bir kısmını işgal ettiler ve askerler ise modern silahları kullanarak saldırganları yok etti. Tatbikat devamında yakın çevredeki vatandaşları tahliye operasyonları da denemeden geçirildi.

Hükümet kaynağı haberinin önemli noktası “bu tatbikatın gerçeğe yakın koşullarda yapılması” idi. Daha önce Özbek yetkilileri bu tur açıklamalarda bulunmamıştı.

Andican ili güvenlik kaynakları yaşananları “Hükümet Fergana vadisini istikrarsızlık ocağı olarak görüyor ve dolayısıyla bunu önlemek için çalışıyor” şeklinde yorumladılar.

2015 yıl 15Mayısda da Özbek askerleri zırhlı araçların katılımıyla Fergana ilinde anı operasyonlar yapmış ve bu yerli halk arasında paniğe neden olmuştu.

Özbekistan’ın en dindar bölgesi sayılan Fergana vadisinin Andican şehrinde 2005 yılında 20 bine yakın kişi bir sivil protestoya katılmış, ancak Kerimov hükümeti bu ayaklanmayı kanlı şekilde bastırmıştı.

 

Андижондаги ҳарбий гарнизонда портлаш юз берди

Андижон шаҳридаги ҳарбий горнизонда 1 августда бир неча портлаш, унинг ортидан эса ёнғин бўлгани хабар қилинмоқда. Мустақил манбалар иддаосича, горнизонда қурол-яроғ портлаган ва аскарлар эвакуация қилинган. Аммо, расмий манбалар ҳарбий қисмда машғулот ўтказилди, деб хабар қилмоқда.

“Ҳарбий қисмда қурол-яроғ заҳираси портлади”

Озодликка ижтимоий тармоқлардан келаётган хабарларга кўра, 1 август куни Андижон шаҳрининг Боғишамол мавзеига яқин ҳудудда жойлашган ҳарбий қисмда бир неча кучли портлаш овози эшитилган ва бунинг ортидан ёнғин бўлган.

5-20 сония оралиғида 7-8 маротаба портлаш овозлари эшитилган. Айниқса, 4-5-портлаш овозлари жуда кучли бўлган. Бир ярим соатдан сўнг гарнизон томонга вертолёт учиб ўтган. Тарқалган овозларга кўра, ҳарбий қисмда бепарволик ёки ўта иссиқ ҳаво ҳарорати боис, қурол-яроғ заҳираси портлаб кетган“, деб ёзди Озодлик манбаси.

Шаҳарлик оддий аҳоли вакилларининг ёзишича, 20 дан ортиқ аскар жароҳатлангани ва шаҳар шифохонасига ётқизилгани ҳақида ҳам овозалар урчиган.

“Ҳақиқатга яқинлаштирилган машғулот ўтказилди”

12news.uz нашри 1 август куни ҳарбий қисмда бир неча кучли портлаш бўлганига оид овозаларни тасдиқловчи хабар тарқатди.

2 август куни пайдо бўлган расмий хабарда айтилишича, Мудофаа вазирлиги, ИИВ, ФВВ, МХХ ва бошқа ташкилотлар ҳамкорлигида шанба куни Андижон шаҳридаги 45605-сонли ҳарбий қисмда аксил-террор ҳарбий машғулоти ўтказилган.

Машғулот давомида, гўёки, террорчилар гуруҳи ҳарбий қисмнинг бир қисмини ишғол қилган ва ҳарбийлар замонавий қурол-яроғлар воситасида уни озод қилган. Шунингдек, портлаш ва ёнғин ўчоғига яқин ҳудудлардаги аҳолини эвакуация қилиш тактикаси ҳам синовдан ўтказилган.

Муҳими, расмий хабарда машғулотлар бу гал “ҳақиқатга яқин шароитларга мослаштирилган ҳолда ўтказилгани” алоҳида таъкидланди.

Муқаддам ҳарбий амалиётларга доир расмий хабарларда бундай таъкид кузатилмаган.

“Портлаш бўлди, одамлар сабабидан бехабар”

Озодлик норасмий манбаларнинг ҳарбий қисмда қурол-яроғ портлаганига оид, расмий нашрнинг эса ҳарбий машғулот ўтказилганига оид зиддиятли хабарларига аниқлик киритишга уринди.

2 август куни Озодлик боғланган андижонлик манбалар шанба куни ҳарбий қисмдан портлаш овозлари эшитилгани, бунинг кенг кўламли ҳарбий машғулот эканидан бехабарлиги, унга тайёргарлик ёки машғулот арафасида ҳарбий қисм теграсида бунга ишорат берувчи ҳаракатларни ҳам кузатмаганини айтмоқда.

Жумладан, Озодлик сўрови билан бу маълумотларга аниқлик киритишга уринган андижонлик бир манба бундай маълумот берди:

Боғишамолдан чиқаверишдаги Янги Ўш кечасида катта ҳарбий қисм бор эди. Ўша ерда озгина портлаш бўлиб, ўт кетибди. У ерда турма ҳам бор. Солдатларни кўчиришибди. Атрофида домлар бор экан, домларга ҳам ўт илашибди, дейишяпти. Лекин, солдатлар яралангани ё касалхонага олиб кетилгани ҳақида аниқ гап билмайди ҳеч ким. Ўзи аниқ маълумотнинг ўзи йўқ“, деди исми сир қолишини истаган андижонлик манба.

2 август куни куни шаҳарни кезиб чиққани, ҳарбий қисм теварагини ҳам кўздан кечирганини айтган андижонлик ҳуқуқ фаоли Саиджаҳон Зайнобиддинов эса 1 август куни шаҳарда бундай амалиёт бўлганидан бехабарлиги, 2 август куни шаҳар “сув қуйгандай жим-жит” эканига гувоҳ бўлганини таъкидлади.

Андижон шаҳар ва вилоят шифохоналари қабулхоналаридан эса 1 ва 2 август кунлари жароҳатланган аскарлар келтирилмагани ҳақида маълумот олинди.

“Андижон эҳтимолий беқарорлик ўчоғи”

Озодлик Андижон шаҳар ҳокимлиги, Андижон шаҳар ва вилоят Мудофаа бошқармасига ҳам боғланди. Шаҳар ҳокимлигининг микрофонсиз гаплашган ходими “тез-тез машғулотлар ўказиб турилиши“, аммо 1 август куни бундай машғулот ўтказилганидан бехабарлигини билдирди.

Андижон шаҳар ва вилоят Мудофаа бошқармаси вакиллари ҳам шаҳарда ҳарбий машғулот ўтказилганидан бехабарлигини айтди. Бироқ, Андижон ҳуқуқ-тартибот идоралари яқин манба, 1 август куни шаҳарда ҳарбий машғулот ўтказилганига ишорат қилди ва бунинг сабабини: “Ҳукумат Фарғона водийсини эҳтимолий беқарорликлар ўчоғи, деб билади ва шунинг учун бунинг олдини олишга ҳаракат қилади“, деб изоҳлади.

Дарвоқе, шу йилнинг 15 майида Фарғона вилояти Олтиариқ туманидаҳам БТРлар воситасида ҳарбий амалиёт ўтказилган ва аҳоли ўртасида ваҳима тарқалган эди. Туман мутасаддилари эса буни Андижон воқеаларининг 10 йиллиги муносабати билан ўтказилган ҳарбий машғулот, деб изоҳлаганлар.

“Нега халққа хабар бермайдилар?”

Андижондаги ҳарбий қисмда ҳам “ҳақиқатга яқин шароитга мослаштирилган ҳолда” ҳарбий машғулот ўтказилдими ёки, Озодлик манбалари ишонгани каби, бепарволик ёхуд ўта иссиқ об-ҳаво боис, қурол-яроғ портлаб кетдими, деган савол жавоби очиқ қолмоқда.

Озодлик суҳбатлашган андижонлик манбалар: “Агар ҳарбий қисмда бунчалик ваҳимали машғулот ўтказилган бўлса, нега унинг атрофидаги одамлар эҳтиёт чораси ўлароқ ёки ортиқча ваҳима кўтарилмаслиги учун огоҳлантирилмаган?” деган саволни ҳам тилга олдилар.

Айни пайтда, Озодлик бу борадаги қўшимча маълумотларни ўрганишга уринмоқда. Янгиликларни Озодликда кузатинг!

Ozodlik

 

Devami

Çin polisi, Doğu Türkistan’da 8 kişiyi öldürdü

22.06.2015

Çin güçleri, Doğu Türkistan’da bir kasabada nehir kenarında toplanan sekiz kişiyi şüpheli oldukları iddiasıyla öldürdü

Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’a bağlı Guma kasabasında sekiz kişi, Çin işgal güçleri tarafından şüpheli bulunarak öldürüldü.

Olay, yerel köylülerden olmayan yabancıların nehir kıyısında toplandıklarını gören bir çobanın durumu polise ihbar etmesiyle gerçekleşti. Bölgeye gelen silahlı polislerin şüpheli oldukları iddia edilen kişileri öldürdüğü açıklandı.

Öldürülen kişilerin kimlikleri ya da neden şüpheli olduklarıyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Çin işgal güçleri Uygur bölgesinde, bölgeden olmayan yabancıların görülmesi durumunda ihbar edilmesini istiyor.

Dünya Bülteni

Devami

Mustafa Cemil Bişkek’te gözaltına alınmamış

04.05.2015

Kırım Tatar lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun Bişkek’te gözaltına alındığına diar haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi

Konferans vermek üzere Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e giden Kırım Tatarları lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun burada gözaltına alındığına dair haberlerin doğru olmadığı açıklandı.

KyrTAG ajansının haberine göre Ukrayna Rada’sı milletvekili ve Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Cemil’in “Manas” havaalanında sınırı geçerken hiçbir sorun yaşamadığı ancak onun danışmanı Rüstem Umerov’un Kırgız güvenlik yetkilileri tarafından gözaltına alındığı bildirildi.

Ukrayna basını Mustafa Cemil ve danışmanı Rüstem Umerov’un üç saat boyunca Bişkek havaalanında tutuklu kaldığını haber vermişti.

KyrTAG ajansının konu hakkında sorularını cevaplayan Bişkek sınır güvenlik yetkilisi, Mustafa Cemil’in hiçbir sorun olmadan sınırı geçtiğini, ancak danışmanı Rüstem Umerov’un güvenlik servisi talebine göre gözaltına alındığını bildirdi.

Mustafa Cemil’in Kırgız Meclisi ve Avrupa Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından düzenlenen göç konulu uluslararası konferansa katılmak üzere Bişkek’e gitmişti.

Dünya Bülteni

Devami

Kırgızistan Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye oldu

Rusya’nın başkenti Moskova’da Kremlin Sarayı’nda düzenlenen AEB bünyesindeki Yüksek Avrasya Ekonomik Konseyi toplantısına, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Avrasya Ekonomik Komisyonu Başkanı Viktor Hristenko katıldı.

Zirvedeki liderler tarafından Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye olmasına ilişkin anlaşma imzalandı.

İmza töreninden önce konuşan Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev, Avrasya Ekonomik Birliği’nin önemine değinerek, birliğe Ermenistan’ın ardından Kırgızistan’ın da üye olacağını söyledi. Nazarbayev, Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye olmasında herhangi bir engelin kalmadığını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Atambayev’i kutladı.

Ayrıca, dünyadaki bazı ülkelerin birliğe ilgi gösterdiğini söyleyen Nazarbayev, Türkiye’nin birliğin partneri olabileceğine dikkati çekerek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan resmi ziyaret için bize gelmişti. Kendileri, Türkiye’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile ticaret anlaşması imzalamayı arzuladıklarını dile getirdi, bunu da görüşmemiz lazım” diye konuştu.

Liderlerin konuşmalarından sonra söz alan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev de Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye olması için üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini kaydederek, “Tüm Kırgızistan halkı birliğe üye olacak mıyız haberini bekliyorlar. Umarım üyeliğimiz kabul edilir. Belgeler imzalanır” dedi.

Avrasya Ekonomik Komisyonu Başkanı Hristenko, zirvenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kırgızistan, birliğe üyelik sürecindeki tüm sorumluluklarını yerine getirdi. Belgeler imzalandı. Kırgızistan, üye ülke meclislerin onayını aldıktan sonra Kazakistan ile olan sınırdaki gümrükler ortadan kalkacak, sınır açılacak ve birliğin pazarına girecektir” dedi.

AA

Devami